ASAYİŞ - 01 Aralık 2011 Perşembe 06:09

D-100 KARAYOLU`NDA TRAFİK KAZASI: 2 ÖLÜ

A
A
A
D-100 KARAYOLU`NDA TRAFİK KAZASI: 2 ÖLÜ

İstanbul D-100 Karayolu’nda otomobilin TIR’a arkadan çarpışması sonucu ilk belirlemelere göre 2 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.
Edinilen bilgilere göre aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu meydana gelen kaza, sabah saat 05.00 sıralarında D-100 Karayolu İncirli mevkiinde gerçekleşti. Topkapı istikametinden Avcılar yönüne seyreden 34 VD 7487 plakalı "Honda" marka hususi otomobil, İncirli mevkiinde önce aynı yöne seyreden Oğuz Kemiksiz’in (40) kullandığı prefabrik yüklü 34 TP 095 plakalı TIR’a, ardından da Nazım Aktaş yönetimindeki 34 THV 05 plakalı ticari taksiye arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle hurdaya dönen hususi otomobildeki
kimlikleri henüz tespit edilemeyen iki erkek şahıs, araç içinde sıkışarak hayatını kaybetti. Cesetler, itfaiye ve sağlık ekiplerinin yoğun çalışması sonucu araç içinden çıkarılarak ceset torbasına kondu.
TIR sürücüsü Oğuz Kemiksiz, otomobilin çok süratli geldiğini, ne olduğunu kendisinin de anlamadığını ifade ederken, otoyol temizliği yapan bir belediye işçisi görgü tanığı ise, hususi otomobilin aşırı süratli olduğunu, ve çarpmanın şiddetiyle kontrolü kaybettiğini belirtti.
Kaza sonrası D-100 Karayolu Avcılar yönü uzun süre trafiğe kapanırken, uzun araç kuyruğunun oluştuğu gözlendi. Yaklaşık 45 dakika kapalı kalan karayolu trafiği, araçların ve cesetlerin kaza bölgesinden kaldırılmasının ardından normale döndü.
Polis, ölen sürücü ve yanındaki arkadaşının isimlerini tespit etmeye çalışıyor.
Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Can Tanrıyar’ın yağmaya teşebbüs ettiği iddiasıyla yargılandığı davaya devam edildi Yağmaya teşebbüs ettikleri iddiasıyla 11 yıl 3 aya kadar hapisleri talep edilen Can Tanrıyar ve kırmızı bültenle aranan Muhammed Yakut’un yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Can Tanrıyar, "8 ay boyunca gocunmadan hapis yattım, artık mahkemeden beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Yağmaya teşebbüs ettikleri iddiasıyla 11 yıl 3 aya kadar hapisleri talep edilen Can Tanrıyar, eşi Tamar Tanrıyar ve uluslararası seviyede kırmızı bültenle aranan Muhammed Yakut’un yargılanmalarına devam edildi. İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar Can Tanrıyar ve eşi Tamar Tanrıyar hazır bulundu. Duruşmaya tarafların avukatları da katıldı. "Bizi gören herkes bize bu davayı soruyor, insanlara ne cevap vereceğimizi bilemiyoruz" Savunma yapan Can Tanrıyar, "Hukukun ve adaletin yerini bulacağına inanıyorum. Ben haksız yere yargılanıyorum. Şirketi basan insanlarda sonunda yargılandı ama biz burada haksız yere bulunuyoruz. Bizi gören herkes bize bu davayı soruyor, insanlara ne cevap vereceğimizi bilemiyoruz. Bizim bu olayla ilgili hiçbir alakamız yok. Bu işler kulaktan dolma bilgilerle ilerlemeye başladı. 8 ay boyunca gocunmadan hapis yattım, artık mahkemeden beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı. "Eşim ve ben bir suç işlemedik" Savunmasında önceki beyanlarını tekrar ettiğini belirten tutuksuz sanık Tamar Tanrıyar, "Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Yalan üstüne yalan söyleniyor. Bir yağma girişimi olmadığı açıkça bellidir. Kamera kayıtlarıyla ve her türlü kanıtla suçlamaları kabul etmiyorum. Eşim ve ben bir suç işlemedik. Ben artık beraatımı istiyorum, bana hakkımı verin" diye konuştu. Beyanda bulunan müşteki avukatları, sanıkların ’yağma’ suçundan cezalandırılmasını talep etti. Sanık avukatları ise, müvekkillerinin suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, mahkemeden beraatlarını istedi. Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Can Tanrıyar ve Tamar Tanrıyar hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin devamını talep etti. Adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmedildi Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Can ve Tamar Tanrıyar’ın adli kontrol tedbirinin devamına hükmederek, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Metin Güneş ve Muhammed Abdulkadir Güneş ‘müşteki’ sıfatıyla; Hüseyin Can Tanrıyar, Muhammed Yakut ve Tamar Tanrıyar ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, müştekiler Muhammed Abdulkadir Güneş ve Metin Güneş’in şüpheliler hakkında, şüphelilerle aralarındaki yaklaşık 6 milyon 500 bin ile 7 milyon 500 bin dolar miktarında alacak verecek anlaşmazlığı bulunduğu, müştekilerin alacağından vazgeçmesi ve maddi menfaat temin etmek amacıyla yağmaya teşebbüs ettiklerine dair şikayet üzerine soruşturmaya başlandığı anlatıldı. Şüpheli Muhammed Yakut’un, şüpheliler Hüseyin Can Tanrıyar ve Tamar Tanrıyar’ın yönlendirmesiyle müştekilere yönelik olarak, müştekilere iletilmek üzere farklı şahıslarla görüşerek yağmaya teşebbüs eyleminde bulunduğunun aktarıldığı iddianamede, şüpheli Yakut’un müşteki Muhammed Abdulkadir Güneş’e yönelik ‘Can Tanrıyar’a olan borcunuzu ben devraldım. Artık muhatabınız benim. Sizden o parayı ben alacağım" "Mahkemenin kararı beni bağlamaz, beni Can Tanrıyar’ın söyledikleri bağlar, ben onu bilirim. Ben sizden o parayı almasını bilirim. Senin de kardeşlerinin de adreslerini biliyorum. Can Tanrıyar benim canımdır ciğerimdir, onun sözü benim için birdir. Hiçbirinizi rahat bırakmam, rahat gezdirmem, o parayı ödeyeceksiniz’ şeklinde söylemlerde bulunduğu kaydedildi. Hazırlanan iddianamede, 2023 yılının Şubat ve Mart aylarında şüpheli Muhammed Yakut’un, şüpheli Can Tanrıyar’ın talimatıyla müşteki Metin Güneş ve çevresindekileri arayarak tehditte bulunduğu, şüpheli Yakut’un bu eylemlerinin devamı olarak çekerek yayınlamış olduğu video içeriklerinde de müşteki Metin Güneş’e yönelik hakaret, tehdit gibi eylemlerde bulunduğu, ayrıca şüpheliler Tamar Tanrıyar, Hüseyin Can Tanrıyar ve Muhammed Yakut’un fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek müştekiler Muhammed Abdulkadir Güneş ve Metin Güneş’e yönelik eylemleri işledikleri kaydedildi. İddianamede şüpheliler Hüseyin Can Tanrıyar, Muhammed Yakut ve Tamar Tanrıyar’ın ‘birden fazla kişi tarafından, birlikte nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçundan 7 yıl 6 aydan 11 yıl 3 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Bilecik BŞEÜ’den eğitim alanında iş birliği protokolleri Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nde (BŞEÜ), lisansüstü eğitim alanında iş birliği protokolleri imzalanırken, bu protokoller ile ilgili sektörlerde çalışan personelin akademik ve mesleki gelişimlerine katkı sağlanması hedefleniyor. İmzalanan protokol, odaya bağlı iş yerlerinde çalışan lisans mezunu personelin mesleki ve akademik yeterliliklerini artırmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda BŞEÜ, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, yüksek lisans programları için ek kontenjan ayırarak ilgili personelin gelişimine katkı sağlayacaktır. Protokol, sigortacılık sektöründe faaliyet gösteren iş yerlerinin lisans derecesine sahip ortakları ve personelinin mesleki, akademik ve yönetsel niteliklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda, BŞEÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü bünyesinde sağlanacak yüksek lisans programları ile ilgili personele akademik destek sunulacaktır. Protokol, Rektör Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, protokollerin kapsamında bilgi vererek, "Her iki protokol de akademik iş birliği çerçevesinde çalışanların kişisel ve mesleki niteliklerini geliştirmeyi, bu sayede sektörlerin kapasitesini artırmayı hedeflemektedir. Lisansüstü eğitim imkanları ile çalışanlara akademik kariyerlerini ilerletme ve bilgi birikimlerini artırma fırsatı sunulmaktadır. BŞEÜ, imzalanan bu protokoller ile akademi ve sektör arasındaki iş birliğini güçlendirmeye devam edecek ve bölgeye değer katan çalışmalar yürütmeyi sürdürecektir" dedi.
Samsun Savunma sanayii devleri Samsun’da buluştu Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) iş birliğiyle Samsun’da “Orta Karadeniz Savunma Sanayii B2B Etkinliği” düzenlendi. Orta Karadeniz Bölgesi’ndeki işletmelerin savunma sektörüne entegrasyonunu güçlendirmek amacıyla OKA Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte; sektörün önde gelen şirketleri Askerî Elektronik Sanayi A.Ş. (ASELSAN), Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı A.Ş. (TUSAŞ), Roket Sanayii ve Ticaret A.Ş. (ROKETSAN), Hava Elektronik Sanayii A.Ş. (HAVELSAN) ve Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM) ile bölgedeki işletmeler bir araya geldi. Etkinlikte 200’e yakın katılımcı yer aldı. Etkinlik, OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı Sanayileşme Daire Başkanı açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, savunma sanayiinin yerli üretimle güçlendirilmesi ve yerel kalkınmanın önemine vurgu yapıldı. 153 B2B görüşme gerçekleştirildi Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen birebir görüşmelerde (B2B), işletmeler ile savunma sanayii temsilcileri arasında yeni iş birliklerinin temelleri atıldı. Etkinlikte toplamda 153 B2B görüşme gerçekleştirildi. Saha ziyaretleri ile üretim süreçleri yerinde incelendi Etkinlik kapsamında, Samsun’da faaliyet gösteren dört firmaya saha ziyaretleri düzenlendi. Ziyaretlerde, bu firmaların üretim süreçleri yerinde incelendi ve savunma sanayiine yönelik iş birliği fırsatları değerlendirildi. Savunma sanayii ile bölge işletmelerini buluşturan etkinlik, yerli üretimin desteklenmesi ve yerel kalkınmanın yeni hamlelerle güçlendirilmesi açısından önemli bir adım oldu.