28 Şubat ‘Postmodern Darbe’ sürecinde henüz 14 yaşında İmam Hatip öğrencisi olan Yakup Köse, Refah Partisi’nin bir gösterisinde tutuklandı ve 15 yaşında ise idam cezası aldı. Yaşadığı zorlu süreçte dönemin sembol isimlerinden olan Köse, küçük yaşlarda soğuk zindanlarda işkenceler gördü.
“Artık Türkiye’de darbeler olmasın”
İHA muhabirine konuşan Gazeteci Yazar Yakup Köse, 28 Şubat’ın Müslüman Anadolu halkına zulmedilen bir süreç olduğunu belirtti. 14 yaşında bir İmam Hatip öğrencisiyken Refah Partisinin normal bir gösterisine katıldığı sırada tutuklandığını ve henüz 15 yaşındayken idam cezası aldığını ifade eden Köse, “28 Şubat zulmün ayyuka çıktığı bir dönemdir. Başörtülü kardeşlerimizin okuyamayışı, iş yerlerinde mobbing yiyişi, vakıfların basılması, camilere bile korkularak gidilmesi bunların hepsi resmiyette de tescillenen darbenin tezahürleriydi. Çok şükür o günleri atlattık. Yıllardır 28 Şubat ile hesaplaşma yolunun açılması gerektiğini söyledik. 28 Şubat’ı yapanlara karşı mutlaka bir tahakküm uygulanmalı ve bunun cezası verilmelidir dedik. Bunu artık Türkiye’de darbeler olmasın diye dedik” diye konuştu.
“28 Şubat Türkiye insanına zulmeden bir süreçti”
Süreçle birlikte 28 Şubat’ın ‘kudretli’ generallerinin Yargıtay tarafından verilen cezalarının onadığını dile getiren Köse, “Çevik Bir ve ekibi tutuklanmaya başlandı. Sosyal medyada Çevik Bir’in ve hüküm giyen diğer mahkumların yaşlı olduğunu, bu sebeple tutuklanmaması gerektiği yönünde fikirler beyan ediliyor. Ama şu görülmelidir ki 28 Şubat’ta 40 ila 30 yaşlarında içeriye girip neredeyse Çevik Bir’in şu anki yaşına kadar cezaevinde yatan insanlar vardı. 28 Şubat büyük bir fiildi ve Türkiye insanına zulmeden bir süreçti” şeklinde konuştu.
“Yaptığını haklı gören bir zihniyetin mutlaka cezalandırılması lazım”
28 Şubat’ı gerçekleştirenlerin şu ana kadar her hangi bir özür dilemediğinin altını çizen Köse, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suçlarından dolayı bir nedamet getirmediler. Nedamet getirmeyen ve yaptığını haklı gören bir zihniyetin mutlaka cezalandırılması lazım ki biz artık 28 Şubat’lar, 17-25 Aralıklar, 15 Temmuz’lar yaşamayalım. Diğer taraftan gecenin bir saatinde milli iradeye karşı muhtıralar görmeyelim. Bizim burada cezayı tasvip etmemizin sebebi; bir daha Türkiye’de bu tarz şeylere yeltenilmesin diyedir. İnsani taraftan bakıyoruz edebiyatıyla, bu insanların tutuklanmasını iyi görmüyoruz düşüncesi hem hukuka hem vicdana hem de ahlaka ters bir durumdur. Bu fiili işlemişlerse ve de ısrarlılarsa, nedamette getirmemişseler onların yeri hukukun da verdiği ceza prensibi içerisinde cezaevleridir.”
Yılmaz Sönmez