ASAYİŞ - 01 Aralık 2011 Perşembe 00:14

ANTALYA`DA SİLAHLI SOYGUN

A
A
A
ANTALYA`DA SİLAHLI SOYGUN

Antalya’da, bir markete giren silahlı soyguncu, kasadan yaklaşık 4 bin lira çalarak kayıplara karıştı.
Edinilen bilgiye göre olay, saat 21.00 saatlerinde Kepez ilçesi Yeni Mahalle Sakarya Bulvarı üzerindeki bir market zincirinin şubesinde meydana geldi. Marketin kapanmasına yakın alışverişe gelen 30-35 yaşlarındaki bir kişi, sepetini doldurduktan sonra kasaya geldi. Yanında getirdiği silahı çıkaran soyguncu, market personeli O.Ü.’nün sağ elini plastik kelepçe ile bağlayarak etkisiz hale getirdi. Zanlı, ardından kasadaki yaklaşık 4 bin lirayı alarak kaçtı. Bu arada diğer market personeli B.K. ise polisi
aradı. Kısa sürede olay yerine gelen polis, zanlının eşkalini alarak, arama başlattı. Market çalışanlarının ifadesini alan polis, soyguncunun sepetine doldurduğu fakat götüremediği ürünler üzerinde parmak izi çalışması yaptı.
Polis, marketin güvenlik kamerasını da incelemeye aldı. Görüntülerde soyguncunun, marketin içinde kafasında kapşon bulunduğu ve alışveriş yaptığı gözlendi. İki kez kasaya yaklaşan zanlı, kasanın dolu olduğunu görünce marketin içinde dolaşmaya devam ediyor. Kasada kimsenin olmadığı anda zanlının market çalışanının etkisiz hale getirdiği görülüyor.
Polis, eşkali belirlenen zanlıyı yakalamak için çalışmasına devam ediyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Fidan: "ABD’nin İsrail politikaları üzerinde sanıldığı kadar da bir etkisi yok, belki tersi mümkün" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Amerikan iç politikasında on yıllardır oluşturulan bir realite var. O realite, kimin kimi kontrol ettiği ve kim kimi yönetiyor realitesi. Bu son olaylarda da ortaya çıktı ki, aslında Amerika Birleşik Devletleri’nin İsrail politikaları üzerinde sanıldığı kadar da bir etkisi yok. Belki tersi mümkün" dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Mısır televizyonu MBC Masr’a katılarak sorulan sorulara cevap verdi. Doha zirvesi ile ilgili soru üzerine Bakan Fidan, "Doha’daki İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Liderler Zirvesi gerçekten bizim gözümüzde büyük bir dayanışma toplantısıydı esas itibariyle. Burada Katar’a karşı yapılan saldırıya, Arap ülkelerinin, İslam ülkelerinin liderlerinin bir araya gelip hep beraber bir dayanışma mesajı vermesi önemliydi. Bu toplantının aslında en önemli kısmı buydu. Biliyorsunuz daha önce Gazze’de devam eden soykırım ve İsrail yayılmacılığı ile alakalı İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi ortak toplantılarında alınmış kararlar var iki yıldır ve çok tedbirler var ve atılan inanılmaz büyük diplomatik adımlar var. Fakat son saldırı, özellikle Katar’a yapılan saldırı, ki özellikle arabuluculuk işlemi devam ederken, bu tabii birçok şeyi değiştirdi" dedi. "İsrail’in bölgedeki yayılmacılığının altını çizen buna karşı bir tutum almaya davet eden bir toplantı oldu" Doha’daki toplantının İsrail’in Filistin dışında bir Arap ülkesine saldırması üzerine yapılmasına dikkati çeken Bakan Fidan, "Doha’daki toplantı bence özellikle İsrail’in Filistin’e değil, başka bir Arap ülkesine saldırı yapması üzerine yapıldığı için bu İsrail’in bölgedeki yayılmacılığının altını çizen, bunu uluslararası toplantılarda da kayda geçiren ve bölge ülkelerini ve uluslararası toplumu buna karşı bir tutum almaya davet eden bir toplantı oldu. Bence en önemli çıktısı bu. Tabii toplantılarda yapılan deklarasyonlarla, liderlerin o toplantı marjında yaptığı görüşmeleri biraz birbirinden ayırmak lazım. Bence burada liderlerin bu yeni gelişme karşısında beraber bir araya gelip konuştukları, mutabık kaldıkları konular, metne yansıyan şeylerden çok daha önemli ve fazla diye düşünüyorum" diye konuştu. "İsrail, bölgesel yayılmacılığı Filistin meselesinin ötesinde de bir politika haline dönüştürmüş" "İsrail’in Gazze haricinde bütün bölgeyi tehdit etmeye mi başladı?" sorusu üzerine Bakan Fidan, "İsrail’in bölgede yayılmacılığı artık bir politika haline getirmesini bölge ülkeleri olarak, uluslararası toplum olarak masaya yatırmamız ve tedbir almamız gerekiyor. Bu fevkalade önemli. Bu İsrail için de iyi değil, bölge ülkeleri için de iyi değil. İsrail maalesef güvenliğini bölgede kendine yakın olan ülkelerin siyasal zayıflıklarından, ekonomik zayıflıklarından, teknolojik geriliklerinden alıyor. Onlarla beraber eşit kalkınmaya, refaha ve güce dayalı bir bölgesel vizyonu kendisi için tehlikeli buluyor. Maalesef Batı ülkeleri ve Amerika da bu politikada zaman zaman görev alabiliyorlar. Dolayısıyla, bölgedeki bu denklemin değişmesi lazım. Dolaylı yollardan istikrarsızlık oluşturamadığı zaman askeri olarak bölgeye müdahale ediyor olması, tabii ki şu anda İsrail’in niyetlerini açık olarak ortaya koydu. Yani Lübnan’daki işgali, Suriye’deki işgal, İran’a karşı yürüttüğü saldırı Yemen’deki sivil hedeflerin sürekli vuruluyor olması, altyapının sürekli sistemli bir şekilde yok ediliyor olması ve en son Katar’a yapılan saldırı. Tabii bütün bunların hepsi gösteriyor ki İsrail artık bütün risklerini hesaplamış ve bölgesel yayılmacılığı Filistin meselesinin ötesinde de bir politika haline dönüştürmüş" şeklinde konuştu. "Amerika Birleşik Devletleri’nin İsrail politikaları üzerinde sanıldığı kadar da bir etkisi yok" "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile arasının iyi olmasının İsrail’e karşı kullanılabilir mi?" sorusu üzerine Bakan Fidan, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanımız biliyorsunuz, uluslararası diplomasi ile ilgili mesaisinin büyük bir bölümünü özellikle Gazze’deki soykırımın durması için harcamakta. Burada hem bölge liderleriyle hem uluslararası liderlerle sürekli bir temas halinde. Sayın Trump’la da konuyu her görüştüğünde özellikle Gazze meselesinin, Suriye’deki istikrarın, altını sürekli çiziyoruz. Ama sizler de biliyorsunuz, Amerikan iç politikasında on yıllardır oluşturulan bir realite var. O realite, kimin kimi kontrol ettiği ve kim kimi yönetiyor realitesi. Bu son olaylarda da ortaya çıktı ki, aslında Amerika Birleşik Devletleri’nin İsrail politikaları üzerinde sanıldığı kadar da bir etkisi yok. Belki tersi mümkün." "Türkiye son yıllarda daha yapısal ilişkilerin ortaya konması gerektiği konusunda bir politika benimsemiş durumda" Mısır ve Suudi Arabistan ile Türkiye’nin ilişkileriyle ilgili soru üzerine Bakan Fidan, "İlişkilerimiz gerçekten son derece iyi. Türkiye özellikle son yıllarda sadece kardeşlik ilişkisi olarak değil, daha yapısal ilişkilerin ortaya konması gerektiği konusunda bir politika benimsemiş durumda. Ekonomik kalkınma, bölgesel barış, istikrar, teknolojik iş birliği ve turizm başta olmak üzere çok ciddi bir çalışmamız var" dedi. "Suriye’de büyük bir altyapı ve finans sorunu var" Suriye’deki mevcut durumuyla ilgili Bakan Fidan, Suriye’nin sorunlarından bahsederek, şunları kaydetti: "Suriye’de özellikle geçen sene 8 Aralık’tan sonra olan değişim ve yeni yönetimin işbaşına gelmesi tabii çok temel bir değişimdi. Suriye’nin kendi içindeki tarihten gelen ve konjonktürden kaynaklanan sorunları o kadar fazla ki, yeni yönetim şu anda belli sorunları halletmekle meşgul. Bölgede özellikle ülkenin üçte birini silahla ve zorla işgal altında tutan bir YPG varlığı var biliyorsunuz. Diğer taraftan ülkenin güneyinde sorunlar çıkabiliyor, sahil bölgesinde birtakım sorunlar çıkabiliyor. Bütün bunların hepsinin barışçıl bir şekilde daha fazla kan kaybına meydan vermeden, bütün Suriyelilerin lehine olacak şekilde, bunların hepsini eşit vatandaş olarak gören bir sistem içinde halledilmesi gerekiyor. Fakat, diğer taraftan siz de biliyorsunuz, Suriye’de büyük bir altyapı ve finans sorunu da var. Bir önceki rejim döneminde ülkenin altyapısı tamamıyla mahvolmuş durumda savaştan dolayı. Bunların yeniden ayağa kalkması gerekiyor" "Güvenlik Konseyi’nin yapısı şu anda sorunları çözmekten uzak gözüküyor" ABD ve Avrupa Birliği’nin yerine yeni küresel oluşumlara yönelim olma ihtimalinin sorulması üzerine Bakan Fidan, mevcut sistemdeki aksaklıklardan bahsederek, "Birleşmiş Milletler teşkilatının özellikle Güvenlik Konseyi’nin yapısı bu konuda şu anda sorunları çözmekten uzak gözüküyor. Güvenlik Konseyi’nin reforme edilmesi lazım. Birleşmiş Milletler’in reforme edilmesi lazım. Daha katılımcı, daha kuşatıcı bir karar alma mekanizmasının hayata geçmesi lazım. Bunlar olmadığı zaman mevcut ittifakların karşısına sizin de sözünü ettiğiniz gibi, BRICS gibi, Şanhay İşbirliği Teşkilatı gibi, ASEAN gibi daha adını burada sayamadığımız çok fazla bölgesel aktörlerin ortaya çıkacağı ve daha farklı arayışların olacağı muhakkak. Diğer taraftan aslında ekonomik arayışların olması da normal" dedi. "İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin, Arap Ligi üyesi ülkelerin birçoğunun ulus devlet yapıları oturmuş durumda" Arap ve İslam ülkelerini bir araya getiren bir oluşumun neden oluşmadığı sorusu üzerine Bakan Fidan, "Ben bunun olabileceğini düşünüyorum. Çünkü dünyadaki diğer örneklerine baktığımız zaman bu bir politik sistem meselesi. Bir de ortak ülküye ulaşma meselesi. Şimdi Avrupa Birliği bir örnektir, NATO bir örnektir ve diğer bazı iş birliği teşkilatları bir örnektir. Şimdi burada özellikle bizim bölgemizde, İslam dünyasında biliyorsunuz Birinci Dünya Savaşı ve post-kolonyal dönemden sonra ulus devletler ortaya çıktılar. Ve bu ulus devletler artık olgunlaşma dönemlerini geçirdiler. Artık bence İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin, Arap Ligi üyesi ülkelerin birçoğunun ulus devlet yapıları oturmuş durumda, dengeleri oturmuş durumda. Artık buradan bir bütünleşik siyasal sisteme gidilebilir" ifadelerini kullandı. "Mısır-Türkiye ilişkileri bence modern tarihin şu anda en iyi düzeyine erişmiş durumda" Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır ziyareti ve Türkiye-Mısır ilişkilerinin sorulması üzerine Hakan Fidan, "Mısır-Türkiye ilişkileri bence modern tarihin şu anda en iyi düzeyine erişmiş durumda. Çünkü gerçekten şu açıdan aramızdaki kardeşlik ilişkisi, halktan halka ilişki her zaman zaten mükemmel. Zaten iki halk birbirinin benzeri, ayırmak mümkün değil. Fakat siyasal elit arasındaki ilişki ve bürokrasiden bürokrasiye, hükümetten hükümete olan ilişki gerçekten fevkalade iyi bir noktaya ulaşmış durumda. Çünkü her türlü konuyu konuşabiliyoruz. Libya’yı konuşuyoruz, Sudan’ı konuşuyoruz, Filistin’i konuşuyoruz, Gazze’yi konuşuyoruz, Suriye’yi konuşuyoruz. Her türlü konuyu rahat konuşuyoruz, tartışıyoruz, bu önemli. İstihbari kuruluşlar arasındaki iş birliği fevkalade iyi. Ben hem bir önceki görevinden hem şimdiki görevden biliyorum. Çok büyük bir dayanışma ve iş birliği var. Giderek daha da ilerliyor" dedi.
Muş Gençlik ve Spor Bakanı Bak, Muş’ta gençlerle buluştu Muş’ta gençlerle bir araya gelen Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, "Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak hem gençlik kaplarında hem de yurtlarımızda 1 milyon yatak kapasitesine ulaştık" dedi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, bir dizi temaslarda bulunmak üzere Muş’a geldi. Kentteki programı kapsamında Bakan Bak, Tarihi Murat Köprüsü Kitap Kahve’de düzenlenen etkinlikte gençlerle bir araya geldi. Gençlerin sorularını yanıtlayan Bakan Bak, onlarla sohbet ederek görüş ve taleplerini dinledi. Ziyaretler kapsamında kente yapılan yatırımlar ve gençlik projeleri hakkında bilgi veren Bakan Bak, yatırımların devam edeceğini söyledi. A Milli Erkek Basketbol Takımı’nın 2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda final oynayarak önemli bir başarı elde ettiğini söyleyen Bakan Bak, "Ben de müsabakaları takip ettim. Takımımız grupta 5’de 5 yaptılar. İsveç’i yendiler 6’da 6 yaptılar. Ondan sonra Polonya’yı yendiler, 7’de 7 yaptılar. Sonra Yunanistan karşısında müthiş bir galibiyet elde ettiler. Hiç yenilmeden finale geldiler. Yüreklerimizde ve kalbimizde heyecanı yaşattılar. Türk sporcusu böyle olur. Oradaki katkılarından dolayı hocamıza, teknik hocamıza ve ekibine teşekkür ediyoruz. Gerçekten bizleri gururlandırdılar. Son 2 dakikaya da önde girdik ama final serisindeki tecrübe, hatalar vesaire dediğin zaman altın madalyaya ulaşamadık ama bu bir başlangıç. Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade etti, ’Sporcularımızın maçı kaybettikten sonraki gözyaşları toprağa düşen tohumlar gibi’. dolayısıyla önemli başarılara imza atacağımızdan eminiz" dedi. "Spor tesisleri devrimi yaşanıyor" Cumhurbaşkanı’nın vizyonu, sporun içinden gelmesi, spora yaptığı yatırımlar nedeniyle de çok ciddi bir atılım içerisinde olduğunu söyleyen Bak, "Spor tesisleri devrimi yaşanıyor. Modern stadyumlar, kapalı spor salonları, yüzme havuzları, atletizm pistleri, halısaha, tenis kortları vesaire pek çok tesis yapılıyor. Yapılmaya devam ediliyor. Türkiye Basketbol Gelişim Merkezi var. Avrupa’nın ve dünyanın en modern basketbol tesisi. Orada üç tane altyapılar için salon var. 500’er kişilik. Yine 10 bin kişilik ana salon var. Bir de milli takımın antrenman yapması için ve bazı özel maçların yapması için bin 500 kişilik salon var. Yine basketbol lisesi, kütüphanesi, milli takım kamp tesisi ve oteli var. Dolayısıyla inanılmaz bir tesis" şeklinde konuştu. Bangkok’da düzenlenen 2025 FIVB Dünya Şampiyonası’na damga vuran A Milli Kadın Voleybol Takımının başarısına değinen Bakan Bak, milli sporcuların Kanada, ABD ve Japonya’yı yenerek finale çıktığını hatırlatarak, "Sporcularla gurur duyduğunu dile getiren Bak, "Finalde maçı 3-2 maçı kaybettik. Ama bunlarla da gurur duyuyoruz. Çünkü finalin sultanları 2023’te de Avrupa şampiyonu olmuşlardı. Ben de oradaydım Brüksel’de. Yine Dünya Voleybol Ligi’nde de şampiyon oldular ve başarıları devam ediyor. Yine erkek takımımız, Filipinler’de grubunda üçte üç yaparak çıktı. Erkek takımımız dünya kategorisinde de en genç takım.16’da Hollanda’yla oynayacaklar. Oradan da çeyrek finale inşallah adım adım gelecekler. Tabi üst lige çıkmaları çok önemli. Bunlar tarihi başarılar. Bu başarıların arkası gelecek çünkü yapılan yatırımlar, tesisler çok önemli" ifadelerini kullandı. "Sporun iyileştirici gücüne, dokusuna, heyecanına, coşkusuna, enerjisine inanıyoruz" Muş’a çok yatırımların yapıldığını ve devam edileceğini aktaran Bak, sporun birleştirici gücüne inandıklarını belirterek, "Sporun iyileştirici gücüne, sporun insanlarla olan sosyal yapısına, dokusuna, heyecanına, coşkusuna, enerjisine inanıyoruz. Ben de spor yapmış birisiyim. Futbol hakemliği yapmış birisiyim. Antrenörlük yapmış birisiyim. Yöneticilik yapmış birisiyim. Federasyon başkanlığı yapmış birisiyim.Yine tekrar bakanı olarak görev yapıyorum. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev yapmış, sporu bir yaşam tarzı olarak gören bir kişi olarak gençlerle bir arada olmak bizlere gurur veriyor. Çok çok heyecanlıyız. Tabi inanılmaz bir şekilde mutluyuz gençlerimizin spor yapmasından. Çünkü spor salonunda gördüğümüz her genç, yüzme havuzunda gördüğümüz her genç, atletizm pisti de gördüğümüz her genç gerçekten hem sağlığı açısından hem de ülkemizin başarıları açısından çok çok önemli. 2 yıl öncesine kadar evinde oturan gencimizin hem yaşama katılması, ailesini mutlu etmesi, spor içinde olması, yeni arkadaşlıklar kurması çok çok önemli. İşte bu sporun iyileştirici gücü, heyecanı, coşkusu ve bunlar da tabi, bizleri mutlu ediyor. Daha çok şeyler yapacağız, daha çok yatırımlar yapacağız. Bu noktada sayın cumhurbaşkanımızın talimatı ve vizyonu var" diye konuştu. "2032 Avrupa Futbol Şampiyonası"nın Türkiye’de organize edileceğini belirten Bakan Bak, "Bununla ilgili hazırlıklarımız devam ediyor. Milli takım kamplarında olan sporcularımız judoda, karatede, tekvandoda yine boksta pek çok branşlarda başarılı sporcularımız var. Gençler, hakikaten bu toplum için çok çok önemli bir süreç yaşıyoruz. Biz sporun iyileştirici gücünü kullanmak istiyoruz. Biliyorsunuz sayın cumhurbaşkanımızın en büyük projem dediği, sahip çıktığı ve takip ettiği ’Terörsüz Türkiye’ projesi çok çok önemli. Burada sporu çok önemli rolü var. Sporu çok etkin bir şekilde kullanmalıyız. Sporla birlikte kaynaşmalıyız. Sporla birlikte ağlamalıyız. Birlikte coşmalıyız. Birlikte heyecanlanmalıyız. Birlikte bu başarıları paylaşmalıyız. Bayrağımızı göndere çektirmek için çalışmalıyız. Biz inanıyoruz ki bu bölgeye yapılan yatırımlar, artarak devam edecek. Teknofest var. İstanbul’da yaklaşık 1 milyonun üzerinde insanın katılımı bekleniyor. Heyecanımız var. Orada yarışmalar var. Sporcularımız da oraya katılıyor. Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesinin en önemli unsurlarından bir tanesi bu" dedi. "Avrupa’da pek çok ülkenin nüfusu kadar üniversiteye giden öğrencilerimizi yurtlarımızda barındırıyoruz" Bakan Bak, Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak hem gençlik kaplarında hem de yurtlarda 1 milyon yatak kapasitesine ulaştıklarını belirterek, "Avrupa’da pek çok ülkenin nüfusu kadar üniversiteye giden öğrencilerimizi yurtlarımızda barındırıyoruz. Sabah kahvaltısı ve akşam yemeği ücretsiz, sadece yatak ücreti ortalama 900 lira. Dolayısıyla 600 bin kişiye burs, 900 bin kişiye de kredi veriyoruz. Dolayısıyla bunların hepsi bakanlığımızın yaptığı yatırımlar, spora yaptığı yatırımlar, tesislere yaptığı yatırımlar sizleri karşımızda görünce çok çok mutlu oluyoruz. Muşspor da 2. lige çıktı. Muş’a başarılar diliyoruz. Muşluların stadyum ilgili talepleri var. Onları da yerine getireceğiz. Sayın vekilimiz, sayın valimiz ifade ettiği tribünlerin büyütülmesi ile alakalı talepleri var. Geliştirilmesi ile ilgili kapasitenin arttırılması ile ilgili. Dolayısıyla sporu etkin bir şekilde kullanmak çok çok önemli. Spor biliyorsunuz bağımlılıkla mücadelede, uyuşturuculu, işte dijital hususlarda içkiyi, kötü alışkanlıklardan gençlerimizi uzak tutan, onları kaynaştıran güçlü bir argüman. Biz bunu aktif olarak kullanıyoruz. Çünkü gençlik merkezlerimizdeki müzik yarışmaları, işte ders çalışan çocuklarımıza dil, resim, müzik gibi birçok eğitimler veriliyor. Herkesi buraya bekliyoruz. ’Yüzme Bilmeyen Kalmasın Projesi’ çerçevesinde Türkiye’de yaklaşık 12 milyon gencimiz, vatandaşımız ve sporcumuz yüzme öğrendi ve bu hala devam ediyor. Dolayısıyla sporla kalın sporun bu iyileştirici gücünden faydalanın. En önemli şey anne ve babanızı çok seveceksiniz. Anne ve babanız çok kıymetli. Hayatınıza dokunan öğretmeni antrenörü komşunuzu arkadaşınızı unutmayın, vefalı olun" dedi. Programda bir konuşma yapan Muş Valisi Avni Çakır ise Muş’un Türkiye’nin en genç beşinci şehri olduğunu ifade ederek, "Bizim burada ağırlamaktan en keyif aldığımız bakanlıkların başında Gençlik ve Spor Bakanlığı geliyor. Her gencin sporla eğitim görmelerini istiyoruz. Ortak önceliğimiz gençlerimiz. Muş okul sporlarındaki lisanslı spor artışlarında ilk sırada yer alıyor. İki yıl öncesine kadar sonlarda yer alıyorduk. Gece gündüz çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Birçok branşta gençlerimizi salonlara dolduruyoruz. Yaz kurslarımızı büyük bir katılımla tamamladık. Sporda önemli başarılarımız var" diye konuştu. Daha sonra gençlerin sorularını yanıtlayan Bakan Bak, gençlerin seslendirdiği türküleri dinledi. Gençlerle toplu fotoğraf çektiren Bak’a AK Parti Milletvekili Mehmet Emin Şimşek, İl Jandarma Komutanı Özgür Özer, İl Emniyet Müdürü Melih Kuzudişli, AK Parti İl Başkanı Melik Emre, MHP İl Başkanı Osman Yüce, kurum amirleri ve sporcular eşlik etti.