POLİTİKA - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:27

TBMM BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUN TEKLİFİ YASALAŞTI

A
A
A
TBMM BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUN TEKLİFİ YASALAŞTI

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi, kabul edilerek yasalaştı.
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Meclis Teşkilatını yeniden yapılandıran, çalışanlara yönelik yeni düzenlemeler getiren TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi, kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, ’’TBMM Genel Sekreterliği Teşkilatı’’nın adı ’’TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı’’ olarak değişti. TBMM Başkanı’na yardımcı olmak üzere 5 başkan başmüşaviri, 15 başkan müşaviri ile 15 müşavir atanabilecek. Başkan başmüşaviri, başkan müşaviri ve müşavir kadrolarına, her biri kadro unvanının toplam
sayısının yüzde 40’ı oranında, istisnai memuriyet hükümlerine göre açıktan veya naklen atama yapılabilecek. Başkanlık Divanı, siyasi parti gruplarının personel ihtiyacını tespit edecek. Divan, ayrıca dolu kadrolarda derece ve sınıf değişikliği ile boş kadrolarda, sınıf, unvan ve derece değişikliği ile sınıflar arası atama yapabilecek.
Genel sekreter ya da genel sekreter yardımcılığı için üniversitelerin 4 yıllık eğitim veren fakültelerinden veya YÖK tarafından kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olma ve en az 12 yıl kamu veya özel sektörde çalışma şartı aranacak. Memuriyette ilk defa idari teşkilat kadrolarında başlayacak olanlar, ÖSYM tarafından yapılan sınavda başarılı olanlar arasından sınavla seçilecek.
TBMM harcamalarının dış denetimi, her yıl Sayıştay tarafından görevlendirilen üç denetçiden oluşan bir komisyonca yalnızca hesaplar ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak yapılacak.
TBMM Genel Sekreterliği Kanunlar ve Kararlar, Bütçe ve Araştırma Merkezi Müdürlükleri ve Tutanak Müdürlüğünde müdürlük veya müdür yardımcılığı yapmış ya da yapmakta olanlar Yasama ve Denetimden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığına atanabilecek. TBMM Genel Sekreterliğinde uzman unvanlı kadrolarda bulunanlardan, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğünde görevli olanlar, yasama uzmanı kadrolarına atanabilecek.
15 Ocak 2012 tarihinden önce Meclis kadrosunda bulunun personel, Meclisin mali ve sosyal haklarına ilişkin eski hükümlerden yararlanmaya devam edecek.
İDARİ TEŞKİLATTA ÇALIŞTIRILACAK PERSONEL SINAVLA ALINACAK
İdari teşkilatta toplam kadro sayısının yüzde 20’sini geçmemek üzere, sözleşmeli ve geçici personel de sınavla alınmak koşuluyla çalıştırılabilecek. İdari teşkilat kadrolarında herhangi bir personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına atanmasına ihtiyaç duyulması ve Başkanlık Divanında bu konuda karar alınması halinde, atamaya ilişkin talep, TBMM Başkanlığı tarafından Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmek üzere Başkanlığa gönderilecek. Devlet Personel Başkanlığı, personelin atanacağı kurum ve kuruluş
ile kadro görevini tespit edecek. İdari teşkilat personeli, Başkanlık tarafından uluslararası kuruluşlarda görevlendirilebilecek.
DANIŞMANLARA İLİŞKİN DÜZENLEME
TBMM faaliyetleri ile ilgili Meclis Başkanı’na danışmanlık yapmak üzere, kadro şartı aranmaksızın ve diğer kurumların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlere bağlı olmaksızın, sözleşmeli olarak 5 TBMM Başkan danışmanı çalıştırılabilecek. Milletvekilleri için 1 danışman, 2. danışman ve ilave bir personel sözleşmeli olarak çalıştırılabilecek.
Her siyasi parti grubunda 10 grup danışmanı, 25 büro görevlisi, partilerin milletvekili sayısının yüzde 10’u oranında ek büro görevlisi; yasama faaliyetlerinde milletvekillerine yardımcı olmak üzere her milletvekili için bir danışman, bir danışman yardımcısı ve ek bir personel sözleşmeli olarak çalışabilecek. Danışmana 83500, ikinci danışmana 73000, diğer personele ise 63000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık sözleşme ücreti ödenecek.
Söz konusu sözleşmeli personel ile ilgili düzenleme, 15 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girecek. Sınavlarda yasama uzman yardımcılığı için 35, stenograflık için ise 30 yaşını geçmeme şartı aranacak. TBMM Genel Sekreteri de diplomatik pasaport alabilecek.
MECLİS BAŞTABİPLİĞİ, SAĞLIK BAKANLIĞI’NA DEVREDİLECEK
Meclis Baştabipliği, Sağlık Bakanlığı’na devredilecek. Sağlık hizmetleri, TBMM Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında yapılacak protokol çerçevesinde, bakanlığa bağlı eğitim ve araştırma hastanelerince ve bu hastanelerin TBMM yerleşkesi içinde kuracakları yataklı veya yataksız sağlık birimlerince verilecek. Özel sağlık kurumlarında da sağlık hizmeti alınabilecek.
MECLİSİ, POLİS KORUYACAK
TBMM’nin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri, TBMM Başkanlığı eliyle düzenlenecek. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet, İçişleri Bakanlığı tarafından TBMM Başkanlığı’na tahsis edilecek. Böylece, Meclisin güvenliği yalnızca polis tarafından sağlanacak. Meclisteki Tabur Komutanlığının görev süresi sona erecek. Kanun yürürlüğe girdikten sonra Mecliste görevlendirilecek polis memurları, Meclisin mali haklarından yararlanamayacak.
ERKEN EMEKLİ OLMAK İSTEYENLERE YÜZDE 30 İLE 50 ARASINDA FAZLA İKRAMİYE
Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı, Daire Başkanı, 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkan Yardımcısı, Müdür, Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü, İdari Şube Müdürü, Saray Müdürü ve Müdür Yardımcısı, Grup Başkanı, İşletme, Fabrika ve Personel müdürlükleri unvanlı kadrolarda bulunanların görevleri sona erecek. Aynı unvanlı bu kişiler, TBMM Başkanlığınca ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilebilecek. rat kadrolarında herhangi bir personel
TBMM Genel Sekreterlik kadrolarında görev yapanlardan, emekli aylığı bağlanmaya hak kazanan ve bu tarihten itibaren 4 ay içinde emeklilik başvurusunda bulunanlara emekli ikramiyesi; yasanın yayımı tarihi itibariyle yaş haddinden emekliliğine en fazla 3 yıl kalanlara yüzde 30, 3 yıldan çok 6 yıldan az kalanlara yüzde 40, 6 yıldan fazla kalanlara yüzde 50 oranında fazla ödenecek. Bu şekilde emekli olanlardan boşalan toplam kadro sayısının yüzde 40’ı, hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilecek.
Genel Sekreterlikte geçici personel olarak görev yapan ve kanun yürürlüğe girdikten sonra emekli aylığı bağlanmasına hak kazananlara iş sonu tazminatları ise emekli aylığı bağlanmasına hak kazanılan tarihi aşan süresi 10 yıl ve üstü olanlara yüzde 30, 5 ile 10 yıl arasında olanlara yüzde 40, 5 yıldan az olanlara yüzde 50 oranında fazla ödenecek.
İDARİ TEŞKİLATTA 4-C STATÜSÜNDE ÇALIŞANLARA ÖNCELİK
İdari teşkilata personel alımında 4-C statüsünde çalışanlara öncelik verilecek. Alınacak toplam personelin yüzde 20’si, 4-C’li çalışanlardan olacak. 4-C’li personelin atanmasında, kurum içindeki sınavlarda başarılı olma şartı aranacak. İdari teşkilatta norm kadro ilke ve standartları uygulanacak. Meclisteki personel sayısı norm kadro sayısına düşünceye kadar personel alınmayacak. Personelde aranacak nitelikler, norm kadro ilke ve standartları dikkate alınarak Başkanlık Divanınca belirlenecek.
TBMM Başkanvekili Meral Akşener, gece saatlerinde teklifin yasalaşmasının ardından birleşimi saat 14.00’de toplanmak üzere kapattı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alanya’da otopsi ve Adli Tıp Hizmeti 1 Ocak’ta başlayacak Alanya’da tam kapasiteli otopsi işlemleri ve adli tıp hizmetlerinin yapılması için Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’ın daveti üzerine Alanya’da incelemelerde bulunan Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hızır Aslıyüksek, otopsi işlemleri ve adli tıp hizmetlerinin 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla başlayacağını söyledi. Alanya’da adli tıp hizmetinin daha kapsamlı olarak ve tüm otopsi işlemlerinin yapılması için başlatılan girişimler sonrası Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek; ALKÜ’yü, Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesini ve Alanya Cumhuriyet Başsavcılığını ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Alanya’daki ilk ziyaretini ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’a gerçekleştiren Başkan Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek, ALKÜ Tıp Fakültesinde bu dönem derslerin başladığı Adli Tıp Ana Bilim Dalı eğitimi hakkında da bilgi aldı. Rektörlük makamında yapılan görüşmede Rektör Türkdoğan, ALKÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nın yeni akademisyenlerden oluşan kadrosu ile 2024-2025 yılı itibarıyla öğrencilere ders vermeye başladığının bilgisini verdi. Rektör Türkdoğan, Alanya’nın bu konuda tam kapasite ile çalıştığını da belirtti. Yapılan ziyaretlerde, Adli Tıp Kurumu Başkan Yardımcısı Muhammet Şimşek, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Akın ve AK Parti Alanya İlçe Başkanı Mehmet Şarani Tavlı da yer aldı. Görüşmenin ardından Rektör Türkdoğan günün anısına Başkan Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek’e hediye takdim etti. Başkan Aslıyüksek, Kurum amirleriyle bir araya geldi Adli Tıp Kurum Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hızır Aslıyüksek ile ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan beraberindeki heyetle birlikte Alanya Adalet Sarayı’na geçerek Cumhuriyet Başsavcısı Celal Tekin ile görüştü. Burada yapılan görüşmenin ardından Başkan Aslıyüksek ve Rektör Türkdoğan Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesine geçti. Ziyarette Başhekim Doç. Dr. Yılmaz Güler ve beraberindeki ekip, Başkan Aslıyüksek ve Rektör Türkdoğan ile birlikte adli tıp işlemlerin yapılacağı alanlarda incelemelerde bulundu. Alanya’da yeni yılda otopsi işlemleri başlayacak Rektör Türkdoğan, Alanya’ya tam kapasiteli otopsi işlemleri ve adli tıp biriminin yapılması için 4 aydır yoğun şekilde uğraştıklarını ve Başkan Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek’i ziyaret ettiklerini belirtti. Türkdoğan, yapılan girişimler sonucu Aslıyüksek’in Alanya’ya gelmeden önce de Sağlık Bakanlığının Adli Tıp Kurumunda otopsi yapma iznini onaylayıp geldiğinin altını çizdi. Alanya’nın bu konudaki ihtiyacını yerinde anlatma imkânı bulduklarını söyleyen Türkdoğan, “Alanya’mızın böyle işlemlere ne kadar ihtiyacı olduğunu, vatandaşlarımızın ne kadar zorluk çektiğini, hayatlarındaki manen en önemli dönemlerde bu zorlukları aşmalarının ne kadar önemli olduğunu anlattık. Alanya’ya verdiği değer için Adli Tıp Kurum Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek nezdinde Adli Tıp Kurumumuza teşekkür ederim. En geç 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla bütün atamalar tamamlanmış olacak ve tam kapasiteli otopsi ile adli tıp işlemlerine hazır halde bulunacağız. Bu alanın hazırlanmasında emeği geçen Başhekimimiz Sayın Doç. Dr. Yılmaz Güler’e teşekkür ederim. Bu konuda bizleri destekleyen Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç’a, Önceki Dönem Dışişleri Bakanımız ve Antalya Milletvekilimiz Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’na, Alanya Kaymakamımız Sayın Dr. Fatih Ürkmezer’e, Alanya Cumhuriyet Başsavcısı Celal Tekin’e, AK Parti Alanya İlçe Başkanı Sayın Mehmet Şarani Tavlı’ya ve emeği geçen herkese teşekkür ederim.” dedi. "Hastane olarak hazırız" Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yılmaz Güler yaptığı açıklamada, “Açık otopsi yapılabilmesinin Alanya için çok önemli bir ihtiyaç olduğunu her zaman dile getiriyorduk. Alanya adı itibarıyla ilçe olmasına rağmen Alanya’da il düzeyinde bir yaşam gerçekleşiyor. Hasta yoğunluğu olarak sadece Alanya değil bölgedeki pek çok ilçeye de hitap ediyoruz. Buna bağlı da otopsi ihtiyaçları da yaşanmaktaydı. Bunu gidermek adına başta Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan’ın girişimleri oldu. Fiziki şartlarımız uygun, hastane ve başhekimlik olarak elimizden gelen desteği vereceğiz. Adli Tıp Kurum Başkanımız Sayın Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek bu hizmetin yapılabilmesini uygun gördüler. Kendilerinin de söylemiyle 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla mevcut eksiklikleri de gidererek bu hizmete başlamayı düşünüyoruz" diye konuştu. Tam kapasiteli otopsi ve adli tıp hizmeti yapılacak Alanya’da 2001 yılında açılan Adli Tıp Alanya Şube Başkanlığı, 9 yıl hizmet vermesinin ardından 2010 yılında kapatılmıştı. Alanya’da 2022 yılı Ağustos ayında Adli Tıp Şube Başkanlığının açılmasına onay veren Adli Tıp Kurum Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hızır Aslıyüksek, bu kez de Alanya’daki adli tıp ve otopsi işlemlerinin tam kapasiteli yapılabilmesi için resmi prosedürlerin tamamlandığının müjdesini verdi.
Muğla MSKÜ Rektörü Kaçar, mezun olduğu okulda kariyer planlama günlerine katıldı Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı Gölbent Mahallesi’nde anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Ramazan Patat İlkokulu ve Ortaokulu, Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu’nun düzenlediği ’Kariyer Planlama Günleri’ kapsamında unutulmaz bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Yaklaşık 50 yıl önce bu okuldan mezun olan, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, eşiyle birlikte eğitim gördüğü yıllardaki öğretmenleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldi. Çocukluk hatıralarına döndüğü bu özel etkinlikte Prof. Dr. Kaçar, öğrencilik yıllarının izlerini taşıyan sınıflarda bugünün öğrencileriyle buluştu. Hem geçmişe duygu dolu bir yolculuk yapan, hem de öğrencilere rehberlik eden Kaçar, yaşam öyküsüyle gençlere ilham verdi. Etkinlik, sadece nostalji dolu bir hatıra olmaktan öteye geçerek, köy okullarındaki öğrencilere kariyer planlaması konusunda umut aşılayan bir seminere dönüştü. Bu unutulmaz gün, Kaçar’ın eski öğretmenleri Sabri ve Emine Turgutoğulları’nın yanı sıra İlçe Milli Eğitim Müdürü İlkay Şumur ve Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu’nun katkılarıyla zenginleşti. Prof. Dr. Kaçar, kendi hikayesini ve başarıya ulaşma yolculuğunu paylaşarak, öğrencilere hayallerine ulaşma cesaretini aşıladı. “İnsan geçmişiyle insandır” MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Kaçar, etkinlik sırasında yaptığı konuşmada, yıllar sonra mezun olduğu okulda bulunmanın kendisi için tarifsiz bir mutluluk ve anlam taşıdığını ifade etti. Rektör Kaçar, "Buradan mezun olalı yaklaşık 50 yıl geçti. 1973-1978 yılları arasında burada öğrenciydim. O dönemdeki okul ile şimdiki okul arasında büyük farklar var. Ancak insan geçmişiyle insandır. Öğretmenim Sabri Hoca ve eşiyle tekrar buluşmak benim için çok özel bir an. Bugün bana hediye edilen plaketin içinde ilkokul diplomamın bir fotoğrafı vardı. Bu, inanılmaz bir zarafet ve incelikti" dedi. Kaçar ayrıca okul müdürü Eren Fehmi Eroğlu’na etkinliği organize ettiği için teşekkür ederek, okul için elinden gelen desteği sağlamaya hazır olduğunu dile getirdi. Emekli öğretmenlerden duygu dolu sözler Prof. Dr. Kaçar’ın ilkokul öğretmeni Sabri Turgutoğulları, eski öğrencisinin başarılarını görmekten gurur duyduğunu belirtti. “Turgutoğulları, Turhan ve onun gibilerin nasıl bir köy ortamında yaşadığını biliyordum. O dönemde okulda su bile yoktu. Traktörle su taşıyorduk. Turhan’ın babası, ‘Oğlumu çalıştır’ diye sık sık uyarırdı. Zorluklara rağmen Turhan çok çalışkan bir öğrenciydi. Onunla gurur duyuyorum” dedi. Sabri Turgutoğulları’nın eşi Emine Turgutoğulları da yıllarca birlikte emek verdikleri öğrencilerinin başarısından mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar ben ders veriyordum, beşinci sınıfta ise eşim devralıyordu. Bugün öğrencimiz Prof. Dr. Turhan Kaçar ile yeniden buluştuk. Onun Profesör ve Rektör olması bizi çok mutlu etti” diye konuştu. Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu’ndan örnek davranış Okul Müdürü Eren Fehmi Eroğlu, Prof. Dr. Turhan Kaçar gibi başarılı bir rol modelin öğrencilerle buluşmasının önemine dikkat çekti. Eroğlu, “Öğrencilerimizin mesleki anlamda bir gelecek inşa etmelerine destek olmak amacıyla bir ’Kariyer Planlama Günleri’ etkinliği başlattık. Bu etkinlik kapsamında, onlara en iyi rol model olabilecek kişileri seçmeye özen gösteriyoruz. Sayın Rektörümüz, davetimizi geri çevirmeyerek, sağ olsun, çocuklarımız için buraya geldi. Umarım bu etkinliğimiz, diğer köy okullarındaki çocuklara da örnek olur. Çocuklarımızın geleceği için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” dedi.
İstanbul İletişim Başkanı Altun, "İzzet Keribar Fotoğraf Sergisi" ve "Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu"na katıldı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "İzzet Keribar Fotoğraf Sergisi" ile "Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu"na katıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığınca düzenlenen "İzzet Keribar Fotoğraf Sergisi" ile "Analogdan Dijitale Fotoğrafın Yolculuğu Sempozyumu’na katıldı. İletişim Başkanı Altun, sempozyumdan önce sergiyi gezdi. Beyoğlu’ndaki bir otelde düzenlenen programa İletişim Başkanı Altun, İzzet Keribar, birçok fotoğraf sever ve basın mensupları katıldı. İzzet Keribar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a hediye takdim etti. Program, saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlarken İzzet Keribar’ın belgeseliyle devam etti. “Bugün artık büyük ve güçlü Türkiye var” Programda konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bugünün Türkiye’sinde artık ne 60’larda kurumsal kimlik kazanan askeri ya da yargı vesayetine yer var, ne de o vesayeti savunanlara. Bugünün Türkiye’sinde artık ne 70’lerdeki istikrarsız siyaset ve ekonomiye yer var, ne de sağ-sol adı altında toplumsal alanı rehin alan radikalizme. Bugünün Türkiye’sinde artık ne 80’ler neslini topyekûn yok eden darbecilere yer var, ne de darbeye çanak tutan ideolojik müdahalelere, siyaset mühendislerine. Bugünün Türkiye’sinde artık ne 90’larda millete ’nerde bu devlet?’ dedirten derin ekonomik çöküntülere, siyasal kaoslara yer var, ne de siyaset alanına hükmeden bürokratik oligarşiye. Bugün bunlara yer yok. Bugün artık büyük ve güçlü Türkiye var” dedi. “İletişim Başkanlığı olarak, en büyük mücadelemizi ’hakikat’ krizine karşı veriyoruz” "Ülkemizde iletişim artık çok daha hızlı ve rahat kurulabilirken, bu oranın artması beraberinde ’dijital teröristlerin’ sayısını da artırmakta" diyen Altun, “Özellikle üzerinde durmak istediğim konulardan biri, sempozyuma da ismini veren ’analogdan dijitale yolculuk’ kavramı. Kavramın, fotoğraf sanatı adına ne anlam ifade ettiğini, birazdan başlayacak oturumlarda uzman isimlerden dinleyeceğiz. Ancak, kavramın yani ’analogdan - dijitale dönüşümün’ bizler için fırsatlar kadar krizleri de içinde barındırdığını bilmenizi isterim. İletişim Başkanlığı olarak, bilgiye ulaşmanın bu denli kolay olduğu “dijital dönüşüm” çağında, tüm çalışma arkadaşlarımla birlikte en büyük mücadelemizi “hakikat” krizine karşı veriyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu doğrultusunda verdiğimiz bu “hakikat mücadelesinin”, Türkiye’yi eskiden olduğu gibi uluslararası bağımlılık düzenine mahkûm etmek isteyenlerin huzurunu bozduğu kesin. İşte huzuru bozulanlar, her gün yeni yeni yöntemlere başvuruyorlar. Bu yöntemlere örnek olarak; siber saldırıları, sanal âlemde yürütülen dezenformasyonları, kara propagandaları, beşinci kol ve terör örgütlerinin dijital faaliyetlerini verebilirim. Şurası net ki; giderek artan internet kullanım oranı sayesinde ülkemizde iletişim artık çok daha hızlı ve rahat kurulabilirken, bu oranın artması beraberinde “dijital teröristlerin” sayısını da artırmakta, hakikat krizini derinleştirmektedir. Durumun ciddiyetini aktarabilmek adına altını çizmeliyim ki; terörizm artık yeni formlar kazanmış durumda. Örgütler, yeni kurulan bu dijital medya düzenini; propaganda için, endoktrinasyon için, haberleşme için, militan ve sempatizan devşirmek için, eğitim için, hatta operasyonel kontrol ve sözde komuta için kullanıyor. Unutulmamalıdır ki içinde bulunduğumuz bu dijital dönüşüm çağında ismine ’dijital terörizm’ dediğimiz sorun da artık bir milli güvenlik meselesidir. Önümüzdeki dönemin en büyük mücadele alanlarından biri olan dijital dönüşümde, tüm kurumlarımıza, siyaset ve medya temsilcilerine hatta her bir vatandaşımıza büyük sorumluluklar düştüğünü bir kez daha hatırlatmak istiyorum” şeklinde konuştu. “İzzet Keribar Beyefendi, duruşuyla bize çok büyük dersler vermektedir” Sözlerine sanatçıya teşekkür ederek devam eden Altun, “Elinde fotoğraf makinesiyle 70’ten fazla ülke gezen ama en çok memleketini Türkiye’yi seven, en zor dönemlerde dahi asla vatanını terk etmeyi düşünmeyen büyük fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar Beyefendi, bu duruşuyla bize çok büyük dersler vermektedir. 88’inci yaşında hala ’Vatana nasıl faydalı olurum?’ sorusunun yanıtını arayan İzzet Keribar, bu bilinçle bizleri aydınlatmaktadır. Bizi bugün burada bir araya getiren, sanatın ve inceliğin peşinde bir ömür geçirmiş çınarımız sayın İzzet Keribar’a bize hatırlattıkları için tekraren şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. “Fotoğraf sanatı benim için sadece bir meslek değil” Programda açılış konuşmasını yapan Fotoğraf Sanatçısı İzzet Keribar ise, “Fotoğraf sanatı benim için sadece bir meslek değil. Aynı zamanda hayata dair duygularımı, düşüncelerimi ve gözlemlerimi ifade etmenin en güçlü yolu. Yaşam boyunca, her bir fotoğrafımda gerek farklı bir perspektiften görmeye çalıştım. Anların güzelliklerini, hayatın karmaşasını portrelerimde insan ruhunun derinliklerini yakalamaya gayret ettim. Bu akşam bana eşlik eden herkesle bu belgeseli izlemek benim için çok büyük bir onur. Bu belgesel film yalnızca benim değil benimle beraber çalışan, ilham veren, beni seven ve destekleyen tüm fotoğraf sanatçı dostlarım içindir. Türkiye’mizin fotoğraf ve sanat dünyasına bir armağandır. Sanatın gücüne inanan ve toplum üzerindeki etkisini önemseyen herkesin bu güzel ağırlık parçası olduğu biliyorum” diye konuştu.