GÜNDEM - 25 Ekim 2023 Çarşamba 10:25

Trafik kazalarında sakat kalanlar için yeni dönem

A
A
A
Trafik kazalarında sakat kalanlar için yeni dönem

AYM, özellikle trafik kazası sonrasında maluliyet oluşması halinde, Savcılık aşamasında uzlaşma ile sonuçlanan dosyalarda, tazminat davası açılmasının önünde engel olan kanun maddesini iptal etti.

Ankara Barosu mensubu Avukat Denizhan Atalay, 18.10.2023 tarihli resmi gazetede yayımlanan iptal kararının çok yerinde olduğunu beyanla, iptalden önceki düzenlemede, bir trafik kazası sonucunda maluliyet oluştuğunda, kusurlu sürücüye karşı Ceza davası açılmaması için taraflar savcılıkta uzlaşıyorlardı. Ancak bunun sonucunda tazminat davası açma haklarını da kaybediyorlardı. Bu sebeple Anayasa Mahkemesinin Ceza Muhakemesi Kanununun 253/19 fıkrasının beşinci cümlesi olan “Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz” cümlesini, Anayasa’ya aykırı bularak iptaline karar vermesinin bundan sonraki süreçte hak kayıplarının önüne geçeceğini beyan etti. Avukat Atalay, bu iptal hükmünün henüz açılmamış ya da açılıp da kesinleşmemiş, halen devam eden tüm davalara uygulanabileceğini belirtti.

"Artık herkes Aktüerya hesabı sonucunda hak ettiği tazminatı alabilecektir"

Avukat Denizhan Atalay, “Bu durumu açıklamak gerekirse trafik kazasından sonraki 3-5 aylık dönem içerisinde henüz malûliyet oranı dahi belli olmayan vatandaşlar, kazaya kusuruyla sebebiyet veren kişiler tarafından, hiçbir bedel ödemeden ya da çok cüzi miktarlar ödenerek uzlaşmaya ikna ediliyor ve bu sebeple sorumlu sigorta şirketlerine karşı açacakları maddi manevi tüm tazminat alacaklarından da feragat etmiş sayılıyorlardı. Örnek vermek gerekirse, bir trafik kazası sonucu ilgili sigorta şirketinden 200 bin TL malûliyet tazminatı alma hakkınız varken, savcılıkta uzlaşma sırasında aldığınız 2 bin TL gibi çok düşük bir miktar bile uzlaştığınız kişiler dışında kalan sigortaya karşı da tüm dava hakkınızı kaybetmenize sebebiyet veriyordu. Maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptali ile birlikte artık herkes Aktüerya hesabı sonucunda hak ettiği tazminatı alabilecektir” dedi.

Yüksek Mahkemenin kararında şu gerekçelere yer verildi, “Uzlaşma sürecinde suç nedeniyle ortaya çıkan tüm sonuçların öngörülebildiği ve gerçek zararın belirlenebildiği durumlarda uzlaşan kişinin tazminat davası açamaması anayasal bir soruna sebep olmayacaktır. Zira anılan süreçte öngörülebilen ve hesaplanabilen zararlar yönünden uzlaşılması durumunda ilke olarak uyuşmazlık ortadan kalkacaktır. Buna göre uzlaşan kişinin tazminat davası açamamasının katlanılamayacak bir külfet olmadığından söz edebilmek için soruşturma konusu suç nedeniyle uğranılan zarar, uzlaşma görüşmeleri esnasında en azından yaklaşık olarak belirlenebilmelidir. Suç teşkil eden fiil nedeniyle uğranılan zararın uzlaşma süreci içinde bilinmesi her durumda mümkün olmayacaktır.

Trafik kazalarında sakat kalanlar için yeni dönem

Özellikle maluliyet oranı gibi teknik bazı verilere ihtiyaç duyulan hâllerde uzlaşma süreci içinde zararın sağlıklı şekilde belirlenebilmesi güçleşecektir. Buna göre ilgililerin uzlaşmanın sağlanması durumunda edimi aşan ve tazminat davasına konu edilemeyecek zarara ilişkin her durumda eksiksiz ve doğru bilgiye sahip olabilecekleri söylenemez. Bu bağlamda uzlaşma görüşmeleri esnasında sağlıklı şekilde belirlenmesi güç olan veya öngörülmesi mümkün olmayan zararlara ilişkin açılacak davalar yönünden herhangi bir ayrım yapılmaksızın uzlaşma sağlandığında tazminat davası açılamayacağını düzenleyen kuralla ilgililere katlanamayacakları bir külfet yüklenmiştir. Sonuç olarak kuralda yargının iş yükünün azaltılması amacı ile mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlama arasında makul bir denge kurulamadığı değerlendirilmiştir. Bu itibarla kuralın orantılık alt ilkesi yönünden ölçülülük ilkesini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.” denilmiş ve ilgili cümle anayasanın Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması başlıklı 13. Maddesi ile hak arama hürriyeti başlıklı 36. Maddelerine aykırı bulunarak oy çokluğuyla iptal edilmiştir.” Avukat Denizhan Atalay, söz konusu iptal kararı ile sadece trafik kazasında mağdur olanlar değil, aynı zamanda iş kazasında mağdur olanlar için de önemli hak kayıplarının önüne geçilmiş olduğunun altını çizdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Sarı bir bebek ile ilgili ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’, ‘haha dedemin fişi’ şeklindeki konuşmaya ilişkin, “Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Duruşmada mahkeme başkanı tarafından sanığa tape kayıtlarında yer alan Çorlu Reyap Hastanesi’nin yenidoğan yoğun bakım servisinin sorumlu hemşiresi sanık Bahar Kanık ile Fırat Sarı arasında geçen bir bebeğin fişini çekme konuşması soruldu. Konuşmada Fırat Sarı’nın bir bebek ile ilgili ‘ölmesin ha’ dediği, Bahar Kanık’ın ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’ dediği, Fırat Sarı’nın ise ‘haha dedemin fişi’ cevabı üzerine Bahar Kanık’ın ‘haha çekeceğim fişi’ şeklinde cevap verdiği görüldü. Fırat Sarı bu tape kaydına ilişkin “O bebek için çok mücadele ettik. Durumu kötü bir bebekti. Öyle bir şey yok ama. Niye fişini çeksin. Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Ben hastaların uzun yatışı ile para kazanıyorsam neden fişini çekeyim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı. Siz kendi aranızda konuşmuyor musunuz ‘birinin kellesini aldım’ diye. Keşke konuşmasaydım. Espri yapılmış ama yapılmaması lazımdı” dedi. Bunun üzerine duruşma savcısı, “Bizim üzerimizden örnek vermeden savunma yap” dedi. Duruşmaya 30 dakika ara verildi.
Sinop Sinop’ta lastikçilerin kış lastiği mesaisi Sinop’ta hava sıcaklığının düşmesi ve kış lastiği takma zorunluluğunun 1 Aralık’ta başlayacak olması nedeniyle lastikçilerin kış lastiği takma mesaisi başladı. Karlı ve buzlu havalarda mağdur olmak istemeyen araç sahipleri, kar lastiği taktırmak için lastikçilere giderek araçlarına lastiklerini taktırıyor. Küçük Sanayi Sitesi’nde oto lastik satımı ve değişimi yapan rot balans ustası Hasan Üçüncüoğlu, lastiklerin değişimi için kar yağışının beklenilmemesi gerektiğini belirterek, kış lastiklerinin yol güvenliği için hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Vatandaşlara hem can hem de mal güvenliği açısından kış lastiği takmalarını tavsiye eden Üçüncüoğlu, “Her sene olduğu gibi Ulaştırma Bakanlığımızın hazırladığı genelgeye göre 1 Aralık - 1 Nisan takvimleri arasında yük ve yolcu taşımacılığı yapan ticari araçlarda kış lastiği takma zorunluluğu başlıyor. Bunun dışında yine hususi araçlarda da hava sıcaklığının 7 derecenin altında kış lastiği takmalarını hem can hem de mal güvenliği açısından tavsiye ediyoruz. Kış şartlarında kış lastiğinin dışında araçların cam silecekleri, cam suyu, motor suyu antifrizleri, akü gibi önem arz eden parçaların kış şartlarına hazır olmasını tavsiye ediyoruz. Eğer kar lastiği dersek sadece karda kullanılan lastik olarak algı oluşturuyor ama bu değil. Kış lastiği havanın 7 derece sıcaklık altında takılması. Kış lastikleri soğuk havalarda yumuşak kaldığı için yol tutuşunu iyi sağladığından kış lastiği olarak ifade edilmektedir. Bunlar da kullanıldığı coğrafyaya göre değişiyor. Normalde 4 yıl lastiğin ömrü fakat 3 yılda ömürlerinin tamamladığını söyleyebilirim. Çünkü, belli bir süre sonra sertleşiyor ve yol tutuşu azalıyor” dedi.