BASKETBOL - 05 Temmuz 2011 Salı 10:42

52 sene sonra olimpiyat oyunlarının eşiğindeyiz

A
A
A
52 sene sonra olimpiyat oyunlarının eşiğindeyiz

Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası'nda gümüş madalya kazanarak tarihi bir başarıya imza atan Potanın Perileri, gözünü 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'na çevirdi. Rusya'nın şampiyon olarak olimpiyat vizesi aldığı şampiyonanın ardından Potanın Perileri, gelecek sene olimpiyat elemelerine katılacak.

Bayan Basketbol Milli Takımı, Fransa, Çek Cumhuriyeti ve Hırvatistan ile birlikte Avrupa adına olimpiyatlara katılmaya çalışacak. Tüm kıtalardan toplam 12 ülkenin katılacağı ve 25 Haziran - 1 Temmuz 2012 tarihleri arasında yapılacak elemeler sonunda ilk 5 sırayı alacak ülkeler olimpiyatlara katılmaya hak kazanacak. 2008 Olimpiyat elemelerinde, Avrupa'dan elemelere katılan 4 ülke de vize alma başarısını göstermişti. Afrika, Asya gibi zayıf basketbol ülkeleriyle de karşılaşacak olan Potanın Perileri'nin 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'na katılması büyük bir ihtimal.

A Milli Kadın Basketbol Takımı, olimpiyatlara katılması durumunda bir ilke de imza atmış olacak. Potanın Perileri, olimpiyat vizesi alması durumunda takım sporlarında olimpiyata katılan 'İlk Türk Kadın Takımı' olacak. Türkiye, olimpiyatlarda bugüne kadar erkeklerde 5 kez futbolda ve 2 kez de basketbolda takım olarak temsil edilmişti.

İLK MAÇ 25 MAYIS 1924, SON MAÇ 1 EYLÜL 1960

Türkiye, takımlarda ilk müsabakasını 25 Mayıs 1924 tarihinde oynadı. Milli futbol takımı, Paris'te 5 bin kişinin izlediği maçta o zamanki adıyla Çekoslovakya ile oynadı ve sahadan 5-2 mağlup ayrıldı. Olimpiyatlardaki son takım müsabakası yine futboldaydı ve 1 Eylül 1960'da oynanan maçta Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri 3-3 berabere kaldı.

POTANIN PERİLERİ 52 SENE SONRA

A Milli Kadın Basketbol Takımı, olimpiyat vizesi alması durumunda Türkiye, tam 52 sene sonra takımlar düzeyinde olimpiyatlarda temsil edilmiş olacak. Son olarak 1960 Roma Olimpiyatları'nda futbolda temsil edilen Türkiye, Potanın Perileri'nin vize alması durumunda tam 52 sene sonra 2012 Londra Olimpiyatları'nda boy gösterecek.

BASKETBOLDA 2 KERE KATILDIK, GALİBİYET ALAMADIK

Türkiye, basketbol branşında 2 kez olimpiyatlarda temsil edildi. A Milli Erkek Basketbol Takımı, 1936 Berlin ve 1952 Helsinki Olimpiyatları'nda mücadele etti. Olimpiyat tarihinde 4 maç yapan erkek basketbolcular galibiyet alamadı.

Türkiye, basketbol branşında ilk kez 1936 Berlin Olimpiyatları'nda boy gösterdi. 21 ülkenin katıldığı oyunlarda Türkiye ilk maçında Şili'ye 30-16 yenildi ve tur şansını kaybetti. Sıralama maçında da Mısır'a 33-23 mağlup olan erkek basketbolcularımız, olimpiyatları 19-21 sıralar içinde kapattı. 1936 Berlin Olimpiyat Oyunlarında Türkiye'yi koç Rupen Semerciyan önderliğinde oyuncular Şeref Alemdar, Hayri Arsebük, Nihat Rıza Ertuğ, Jak Habib, Naili Moran, Hazdai Penso, Dionis Sakalak, Sadri Usluoğlu ve Kamil Ocak temsil etti. Basketbolda ikinci sınavımızı ise 1952 Helsinki Olimpiyatları'nda verdik. Türkiye, burada ilk turda Mısır'a 64-45 ve İtalya'ya 49-37 mağlup oldu. Maç kazanamayan Türkiye 23 ülke arasında son 7 sıra içinde yer aldı. Türkiye'yi 1952 olimpiyatlarında basketbolcular Yüksel Alkan, Altan Dinçer, Nejat Diyarbakırlı, Yalçın Granit, Sadi Gülçelik, Yılmaz Gündüz, Erdoğan Partener, Sacit Seldüz, Turhan Tezol, Güney Ülmen, Mehmet Ali Yalım ve Ali Uras temsil etti.

FUTBOLDA 5 KEZ OLİMPİYATLARA KATILDIK

Türkiye, olimpiyat oyunlarında 5 kez de futbol branşında mücadele etti. Türkiye, 1924, 1936, 1948, 1952 ve 1960 olimpiyatlarına katılma başarısı gösterdi. 5 olimpiyatta, 9 maça çıkan Türkiye 2 galibiyet, 1 beraberlik ve 6 mağlubiyet aldı. Türkiye 13 gol atarken kalesinde ise 30 gol gördü. Türkiye, futbolda ilk kez 1924 Paris Olimpiyatları'na katıldı. 22 ülkenin katıldığı futbol branşında Türkiye, 25 Mayıs 1924'de o zamanki adıyla Çekoslovakya ile karşılaştı. Türkiye, rakibine 5-2 mağlup olup elenirken, milli takımımızın gollerini atan Refet Bekir de tarihe geçti. Türkiye, futbolda 2. kez katıldığı olimpiyat oyunlarında yine başarılı olamadı. Futbolda 16 ülkenin mücadele ettiği 1936 Berlin Olimpiyat Oyunları'nda Türkiye, ilk maçında Norveç'e 4-0 mağlup olarak oyunlara erken şekilde veda etti.

İLK GALİBİYET 1948'DE

Takım oyunlarında ilk galibiyeti ise 1948 Londra Olimpiyat Oyunları'nda aldık. İngiltere'de düzenlenen oyunların ilk maçında Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti'ni Gündüz Kılıç'ın 18 ve 61, Hüseyin Saygun'un 72 ve Lefter Küçükandonyadis'in 87. dakikada attığı gollerle 4-0 mağlup ederek tarihinde ilk kez tur atladı. Türkiye, takım sporlarında olimpiyatlarda ilk galibiyetini aldığında tarihler 2 Ağustos 1948'i gösteriyordu. İlk galibiyetini alıp çeyrek finale çıkan Türkiye, o zamanki adıyla Yugoslavya ile karşılaştı. Sahadan 3-1 mağlup ayrılan Türkiye'nin tek golünü Şükrü Gülesin attı. Türkiye, 18 ülkenin mücade ettiği futbolda son 8 ülke arasına kalmayı başardı.

Türkiye, 1952 olimpiyatlarında yine çeyrek finale yükseldi. Helsinki'de 25 ülkenin katılımıyla düzenlenen futbolun ilk turunda Hollanda Antilleri'ni Muzaffer Tokaç'ın 9 ve Tekin Bilge'nin 76. dakikada penaltıdan attığı gollerle 2-1 mağlup eden Türkiye, çeyrek finalde Macaristan'a rakip oldu.  Türkiye, o dönem fırtınalar gibi esen ve daha sonra olimpiyat şampiyonu da olan Macaristan'a 7-1 mağlup oldu. Türkiye'nin tek golü Ercüment Güder'den geldi.

Türkiye, takım halinde olimpiyatlara son kez 1960 yılında katılabildi. 1960 Roma Olimpiyatları'nda 16 ülkenin katıldığı futbol müsabakalarında ilk kez grup elemeleri oynanmaya başlandı. Türkiye, gruptaki ilk 2 maçında Bulgaristan'a 3-0, Yugoslavya'ya ise 4-0 mağlup oldu. Son maçında Birleşik Arap Emirlikleri'yle karşılaşan Türkiye, rakibiyle 3-3 berabere kaldı. Türkiye'nin gollerini Bilge Tahran, Uğur Köken ve İbrahim Yalçınkaya attı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’de Tıp Bayramı kutlandı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Tıp Fakültesi tarafından 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla tören düzenlendi. Törende, ALKÜ Tıp Fakültesi 1. sınıf hekim adayları beyaz önlük giymenin heyecanını yaşadı. 14 Mart Tıp Bayramı, tüm yurtta çeşitli etkinliklerle kutlanırken Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesinde (ALKÜ) bu kapsamda tören düzenlendi. Tören öncesi Kestel Yerleşkesinde bulunan Atatürk Anıtı’na ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan tarafından çelenk sunuldu. Çelenk sunumunun ardından Rektörlük Alev Alatlı Konferans Salonu’na geçilerek Beyaz Önlük Giyme Töreni başladı. Törende ALKÜ Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencileri beyaz önlüklerini giyerek hekimlik yolunda ilk adımlarını attı. ALKÜ’den üç öğrenci beyaz önlüklerini Girne Amerikan Üniversitesinde giyerken aynı zamanda Girne Amerikan Üniversitesinden iki öğrenci de beyaz önlüklerini ALKÜ 14 Mart Tıp Bayramı Töreni’nde giydi. Ayrıca programda konuklara, Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğr. Gör. Natalia Barish ile Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Jale Selli tarafından piyano müziği yapılırken Turizm Animasyonu Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Bilgin Karademir’in koordinasyonunda Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından zeybek gösterisi gerçekleştirildi. "İnsanlık tarihinin en kutsal mesleklerinden birisi" "14 Mart Tıp Bayramı; fedakarlığın, bilginin ve insan hayatına duyulan saygının simgesidir" diyen Rektör Türkdoğan, "Bugün, insanlık tarihinin en köklü ve en kutsal mesleklerinden birini onurlandırmak için buradayız. Tarihin her döneminde hekimler, sadece hastalıklarla değil aynı zamanda bilgisizliğin, çaresizliğin ve korkunun da karşısında durmuş; insanlığa ışık olmuştur. Sağlık, bir toplumun en büyük hazinesidir ve bu hazineyi koruyanlar da sizlersiniz. Beyaz önlük; bir sorumluluk, bir yemin, bir vicdan muhasebesidir. O önlüğü giymek; bilime sadık kalmayı, insana hizmet etmeyi ve her daim şefkatle hareket etmeyi gerektirir. Sevgili öğrenciler, sizler bugün bu mesleğin onurlu yolculuğuna ilk adımlarınızı atıyorsunuz. Unutmayın ki bir hekimin varlığı; hastalar için umut, toplum için güvendir. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi olarak bizler; sadece bilim üretmekle kalmıyor, aynı zamanda bu bölgenin sağlık altyapısını güçlendirmek, insanımıza en iyi hizmeti sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bilgi ve tecrübeyle donattığımız her mezunumuz, bu coğrafyanın sağlığına katkı sunacak, geleceğe iz bırakacaktır" dedi. "Hekimlik yürekle icra edilir" Öğrencilerin heyecanına şahit olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden ALKÜ Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, "14 Mart Tıp Bayramı, sadece bir meslek grubunun bayramı değildir; aynı zamanda bilimin, insan sevgisinin ve adanmışlığın bayramıdır. Çünkü hekimlik, yalnızca bilgiyle değil yürekle icra edilen bir sanattır. Sevgili öğrenciler, bugün üzerinize beyaz önlüğünüzü giyeceksiniz. Beyaz önlükleriniz, bilginizle birlikte vicdanınızı da temsil eder. Zira bir hekimin elindeki neşter, yalnızca kesip biçen bir alet değil aynı zamanda umudu yeniden yeşerten bir dokunuştur. Hastalarınızın gözlerine baktığınızda bir insan hikâyesi göreceksiniz. Onların acısını kendi acınız, umudunu kendi umudunuz bilmelisiniz. Bazen bir reçeteyle değil, sıcak bir gülümsemeyle şifa vereceksiniz. Çünkü hekimlik; bilgiden önce merhameti, teknikten önce insan sevgisini gerektirir. Bu yolda yürürken önünüze zorluklar çıkacak. Uykusuz geceler, zor kararlar ve yorucu günler olacak. Ancak şunu bilin ki bir insanın hayatına dokunabilmek, onu sağlığına kavuşturabilmek dünyadaki en büyük onurlardan biridir. Bilimin ışığından asla ayrılmayın, mesleğinize olan sevdanızı hiç kaybetmeyin ve her zaman vicdanınızın sesini dinleyin" diye konuştu. 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında yapılan törenlere Alanya Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, ALKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Prof. Dr. Mehmet Kılıç, Prof. Dr. Oğuz Karahan, Genel Sekreter Hüseyin Er, Alanya Belediyesi Başkan Danışmanı Faruk Konukçu, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler, Alanya İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yılmaz, dekanlar, daire başkanları, akademisyenler, aileler ve öğrenciler katıldı. Konuşmaların ardından ALKÜ Tıp Fakültesi akademisyenleri öğrencilere beyaz önlüklerini giydirdiler. Tören, toplu hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.