Özdağ, önceki gün Manisa’da yapılan ‘paralel yapı’ operasyonunda gözaltına alınan kadınların ellerine kelepçe takılması konusunda açıklamalarda bulundu. ‘Paralel yapı’ ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mücadelesinin devam ettiğini belirten Özdağ, kendisinin de bu mücadeleyi desteklediğini söyledi. 17-25 Aralık operasyonlarından bugüne kadar paralel yapının görünün kısmında legal, meşru ve sempatik davranışlar, görünmeyen kısmında ise siyaseti terbiye etmek aynı zamanda siyasete rezerv koymak, vesayetçi bir yapıya soyunma noktasındaki çalışmalarını sezdiğini belirten Özdağ, 17-25 Aralık operasyonu öncesinde de bir takım sezgilerinin olduğunu ileri sürdü.
Paralel devlet yapılanması ile mücadelenin devam edeceğini belirten Özdağ, “Kendileri ile görüşüp uyarılarım olmuştu. Manisa’da, İzmir’de, Ankara’da ve Amerika’da uyarılarım olmuştu. Bunlar hükümetle dövüşmek, Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile dövüşmek, siyasetçiyi terbiye etmek, siyasete müdahale etmek, geçmişte cuntacıların yaptığının bir benzerini kendileri yapmak istedi. Türkiye’de siyasetin üstünde güç yoktur. Demokrasilerde sandıkla gelinir ve sandıkla gidilir” dedi.
PARALEL YAPIYA TAMAMEN KARŞIYIM
Manisa’da da zaman zaman ‘paralel yapı’ operasyonlarının yapıldığına dikkati çeken Özdağ şunları söyledi:
“Paralel yapıyla mücadeleyi tabi ki hukuk yapacak. Emniyet kolluk kuvvetleri de savcılığın verdiği talimatları yerine getirecek. Manisa’da zaman zaman bu yapıya yönelik operasyonlar yapıldı. Dün yapılan operasyonda basına yansıyan görüntüler uygun değildi. Sabah erkenden insanları evinden almak, aynı zamanda bir bayanın ellerine kelepçe takmayı uygun görmüyorum. Suçla ve suçluyla mücadele ederken insan onurunu, aynı zamanda toplumsal duyarlılığın dikkate alınması gerekiyor. Bunları yaparken de devletin ve hukukun bize vermiş olduğu imkanları da kötüye kullanmamamız gerekiyor. Ellerin kelepçelenmesinden, özellikle bayanların sabah erkenden alınmasından rahatsızlık duydum. 12 Eylül’ü yaşamış birisiyim. Paralel yapıya da tamamen karşıyım. Sayın Recep Tayyip Erdoğan başbakan ve cumhurbaşkanıyken ve aynı zamanda Ahmet Davutoğlu ile birlikte mücadele etmeyi görev bildim. Çünkü benim için önceliğim vatanım, demokrasim ve devletimdir. Bu tür uygulamaları yaparken insan onurunu zedelememek gerekir” dedi.
“MÜCADELE DEVAM EDECEK”
Hiç kimsenin haklı mücadeleyi ‘haksız gibi’ takdim etmeye hakkının olmadığına dikkati çeken Özdağ şunları söyledi: “7 yıl cezaevinde kaldım. Zaman zaman devletin kolluk kuvvetlerinin hukuk dışına nasıl çıktıklarına şahit oldum. Bu işleri yaparken, kolluk kuvvetlerinin ve medyanın daha duyarlı olması lazım. Hassasiyeti hukuk çerçevesinde insan onur ve şerefini muhafaza etmemiz gerekiyor. Belki rutin uygulamalar olabilir ama bu uygulamalar toplumsal infial uyandırıyorsa, yaptığınız hukuki uygulama yerine o kelepçe ön plana çıkarıyorsa, orada başörtüsünü ve kadını ön plana çıkartıyorsa daha duyarlı olmamız gerekiyor. Umarım bir daha tekrar etmez. Paralel ile ve PKK ile mücadele devam edecek.”