GENEL - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:41

GÜNEYDOĞU ANADOLU İHRACATI ARTMAYA DEVAM EDİYOR

A
A
A
GÜNEYDOĞU ANADOLU İHRACATI ARTMAYA DEVAM EDİYOR

İhracattaki artış hızıyla dikkatleri üzerine çeken Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden, 2011 yılının 11 aylık döneminde 6 milyar 380 milyon dolarlık ihracat yapılırken, ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40,3 oranında arttı.
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) verilerinden derlenen bilgiye göre, bölgeden Ocak-Kasım 2011 döneminde 2010 yılının aynı dönemine oranla yüzde 40,3’lük artışla toplam 6 milyar 380 milyon dolarlık ihracat kayda alındı. Kasım 2011’de kayda alınan ihracat değeri ise, geçen yıla oranla yüzde 25,7’lik artışla 596,5 milyon dolar oldu. Bölgeden 2011 yılının 11 aylık döneminde 2 milyar 306 milyon dolarlık tekstil, 1 milyar 29 milyon dolarlık halı, 1 milyar 500 milyon dolarlık hububat bakliyat, 193
milyon milyon dolarlık kuru meyve ve 12 milyar 351 milyon dolarlık diğer ihracat gerçekleştirildi.
GAİB Başkanı Abdulkadir Çıkmaz, bölge ihracatında Orta Doğu ülkelerinin yüzde 59,9 pay ile ilk sıradaki yerini koruduğunu, AB ülkelerinin yüzde 19,1 pay ile ikinci ve Afrika ülkelerinin de yüzde 6,1 pay ile üçüncü sırada bulunduğunu belirtti. Irak, İtalya, Suudi Arabistan, Almanya, Suriye, ABD, Rusya, İngiltere, İran ve Polonya’nın, bölge ihracatında ilk sıralarda yer alan ülkeler olduğunu kaydeden Çıkmaz, "Ayrıca, halı, kimyevi maddeler, bitkisel yağlar, buğday unu, çimento ve toprak ürünleri, dokuma
kumaşlar, polipropilen iplik, konfeksiyon ürünleri, örme kumaşlar, bisküvi-pasta bölgemizden en çok ihracatı gerçekleştirilen ürünler olmuştur" dedi.
GAZİANTEP’İN İHRACATI
Bölgenin adeta lokomotifi konumunda olan Gaziantep’ten ise Kasım 2011’de 418,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, Gaziantep geçen ay olduğu gibi Türkiye’nin en çok ihracat yapan 6. ili oldu. Gaziantep’in Kasım 2011 ihracatında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 29,6’lık artış meydana gelirken, 2011 yılının 11 aylık ihracatı ise 2010 yılının aynı dönemine göre yüzde 39,8’lik artış göstererek 4 milyar 458 milyon dolar oldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum ’Kerkük’te nüfus sayımı üzerinden Türk varlığına darbe girişimi’ Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türk tarihi ve kültürü açısından çok önemli bir şehir olan Kerkük’ün içerisinde barındırdığı Türkmen nüfusu ile günümüzde de Türk milleti açısından kıymetini muhafaza ettiğini anlattı. Kerkük’te yaşanan her gelişmenin Türk devletini yakından ilgilendiren nitelikte olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Savaş Eğilmez, "Buna karşılık bölgedeki küresel güçler, terör örgütü PKK gibi piyonları üzerinden, petrol zengini Kerkük’teki Türk varlığını etkisiz hale getirmek için birçok oyun kurguluyor. Bu oyunların sonuncusu da 20-21 Kasım’da gerçekleştirilen nüfus sayımıdır" şeklinde konuştu. Kerkük’te nüfus sayımı Eğilmez, Kerkük’te nüfus sayımı üzerinden Türk varlığına darbe girişiminde bulunulmak istediğini belirterek, "Irak Devleti, 37 yıl sonra, Kerkük’ü de içerisine alan genel nüfus sayımı yaptı. Ülkede her 10 yılda bir yapılması planlanan nüfus sayımı, ABD’nin Irak’ı işgal ettiği 2003 yılından sonra düzenlenemedi. Bütçe, kalkınma projeleri, meclis ve vilayet meclisi sandalyeleri gibi birçok konuyu etkilemesi beklenen nüfus sayımı iki gün sürdü" dedi. "Bölgedeki demografik yapı hızla değiştiriliyor" ABD’nin desteği ile Kerkük’ün demografik yapısını değiştirmeye çalışan taşeron gruplar için en önemli sorunun bölgedeki mevcut Türk ve Arap nüfusu olduğunu vurgulayan Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "2003 yılından sonra 600 binden fazla Kürt, zorla Kerkük’e göç ettirilmiştir. ABD işgalinden önce yaklaşık 800 bin olan Kerkük nüfusu, bugün 1,5 milyonu geçmiş durumdadır. Bu yetmezmiş gibi bölgedeki birçok yerel kaynak, Kerkük’ün demografik yapısını bozmak için genel nüfus sayımı öncesi 260 bin kişinin kent dışından getirilip Kerkük nüfus kütüğüne yazdırıldığını ifade ediyor. Aynı kaynaklar Erbil ve Süleymaniye kentlerinden çok sayıda ailenin Kerkük’e getirildiğini tespit ettiklerini belirtiyor. Bölgedeki kaynaklar, sayımdan önceki günlerde, sistemli bir şekilde günde 50 ile 100 kişinin PKK terör örgütü mensuplarının bulunduğu Mahmur kampından Kerkük’e getirildiğini belirtiyor. Ayrıca Suriye ve İran’dan da faklı ırk ve mezhepten insanların Kerkük’e getirildiği kayıt altına alınmış durumda. Bölgedeki usulsüzlükler, sayım sırasında evlerde yapılan tespitlerle de somutlaştı. Sayım ekipleri, bir evde 94 erkek ve 3 kadınla karşılaşırken, başka bir evde de 88 kadın ve 6 erkeğin aynı çatı altında yaşadığı belirlendi. Bu gelişmeler, Kerkük’ün Türk kimliğine ve özgürce yaşama iradesine karşı doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Tabi ki bu faaliyetlerin temel amacı Kerkük’ün demografik yapısını bozmak, Kerkük’teki tarihi Türk varlığını sarsmak ve bir referandumun yolunu açmaktır. 1957 yılından sonra yapılan tüm nüfus sayımı ve Irak’ın demografik yapısına yönelik istatistiki çalışmalar, Irak’ta Türkmenlerin nüfusunun her durumda ve bütün oranlara göre 2 milyondan fazla olduğunu gösteriyor. 2001 yılında Irak’a yönelik yapılan nüfus çalışmalarına göre Türkmenlerin nüfusu, Irak nüfusunun yüzde 14 - yüzde 16’sını oluşturuyordu. Bu rakamlar günümüze oranlandığında, Türk nüfusunun rahatlıkla 2 milyonunun üzerinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Irak topraklarına ağırlıklı olarak 9.-11. yüzyıllarda topluca yerleşerek bölgeyi yurt edinen Türklerin, günümüzde Irak’ın orta, kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde yaşadığını vurgulayan Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, daha sonra şöyle konuştu, “Türklerin yaşadığı Musul, Erbil, Kerkük, Selahattin, Diyala’da ve hatta Bağdat’ın içinde olan bir kaç mahallede, Türk dili konuşuluyor. Günümüze kadar kendi kültürlerini, gelenek ve göreneklerini koruyan Türkler, Türk dünyasının ay rılmaz bir parçasıdır. Kerkük, bünyesinde barındırdığı tarihi mirası, içerisinde yaşattığı Türk nüfusu ve 8.7 milyar varil kapasitesindeki petrol rezervleri ile Türk Devleti açısından vaz geçilmez bir öneme sahiptir. Türk Devleti, Türkmenlerin güvenliği ve Türkmen nüfusun yaşadığı bölgelerde istikrarın sağlanması yönünde dikkatli ve ısrarcı olmalıdır. Başka bir değişle Türkiye, Kerkük ve Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin hamisi durumunda olmalıdır.”
Antalya Dere taştı, oteli su bastı, 500 turist tahliye edildi Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan 5 yıldızlı otel Diamond De Luxe Hotel & Spa, Şarlayık Deresi’nin taşması sonucunda sular altında kalırken oteldeki turistler tahliye edildi. Otel sahibi Ahmet Özden, şiddetli yağışlar nedeniyle derenin debisinin yükselmesi ve önünün kontrolsüz açılmasından dolayı taşkının yaşandığını belirtti. Otelin alt kısımlarında büyük zarar oluştuğunu söyleyen Özden, otelde konaklayan 500 misafirin bünyelerindeki diğer otellere tahliye edildiğini dile getirdi. Manavgat ilçesinde sabah saatlerinde etkili olan sağanak yağış, olumsuzlukları beraberinde getirdi. Gündoğdu turizm bölgesinde faaliyet gösteren 5 yıldızlı Diamond De Luxe Hotel & Spa’nın başta havuz bölümü olmak üzere, zemin katta bulunan restoran, hamam, spa, mutfak, soğuk hava deposu, jeneratör ve işletmeleri sular altında kaldı. Oteller bölgesinde bulunan Şarlayık Deresi’nde sağanak yağmurla birlikte debinin yükselmesi, DSİ görevlilerinin derenin önünü kontrolsüz şekilde açması ve denize ulaşacağı bölgede kamışların suyun önünü kapatması sonucu taşan sular, otelin zemin katlarını ve havuz bölgesini tamamen su altında bırakarak, büyük bir maddi hasara yol açtı. Olay sırasında otelde bulunan 500 misafirinin yetkililerin hızlı müdahalesi sayesinde güvenli bir şekilde tahliye edildiği, otelin bağlı bulunduğu şirkete ait diğer otellerde tatillerine devam edecekleri bildirildi. Oteli su basmasının ardından MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, Manavgat Belediye Başkan Vekili Mehmet Çevik, Başkan Yardımcıları Gülsüm Özer, Mustafa Öztürk ve Engin Tüter aynı zamanda MASTOB Başkanı da olan otel sahibi Ahmet Özden’den bilgi aldılar ve her türlü desteğe hazır olduklarını dile getirdiler.