GÜNDEM - 02 Kasım 2021 Salı 16:11

AK Parti 5'inci Yargı Paketini Meclis'e sundu

A
A
A
AK Parti 5'inci Yargı Paketini Meclis'e sundu

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, “Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesini engelleyenler disiplin hapsiyle cezalandırılacaktır” dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Ünal, kanun teklifi sahibi Tokat milletvekili Mustafa Arslan ile birlikte basın açıklaması yaptı. Ünal, Beşinci Yargı Paketinin 54 madde ve 8 kanunda değişiklik içerdiğini söyleyerek, teklifin iki ana başlığı içerdiğini ifade etti. Ünal, icra ve iflasta elektronik satışı düzenleyen, günümüz teknolojisini dikkate alarak yaptığımız düzenlemeler yer aldığını belirterek, uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan çocuk teslimine ilişkin önemli ve insani düzenlemeler olduğunu kaydetti.

Ünal, İcra ve İflas Kanununda yapılması öngörülen değişikliklerin alacaklı ve borçlu arasındaki hassas menfaat dengesinin daha güçlü bir şekilde korunmasını ve yürütülmesini sağlayacağını söyleyerek, “Bu kapsamda icra sistemimizde mevcut olan hacizli malın mezat salonlarında satışına ilişkin uygulama kaldırılmaktadır. Bugün hacizli malın satışında önce elektronik ortamda pey sürülmekte ancak sürecin tamamlanması mezat salonlarında yapılan satışla mümkün olmaktadır. Mezat salonlarında yapılan satış sebebiyle uygulamada pek çok yakınmalar söz konusudur. Teklifle, mezat salonlarındaki ihaleden vazgeçilmekte ve tüm süreç elektronik ortamda başlayıp bitirilmektedir. Bu suretle hacizli malın değerinde satılması söz konusu olacak ve böylelikle borçlu borcundan kurtulacak ve alacaklı da alacağına daha çabuk bir şekilde kavuşacaktır.

İhaleye katılım sayısının fazla olması sebebiyle, alınan mallar rayiç değerinden satılabileceği için, borçlunun da malı elden değerinde çıkmış olacaktır. Bir başka önemli düzenleme ise borçluya hacizli malını satabilme imkanı tanınmasıdır. Bu sayede borçlu hacizli malını, cebri satış yerine kendi rıza ve ihtiyarıyla dilediği kişiye satabilecektir. İcra sistemiyle alakalı bir başka önemli sorun da ihalenin feshi talebinin kötüye kullanılması sebebiyle alacaklının, borçlunun ve ihale alıcısının sistem içinde mağdur olmasıdır. Kişiler ihaleye katılıp, pey sürmekte sonra da, ihalenin feshini talep etmekte, daha sonra da fesih sürecinin uzayacağını da bilerek, malı ihaleden alana gidip, fesih talebinden vazgeçme karşılığı, belli miktarda para istemektedirler. Bunun gibi uygulamadan kaynaklı sorunlar analiz edilmiş ve bu sorunlara çözümler üretilmiştir” bilgilerini verdi.

"Çocuğun ailesiyle görüştürülmesinde uygulanan zor kullanma usulü kaldırılacaktır"

Çocuk haczi denilen usulle ilgili olarak Ünal, “1932 yılından beri uygulanan çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin usul icra sistemi dışına çıkarılmakta ve Çocuk Koruma Kanunu kapsamına alınmaktadır. Hukuk sistemimizde çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamlar ve tedbir kararları, yükümlüsü tarafından rızayla yerine getirilmediği takdirde İcra ve İflas Kanunu uyarınca icra daireleri vasıtasıyla zorla yerine getirilmektedir. Bu usul, çocuğun üstün yararına hizmet etmekte yetersiz kalmakta ve taraflar arasında yeni ihtilaflara neden olmaktadır. Bu değişiklikle çocuk teslimi ve kişisel ilişki kurulmasına dair işlemlerde çocukların örselenmemesi, ruhsal ve bedensel gelişim sürecinde anne veya babasının sevgi ve şefkatini yeterince hissetmesinin sağlanması amaçlanmaktadır. Değişiklik aynı zamanda ebeveynler açısından da annelik veya babalık duygusunun tatminini sağlamayı hedeflemektedir. Çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin görev icra dairelerinden alınmakta ve Adalet Bakanlığının hizmet birimi olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığına bağlı taşra birimi olan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerine verilmektedir. Çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair işlemler çocuğun üstün yararı gözetilerek psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber öğretmen gibi uzmanlar eliyle gerçekleştirilecektir. Çocuğun anne veya babasıyla görüştürülmesine ilişkin işlemler ücretsiz hale getirilecek, bu kapsamda harç alınmayacak ve yapılacak tüm masraflar devlet bütçesinden karşılanacaktır. Çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair işlemler çocuğun örselenmesine neden olmayacak şekilde okul ve kreş gibi mekanlarda gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda tüm kamu kaynakları tahsis edilecektir. Çocuğun ailesiyle görüştürülmesinde uygulanan zor kullanma usulü kaldırılacaktır "dedi.

"Kişisel ilişki kurulmasına dair kararın gerekleri yerine getirilmezse velayet hakkı değiştirilebilecektir"

"İlam veya tedbir kararlarının icra marifetiyle zorla yerine getirilmesi sırasında zaman zaman istenmeyen görüntüler ortaya çıkmakta, bu durum yazılı ve görsel medya ile sosyal medya platformlarında haber ve kamuoyunda tartışma konusu olarak çocuğun örselenmesine yol açabilmektedir" diyen Ünal, "Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesini engelleyenler disiplin hapsiyle cezalandırılacaktır. Kişisel ilişki kurulmasına dair karara aykırı davranılmasının önlenmesi amacıyla kişisel ilişki kurulmasına dair kararın gerekleri yerine getirilmezse çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayet hakkı değiştirilebilecektir. Bu husus kişisel ilişki kurulmasına dair kararda taraflara ihtar edilecektir” ifadelerini kullandı.

Ahmet Umur Öztürk
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir KADEM kadına yönelik şiddete dikkat çekti Eskişehir KADEM İl Temsilcisi Mehtap Özkaya, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ile ilgili yaptığı konuşmada televizyon dizilerinin kadına yönelik şiddet üzerindeki etkisini vurguladı. Eskişehir KADEM İl Temsilcisi Mehtap Özkaya, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ile ilgili yaptığı konuşmada bu yıl ki sloganlarının “şiddete seyirci kalma” olduğunu söyledi. Özkaya, geçtiğimiz yıl en çok izlenen 14 yerli yapım diziyi kadına yönelik şiddet bağlamında değerlendirdiklerini söyledi. İncelemeye konu olan 14 dizide toplam 327 bölümde 3 bin 13 kadına yönelik şiddet sahnesi tespit ettiklerini dile getiren Özkaya, “25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle bir aradayız. Tüm dünyada kadınlar özel ve kamusal alanda farklı şiddet türlerine maruz kalıyorlar. Bu gerçeğe dikkat çekmek ve kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak adına 25 Kasım önemli bir gündür. Bu yıl ki hazırladığımız kampanyamızın sloganı ise “şiddete seyirci kalma”. Bu sloganla vermeyi hedeflediğimiz mesajlar var. Medyada geçen kadına yönelik şiddet konusu bizimde uzun zamandır gündemimizde yer alıyor. Medyada kadına yönelik şiddet ve izleyici farkındalığı, yerli diziler üzerinde inceleme başlıklı önemli araştırmayı hayata geçirdik. Bu araştırmada geçtiğimiz yıl en çok izlenen 14 yerli yapım diziyi kadına yönelik şiddet bağlamında inceledik. Bu araştırmada dizilerde işlenen şiddet türlerini, bu türlerin oranlarını, yaygınlığını, izleyicilerin dizilerdeki kadına yönelik şiddete dair farkındalığını ve şiddet sahnelerinden etkilenme durumlarını ölçtük. İncelemeye konu olan 14 dizide toplam 327 bölümde 3 bin 13 kadına yönelik şiddet sahnesi tespit ettik. En çok karşılaşılan şiddet türlerine baktığımızda ise yüzde 51 oranında psikolojik, yüzde 24 sözlü, yüzde 11 çok boyutlu ve karmaşık, yüzde 8 fiziksel şiddet tespit ettik. Kadına yönelik şiddetin bütün türleri diziler aracılığıyla evimize sızıyor. Bu sebeple bizler kampanya boyunca “şiddete seyirci kalma” diyerek televizyon dizilerindeki kadına yönelik şiddet ve türlerine, etkilerine dikkat çekip sizlerle paylaşacağız. Kampanyamızın kadına yönelik şiddete karşı bireysel ve toplumsal farkındalık oluşmasını diliyor, hepinize duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Deprem sonrası felç kalan Mehmet, hayallerini gerçekleştirmek istiyor Kahramanmaraş’ta depremden sağ kurtulan ancak omurilik felci teşhisi konulup yürüyemeyen 22 yaşındaki Mehmet, yeniden ayağa kalkıp vatani görevini yapmak istiyor. Kahramanmaraş’ta yaşayan 22 yaşındaki Mehmet Fatih Güngör, 6 Şubat depremleri sırasında bir tekstil fabrikasında çalışırken enkaz altında kalarak ağır yaralandı. Çeşitli hastanelerde tedavi gören Mehmet’e, omurilik felci teşhisi konuldu. Belinden aşağısı tutmadığı için yürüyemeyen gencin birçok hayalide yarım kaldı. Askerlik ve evlilik hayali yarım kaldı Hayatı boyunca vatani görevini yapmayı, otomobil kullanmayı ve evlenip yuva kurmayı hayal eden Mehmet, şimdi ise yeniden ayağa kalkabilmek için hayırseverlerin ve yetkililerin desteklerini bekliyor. “Ameliyattan sonra ayaklarımı hissetmedim” İhlas Haber Ajansı’na konuşan Mehmet Fatih Güngör, depremden sonra enkazda kaldığını ve 15 dakika içerisinde kurtulduğunu anlatarak, “Deprem sırasında iş yerinde çalışıyordum ve o anda duvar üzerime düştü. 15 dakika sonra beni kurtardılar, hastanelere gittim, çevre illerdeki hastanelere de gittim. Şuanda gelişmeler var. Enkaz altındayken kaburgam akciğerime batmış ve delik oluşmuş. Ankara’da onun tedavisi yapıldı, omurilik ve ortopedi ameliyatı oldum. Bir gün sonra kendime geldiğimde ayaklarımı hissetmediğimin farkına vardım” dedi. “Hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum” Adana’da bir doktorun tedavisi ile sağlığına kavuşabileceğini belirten Güngör, “Adana’da bir doktor bulduk ancak seans başı 70 bin lira ücreti var. Omuriliğe kök hücre tedavisi yapıyormuş. En az 2 iğne vurulmam lazımmış ve daha sonra gelişim görebilecekmişim. Gelişim sonrası daha farklı bir tedavi uygulayacağını söyledi. Eski sağlığıma tam kavuşmayabilirim ama kendi işlerimi halledebileceğimi öğrendim. Hayallerim var. Askere gitmek istiyorum, hayat kurmak ve tekrardan çalışmak istiyorum. Araba sürmek istiyorum. Cumhurbaşkanımıza ve yetkililer hayırseverlerin yardım etmesini bekliyorum” diye konuştu.
Manisa Akhisar Emniyeti’nden geniş kapsamlı asayiş uygulaması Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ve Akhisar İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, ilçe genelinde geniş çaplı asayiş uygulaması gerçekleştirdi. Uygulamada, kurallara uymayan araç sürücüleri ile çeşitli eğlence merkezlerine para cezası kesilirken, üzerinde uyuşturucu madde bulunan şahıslar hakkında adli işlem başlatıldı. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü; Akhisar ilçesi genelinde dün 20.00-00.00 saatleri arasında, Asayiş, KOM, TEM, Narkotik, Güvenlik Şube Müdürlüğü ve Akhisar İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı 38 ekip, 195 personel ile asayiş uygulaması yaptı. Uygulamada, bin 212 şahıs sorgulanırken, 556 araç da denetlendi. 43 araç sürücüsüne 186 bin 54 TL para cezası uygulandı ve 11 araç trafikten men edildi. 16 umuma açık istirahat ve eğlence yerinin kontrol edildiği uygulamada; 2 şahsa Kabahatler Kanunu 36/1 maddesine göre 1 bin 954 TL idari para cezası, 1 iş yerine ruhsat dışı konsomatris çalıştırmaktan, 1 iş yerine kapalı alanda sigara içmekten,1 iş yerine de ruhsatı olmadan canlı müzik yayını yapmaktan tutanak tutuldu. Denetlemelerde, 1 adet kurusıkı tabanca ele geçirilirken, 1 şahsa 5279 sayılı kanuna göre 8 bin 323 TL idari işlem uygulandı. Yine aynı uygulamada, 36 adet sentetik uyuşturucu madde, 1,6 gram esrar maddesi, 0,35 gram metamfetamin maddesi, 1 adet Akhisar İlçe Emniyet Müdürlüğü asayiş kanalını dinleyebilen el telsizi ele geçirilirken, 1 şahsa haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan, 2 şahsa alkollü araç kullanmaktan, 8 şahsa TCK 191 (Kullanmak için Uyuşturucu Madde Bulundurmak) suçundan adli işlem yapıldı. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü, Manisa halkının huzur ve güvenliği için suç ve suçlularla mücadelenin aralıksız devam edeceği vurguladı.
İstanbul Ticaret Bakanı Bolat: "Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararı alması çok önemli bir adım" Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’nda katılan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) birkaç gün önce İsrail’in soykırımının baş mimarları olan kişileri tutuklama kararı alarak suçlu ilan etmesi çok önemli bir adımdı. Filistin’de, Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’daki vahşi katliamın ve soykırımın son bulması noktasında cesaretlendirici olmuştur” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’na katıldı. Beylikdüzü’nde bir otelde düzenlenen etkinlikte iki ülke arasındaki stratejik ortaklık ve ekonomik iş birliği konuları ele alındı. Foruma Bakan Bolat’ın yanı sıra Uluslararası İş Forumu Başkanı Erol Yarar, Cezayir İktisat Eski Bakanı Prof. Dr. Abdelkader Sammari, Cezayir Ankara Büyükelçisi Ammar Bellani, Müteahhitler ve Sanayiciler Kulübü Başkanı Rashid Bouhamid ve çok sayıda sektör paydaşları katıldı. “Bu yılın ilk yarısı itibariyle milli gelirimizi tam 5 katı artırarak, 230 milyar dolardan 1,2 trilyon dolara yükselttik” Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’nda konuşan Ömer Bolat, "Cezayir-Türkiye Karma Ekonomik Komisyon 12. Dönem Toplantısı da geçtiğimiz Mayıs ayında Ankara’da yapılmıştı. İki ülke liderleri ve hükümetleri arasında çok büyük bir yakınlık var ve yakın ilişkilerimiz devam etmektedir. 22 yıldan bu yana Türkiye Cumhuriyeti olarak ekonomide çok büyük atılımlar ve başarılar kaydettik. Milli gelirimizi tam 5 katı artırarak, 230 milyar dolardan 1,2 trilyon dolara yükselttik, bu yılın ilk yarısı itibariyle. Kişi başına milli gelirimizi yine 22 yılda 3 bin 600 dolardan 13 bin 300 dolara yükselttik. Bu yılın sonunda inşallah 14 bin 500-15 bin dolar civarında kişi başı milli gelire ulaşacağız. Mal ihracatlarımızı 7.5 kat arttırarak 36 milyar dolardan 262 milyar dolara, hizmetler ihracatımızı da yine 7.5 kat artışla 14 milyar dolardan 112 milyar dolara yükselttik. Bugün Türkiye 340 milyar dolar mal ithalatı, 260 milyar dolar mal ihracatı ile 600 milyar dolar civarında bir toplam dış ticarete sahiptir. Milli gelirimizin yaklaşık yüzde 50’sini oluşturmaktadır. Dış yatırımlarda da, 2002’ye kadar 14 milyar dolar yabancı doğrudan yatırım gelmişken Türkiye’ye, bu rakam son 22 yılda 269 milyar doları aşmıştır. Bunları reformlarla, doğru politikalarla, siyasi ve ekonomik istikrarı koruyarak, hep yurt içi ve yurt dışı yatırımları, istihdamı ve ihracatı arttırmaya çalışarak başardık" dedi. “Cezayir bizim Afrika’daki ikinci büyük dış ticaret ortağımızdır” Cezayir ile yürütülen ticari ilişkilere değinen Bakan Bolat, "Cezayir bizim Afrika’daki ikinci büyük dış ticaret ortağımızdır. Birinci sırada Mısır, ikinci sırada Cezayir yer alıyor. Ancak Cezayir, Türkiye yatırımları için birinci ülkedir Afrika’da. Bin 500 Türk firması 6 milyar dolarlık yatırımlarla Cezayir’de yatırım, üretim, istihdam ve ihracat peşinde koşmaktadırlar. Bunu yaparlarken de Türkiye ile ticarette de köprü rolü oynamaktadırlar. Müteahhitlik bir başka başarı hikayemizdir. Türkiye’nin dünyada 2002’ye kadar 50 milyar dolarlık müteahhitlik hizmetleri varken, son 22 yılda buna 472 milyar dolar daha ilave oldu. 522 milyar dolara yükseldik,137 ülkede 12 bin 330 proje ile. Ve Afrika’da en büyük müteahhitlik hizmetlerini Cezayir’de gerçekleştirdik. 700’e yakın proje ve 33 milyar dolarlık müteahhitlik hizmetlerini gerçekleştirdik. Cezayir’de dış ticaret bakanımızla beraber bu tercihli ticaret anlaşması müzakerelerini hızlandıracağız. Bu ticaret diplomasisi çabalarımız, dünyayla maksimum ekonomik iş birliği çabalarımız, siyasi istikrar ve yurt dışı ilişkilerde kazan-kazan, birlikte güçlenmek, birlikte büyümek hedefleri doğrultusunda hızlı adımlarla yol alıyoruz. İslam ülkeleri ile dış ticaret anlaşmalarımız 22 yılda tam 11 kat yükseldi. 10,8 milyar dolardan 2023 yılında 130 milyar dolara artış gerçekleştirmiş olduk” ifadelerini kullandı. “UCM heyetini yürekten tebrik ediyoruz” Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni tutuklama kararı alması çok önemli bir adım olduğunu söyleyen Bakan Bolat, "Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) birkaç gün önce İsrail’in soykırımının baş mimarları olan kişileri tutuklama kararı alarak suçlu ilan etmesi çok önemli bir adımdı. Filistin’de, Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’daki vahşi katliamın ve soykırımın son bulması noktasında cesaretlendirici olmuştur. Suçların cezasız kalmayacağı ve adaletin ahirete kalmadan bu dünyada da tecelli edeceği noktasında yüreklere su serpmiştir. UCM heyetini yürekten tebrik ediyoruz. Türkiye olarak gerçekten dünyada tek başımıza da olsak, İsrail ile ihracat ve ithalatı 6 ay önce durdurma kararı almıştık ve bu kararımızı uygulamaktayız. Ama Filistin ekonomisine ayakta kalması için Filistin’in istediği ticaret noktasında da onlara gerek ihracatta gerek ithalatta destek vermekteyiz. Ve Gazze’dekiler başta olmak üzere kardeşlerimize 85 bin ton gıda ve sağlık yardımları, hijyen yardımları konusunda öncülük ediyoruz, etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.