GÜNDEM - 07 Ocak 2013 Pazartesi 14:33

4 tavşan 2 yılda 450 tane oldu

A
A
A
4 tavşan 2 yılda 450 tane oldu

Sinop'ta iki yıl önce beslemek için 4 tavşan alan Özdemir ailesi, tavşanların kısa sürede üremesi ile yaklaşık 450 tavşan sahibi olunca zor durumda kaldı.

SERHAT ÖZŞAHİN

Sinop merkeze bağlı Yalı köyü Deliler Mahallesi'nde yaşayan 66 yaşındaki Yaşar Özdemir, iki yıl önce köyde beslemek için erkekli dişili dört tavşan aldı. Tavşanlarla hoş vakit geçiren Özdemir ailesi, kısa sürede üreyen tavşanlara ilk önce aldırış etmedi. Ancak her geçen gün sayıları onları ve hatta yüzleri aşan tavşanları beslemek külfet olmaya başladı. Her gün fırınları gezerek tavşanları için bayat ekmek alan Yaşar Özdemir'e eşi 48 yaşındaki Nebahat Özdemir de destek oldu. Nebahat Özdemir, eşinin aldığı ekmekleri gecenin geç saatlerine kadar ufalayarak tavşanları aç bırakmadı. Her geçen gün çoğalmaya devam eden tavşanları yırtıcı hayvanlardan korumak için av tüfeği ile nöbet tutan Yaşar Özdemir, bu yüzden psikolojik tedavi bile görmeye başladı. Artık tavşanlara bakabilmek için emekli maaşı da yetmeyen Yaşar Özdemir, yaklaşık 450'ye ulaşan tavşanlar için özellikle kış şartları konusunda endişe ediyor. Hem tavşanların beslenme maliyeti hem de 'kurda kuşa yem olurlar' endişesi ile aile, tavşanların daha iyi bir ortama kavuşması için yetkilerden yardım istedi.

Tavşanları bakacaklarına emin oldukları kişilere ya da yetkililere vermek istediklerini belirten Yaşar Özdemir, ancak kesip yemek isteyenlere tavşan vermediklerini söyledi. Özdemir, "Hayvan sevgisi nedeniyle yaklaşık iki yıl önce 4 tane tavşan aldım. Tavşanlar 32 günde 5 tane ile 12 tane arası doğuruyor. Haftasına tekrar çiftleşiyor. Aldığım tavşanlar bir anda çoğalmaya başladı. İlk önce fark etmedik. Ama sayı giderek çoğaldıkça yükümüz arttı. Yani tavşan sevgisi bu hale getirdi. Her gün fırın fırın bayat ekmek arıyorum. Sinop'ta pazarın kurulduğu pazartesi ve perşembe günü lahana ve havuç alıyorum. Neredeyse emekli maaşımı tavşanlar için harcıyorum. Bu şekilde bakmak zorundayım. Tavşanlar giderek çoğalıyor. Tarlamdaki meyve fidelerini bile kemirerek kuruttular ama bunlara da kıyamıyorum. Bu konuda çalmadığım kapı kalmadı. Çevreye ya da isteyenlere vereyim ve biraz yükümü hafifleteyim istedim. Ama alan bir tane, iki tane alıyor. Bu da bir şey ifade etmiyor" dedi.

Tavşanların çoğalmasının ardından onları korumak adına psikolojilerinin bozulduğunu kaydeden Nebahat Özdemir ise, "Tavşanlar elimizde büyüdüğü için adeta ailemizden birer fert oldular. Kapıyı açık bıraktığım zaman eve girip karınlarını doyuruyor ve çıkıyorlar. Bazılarına isim bile taktık. Belki bir yerlere verdiğimizde üzüleceğiz ama, kendimizi de düşünmek zorundayız. Birkaç tane kendimize belki bırakırız. Sabahtan akşama kadar ekmek doğramak zorunda kalıyorum. Bir kedi köpek alıp gittiği zaman oturup ağlıyorum. Hayvan kendini savunamıyor, köpeğin ağzında çırpınıyor, dayanıyorum. Eşimin tavşanlar yüzünden psikolojisi bile bozuldu. Hatta bu yüzden tedavi gördü. Tüfek elinde saatlerce geziyor. Ben camlarda bekliyorum. Yaptığımız kuruluklarda da durmuyorlar. Kışın ölürler diye endişe ediyoruz. Alsınlar ve bizi kurtarsınlar" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari 3 yıldır geleneği sürdürüyorlar: Bayram namazı öncesi ikramlık "doğaba çorbası" hazırlandı Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 3 yıldır gelenek haline getirilen "doğaba çorbası" bu Ramazan Bayramı’nda da unutulmadı. Mahalle kadınları bir araya gelerek sabah namazı öncesi doğaba çorbasını hazırlayıp cemaate ikram etmeye hazır hale getirdi. Ramazan ayının sona ermesiyle birlikte vatandaşların bayram hazırlıkları hız kazandı. Mezarlık Mahallesi’nde yaşayanlar, 3 yıldır devam ettirdikleri doğaba çorbası gelenekleriyle dikkat çekiyor. Cami imamı Halil Akdoğan’ın 3 yıl önce mahalle sakinleriyle birlikte başlattığı bu geleneği, mahalle kadınları sahiplendi. Bayram öncesi kadınlar, yaklaşık 300 kişilik cemaate doğaba çorbası hazırladı. Cami içinde kurulan kazanlarda pişirilen çorba, cemaatin hizmetine sunuldu. "Mahallemizde 3 yıldır bu geleneği sürdürüyoruz" Ramazan Bayramı’nda doğaba çorbasını geleneksel hale getirdiklerini ifade eden H. Mehmet Özyılmaz Camisi’nin İmamı Halil Akdoğan, "Mahalle kadınlarının elleriyle hazırladığı 300 kişilik doğaba çorbasını 3 yıldır Ramazan Bayramı sabahında cemaate ikram ediyoruz. Bu geleneği, Ramazan boyunca teravih ve sabah namazlarında bir araya gelip ibadet eden cemaatimizi ödüllendirmek için devam ettiriyoruz. Bu geleneği mahalle cemaatimizin katkılarıyla sürdürüyoruz. Allah’tan razı olsun, herkesin bayramı mübarek olsun" dedi. "Allah rızası için yapıyoruz" Bu geleneği sürdürmekten mutluluk duyduklarını belirten mahalle sakinlerinden Büşra Akdoğan, "Cami imamı Halil Akdoğan’ın liderliğinde ve cemaatin desteğiyle 3 yıldır devam ettirdiğimiz bu güzel geleneği sürdürmekten mutluyuz. Sabah namazı öncesi camide hazırlıklarımızı yaparak cemaati bekliyoruz. Allah, tuttuğumuz ibadetleri kabul etsin. Herkesin bayramı şimdiden kutlu olsun" ifadelerini kullandı.