EKONOMİ - 22 Haziran 2021 Salı 15:17

50 milyar TL yatırım yaptı, Türkiye’de dijitalleşmenin yolunu açtı

A
A
A
50 milyar TL yatırım yaptı, Türkiye’de dijitalleşmenin yolunu açtı

Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aksu, şirketin 27 yıl önce bir GSM operatörü olarak çıktığı yolculukta bugün sunduğu ürün ve hizmetlerle küresel bir teknoloji markasına dönüştüğünü belirtti. Aksu, Turkcell’in 2020 sonu itibarıyla Türkiye’ye toplam 50 milyar TL’lik yatırım yaptığını ve aynı hızla yatırımlarını sürdürdüğünü söyledi.

Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aksu, Turkcell olarak 23 Şubat 1994’te Türkiye’de ilk cep telefonu görüşmesini gerçekleştirmelerinin üzerinden 27 yılı aşkın süre geçtiğini dile getirerek, Turkcell’in geçen bu süre zarfında bir yandan lider GSM operatörü olarak abonelerine en kaliteli iletişim imkanını sunmaya devam ederken diğer yandan da entegre dijital servisler sunan bir teknoloji şirketine dönüştüğünü, bugün geldikleri noktada ise sundukları ürün ve hizmetlerle küresel rekabetin önemli markası haline geldiklerini belirtti.
Turkcell’in bireysel müşterilerine sunduğu ürün ve servislerin yanı sıra kurumsal müşterilerine de uçtan uca dijital çözümler sunduğunu ifade eden Bülent Aksu, Turkcell’in bugün Türkiye’nin dijital endüstrisinin en büyük fabrikası ve teknoloji alanında ülkemizin dünyaya açılan amiral gemisi olduğunu vurguladı. Aksu, “Türkiye’nin Turkcell’i olarak ürün ve hizmetlerimizi geliştirirken daima ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı’ diyor, bu kapsamda ülkemizin farklı bölgelerinde yer alan üstün teknolojik veri merkezlerini kullanıcıların hizmetine sunuyoruz” diye konuştu.

Tüm bu başarılarının arkasındaki unsurun, üstün ve yaygın şebeke altyapısı olduğunu vurgulayan Aksu, “Güçlü altyapımız ve kaliteli insan kaynağımız sayesinde Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunda tüm kurumsal ve bireysel müşterilerimize yol gösteren güçlü bir paydaş olduk. Hatta yurtdışına da dijital servis ve uygulama ihracatı gerçekleştirmeye başladık. 2021 birinci çeyrek sonu itibarıyla BiP’in üç ay aktif kullanıcısı sayısı 40 milyona ulaştı. Bu kullanıcıların yaklaşık üçte birini ise yurtdışındaki müşterilerimiz oluşturuyor” dedi. Turkcell’in bugüne kadar bu ülkede kazandıklarını yine bu ülkeye harcadığının altını çizen Aksu, 2020 sonu itibarıyla Türkiye’ye toplamda 50 milyar TL’lik yatırım yaptıklarını, aynı hızla yeni yatırımlarını da sürdürdüklerini söyledi.

‘Fiberde 10 Gbps’lik hızı olduğumuz her ilde, herkese sunabilen tek şirketiz’

Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aksu, “4.5G teknolojisiyle mobilde 1.6 Gbps, fiberde ise 10 Gbps’lik hızı müşterilerimizle buluşturuyoruz. Türkiye’de eve kadar gerçek fiberi ilk kez Turkcell getirdi. Bugün 10 Gbps hızı fiber internet sunduğumuz her ilde, herkese sunabilen tek şirketiz. Fiber altyapı sadece yüksek hız anlamına gelmiyor. Aynı zamanda fiberin yaygınlaşması 5G’ye geçiş için kritik bir öneme sahip. Bu nedenle ilk günden itibaren fiberde ortak altyapının bir an önce hayata geçmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda yapılan girişimlerde en önde yer almaya ve aktif rol oynamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Fiber yatırımların dijitalleşme açısından elzem olduğunu belirterek ortak altyapının önemine işaret eden Aksu, “Ortak altyapıda atılacak her adım ülke kaynaklarının doğru ve verimli kullanılabilmesine de olanak sağlayacak. Bunun dünyada birçok başarılı örneği var. Biz operatörler arasındaki rekabetin altyapıda değil üstyapıda sunacağımız hizmetlerle olması gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuşmasına devam etti.

‘Her yıl yaklaşık gelirimizin yüzde 1’ine yakın bir kısmını toplum yararına ayırıyoruz’

Turkcell olarak misyonlarını ‘teknoloji sayesinde geride kimseyi bırakmadan hayatı kapsamak ve müşterilerinin hayatına değer katmak’ olarak özetleyen Aksu, “Teknolojinin fırsat eşitleyici gücünü kullanıyor; toplumun bilgiye, eğitime ve sosyal hayata erişimde eşit olanaklara kavuşmasını hedefleyen projeleri hayata geçiriyoruz. Bu amaçla her yıl yaklaşık gelirimizin yüzde 1’ine yakın bir kısmını toplumsal yatırım projelerine ayırıyoruz. Çocuklar, kadınlar, engelliler, yaşlılar, mülteciler gibi toplumun farklı kesimlerine ulaşan projeleri yürütüyoruz” dedi.

‘İnsana ve çevreye duyarlı yaklaşım’

Türkiye’nin lider teknoloji şirketi olarak, tüm iş süreçlerinde dünyaya bırakacağı izi düşünerek hareket ettiklerini vurgulayan Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aksu, sözlerini şöyle noktaladı:
“Dijitalleşmenin sağladığı ciddi kaynak tasarrufu, çevreye bıraktığımızın izin küçülmesine de olanak sunuyor. 2020 Entegre Faaliyet Raporu’muzda, iş süreçlerimizin çıktılarını ve bu çıktılar sonunda Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na nasıl bir katkı sağladığımızı detaylı biçimde anlattık. Bu çerçevede enerji odaklı faaliyetlerimizde çevre dostu yeşil enerji kaynaklarına yöneliyoruz. Turkcell Sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda 2030 yılına kadar elektrik tüketimini tamamen yenilenebilir kaynaklardan karşılama ve 2050 yılına kadar tamamen “karbon nötr bir şirket” olma hedefi yolunda hızlı adımlarla ilerliyoruz. Ayrıca 2015’ten beri düzenli raporlama yaptığımız CDP (Carbon Disclosure Project) notumuzu C-’den B’ye yükselttik ve bu konuda da sektörümüzün lideri olduk.”

Zeka gücü projesiyle 41 ilde 59 laboratuvar kurdu, 70 bin çocuğa eğitim sağladı

Turkcell, Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle özel yetenekli öğrencileri teknolojiyle tanıştırmak ve onların bu alandaki yeteneklerini geliştirmek amacıyla başlattığı ‘Zeka Gücü’ projesiyle bugüne kadar 70 bin öğrenciye eğitim sağladı. Turkcell’in kurduğu Zeka Gücü Teknoloji Laboratuvarları’nda öğrencilere dizüstü bilgisayarlar, 3B yazıcı, akıllı tahta, elektronik ve robotik kodlama setleri ve alet takımları gibi araçlar sunuluyor. Özel yetenekli çocuklar bu proje kapsamında yapay zeka, kodlama, uzay bilimleri, robotik, akıllı ev ve bulut gibi geleceğin teknolojilerine yönelik eğitimler alıyor, projeler geliştiriyor. Sadece 2020’de proje kapsamında 10 yeni sınıf açıldı. Halen 41 ilde 59 laboratuvarda özel yetenekli çocuklar eğitim görüyor. Yeni dönemde proje kapsamında 14 laboratuvar daha açılacak.

Türkiye’de eğitim veren 33 BİLSEM’de bulunan Zeka Gücü Teknoloji Sınıfları’nda eğitim alan öğrenciler, öğretmenlerinin destekleriyle ve Turkcell’in sınıflara eklediği yeni yazıcılarla birlikte pandemi döneminde sağlık çalışanlarına destek olmak için ayda 5 bin yüz siperliği üretti.

Aynı şekilde yine Zeka Gücü kapsamında geliştirilen Robotel projesi, doğuştan parmakları olmayan bir çocuğa mekanik el üreten iki kişinin, bunu ihtiyacı olanlarla paylaşmasıyla başladı ve zamanla tüm dünyadan insanların katılımıyla gelişti. Turkcell Zeka Gücü sınıflarında yer alan 3B yazıcılar ile öğrenciler yaşıtları için protez eller üretiyorlar. Program kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde Robotel Derneği işbirliği ile Zeka Gücü öğrencilerine 2 ay sürecek Robot El eğitim verilerek, program sonunda Erzurum BİLSEM’deki öğrenciler tamamladıkları robot eli, ihtiyaç sahibi bir öğrenciye teslim edecekler.

6 yılda 100 bin öğrenciye ‘engelsiz eğitim’

Turkcell’in 2015 yılında Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde başlattığı ‘Engelsiz Eğitim’ programı, özel eğitime ihtiyacı olan engelli çocukların yetkinliklerini artırmayı ve toplumsal yaşama katılımlarını sağlamayı amaçlıyor. Program kapsamında görme ve işitme engelli öğrenciler için donanımlı teknoloji sınıfları, zihinsel engelli öğrenciler için de mesleki eğitim atölyeleri kuruluyor. Türkiye genelinde bulunan çok sayıda Özel Eğitim Merkezi’nde kurulan meslek atölyelerinde hafif zihinsel engelli öğrenciler okul sonrası iş hayatına hazırlanıyor.
Öğrenciler farklı alanlarda kazandıkları iş becerileriyle okul sonrası istihdama katılabilir hale geliyorlar. Program aracılığıyla 2015 yılından bu yana 60 ilde 112 okulda 100 binden fazla öğrenciye ulaşıldı. 2020 yılında program kapsamında başlatılan yeni projeyle görme engelli çocuklara dağıtılan Braille baskılı kodlama kiti aracılığıyla kodlama eğitimi verildi. Görme engellilere yönelik robotik kit ve eğitim programı sayesinde yıl içinde bine yakın görme engelli öğrenci dijital dünya ile tanıştı.
Turkcell 2020 yılında hayata geçirdiği ‘Engelsiz Spor’ projesiyle de zihinsel engelli öğrencileri spor alanında desteklemeye başladı. Türkiye genelinde 11 özel eğitim okulunda kurulan engelsiz spor sınıflarıyla 5 bine yakın engelli çocuğa spor eğitimi verildi.
“Geleceği yazan kadınlar hackathonu ile iklim değişikliğine karşı projeler üretilecek”
Bülent Aksu, Turkcell’in ‘Geleceği Yazan Kadınlar’ projesiyle bugüne kadar 3 bine yakın kadına eğitim verdiğini, üstün başarı gösteren katılımcılara da Turkcell’de istihdam olanağı sağladıklarını ifade ederek, yeni bir projeye başlayacaklarını belirtti. Aksu, “İklim değişikliği ile mücadelede yalnızca işleyişi değiştirmek yeterli değil. Denizlerin ve doğanın temizlenmesi, enerjinin verimli kullanılması, karbonun bertaraf edilmesi de gerekiyor. Bu kapsamda geçmişte Geleceği Yazan Kadınlar projesine katılmış ve mobil yazılım ile yapay zeka konusunda bilgi birikimi olan tüm kadınlara açık bir hackathon düzenleyeceğiz. Bu sayede katılımcılarımızı iklim değişikliği konusunda farklı yenilikçi projeler geliştirmeleri konusunda teşvik edeceğiz” dedi.
“Turkcell e-mobilite sektöründe de olacak”
Türkiye’nin yerli otomobil girişimi konusunda attıkları adımlara değinen Bülent Aksu, Turkcell’in dünyada elektrikli araç üretimi de dahil, mobilite ekosistemine yatırım yapan ilk telekom şirketlerinden birisi olduğunu vurguladı. E-mobilitenin önümüzdeki süreçte önemli bir iş alanı haline geleceğini kaydeden Aksu, “TOGG’daki hissemizi salt bir finansal yatırım olarak değerlendirmiyoruz. Buradaki gayemiz mobilite alanında geliştireceğimiz çözüm ve servislerle TOGG’un teknoloji tarafında önemli iş ortaklarından biri olmak. TOGG’un geliştireceği e-mobilite platformunda nesnelerin interneti, yapay zeka, araç içi eğlence ve ödeme sistemleri tarafında aktif rol üstleneceğiz. Özellikle bağlanabilirlik (connectivity), yapay zeka ve mobil ödeme taraflarında önemli çalışmalarımız bulunuyor” diye konuştu.
557 patent başvurusuyla inovasyonda da lider
Turkcell’in Ar-Ge ve İnovasyon Merkezi Turkcell Teknoloji, 1300 yetkin mühendisiyle dünya çapında birçok inovatif buluş, ürün ve hizmete imza atmaya devam ediyor. Sadece 2020 yılında 557 ulusal patent başvurusu yapan Turkcell Türkiye’nin patent lideri oldu. Ayrıca bugüne kadar yaptığı 2674 ulusal ve 167 uluslararası patent başvurusunun yanında 700’den fazla tescillenmiş patentin sahibi olarak sektördeki birinciliğini koruyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla YÖK 2025 raporu açıklandı: MSKÜ 4 alanda öne çıktı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ), YÖK’ün 2025 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporunda 4 kategoride ilk 20’de yer almayı başardı. Yükseköğretim Kurulu tarafından, Türkiye’deki 201 üniversitenin 67 farklı gösterge doğrultusunda değerlendirildiği "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" kamuoyu ile paylaşıldı. Eğitim-öğretimden sürdürülebilirliğe, uluslararasılaşmadan toplumsal katkıya kadar geniş bir perspektifte hazırlanan raporda, MSKÜ, "Eğitim-Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslarasılaşma" ve "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" alanlarında çalışmalarındaki verilerle Türkiye’nin önde gelen Üniversiteleri arasında yerini aldı. Aktif öğrenci toplulukları ile sosyal Üniversite MSKÜ, öğrencilerin sadece akademik değil sosyal gelişimlerine de verdiği önemi sıralamadaki yeriyle kanıtladı. Rapordaki "Öğrenci Topluluğu Sayısı" göstergesine göre MSKÜ, bünyesindeki 218 öğrenci topluluğu ile devlet ve vakıf üniversiteleri arasında Türkiye genelinde 7. sırada yer aldı. Sanattan spora, bilimden kültüre kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren toplulukları, kampüsün yaşayan bir ekosisteme sahip olduğunu tescilledi. Bilimsel araştırmaların desteklenmesi Araştırma kültürünü teşvik eden Üniversitemiz, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları (BİDEB) kapsamında sağlanan desteklerde de üst sıralarda yer aldı. Rapora göre MSKÜ, toplam 330 BİDEB desteği (burs ve proje) ile Türkiye’nin en çok destek alan üniversiteler arasında 18. sırada yer aldı. Bu veri, öğrencilerin ve araştırmacıların proje üretme kapasitesinin ve bilimsel yetkinliğinin yüksekliğini gözler önüne serdi. Uluslararasılaşma: Akademik hareketliliğin desteklenmesi Uluslararasılaşma vizyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdüren MSKÜ, akademik kadrosunun küresel deneyimini artırmada önemli bir başarı elde etti. "Değişim Programları Kapsamında Giden Öğretim Elemanı Sayısı" göstergesinde 15. sırada yer alan Üniversitemiz, akademisyenlerinin yurt dışı tecrübesini artırarak evrensel bilim standartlarını kampüse taşımaya devam ediyor. Engelleri Kaldıran Kampüs: Güçlü erişilebilirlik envanteri Son olarak, "Engelsiz Üniversite" vizyonuyla hareket eden MSKÜ, raporda yer alan Erişilebilirlik Envanteri Sayısında 200’ün üzerinde envanter kaydıyla Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında 11. sırada yer aldı.
İstanbul Mirasımız Kudüs Derneğinin "Genişletilmiş 2025 Kudüs raporu" açıklandı Mirasımız Kudüs Derneğinin "Genişletilmiş 2025 Kudüs Raporu" başlığı ile hazırladığı Kudüs raporunu açıkladı. 2025 yılında Mescid-i Aksa’daki soykırımın çarpıcı verilerine değinen Dernek Başkanı Muhammet Demirci, "İsrail İşgal Devleti daha yoğun bir saldırılarla Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın kimliğini, tarihini silmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı. Mirasımız Kudüs Derneği tarafından hazırlanan "2025 Genişletilmiş Kudüs Raporu" Fatih’te bir otelde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Mescid-i Aksa Tufanı Ekseninde 2025 Kudüs Raporu" başlığı ile hazırlanan raporda İsrail’in Kudüslüler üzerinde uyguladığı soykırım Kudüs’ün Yahudileştirilmesine yönelik çalışmalar, 7 Ekim’de başlayan insanlık dışı katliamlar, İsrail’in Kudüslüler üzerinde uyguladığı hak ihlalleri, baskın, yıkım ve tutuklamalarla derneğin yıl boyunca Kudüs’te yaptığı faaliyetler yer aldı. Her yıl olduğu gibi İsrail Devleti’nin zulmünü daha da artırdığını dile getiren Mirasımız Kudüs Derneği Başkanı Muhammet Demirci, aslında son 2 sene ve 2025 yılında Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılar, zulüm, insan hakları ihlalleri geçtiğimiz yıllara göre çok daha fazla İsrail bir önceki yıllarda yapmadığını bu sene yaptı. Dünya kamuoyu Gazze’ye yapılan saldırıları izlerken İsrail, istediğini istediği şekilde özellikle Kudüs’te ve Batı Şeria’da yapmaya devam ediyor, İsrail İşgal Devleti daha yoğun bir saldırılarla Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın kimliğini, tarihini özellikle Müslümanların zihninde, kalbinden ve yüreğinden tamamen silmeye çalışıyor" açıklamasında bulundu. "2025 yılında İsrail istediğini istediği şekilde yaptı" 2025 yılı Kudüs raporu verilerine değinen Dernek Başkanı Demirci, "Tablo bir önceki yıllara göre çok daha vahim, çok daha acı verici rakamlar var. Gazze’de Batı Şeria’da özelikle Kudüs’te bu yıl İsrail istediğini istediği şekilde yaptı. Dünya kamuoyu Gazze ile meşgul iken bu fırsatı İsrail değerlendirdi. İsrail Kudüs’te tarihi boyunca yapamadığı, cesaret edemediği zulmü ve Yahudileştirme planlarını bu sene Kudüs’te yaptı" dedi. Soykırım karşısında Müslümanların görev ve sorumlulukların önemini ifade eden Demirci, "Dünyada Müslümanlar olarak bunlara sessiz kalmadık 2025 yılında biz de çalışmalarımızı bir önceki seneye göre bir kat daha artırarak Kudüs’teki yetimleri ve yoksul aileleri ihtiyaç sahiplerini korumaya çalıştık, tarihi eserlerimizin restorasyon ve imarlarını yaparak Kudüs’ün Osmanlı kimliğini korumaya çalıştık. Türkiye çapında Kudüs’ü ve Mescid-i Aksa’yı zihinlerde diri olması için anlattık. Bu yıl içerisinde Türkiye çapında hem okullarda hem evlerde hem salon programlarında yaklaşık 2 bine yakın etkinlik gerçekleştirdik. Bu etkinliklerde yaklaşık 120 bin insanımıza Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı anlattık. Bizim derdimiz ve hedefimiz İsrail Kudüs’te işgallerini 2 katına çıkarırken biz de burada çalışmalarımızı ikiye, üçe katlayacağız. 2026 yılına ilişkin dernek olarak planlarını anlatan Muhammet Demirci, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı her platformda anlatacağız 350 bin Kudüslü Müslüman bizim emanetimizdir" şeklinde konuştu. Son olarak tüm İslam alemine seslenen Demirci, "Hepimiz Kudüs ile ilgili en az günde bir faaliyet veya etkinlik yapılması gerekmektedir, bizler bunları yapabilirsek İsrail’in planına göre karşı bir plan yapmış oluruz. Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya sahip çıkacağız, koruyacağız yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz ifadelerini kullandı. Raporda açıklanan verilere 7 Ekim 2023’ten bugüne kadar Filistin genelinde soykırım nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 70 bin iken yaralı sayısının ise 171 binin üzerinde olduğu belirtildi.
Sivas Sivas’ın en büyük taş ocağında üretime başlandı Sivas Belediyesi tarafından yapılan kentin en büyük taş kırma ve eleme tesisi hizmete açıldı. Yaklaşık 100 milyon TL’lik maliyetle inşa edilen tesisin, 10 ayda kurulum maliyetini karşılaması hedefleniyor. Üretken Belediyecilik vizyonu çerçevesinde çalışmalarını sürdüren Sivas Belediyesi, yeni bir tesis daha hizmete açtı. Belediye’nin ihtiyacı olan hammaddeyi temin etmek amacıyla kurulan Tecer Taş Ocağı’nın açılışı gerçekleştirildi. Kentin en büyük Taş Kırma ve Eleme Tesisi olan Tecer Taş Ocağı’nın açılışına Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Sivas Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun ve protokol üyeleri katıldı. "Sivas Belediyesi’ne 250-300 milyon TL civarında kâr sağlayan bir tesis kuruyoruz" Saygı duruşu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun, "Burası 610 dönümden oluşan bir taş ocağı alanıdır. Tesis 240 dönümü oluşturuyor, geri kalanını da bizim tahsis aldığımız taş ocağı alanı oluşturmakta. Baktığımız zaman bu tesisi açmak için 1 yıldır mücadele veriyoruz. Alanı düzenledik, yollarını açtık, tesisin ihalesini yaptık. Saatte 375 ton taş üreteceğiz. Bu şu demek; Sivas’a senelik 1,5 milyon tonun üzerinde taş üretim ve kırma tesisini kazandırıyoruz. Taş işi yapanlar bilirler 140’lık bir çeneye sahip olan bir taş tesisini kuruyoruz. Bunun dışında 0 milimetreden istediğimiz taş örtüsünde taşı kırabileceğimiz bir tesis. Bunların yanında baktığımız zaman tesisin en önemli özelliklerinden birisi de çevreci olması. Toz ünitelerinden tutun da su sistemlerine kadar Sivas’ın en modern, çevreci tesisini kazandırmış oluyoruz. Bununla birlikte yapmış olduğumuz yatırım yaklaşık 100 milyon TL. Altını özellikle çizmek istiyorum, Sivas Belediyesi olarak şimdiye kadar yollar, altyapı, park ve bahçe alanları oluşturuyoruz ama bu tesisin bir özelliği var. Bu tesis Sivas Belediyesine kar sağlayacaktır. İşhan’daki ocakta bu sene 95 milyon kar elde etmişiz, bu tesisten gelecek seneki hedefimiz 150 milyon sağlamak. Bakın iki taş ocağından 250-300 milyon civarında Sivas Belediyesine kâr sağlayan bir tesis kuruyoruz" dedi. Destici: 100 milyonluk yatırım, 10 ayda kendini amorti edecek Sivas Belediyesi’nin son yapılan kamuoyu araştırmalarında da Türkiye’nin en başarılı ilk 3 belediyesi arasında olduğuna dikkat çeken BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Ne demiş atalarımız? ’At binenin kılıç kuşananın. Şu anda bizim Belediye Başkanımız atada iyi biliyor, kılıcı da iyi kuşanıyor. Dolayısıyla da böyle bir yiğide, Yiğido’ya destek olmak bizim de, sizin de, hepimizin de boynunun borcudur diyorum. Bakın iş adamları daha iyi bilir. Bir tesis yapıyorsanız, bir yatırım yapıyorsanız, hatta müteahhitler bilebilir. Bir daire yapıyorsanız bunun geliri kaç senede kendisini çıkarıyor ya da amorti ediyor. 10 senede kendini amorti ediyorsa çok iyi derler. Bakın bu tesis ne kadar sürede kendini amorti edecek biliyor musunuz? 100 milyonluk yatırım 10 ayda amorti edecek. 1 yıl bile değil. Çünkü her yıl 250-300 milyonluk dışarıdan bu malzemeyi belediye alıyordu. Bundan sonra bu para belediyenin kasında kalacak ve Sivaslıya yatırım ve sosyal destek olarak verilecek. Onun için bu yatırım çok önemli. Yani üç yüz milyona yakın para bundan sonra belediyenin kasasında kalacak. Sivas şu anda zaten Türkiye’nin yıldızı. Ama biz o yıldızı parlatmaya, büyütmeye devam edeceğiz. Sivas’ın, Sivaslının memnuniyeti bizim için en üst düzeydedir sözlerimin içinde de söyledim. Bizim Sivas’a her daim bir vefa borcumuz var. Biz hizmet etme aşkıyla inşallah yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu. Konuşmaların ardından Kur’an’ı Kerim tilavet edilerek dualar eşliğinde kurdele kesildi. Tecer Taş Ocağı, faaliyete açıldı.