EKONOMİ - 05 Ağustos 2018 Pazar 10:57

FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar: “Fındık fiyatı 3 dolar olmalı”

A
A
A
FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar: “Fındık fiyatı 3 dolar olmalı”

Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, fındık fiyatının 3 dolar olması ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) elindeki fındığı piyasaya sokmaması gerektiğini söyledi.

Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (FİSKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, fındık fiyatının 3 dolar olması ve Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) elindeki fındığı piyasaya sokmaması gerektiğini söyledi.


FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar, rekoltenin az olduğu bir süreçte fındık fiyatının geçen seneki fiyatları yakalayamaması durumunda üreticinin mağdur olacağı anlamına geleceğini kaydetti. Bayraktar, “Bu sene rekolte geçen yıla göre daha az. Rekoltenin az olduğu bir süreçte dolar bazında geçen seneki fiyatı yakalayamayacaksa bu üreticinin mağdur olduğu anlamına gelir. Bize göre dünyanın kabul ettiği rakam 3 dolardır. Bize göre de 3 dolar, bugün ne kadar fiyat ediyorsa o olması gerekir. Rekolte bizim tespitlerimize göre 500 bin ton civarında görünüyor. Bu 550, 560, 530 bin ton da olabilir. TMO bu süreçte elindeki stoklanmış fındığı piyasaya sokmak gibi bir yanlışa düşmez ise fiyatın 14, 15 lira civarında olmasını bekliyoruz. Bu üreticinin hak ettiği bir fiyattır, bu fiyat bu fındığın minimum değerini verdiği bir rakam olur" ifadelerini kullandı.



Stok kontrolünün fındık fiyatına etkisi


Müdahale alımlarını yapan kurumların üretici menfaatlerini göz önünde tutması gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Bir müdahale kurumu piyasaya nedeni piyasada fındık fazlaysa düşmesini engelleyebilmek, fiyatın oluşumunu yukarı çekmek içindir. Sezonda fındık çokken müdahale amacıyla piyasaya giren bir kurumun aldığı fındığı o sezon içinde tekrar iç piyasaya sunması aslında piyasaya boşuna girdiği anlamına gelir. Bu üreticinin menfaatine değildir. Yaptığın müdahale alımının hiçbir şey ifade etmediği anlamına gelir. Örnekle daha iyi açıklamak gerekirse geçen yıl 700 bin ton rekolte vardı. TMO’nun aldığı 140 bin tondu, sanayicinin aldığı ise 500 bin ton diyelim. Sanayicinin 500 bin tonu 8-9 liradan alma imkanına sahipken, aldığı fındık kendisine yetmiyor, ihtiyaç duyduğu anda ise TMO’dan fındık alabileceğini biliyorsa fiyatı niye yukarıya çeksin? Niye yükseltsin? Tüccar ihtiyacını TMO’dan ya da FİSKOBİRLİK’ten karşılayabileceğini biliyorsa fiyatı yükseltmez. Dolayısıyla stok kontrolü fazlayken, alma azken piyasaya sunmaktır. Fazlayken alıp, o fazla olduğu sezonda tekrar piyasaya sunmak işin boşuna yapıldığı anlamına gelir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.