GÜNDEM - 28 Nisan 2021 Çarşamba 08:01

ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarını ifade etme biçimini kınama ve yok sayma kararı Resmi Gazete'de

A
A
A
ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarını ifade etme biçimini kınama ve yok sayma kararı Resmi Gazete'de

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’nin ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak ifade etmesini kınayan, reddeden ve yok hükmünde sayan karar Resmi Gazete'de yayımlandı.

TBMM’nin aldığı kararda şu ifadeler yer aldı;

"ABD Başkanı Joe Biden'ın 24 Nisan 2021 tarihli açıklamasıyla 1915 olaylarına ilişkin Ermeni lobilerinin iddialarını içeren tezleri sahiplenmesini, TBMM olarak esefle ve şiddetle kınıyor, tarihin siyasi saiklerle tahrifinden başka anlam taşımayan bu temelsiz iftiraları en güçlü şekilde reddediyoruz. Tarihi konularda hüküm vermeye hukuken ve ahlaken yetkisi bulunmayan ABD Başkanı'nın yaptığı bu açıklama, nezdimizde yok hükmündedir.

Birinci Dünya Savaşı şartlarında yaşanan, Osmanlı Devleti'nin Türk ve Ermeni halkları için trajik sonuçlar doğuran olaylardan 106 yıl sonra böyle sorumsuz bir açıklamanın yapılmasının sebebi, değişen tarihi belgeler ya da uluslararası hukuk normları değil, bugünün küçük çıkar hesaplarında boğulmuş ABD Yönetimi'nin radikal Ermeni lobilerinin baskısına boyun eğmesidir. Tarihi gerçeklerle bağdaşmayan bu açıklama, halklar arasında yakınlaşmaya hiçbir katkı sağlamayan akıldışı ve sorumsuz bir adımdır.

Türkiye, 1915 olaylarının bağımsız uzmanlar ve tarihçiler tarafından araştırılmasını savunmuş, bu amaçla 2005'te Ortak Tarih Komisyonu kurulmasını önermiş ve arşivlerini tüm dünyaya açmıştır. Türkiye'nin bu kadar açık, kendinden ve tarihinden emin, iş birliğinden yana ve bilimsel gerçeklerin ortaya çıkmasını arzulayan tavrının altında, 1915 olaylarının gelişim sürecini ve sonuçlarını yakinen bilmesi, uzak ve yakın geçmişinde hiçbir zaman belli bir halka toptan düşmanlık yapmamış olmasının özgüveni vardır. Bu bağlamda hiçbir politikacının ve hükümetin, tarihinin araştırılmasından kaçınmayan, tam tersine 1915 olaylarına ilişkin münferiden ya da birlikte yapılacak tüm araştırmaları destekleyen Türkiye'ye söyleyecek sözü olamaz.
Soykırım, kapsamı son derece belirli, kullanımı çok somut şartlara bağlanmış bir uluslararası hukuk kavramıdır. Açıkça tanımlanmış bir suçlamaya işaret eden bu kavramın tahakkuku, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nde belirtildiği üzere, yalnızca yetkili bir mahkeme tarafından hüküm altına alınabilir. 1915 olaylarının hukuken soykırım olarak tanımlanabilmesi için gereken şartların hiçbiri mevcut değildir. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 2015 ve 2017 tarihli kararları da 1915 olaylarına tarihi bir tartışmanın ötesinde bir anlam atfetmenin mümkün olmadığını açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Kaldı ki sıfatı ve makamı ne olursa olsun, bir siyasetçinin mahkemelerin yetkisinde olan bir hükmü vermeye kalkışması hukuken ve ahlaken büyük bir sorumsuzluk örneğidir.
Bölgemizde kalıcı ve sürdürülebilir barışın sağlanması, halkların refah ve emniyet içinde yaşaması için samimi gayret göstermek gerekirken Başkan Biden'ın 1915 olayları hakkında yaptığı açıklamanın halkları kutuplaştırmaktan, radikal-aşırıcı çevrelerin gündemini desteklemekten ve nefret söylemlerini cesaretlendirmekten başka bir amaca hizmet etmeyeceği açıktır. Bu çerçevede Başkan Joe Biden'ı, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan, milletimizin vicdanını derinden yaralayan bu hatalı açıklamasını değiştirmeye, başta Türk ve Ermeni halkları olmak üzere bölge halkları için barış, istikrar ve güven içinde yaşama çabalarını desteklemeye ve ikili ilişkilerimiz üzerinde kaçınılmaz olarak olumsuz etkiler yapacak bu karardan geri dönmeye davet ediyoruz.

101'inci açılış yıl dönümünü gururla idrak etmekte olduğumuz TBMM, kimden ve nereden gelirse gelsin aziz milletimize ve ülkemize yönelik her türlü haksız söylem ve davranış karşısında milli onurumuzdan, bağımsızlığımızdan ve her safhasıyla iftihar ettiğimiz tarihimizden yana tavır almayı sarsılmaz bir azim ve kararlılıkla sürdürecektir. ABD Başkanı Joe Biden'ın 24 Nisan 2021 tarihli açıklamasının kınanması, reddedilmesi ve yok hükmünde sayılmasına dair bu bildirinin oylanarak kabul edilmesi ve alınan kararın Resmi Gazete'de yayımlanması hususunu Genel Kurul'un tasviplerine arz ederim."

Muhammet Mücahit Dereli
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.