GÜNDEM - 25 Ekim 2014 Cumartesi 15:37

2. Uluslararası Çevre ve Ahlak Sempozyumu başladı

A
A
A
2. Uluslararası Çevre ve Ahlak Sempozyumu başladı

2. Uluslararası Çevre ve Ahlak Sempozyumu, Adıyaman Üniversitesi Rektörlük Konferansı’nda düzenlenen açılış programı ile başladı.

Adıyaman Üniversitesi, Çevre Vakfı, Akademik Platform ve Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği’nin (ÇEKUD) birlikte düzenlediği “2. Uluslararası Çevre ve Ahlak Sempozyumu” Adıyaman Üniversitesi Rektörlük Konferansı’nda düzenlenen açılış programı ile başladı.

Akademik Platform Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Aslan’ın açış konuşması ile başlayan sempozyum, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Av. Muzaffer Özcan ve Çevre Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Eyüp Debik’in selamlama konuşmalarının ardından Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş’ın konuşmaları ile devam etti.

2. Uluslararası Çevre ve Ahlak Sempozyumu başladı

Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, bugün insanlığın yüz yüze olduğu en önemli problemlerden birinin doğa ve çevre kirlenmesi olduğunu ifade ederek doğayı ve çevreyi korumanın, gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmanın her birey için temel görev olduğunu belirtti.

2. Uluslararası Çevre ve Ahlak Sempozyumu başladı

Vali Demirtaş, “Çevre sorunları sadece teknolojik önlemler ve yasal düzenlemelerle çözülememektedir. Bu önemli sorunu ahlaki boyutta ele alınması gerekmektedir. Yüce kitabımın Kuran-ı Kerim’in değişik surelerinde yeryüzündeki ve gökyüzündeki canlı cansız bütün varlıkların belli bir ölçü ve dengeye göre yapıldığı beyan edilmiş ve insanoğlunun çevre ve tabiattan faydalanırken bu ölçü dengeyi bozmaması gerektiğine dikkat çekilmiştir. Dolayısıyla doğanın bu dengenin bozulamaması adına yapılacak çalışmalar son derece büyük bir önem taşımaktadır. Bir atasözünün dediği gibi dünya bize atalarımızdan miras kalmadı biz onu çocuklarımızdan emanet aldık. Bu emaneti aslını koruyarak asıl sahiplerine teslim etme yolunda yapılacak çalışmalar son derece önemlidir” dedi.

Adıyaman Üniversitesi’nde böyle bir sempozyum düzenledikleri için Akademik Platform, Çevre Vakfı ve Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği (ÇEKUD) teşekkür ederek konuşmasına başlayan Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü katılımcıları Adıyaman Üniversitesinde görmekten mutlu olduğunu ifade etti.

Gönüllü “Bu bize şunu ifade ediyor. Yaradan ben sizlere ölçülü davranıyorum diyor. O kadar ölçülü oranlı davrandım ki siz de bundan ders alın, bütün işlerinizde düzgün, olumlu olun, insanlara faydalı olun, insan dışındaki bütün varlıklara da faydalı olun, kâinatta ne varsa hepsine faydalı olun diyor. Bizler bunları bilgi dağarcığımızla anlamaya gayret ediyoruz. Anlamamız için bütünü iyi görmemiz gerekiyor. Yaratanın bu lütfünü görmemiz gerekiyor.

Saygı göstermemiz yetmiyor, sevmemiz de gerekiyor. Saymayı ben bir şekilde perde ve örtü gibi görüyorum. Yapılan bir takım olumsuz işler, öğeler örtülebilir, bunları örtebiliriz ama alıp bunu değişik şekillerde değişik derinliklerde sevgi boyası ile boyadığınız zaman üzerini kapatmanın ötesinde işte o zaman istenileni yapmış oluruz. Yaratanın gösterdiği sevgiden yola çıkarak bizlerinde hep sever olması gerekmektedir. Bu mesajı iyi anlamamız gerektiğini düşünmekteyim. Bu sempozyumun hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
Daha sonra konuşan Akademik Platform Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç Dr. Hakan Aslan, bu sempozyumun uluslararası bir sempozyum olduğunu ifade ederek Dünya’nın değişik ülkelerinden gelen tüm akademisyenlere teşekkür etti. Katılımcılar ve sempozyum hakkında bilgi veren Aslan “Türkiye’de çevre konusunda en kadim akademisyenlerinden olan Prof. Dr. Nevzat Kor bey ve Prof. Dr. Zuhdija Adiloviç davetimiz üzerine sempozyuma katılmışlardır. Sempozyum sonunda ise kentin tarihi, kültürel ve turistik yerlerini katılımcılara tanıtmak adına Pazar günü kültür gezisi sempozyum programına dahil edilmiştir. Herkese teşekkür ederim” dedi.

Sempozyumda Çevre Kuruluşları Dayanışması Derneği (ÇEKUD) adına bulunduğunu belirten Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği (ÇEKUD) Yönetim Kurulu Başkanı Av. Muzaffer Özcan 1. Çevre ve Ahlak Sempozyumu hakkında bilgi vererek, “1. Çevre ve Ahlak Sempozyumunu Gaziantep Üniversitesi işbirliği ile 2013 yılında Gaziantep İlimizde düzenlemiş ve çevre ile hem ilmi hem de gönül bağı olanların katılımı ile geniş bir kitleye ulaşma imkânı bulmuştuk. Bu ilk sempozyumun bildirileri kitaplaştırılmış hem çevre dostlarının hem de akademisyenlerin istifadesine sunulmuştur. Bu gün başlangıcını gerçekleştirdiğimiz 2. Çevre ve Ahlak Sempozyumunun da aynı şekilde yararlı ve yaygın sonuçları olacağına inanıyoruz. Bu ortak fayda üretme sempozyumuna iştiraklerinizden dolayı bütün katılımcılara, akademisyen ve araştırmacılara, bizi destekleyen Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha GÖNÜLLÜ’ye ve diğer tüm destekçilerimize burada bulunan bütün çevre dostlarına tekrar teşekkür ediyoruz" dedi.

Bugün yaşadığımız çevreyi tartışmak, çevre algısını sorgulamak ve yeniden kurmak için bir araya geldiklerini ifade eden Çevre Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Eyüp Debik dünyamızın bir buhran yaşadığını ve bu buhranın temelinin ise ahlaki zedelenme, insanın çevreyi kullanırken düştüğü hatalar olduğunu belirtti.
Debik tüketim toplumuna değinerek şöyle konuştu:

“Tüketim toplumunun en mühim özelliği dünyaya geliş amacını refah içinde olmak, bugün anlaşıldığı manada sürekli mutlu olmaktır. Hedonizm olarak tanımlanan bu dünya görüşü bilinçli veya bilinçaltı bir paradigmadır. Bugün bizleri de şiddetle tehdit eden bir hastalıktır. Artan tüketime için kaynak sağlama ve daha konforlu bir hayat için daha çok üretim anlayışı yerine çevre problemlerinin çözümü için ahlaki değerleri günlük hayatımıza yerleştirmeliyiz” dedi.

Programa onur konuğu olarak katılan ve teknokratların hocası olarak bilinen Prof. Dr. Nevzat Kor ise, hayatından kısa kesitler anlatarak şöyle konuştu:

“Çevre konuları bilhassa sanayi devriminden sonra dünyamızda en önemli konulardan biri haline gelmiştir. Türkiye’de 1950 li yıllara gelirken Haliç kirlenmeye başladı. Haliç İstanbul boğazının Marmara’ya yaklaştığı kısımda Avrupa yakasında İstanbul boğazına dökülen bir su yatağıdır. Geçtiği yerlerde 100 metre civarında bazı yerlerde 200 metre civarında yukarısından gelen 2 derenin suyu ile Haliç beslenmektedir. Önceleri derelerin suyunun getirdiği toprak ile Haliç’in yatağı yükselmiş ve civardaki sanayi kuruluşlarının sayısının artması ile artık suyu tahammül edilemez derecede kirlenmeye başlamış çevreye de tesir etmiştir. Ve buradaki balık hayatı sıfırlandı. Eskiden balık üreme yeri olan Haliç’e sanayi kuruluşlarının atıklarından dolayı vapurlar bile giremiyordu. Daha sonra Haliç için bir çalışma başlattık. Biz artık bu çalışmadan sonra İstanbul’un önemli problemlerini ele aldık” şeklinde konuştu.

İki gün sürecek sempozyumun açılış programına Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Adıyaman Belediye Başkan Vekili Yaşar Öncel, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Bosna Hersek Tesenaj Belediye Başkanı Prof. Suat Husgiç, Akademik Platform Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Aslan, Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Av. Muzaffer Özcan, Çevre Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Eyüp Debik, Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Kor, Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği (ÇEKUD) üyeleri, Çevre Vakfı üyeleri, Azerbaycan, Bosna Hersek, Kırgızistan, Özbekistan, Irak, İran ve Gürcistan’da bulunan çeşitli üniversitelerin öğretim üyeleri ve üniversitenin akademik ve idari personelinin yanı sıra öğrenciler katıldı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Astım atağında, sakin kalıp çocuğu rahatlatmak çok önemli Astım, çocuklarda yaygın görülen kronik bir solunum yolu hastalığı. Astım atakları, solunum yollarında ani daralma nedeniyle nefes darlığı, hırıltı ve öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkıyor. Çocuğunuzun astım atağı geçirdiği bir durumda, hızlı ve doğru bir şekilde hareket etmek hayati önem taşıyor. İstinye Üniversitesi öğretim üyesi ve Liv Hospital Çocuk alerji ve İmmünoloji hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mahir İğde, astım atakları sırasında sakin kalarak, çocukları rahatlatmanın öneminin altını çizerek, "Öncelikle sakin olun, çocuğunuzun paniğe kapılmaması için rahatlatıcı bir tutum sergileyin. Çocuğunuzu rahat bir oturma pozisyonuna getirin ve hafifçe öne eğilmesini sağlayın. Bu duruş, solunumun kolaylaşmasına yardımcı olur. Çocuğunuzun doktoru tarafından reçete edilen hızlı etkili bronkodilatörü (genellikle salbutamol) hemen kullanın. Genellikle her 20 dakikada bir 2-4 puf uygulanır ve bu işlem bir saate kadar tekrarlanabilir. Ancak doktorunuzun önerdiği dozajı takip edin. Spacer (ara adaptör) kullanımı, ilacın daha etkili bir şekilde alınmasını sağlar. Astım atağını kötüleştirebilecek tetikleyicileri ortadan kaldırın. Örneğin, sigara dumanı, ev tozu, hayvan tüyü veya soğuk hava gibi faktörlerden çocuğunuzu koruyun" dedi. Belirtilerin değerlendirilmesi gerektiğini belirten İğde, "Çocuğunuzun nefes alıp verişi ve genel durumu iyileşiyor gibi görünüyorsa, bronkodilatör uygulamasına ara verebilirsiniz. Çocuğun konuşmakta zorlanması, dudaklarında veya tırnaklarında morarma, göğüs kafesinde içe çekilmeler varsa durum ciddi demektir. Bronkodilatör kullanımı semptomları iyileştirmiyorsa veya çocuğun durumu kötüleşiyorsa, vakit kaybetmeden 112’yi arayın. Çocuğunuzun kullandığı ilaçlar ve son astım atağı ile ilgili bilgileri sağlık ekiplerine iletmeye hazır olun" dedi. İğde, atak sonrası alınacak önlemleri şöyle sıraladı: "Astım atağını takip eden günlerde çocuğunuzun doktoruna danışarak tedavi planının gözden geçirilmesini isteyin. Tetikleyicilerden uzak durmak, düzenli ilaç kullanımı ve kontrol ziyaretleri gibi önlemleri titizlikle uygulayın. Alerjenlerden Kaçınma: Anti-alerjik yatak kılıfları kullanın, ev tozunu azaltın. Hava Kirliliğinden Koruma: Çocuğunuzun sigara dumanına maruz kalmamasını sağlayın. Sağlıklı Beslenme: Dengeli bir diyet ile bağışıklık sistemini destekleyin. Düzenli Fiziksel Aktivite: Astım kontrol altındaysa çocuğunuzu uygun egzersizlere teşvik edin. Evde Hijyen: Ev ortamını temiz ve tozdan arındırılmış tutun. Çocuğunuzun astımını daha iyi yönetmek için doktorunuzla birlikte bir astım eylem planı oluşturun. Bu plan, atak sırasında ve günlük yönetimde rehberlik edecektir. Tetikleyicilerin tanımlanması ve önlenmesi konusunda farkındalık geliştirin. Doğru müdahale ve düzenli takip ile çocuğunuzun astımı kontrol altına alınabilir ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilir" dedi.