YEREL HABERLER - 01 Aralık 2011 Perşembe 11:29

ZEYTİN AĞACINDAN DÜŞÜP YARALANDI

A
A
A
ZEYTİN AĞACINDAN DÜŞÜP YARALANDI

Manisa’nın Alaşehir ilçesinde zeytin ağacından düşerek yaralanan şahıs, kaldırıldığı hastanede tedavi altına alındı.
Alaşehir’e 30 kilometre uzaklıkta bulunan Horzum Keserler köyünde oturan beş çocuk babası Hasan Tosun (54), tarlasında bulunan zeytin ağaçlarından zeytin toplarken yaklaşık üç metre yüksekliğindeki ağacın dalının kırılması sonucu yere düştü. Düştüğü yerden kalkamayan Hasan Tosun’un sol kalça kemiği kırıldı. Eşi Ümmü Tosun (50) tarafından Alaşehir Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Tosun, Ortopedi Uzmanı Kadir Damgacı tarafında ameliyat edilerek tedavi altına alındı.
Hasan Tosun, "Eşim Ümmü Tosun ile birlikte bahçemizdeki zeytinleri topluyorduk. Yaklaşık üç metre yüksekliğindeki ağacın üzerine çıkarak, zeytinleri toplarken bastığım dal birden kırıldı. Dalın kırılmasıyla birlikte yere düştüm. Ağrılar ve sızlamalar içerisinde bacağımı hiç hareket ettiremedim. Eşim Ümmü, zeytin bahçesi yakınında bulunan evden oğlum Mehmet Tosun’u çağırarak yardım istedi. Oğlum ve eşimle birlikte hastaneye geldik. Muayene sonucunda sol kalça kemiğimin kırıldığını öğrendim. Ortopedi
Doktoru Kadir Damgacı tarafından yapılan ameliyatla sağlığıma kavuştum. Kendi dikkatsizliğimin cezasını kalça kemiğimle ödedim. Zeytin toplama sezonunun yaşandığı şu günlerde zeytin toplayan vatandaşlarımız daha dikkatli olsunlar" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta lastikçilerde yoğun mesai Hava sıcaklıklarının hissedilir derecede düştüğü Sivas’ta lastikçiler yoğun mesai harcamaya başladı. Kış şartlarının en ağır geçtiği illerin başında yer alan Sivas’ta hafta sonu için kar yağışı uyarısı geldi. Hava sıcaklıklarının düştüğü ve yüksek kesimlerde ara ara kar yağışının yaşandığı kentte, lastikçiler yoğun mesai harcamaya başladı. Kar yağışı öncesi 1 Aralık’ta denetimlerin başlayacak olmasıyla da kış lastiklerini taktırmak isteyen araç sahipleri, lastikçilerin yolunu tuttu. Lastikçiler, 12 saati aşkın çalışarak araçların lastiklerini değişiyor. “Mesai saatlerimiz artıyor, günlük 12 saati buluyor” Bir firmada çalışan Halil Alan, 1 Aralık ve 1 Nisan tarihleri arasında kış lastiği takmanın zorunlu olduğunu ifade ederek, “Kış lastiği zorunluluğu 1 Aralık’tan itibaren başlıyor. Sadece ticari araç diye bir husus yok açıkçası. Kaza gibi durumlarda önce lastiğe bakılıyor. 4 aylık zorunlu süreç başlıyor. 1 Aralık tarihinden itibaren denetimler başlıyor. Mesai saatlerimiz artıyor, günlük 12 saati buluyor diyebilirim. Sabah 8’de başlıyoruz, akşam 11’e kadar sürebiliyor. Müşterilerimiz işlerinden dolayı geç saatlerde geliyor. Bir, iki aylık süreçte yoğun mesai harcıyoruz” dedi. Kış lastiğinin yol tutuşu için çok önemli olduğuna değinen Alan, “Kış lastiğinde dikkat etmemiz gereken en önemli şey kalite. Önemli olan lastikteki tırtıklar. Kar yağsın veya yağmasın kış lastiği takmak mecburi. Yollarda buzlanma olup kazaya sebebiyet verebiliyor. Zorunluluk 1 Aralık’ta başlıyor ama canınızı ve malınızı düşünüyorsanız o tarihten önce kış lastiği taktırın. Kesinlikle ihmal etmeyin” ifadelerine yer verdi.
Ankara Ankara merkezli 11 ilde siber dolandırıcılık operasyonu: 25 gözaltı Ankara merkezli 11 ilde siber dolandırıcılara yönelik düzenlenen operasyonda 25 kişi gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sosyal medyada “Sevgililer Günü chip para/hediye çeki kampanyası", "14 Şubat şans çarkı, çevirin kazanın” şeklinde ifadeler içeren sahte reklamları tıklamaları sonucu mağdur olan vatandaşların şikayetleri üzerine çalışma başlattı. 10 kişinin mağdur olduğu ve milyonlarca liralık zararının bulunduğu olayla ilgili titizlikle çalışmalarını yürüten ekipler, şüphelilerin mağdurları sosyal medya reklamlarıyla sahte banka sitesine yönlendirdiklerini, 0850 4233646 ve 0850 4324636 numaralı telefon numaralarından "Bankaların genel müdürlüğünden arıyoruz" diyerek kart ve şifre bilgilerini elde edip mağdurların banka bilgilerine eriştiklerini, mağdurların internet bankacılığı hesaplarına girerek bilgileri dışında kredi kullandırdıklarını ve üçüncü şahıslara ait kripto varlık hesaplarına aktardıklarını, üçüncü şahıslara aktarılan tutarları aralarında paylaştıklarını tespit etti. Yapılan çalışmaların ardından operasyon için düğmeye basıldı. 19 Kasım’da Ankara merkezli olarak Çorum, Malatya, Eskişehir, Muğla, Gaziantep, Bartın, İzmir, Bayburt, Manisa ve Afyonkarahisar’da düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 25 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda birçok dijital materyal ele geçirildi. Dijital materyallerde uzman ekiplerce yapılan incelemeler sonucunda elde edilen suç teşkil eden verilerin soruşturma dosyasına eklendiği öğrenildi. Gözaltına alınan 25 şüpheli hakkında TCK 158 1/L (kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık) ve bilişim sistemine girme (TCK 243-1) suçlarından adli işlem başlatıldı. Şüphelilerin işlemlerin tamamlanmasının ardından mahkemeye sevk edileceği öğrenildi.
İstanbul Sultangazi’de aile boyu silah ticareti: 3 gözaltı İstanbul’da yasa dışı silah ticareti ihbarı üzerine yapılan operasyonda aynı aileden Yasemin S.(36), Mehmet İ.S. (20) ve suça sürüklenen 15 yaşındaki E.S. isimli 3 şüpheli gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, yasa dışı silah ticareti ve imalatı yapan şüphelilere yönelik yapılan çalışmalarda, Sultangazi ilçesinde bir evde ruhsatsız tabancaların ve mermilerin olduğu bilgisine ulaştı. Suç organizasyonlarının deşifre edilerek suçların önlenmesi ve şüphelilerin yakalanmasına yönelik gerçekleştirilen teknik analizler ve takipli olaylar neticesinde söz konusu adrese 20 Kasım’da operasyon düzenlendi. Baskında Yasemin S.(36), kadının yakınları Mehmet İ.S. (20) ve suça sürüklenen 15 yaşındaki E.S. adlı 3 şüpheli gözaltına alındı. Evde yapılan aramalarda yatak bazası ve dolaptan 6 ruhsatsız tabanca ve bu silahlara ait farklı çapta 220 mermi ele geçirildi. Yakalanan biri 18’den küçük 3 şüpheli sorgulanmak üzere emniyete götürüldü. Burada ifadeleri alınan şüphelilerden anne Yasemin S.’nin polisteki beyanı ortaya çıktı. Yasemin S. ifadesinde silahların Diyarbakır’a taziyeye giden akrabalarının kendilerine emanet ettiğini, tabancalarını bir süreliğine ikametine bıraktıklarını söylediği, kendisinin bu silahlarla bir alakasının olmadığını anlattığı öğrenildi. Şüphelilerden 20 yaşındaki Mehmet İ.S.’nin ifadesinde Yasemin S.’nin aksine silahların kendisine ait olduğu bilgisini verdi. Çelişkili ifadeler veren aile bireyleri sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Dün “6136 SKM” suçundan mahkemeye çıkarılan Yasemin S. ve 15 yaşındaki E.S. hakkında adli kontrol hükümleri uygulanarak salıverildi. Silahların kendisine ait olduğunu iddia eden Mehmet .İ.S. isimli şüpheli ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İzmir Uzaktan tedaviyle nefeslerine kavuştular Genellikle 50 yaş üstü bireylerde nefes darlığına ve hareket kapasitesinin düşmesine yol açan İdiyopatik Pulmoner Fibrozis (Akciğer Sertleşmesi) hastalığının tedavisine, evde yapılan ‘solunum kası eğitiminin’ olumlu katkı sağladığı belirlendi. Toplam 28 kişinin yer aldığı çalışmada 8 hafta süren solunum kas eğitimi uygulayan İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Fizyoterapi Programı Dr. Öğretim Üyesi Rıdvan Aktan, bireylerdeki solunum şikayetlerinin ciddi oranda azaldığını saptadı. Hazırlanan bilimsel araştırma makalesi, uluslararası alanda büyük saygınlığı olan Respirology dergisinde yayımlandı. İEÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Fizyoterapi Programı Öğretim Üyesi Dr. Rıdvan Aktan, bu çalışmasını Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Kemal Can Tertemiz, Uzm. Dr. Salih Yiğit, Prof. Dr. Sevgi Özalevli, Prof. Dr. Aylin Özgen Alpaydın ve Prof. Dr. Eyüp Sabri Uçan ile tamamladı. Yüz yüze eğitim, uzaktan takip Daha önce İdiyopatik Pulmoner Fibrozis teşhisi konulan hastalara, öncelikle yüz yüze eğitim verildi. Ardından da bu hastalara, taşınabilir mekanik cihaz yardımıyla evde kolaylıkla uygulayabilecekleri bir nefes egzersiz programı verildi. Hastalar, bu süre boyunca uzaktan görüntülü görüşme ile sürekli takip edildi. ‘Telerehabilitasyon’ adı verilen bu yöntem sayesinde hastane ortamına girmeden nefes egzersizi yapma imkanı bulan hastaların solunum kaslarının güçlendiği, daha rahat nefes almaya ve hareket kapasitelerinin artmaya başladıkları görüldü. Her gün 60 tekrar Çalışmaya ilişkin detaylar paylaşan Dr. Aktan, “Hastalarımıza, programa başlamadan önce yüz yüze eğitim verdik. Egzersizleri nasıl yapacaklarını, nelere dikkat etmeleri gerektiğini ve bunun kendilerine ne gibi faydalar sağlayacağını anlattık. Ardından da solunum kas eğitimini yapmaları için kendilerine bir cihaz temin ettik. Cihaz avuç içine sığacak büyüklükte ve herhangi bir elektronik aksam içermiyor. Hasta, cihazı ağzına alarak nefes almaya başlıyor. Nefes almak istediği zaman, cihazın önündeki kapaklar gerekli şekilde güçlü nefes alınmazsa kapanıyor. Böylece hasta nefes alırken zorluk oluşturuyor ve bu sayede de solunum kasları güçleniyor. Hastalarımız, her gün bu cihazlarla 30 tekrar 2 setten oluşan toplam 60 nefes egzersizi gerçekleştirdi. Biz de haftada bir görüntülü görüşme yaparak hem bir seansı birlikte gerçekleştirdik hem de hastaların durumunu ve yaptıkları egzersizlerin doğruluğunu kontrol ettik” ifadelerini kullandı. “Elbette, tek tedavi yöntemi olamaz” Dr. Aktan, sözlerini şöyle sürdürdü: “8 haftalık programın sonuna doğru hastalarımızdan çok iyi geri bildirimler aldık. ‘Arabamı otoparka bıraktıktan sonra eve dönerken nefesim yetmediğinden dinlenmek için 5-6 kere duruyordum, şimdi çok fazla zorlanmadan evime varabiliyorum’ ya da ‘Markete giderken en az 3-5 kere durup dinleniyordum, şimdi bazen bir bazen de hiç duraksamadan alışverişe gidip geliyorum’ diyen hastalarımız oldu. Bu durum bizi de çok mutlu etti. Çalışmada amacımız, bu özel nefes eğitiminin olumlu katkı yapıp yapmadığını göstermekti. Elbette bu egzersizler, hastalığın tedavisi için tek yöntem olamaz. Ancak tedavi sürecine olumlu etki yapabileceğini hem bilimsel ölçüm yöntemleri hem de hasta geri bildirimleri ile görmüş olduk. Bunu da bilimsel bir makale halinde yayımlandık.”