GÜNDEM - 09 Ağustos 2022 Salı 16:08

'Abdulhamid Han' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı

A
A
A
'Abdulhamid Han' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de ilk petrol bulunan yerin bundan 135 yıl önce yine Akdeniz'deki İskenderun olduğunu hatırlatarak, "Bu defa da Abdülhamid Han gemimizi ya Allah bismillah diyerek Gazipaşa'nın 55 kilometre açığındaki Yörükler-1 kuyusuna uğurlayacağız. Yörükler-1 kuyusu, Doğu Akdeniz'deki kapsamlı iş planımızın ilk adımıdır. İnşallah sizlerden de hayırlı bir haberi en kısa sürede bekliyoruz" dedi.

Mavi vatandaki filonun 'en güçlüsü' olan Abdülhamid Han sondaj gemisi, Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı'ndan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı. Abdülhamid Han sondaj gemisine helikopterle iniş yapan Erdoğan, gemide yaklaşık 1 saat boyunca yetkililerden brifing aldıktan sonra uğurlama töreninin yapılacağı alana geldi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in de katıldığı törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün buradaki bu fotoğrafın, Türkiye'nin son 20 yıllık serencamının adeta bir özeti olduğunu söyledi.

Çok heyecanlı olduğunu belirten Erdoğan, "Heyecanlı olduğum kadar da geleceğe bakışımız ve bu noktada ufkumuz çok daha aydınlıktır. Son 20 yılda ülkemize asırlık eser ve hizmetler kazandırdık. Sözümüzün somut örneği olan Abdülhamid Han sondaj gemimiz, Türkiye'nin enerji alanındaki yeni vizyonunun da sembolüdür. Daha önce paramızla dahi yaptıramadığımız sismik araştırmaları, bakın sondaj demiyorum, sismik araştırmaları sondaj faaliyetlerini keşfedilen kaynakların ekonomiye kazandırılması süreçlerini artık kendi imkanlarımızla yürüttüğümüz bir döneme girdik. Az önce Bakanımızın da rakamlarıyla ifade ettiği gibi bugün, Abdülhamid Han sondaj gemimizle Türkiye farklı bir yere gelmiştir. Türkiye'nin dünyanın önde gelen petrol ve doğal gaz sondajcılarından biri haline gelmesini sağlayan herkese şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

'Abdulhamid Han' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı

"4 sondaj gemimiz, 2 sismik araştırma gemimizle artık biz de bu alanda varız"

Şüphesiz bugünlere bir anda gelinmediğini kaydeden Erdoğan, "Uzunca bir süre kimi zaman sinsi oyunlarla, kimi zaman iyi niyetli ama cesaretsiz tercihlerle, kimi zaman açıkça ihanetlerle oyalandık. Vakit ve kaynak kaybettik. Ülkemizin 2023 hedeflerini belirlerken öncelikle çözmemiz gereken sorunların başında enerjide dışa bağımlılığımızın geldiğini gördük. Yıllarca açılıp üzeri betonla kapatılan kuyuların sebep olduğu yılgınlığı ortadan kaldırmak için kendi insan gücümüzle, kendi veri altyapımızla ve kendi teknolojik araçlarımızla bu süreci yürütme kararı aldık. Şimdi varız. 4 tane sondaj gemimiz, 2 sismik araştırma gemimizle artık biz de bu alanda varız" ifadelerini kullandı.

"Adeta su altında bir enerji üssü kuruyoruz"

"Denizlerde dünyada eşine az rastlanır bir sondaj filosuna sahibiz" diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, "Gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra Akdeniz ve Karadeniz'de sondaj çalışmalarına başladık. Fatih sondaj gemimizi 'her arayan bulamaz ama unutmayın bulanlar arayanlardır. Bu şekilde göreve uğurladık ve bir süre sonra da müjdeli haberi aldık. Karadeniz'de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük doğal gaz rezervi ülkemize ve milletimize maddi karşılığının çok ötesinde bir moral vermiş, bir dönüm noktası olmuştur. Karaya ulaştığında bu gazı kullanılabilir hale getirip, sistemimize aktaracak doğal gaz işleme tesisimizin temelini geçtiğimiz yıl attık. Haziran ayında da denize boru döşeme işlemine başladık. Sığ kısımlardaki boru döşeme işlemini bitirdik. Derin kısımlardaki 165 kilometrelik kısmın 100 kilometresini tamamladık. Denizin iki bin 200 metre altında yürütülen bu işlemlerle adeta su altında bir enerji üssü kuruyoruz. Fatih gemimiz halen Türkali-10 kuyusundaki sondaj çalışmalarını sürdürüyor. Yavuz gemimiz Türkali-4 kuyusundaki üst işlemleri gerçekleştiriyor. Kanuni gemimiz de Türkali-6 kuyusunun alt tamamlama işlemlerini hamdolsun bitirdi. Böylece Karadeniz gazının ilk etabı için gereken 10 kuyudaki işlemleri birer birer bitirerek buradan gelecek doğal gazı 2023 yılında milletimizin hizmetine vermeyi planlıyoruz" ifadelerini kullandı.

'Abdulhamid Han' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı

"2022 enerji faturamızın 100 milyar doları bulacağı göz önüne alındığında, yürütülen çalışmaların ve elde edilen sonuçların manası daha iyi anlaşılacaktır."

Aynı anda 3 sondaj gemisinin çalıştığı bu sahanın, dünyada üretime en hızlı hazırlanan saha olarak kayıtlara geçtiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti; "Denizlerde elde ettiğimiz başarıyı karadaki keşiflerle taçlandırmak istiyoruz. Bu amaçla hem yeni kuyu açma hem daha önce açılıp üzeri kapatılmış kuyuları tekrar üretime kazandırma faaliyetlerimizi kesintisiz devam ettiriyoruz. Üretimimiz 65 bin varile ulaştı. Hedefimiz yıl sonuna kadar 150 kuyu daha açarak bu rakamı katlayarak arttırmak. Küresel ekonomik krizde adeta bir silah haline dönüşen doğal gaz ve petrol kaynaklarımızı ne kadar kısa sürede, ne kadar çok arttırabilirsek, bu kritik süreçte o derece avantaj kazanacağız. Hem enerji bağımsızlığımızı temin, hem cari açığımızı kapatma bakımından bu çalışmaları çok önemli görüyoruz. Sadece 2022 enerji faturamızın 100 milyar doları bulacağı göz önüne alındığında, yürütülen çalışmaların ve elde edilen sonuçların manası daha iyi anlaşılacaktır."
"Abdülhamid Han gemimizi, Gazipaşa'nın 55 kilometre açığındaki Yörükler-1 kuyusuna uğurlayacağız"
Abdülhamid Han gemisinin en son teknoloji ile edilmiş 7. nesil diye ifade edilen bir sondaj gemisi olduğunu ifade eden Erdoğan, şu bilgileri verdi; "Diğer üç sondaj gemimizden daha üstün özelliklere sahip bu gemiyi ilk defa Türkiye olarak biz kullanacağız. Taşucu limanımızda gemimizin sondaj öncesi tüm hazırlıkları bitirildi. Bugün Abdülhamid Han gemimizi 'Mavi Vatana', yeni sondaj rotamız Akdeniz'e yolcu ediyoruz. Ülkemizde ilk petrol bulunan yer bundan 135 yıl önce yine Akdeniz'deki İskenderun'dur. Bu defa da Abdülhamid Han gemimizi ya Allah bismillah diyerek Gazipaşa'nın 55 kilometre açığındaki Yörükler-1 kuyusuna uğurlayacağız. Yörükler-1 kuyusu, Doğu Akdeniz'deki kapsamlı iş planımızın ilk adımıdır. Milletimizin duası, Abdülhamid Han sondaj gemimizde gece gündüz ter dökerek arama yapacak arkadaşlarımızla birlikte olacaktır. İnşallah sizlerden de hayırlı bir haberi en kısa sürede bekliyoruz. Gemimiz buradaki sondaj çalışmalarını bitirince durmayacak. Diğer kuyulara geçecek. Bu şekilde bulana kadar aramaya devam edeceğiz."

"Şımarıklıklarını artıranların sonu, bir gün kafayı duvara çarpıp kendine gelmek olacaktır"

"Akdeniz'de yaptığımız arama ve sondaj çalışmaları kendi egemenlik alanlarımızdadır. Bunun için kimseden izin veya icazet almaya ihtiyacımız yoktur" diyen Erdoğan, şöyle devam etti; "Abdülhamit Han gemisi çalışmalarına başladığında, arkalarına aldıkları ağa babalarına güvenerek bize efelik etmeye yeltenenler muhtemelen çıkacaktır. Biz onları ciddiye almayıp kendimize müsavi ve muhatap görmedikçe şımarıklıklarını artıranların sonu, bir gün kafayı duvara çarpıp kendine gelmek olacaktır. Ne kuklalar, ne kuklalar ne de onların iplerini ellerinde tutanlar Akdeniz'de hakkımız olanı almamızı engelleyemeyecek. Gerçi Akdeniz'de Abdülhamid Han ismiyle karşılaşan birilerinin aklına herhalde önce Gazi Ethem Paşa ve Dömeke Savaşı gelecek. Onlar anladı. Üzerinden henüz bir asır mücadeleyi ne yaparlar? Hatırlarlar. Ama hiç merak etmesinler, hiç korkmasınlar. Bizim ilkemiz ne hakkımızı yedirmek ne de kimsenin hakkına göz dikmektir. Büyük ve güçlü Türkiye vizyonu öylesine kuşatıcı ve kapsamlıdır ki, her gün ay yıldızlı bayrağımızın korkusuyla yatıp kalkanların hezeyanlarıyla uğraşmaya vaktimiz yoktur. Biz kendi işimize bakıyoruz. Ve bakmaya devam edeceğiz."

'Abdulhamid Han' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı

"Haklarımızı korumak için gerektiğinde dişe diş mücadele vermekten çekinmedik, çekinmeyeceğiz"

Konuşmasını, "Kendi işimizi, kendimiz göreceğiz. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz" diye sürdüren Erdoğan, "Bu çabalarımıza destek verecek herkesle de birlikte çalışmaya, birlikte yol almaya. hazırız. Uluslararası anlaşmalarla garanti altına alınmış olan haklarımızı, hariçten gazel okuyarak, uydurma haritalarla yok saymak isteyenlere bu lokmanın onların boğazından geçmeyecek kadar büyük olduğunu da hatırlatmak isterim. Haklarımızı korumak için gerektiğinde dişe diş mücadele vermekten çekinmedik, çekinmeyeceğiz. Türkiye'nin dostluğunun ve müttefikliğinin özellikle karşısında yer almaktan çok daha değerli, çok daha kazançlı, çok daha doğru bir yaklaşım olduğunu görmek için son dönemdeki gelişmelere bakmak yeterlidir. Kısaca söylemek gerekirse, bizimle birlikte yol yürüyen kazanır. Bize karşı yol yürüyen ise kaybeder. Bu duygularla Abdülhamit Han sondaj gemimize yolun açık, sondajın bereketli olsun diyoruz. Gemi personelimize başarılar diliyoruz" dedi.

"Filonun en güçlüsü"

Yedinci nesil olmasının yanı sıra 238 metre uzunluğu, 42 metre genişliği ve çift güvenlik sistemiyle öne çıkan sondaj gemisi Abdülhamid Han, filosunun teknik açıdan hem en donanımlısı hem de en uzunu olarak 'Mavi Vatan'daki hidrokarbon arama çalışmalarına önemli bir güç katması bekleniyor. Çift kule ile aktif konumlandırma sistemine sahip 200 mürettebat kapasiteli geminin, 12 bin 200 metreye kadar sondaj yapabilme yeteneği olduğu biliniyor.

Güney Kore'deki Okpo Limanı'ndan yola çıktıktan sonra 19 Mayıs'ta Mersin'in Taşucu Limanı'na ulaşan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından adı 'Abdülhamid Han' olarak açıklanan gemideki çalışmalar tamamlandı. 2,5 aydır Mersin'in Taşucu Limanı'nda kalan Abdülhamid Han sondaj gemisinin bakım, geliştirme ve güncelleme çalışmalarının bitmesiyle teknik donanımı ve fiziki özellikleriyle 'Mavi Vatan'daki filonun 'en güçlüsü' olarak bugün Akdeniz'e açıldı.

Halil İbrahim Varlı - Koray Ünlü - Murat Şengi
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Siber saldırılara büyük önlem Gelişen teknolojiyle birlikte dünya genelinde ve Türkiye’de siber saldırıların sayısı hızla artarken, veri güvenliğini sağlamak her zamankinden daha kritik bir hale geldi. Özellikle veri merkezleri, bu tür saldırılara karşı gelişmiş güvenlik önlemleriyle donatılmış olsa da, son kullanıcı hataları ve şirket içi güvenlik açıkları, siber tehditlerin etkisini artırabiliyor. Çalışanların iş bilgisayarlarına bulaşan zararlı yazılımlar virüs, trojan gibi ya da farkında olmadan yapılan güvenlik hataları, en güçlü önlemleri bile etkisiz hale getirebiliyor. Ancak öyle bir saldırı türü var ki, yalnızca network seviyesinde alınan önlemlerle engellenebiliyor. DDoS (Distributed Denial of Service) saldırıları, sahte kullanıcı trafiğini yüz binlerce hatta milyonlarca farklı IP üzerinden hedef sistemlere yönlendirerek hizmetleri kullanılamaz hale getiriyor. Bu tür saldırılarla ilgili PenDC veri merkezi yetkilileri, DDoS koruma sağlayıcıları ile doğrudan kablolu bağlantılar kurmanın en etkili çözüm olduğunu belirtti. Bu çerçevede Türk Telekom International bağlantısı üzerinden Bulgaristan Telepoint Veri Merkezi ile kurduğu kablolu bağlantı sayesinde, DDoS trafiği filtrelenerek temizlenmiş veri kullanıcılara ulaştırılıyor. Veri güvenliğinin giderek daha kritik hale geldiği günümüzde, veri merkezlerinin alacağı önlemler ve bu alandaki yatırımların her geçen gün arttığı görülüyor. Siber saldırılar karşısında hem bireysel hem de kurumsal düzeyde bilinçlenmek ve proaktif önlemler almak, dijital dünyada güvenliği sağlamak için hayati önem taşıyor.
Bursa GUHEM ve Azercosmos’dan önemli işbirliği Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, GUHEM ve Azercosmos Uzay Akademisi ortaklığında düzenlenen Startech programının açılışında üniversiteli gençlerle buluştu. Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonunun tamamlanmasının ardından son bir yılda 146 kez şehir değiştirdiğini ve 347 program gerçekleştirdiğini söyleyen Gezeravcı, GUHEM’den övgüyle bahsetti. Gezeravcı, "Sadece Bursa şehri için değil bütün Türkiye Cumhuriyeti çocukları için dünyada emsali az bulunan nitelikte böylesine bir merkezi, bundan 11 yıl öncesinde büyük bir vizyonla ortaya koyarak bizlere hediye eden Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na minnettarız." dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) vizyonu ile hayata geçen Türkiye’nin uzay temalı ilk interaktif eğitim merkezi Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM) ve Azerbaycan Uzay Ajansı Azercosmos Uzay Akademisi ortaklığında düzenlenen, Azerbaycan’da uzay, yapay zeka, havacılık ve mühendislik alanlarında öğrenim gören üniversite öğrencilerine yönelik hayata geçirilen "Startech" programının açılışı yapıldı. GUHEM’de uzay, havacılık ve teknoloji alanlarında iki gün boyunca teorik ve pratik eğitimlere katılan gençler Ankara’da HAVELSAN, Türksat, ASELSAN, ROKETSAN, Plan S ve TUSAŞ’ta yerli ve milli teknolojileri yerinde inceleme şansı bulacak. Beş günlük programın son gününde ise İstanbul’da Bilişim Vadisi, Baykar ve Teknopark İstanbul ziyaret edilecek. "GUHEM Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda ortaya konan birproje" GUHEM ev sahipliğinde gerçekleşen programın açılışında konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, Avrupa’nın en büyük uzay havacılık eğitim merkezi olarak hayata geçirdikleri GUHEM’de Azerbaycan’dan gelen öğrencileri ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade etti. GUHEM’in Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda ortaya konan bir proje olduğunu ifade eden Başkan Yardımcısı Şener, "Uzay, havacılık ve savunma alanlarında etkin bir altyapı ve nitelikli insan kaynağınız yoksa dünyadaki ilk 10 ekonomi arasında yer almanız mümkün değil. Bu misyonla uzay havacılık alanlarına meraklı, bu alanda çalışmalar yapacak yetenekli gençlerimize ilham olmak amacıyla BTSO Yönetim Kurulu Başkanımız İbrahim Burkay’ın liderliğinde GUHEM’i hayata geçirdik. Geldiğimiz noktada çok önemli bir projenin ortaya çıktığını görüyoruz." dedi. Uzay havacılık stratejik öneme Ssahip Uzay havacılık ve savunma sanayiinin ülkeler açısından stratejik öneminin çok büyük olduğunu ifade eden Şener, "Bu alanlar aslında özgürlük ve bağımsızlığın teminatı olan sektörler. Bu yüzden bu alanlarda ilerlemek, teknoloji geliştirmek zorundayız. Başlattığımız Startech programı bu anlamda çok önemli. Katılan gençlerimize başarılı bir program diliyor, işbirlikleri için Azercosmos yetkililerine teşekkür ediyorum." diye konuştu. "Türkiye ve Azerbaycan uzay rekabetinin önemli oyuncuları arasına girdi" Azerbaycan İstanbul Başkonsolos Vekili Murad Balajayev, Türkiye ve Azerbaycan arasında birçok stratejik alanda işbirlikleri geliştirildiğini söyledi. Uzay ve havacılığın da bu alanlardan biri olduğunu ifade eden Balajayev, hem Türkiye hem de Azerbaycan’ın küresel uzay rekabetinin önemli oyuncuları arasında yer aldığını kaydetti. Söz konusu alanlarda sanayinin inşası ile birlikte insan kaynağının da geliştirilmesine önem verdiklerini belirten Balajayev, "2023 yılında Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzaya adım atması çok önemli bir hamle oldu. Azercosmos Uzay Akademisi ve GUHEM işbirliğinde başlatılan Startech programı ile de gençlerimiz yeni başarılara imza atacaktır." ifadelerini kullandı. "Azerbaycan ile işbirliği projelerimiz devam edecek" GUHEM Genel Müdürü Halit Mirahmetoğlu, Startech programı kapsamında ilk grup eğitimlerin beş gün süreceğini söyledi. Bursa’da GUHEM ev sahipliğinde başlayan programın Ankara ve İstanbul’da devam edeceğini belirten Mirahmetoğlu, "Türkiye ve Azerbaycan’ın geleceği açısından başarılı gençlerimizi uzay havacılık konularına yönlendirmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda Azerbaycan’da farklı disiplinlerde öğrenim gören gençlerimizi GUHEM’de ağırlıyoruz. İki gün boyunca uzayda temel yaşam eğitiminde jet motorlarının çalışma prensibine kadar birçok alanda eğitimler düzenledik." dedi. "GUHEM’de bulunmaktan gurur duyuyoruz" Azercosmos Uzay Akademisi Genel Müdürü İmran Mukhtarov, uzay ekosistemini geliştirmek ve gençleri bu alana yönlendirmek amacıyla Azercosmos’un birçok etkinliğe öncülük ettiğini belirtti. Bu çalışmaların neticesinde son yıllarda Azerbaycan’ın pek çok bilimsel başarı elde ettiğini kaydeden Mukhtarov, GUHEM’de bulunmaktan gurur duyduklarını belirtti. Startech projesinin faydalı olması temennisini paylaşan Mukhtarov, işbirliği ve ev sahipliği için GUHEM’e teşekkür etti. Gezeravcı gençlerle buluştu Program kapsamında Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Startech programına katılan gençlerle buluştu. "Türkiye Milli Uzay Programı İnsanlı İlk Uzay Misyonu" hakkında bir sunum gerçekleştiren Gezeravcı, "Öncelikle sözlerime bir teşekkürle başlamak istiyorum. Sadece Bursa şehri için değil bütün Türkiye Cumhuriyeti çocukları için dünyada emsali az bulunan nitelikte böylesine bir merkezi, hiçbir feragatten çekinmeden, bundan 11 yıl öncesinde birçoğumuzun bugünleri hayal bile edemediği dönemlerde büyük bir vizyonla ortaya koyarak bizlere hediye eden Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na minnettarız. Uzay görevimizi icra etmeden önce 2023 yılının Ekim ayında uzay alanındaki istisnai organizasyonlardan biri olan ASE Kongresi’nin Dünya Uzay Kaşifleri Derneği üyesi olmamamıza rağmen GUHEM’in yoğun emek ve çabalarıyla Bursa’da icra edilmesi sayesinde aslında uzaya adım atmadan önce biz dünyadaki uzay ekosistemine girme şansı bulmuştuk." dedi. "GUHEM büyük bir değer" GUHEM’i bulunduğu coğrafyanın en muazzam mekanlarından biri olarak niteleyen Gezeravcı, uzay ve havacılığa dair bu kadar büyük bir değerin tek çatı altında sunuluyor olmasının büyük bir şans olduğunu ifade etti. Programa katılan gençlere seslenen Gezeravcı, "Ülkelerimizin geleceğinde uzay alanında yapılacak çalışmalarda sizlerin bizzat imzanızın olacağından kuşkumuz yoktur. Toprağa atılan bir tohumun çınara dönüşmesi gibi bu programda yer almak aslında kendi geleceğinize yaptığınız en önemli yatırımlardan bir tanesi." diye konuştu. "Uzay Misyonu Gençlere İlham ve Cesaret Vermek İçin Yapıldı" Dünyada uzay ekosisteminin hızla geliştiğini ifade eden Gezeravcı, bulunduğu coğrafyada kilit rollere sahip iki ülke olan Türkiye ve Azerbaycan’ın gelecek vizyonları içerisinde bu alanları dışarda bırakmalarının mümkün olmadığını vurguladı. Bu doğrultuda 2023 yılında insanlı uzay misyonunu tamamladıklarını belirten Gezeravcı, "Bu misyonu, bir Türk vatandaşının uzayda geçirdiği 22 gün olarak algılamayın. Görevi tamamlamamızın ardından geçen 1 yılda 146 şehir değişimi ve 347 program gerçekleştirdik. Bunun içerisinde Azerbaycan’da yaptığımız faaliyetler de bulunuyor. Bu sizlere sunulmuş bir lütuf değil, bizim boynumuzun borcu. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bu misyonu bir tane vatandaşının uzaya gidip macera yaşaması için yapmadı. Tam aksine yüz yıllardır dünyanın en zorlu coğrafyalarından bir tanesinde güçlü bir şekilde ayakta durmayı başarabilen bir milletin, her daim özgüveni alaşağı edilmeye çalışılan çocuklarının ihtiyaç duyduğu ilhamı sağlamak, gelecekte çıkacakları yolda devletinin iradesi ve vizyonu olduğu sürece yürüyemeyecekleri hiçbir yol olmadığının ispatı niteliğinde gerçekleştirdi. Bu hikaye sahnede bulunan kişi tarafından anlatılsa da aslında sizin hikayenizdir." dedi. Gezeravcı 22 gün süren uzay yolculuğunun detaylarını paylaştığı sunumun ardından GUHEM’de ziyaretçilerle bir araya geldi. Öte yandan programa Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Bursa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Aydın Bakoğlu da katıldı.
İstanbul Kağıthane Hasbahçe’de düzenlenen Ramazan’a Özel Bayram Alışveriş Festivali’ne yoğun ilgi Bayrama sayılı günler kala Kağıthane Hasbahçe’de düzenlenen Ramazan’a Özel Bayram Alışveriş Festivali ziyaretçilerine kapılarını açtı. Dünyaca ünlü markaların yer aldığı festivalde düzenlenen etkinliklerle vatandaşlar eski Ramazanlara olan özlemini giderme imkanı bulurken, ailelerin yanı sıra çocuklara da gösteri ve eğlenceler düzenleniyor. Bayrama sayılı günler kala Kağıthane Hasbahçe’de Ramazan’a Özel Bayram Alışveriş Festivali, 14 Mart’ta ziyaretçilerine kapılarını açtı. Festival alanına kurulan dev çadırlarda dünyaca ünlü markaların ürünleri, yüzde 70’e varan indirimlerle satılıyor. Stantların önünde uzun kuyruk oluşturan vatandaşlar, erkek, kadın, çocuk ve bebek ürünlerinden ev tekstiline, tesettür giyim ürünlerinden ayakkabı ve çantalara kadar tüm ihtiyaçlarına uygun fiyatlarla ulaşabiliyor. Festivalde, iftara özel pek çok yöresel ürün ve yemeklerle her yaştan damağa hitap eden sokak lezzetleri de tezgahları süslüyor. Moda, tekstil, kozmetik ve daha birçok sektörden seçkin markanın katılımıyla geniş bir ürün yelpazesi sunulan Ramazan’a Özel Bayramlık Alışveriş Festivali’nde 18 gün boyunca ziyarete açık olacak. Saat 10.00-00.00 arasında ziyarete açık olan festivalde vatandaşlar, 30 Mart Pazar gecesine kadar Ramazan ayına özel indirim, kampanya ve çekilişlerden yararlanmaya devam edecek. "Tüm ürünler yüzde 50 ve yüzde 70’e varan indirimlerle şu an satışa sunulmaktadır" Festivalde esnaf olan Kevser Akkaya, "Buradaki esnaflardan bir tanesiyim. Kağıthane Hasbahçe’de açılan Bayram Alışveriş Festivali’nde birden fazla ürünü bulabileceğiniz bir indirim çadırı kurulmuştur. Burada piyasaya oranla tüm ürünler yüzde 50 ve yüzde 70’e varan indirimlerle şu an satışa sunulmaktadır. Piyasada bin 500, 2 bin civarına satılan erkek çocuk takımları indirim çadırına özel sadece 800 TL’ye satılıyor. Çocuk alanında birden fazla çeşit var. 1-15 yaş aralığında birden fazla ürünü burada bulabilirsiniz. Yarı yarıya düşüşler var. Tüm ürünlerde geçerli olan bayrama özel indirimler mevcut. Tüm Kağıthane ve İstanbul halkını alışveriş festivaline bekliyoruz. Katılım şu an için gayet iyi. Bayram öncesinde çocuklara ve gençlere alışveriş yapmak isteyen ebeveynler soluğu indirim çadırında almaya başladı. Fiyatlar çünkü gayet makul. Çeşitler çok fazla mevcut. 100-150 TL’ye çocuklarınıza alışveriş yapabilirsiniz. Esnaf ve vatandaş çok memnun. Halk akın akın buraya gelmeye başladı. Özellikle iftardan sonra yoğunluk çok fazla oluyor. Biz de ona göre müşterilerimizi memnun etmeye çalışıyoruz" dedi. "Ürünler hem marka hem de yarı fiyatı" Festivalden memnun olduğunu belirten bir vatandaş ise, "Alışveriş festivali çok iyi. Fiyatlar mükemmel. Ürünler hem marka hem de yarı fiyatı. Fiyatlar çok uygun. Bayram için de geleceğim. Ben çok beğendim" ifadelerini kullandı.
Ankara Bakan Tunç: "Silah bırakma şartı yerine getirilmezse terörle mücadele devam eder" Dikmen Hakimevi’nde düzenlenen iftar programında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Silah bırakma şartı yerine getirilmezse terörle mücadele devam eder. Yani o noktada devletin terörle mücadeleden vazgeçmesi gibi bir durum söz konusu olamaz" dedi. Adalet Bakanı Tunç, Dikmen Hakimevi’nde düzenlenen iftar programında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Tunç, iftar yemeğinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Silah bırakma şartı yerine getirilmezse terörle mücadele devam eder" Silahlı terör örgütü PKK’nın elebaşı Öcalan’ın silah bırakma çağrısı hakkında konuşan Bakan Tunç, "Çağrı öncelikle terör örgütü elebaşının kendi örgütüne silah bırakmasına yönelik. Çağrıda, terör örgütünün kendilerine göre zemin sağlayan hususların artık gerekçelerinin olmadığını söylüyor. ’Kongrenizi toplayın, örgütü feshedin, tüm gruplar da silah bıraksın’ diyor. Çağrı bu ve örgüte yönelik. İmralı’nın çağrısında bir şart söz konusu değil. Silah bırakma şartı yerine getirilmezse terörle mücadele devam eder. Yani o noktada devletin terörle mücadeleden vazgeçmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Hatta çağrıda ateşkes olmadığı halde ateşkes sözüne karşı Milli Savunma Bakanımızın ’bunu kabul edemeyiz’ şeklindeki cümleleri de söz konusu. Buradaki hedefimiz ülkemizi terörden kurtarmak" dedi. Geçen hafta Van’da iftar yemeğinde bulunduklarını belirten Tunç, vatandaşların terörün bitmesi yönünde hemfikir olduklarından bahsetti. Demokratik siyaset kanallarının açık olduğuna değinen Tunç, "Eğer çağrının muhatabı olumlu cevap verirse Türkiye’de terör sonlandırılmış olur. Bundan daha önemli bir aşama söz konusu olamaz" diye konuştu. Af tartışmalarına da açıklık getiren Bakan Tunç, "2020’de Covid izninden yararlanıp açık cezaevinde bulunanlar denetimli serbestlikten faydalanarak tahliye edilmişti. Covid devam ettiği müddetçe bu süre 31 Temmuz 2023’e kadar uzatıldı. O tarihten sonra bu kişilerden koşullu salıverilmesine 5 yıl kalanların Covid izni kapsamında hayatına devam etmesine, koşullu salıverilmesine 5 yıldan fazla olanların ise cezaevine dönmesine yönelik bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeden yaklaşık 100 bine yakın kişi faydalanmış oldu. Kapalı cezaevinde bulunanlar da 3 yıl erken açık cezaevine geçmiş oldular. Bu düzenlemeden 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla cezası kesinleşen ve cezaevinde bulunanlar yararlandı. 31 Temmuz 2023’te cezaevinde değil ama daha önce suç işlemiş ancak cezasının infazı henüz kesinleşmemiş ve hapse girmemiş olanların, yargılamadaki gecikmeden dolayı bu düzenlemeden yararlanamaması gibi bir durum ortaya çıktı. Bu yönde müracaatlar, talepler oldu. Bu talepler doğrultusunda bir düzenleme olabilir. Buradan bir af geliyor değerlendirmesi yapmak doğru değil, gündemde af söz konusu değil" ifadelerine yer verdi. "Burada muhatap devlet değil, muhatap örgüt" Ceza infaz kanunundaki umut hakkı konusunu değerlendiren Tunç, "Ölüm cezasından çevrilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının koşullu salıvermesinin olmadığına dair ceza infaz kanununda özel bir hüküm yer alıyor. Burada tabi şu anda bizim konuşacağımız konu, terörün kendini feshetmesi, silahları bırakması. Bizim şu anda tüm odaklandığımız konu bu. Bu çağrıda herhangi bir şart, herhangi bir koşullu salıverme veya bir umut hakkı talebi söz konusu değil. Burada terör örgütü elebaşının örgüte yönelik bir çağrısı var. Burada muhatap devlet değil, muhatap örgüt. Dolayısıyla örgüt bunu nasıl değerlendirecek bunu hep beraber göreceğiz. Değerlendirilse terör bitmiş olur. Değerlendirilmezse de terörle mücadele devam eder" dedi. İmralı’daki tecrit iddialarına ilişkin de konuşan Tunç, böyle bir tecritin söz konusu olmadığını dile getirdi. Tunç, cezaevindeki hükümlüler arasında bir ayrım olmadığından bahsetti. "Canlı bağlantı teması kurması söz konusu değil" ’Elebaşı Öcalan, Nevruz’da görüntülü bir çağrıda bulunacak mı’ sorusuna ilişkin Tunç, "Mektup gönderebilir, telefon ile görüşebilir. Bunlar mevzuatta olan hususlar. Ama bir video ile canlı bağlantı teması kurması söz konusu değil. Mektup gönderebilir. Hükümlüler mektup yazabilir, hükümlülere de mektup yazılabilir. Böyle bir talep yok şu anda. Talep olursa mektup ile ilgili değerlendirme yapılabilir" diye konuştu. "İmamoğlu, kendisine karşı bir yargı tacizi varmış algısı oluşturmaya çalışıyor" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri hakkında ise Bakan Tunç, "Konuşmaları çok çirkin ifadeler. Bu ülkenin Cumhurbaşkanına yönelik bir Belediye Başkanının o şekilde ifadeler kullanması gerçekten CHP adına da kendisi adına da bir talihsizlik. Sürekli kendisine karşı bir yargı tacizi varmış algısı oluşturmaya çalışıyor. Yargılandığı konular belli. Birisi Yüksek Seçim Kurulu üyelerine söylediği ifade. İstinafta devam eden bir süreç. ’İstinaf niye karar vermiyor? Bir an önce karar versin.’ İstinaf ne zaman karar vereceğini sana sormayacak. Hem tarafsız ve bağımsız yargı diyorsun hem de ’benim hakkımda kararı çabuk ver’ diyorsun. Diğeri Ordu Valisine söylediği kelime. Buradan biz söyleyemiyoruz. Ama o söylüyor. Yargıtay’da o davadan ceza almıştı. Para cezasına çevrildi" dedi. Yargıdaki iş yükü hakkında ise Tunç şunları dile getirdi: "İstinafta özellikle bir yoğunlaşma söz konusu. İstinafta bazı daireler, iş hukukuyla ilgili daireler, kira davaları ve boşanma aile hukukundan doğan davalar. Son bir yıl içerisinde yaklaşık 3 bine yakın yeni mahkeme açtık. İstinafta 100’e yakın yeni daire kurulmasını sağladık. Geçen yıl yargı teşkilatımız savcılıklar da dahil 13 milyon 900 bin karar verdi. Devreden dosya 11 milyon oldu. Bir önceki yıl yani 2023’te de 12 milyon karar vermişti. Devreden yine 11 milyon oldu. Elimizde biriken bir dosya yükü var. Ama çıkan kararın her yıl 1 milyon arttığını görüyoruz." "Hukuk fakültelerindeki başarı sıralamasını 100 bine çektik" Hakim ve savcı sayısını 25 bine çıkardıklarını söyleyen Bakan Tunç, "Hakim, savcıların daha güçlü yetişmeleri anlamında Hakim Savcı Yardımcılığı Sistemi’ne geçtik. 2 yıllık adaylık yerine 3 yıllık yardımcılık sistemine geçtik. Hukuk mesleklerine giriş sınavı da yine kaliteyi getirecek. Hukuk fakültelerindeki kontenjanı başarı sıralamasını 100 bine çektik, bu sene uygulanacak. Tüm bunlar hem kaliteyi artıran hem de yargının hızlandırılmasını sağlayan çalışmalar. Bu çalışmalarımızın tamamı önümüzdeki süreçte meyvesini verecek" ifadelerini kullandı.