YEREL HABERLER - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:23

MALATYA`DA İKİ YANGIN MADDİ ZARARA NEDEN OLDU

A
A
A
MALATYA`DA İKİ YANGIN MADDİ ZARARA NEDEN OLDU

Malatya’da iki ayrı yerde meydana gelen yangında, maddi zarar oluştu.
Edinilen bilgiye göre ilk olay, Akçadağ İlçesi Muratlı Köyü’nde meydana geldi. H.A. (66) isimli şahıs bahçesinde ısınmak için yaktığı ateşin Y. A’ya (45) ait tarlaya sıçraması sonucunda yangın çıktı. Yangında 4 dönüm kuru ot ve bir adet kayısı ağacı yandı. Yangın Akçadağ itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Öte yandan, Akçadağ ilçesi Çobanuşağı Köyü’nde, M.O (66) kendisine ait evin eklentisi olan odunluk ve tandır olarak kullandığı bölümde ekmek pişirirken yakmış olduğu ateşten sıçrayan alevlerin
odunluğa sıçraması ile yangın çıktı. Yangında evin odunluk kısmı tamamen yandı. Yangının Akçadağ itfaiye ekipleri tarafından söndürülerek herhangi bir can kaybının olmadığı kaydedildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Türkiye’nin ilk ve tek yetkili mesleki belgelendirme merkezi ATSO MESEM oldu Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Türkiye’de araç kiralama sektöründe ulusal mesleki yeterlilik belgesi verebilen ilk ve tek belgelendirme merkezi oldu. ATSO MESEM’in düzenleyeceği sınavlarda başarılı olanlar, uluslararası geçerliliğe sahip belgelerle profesyonelliklerini kanıtlayacak. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), mesleki yeterlilik ve istihdam alanında sektöre öncülük eden önemli bir projeye imza attı. ATSO, Türkiye’nin araç kiralama sektöründe ulusal mesleki yeterlilik belgesi verebilen ilk ve tek yetkili odası ve belgelendirme merkezi oldu. ATSO Eğitim Araştırma ve Kültür Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Mesleki Sınav ve Sertifikasyon Merkezi (ATSO MESEM), “Araç Kiralama Danışmanı Seviye 4” mesleğine yönelik sınav ve belgelendirme süreçlerini başarıyla tamamladı. ATSO MESEM, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) ve Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından yetkilendirilerek uluslararası geçerliliği olan mesleki yeterlilik belgesi düzenleme yetkisini kazandı. ATSO’nun 46. Meslek Komitesi ve sektör temsilcilerinin talepleri doğrultusunda hayata geçirilen proje, araç kiralama sektöründeki hizmet kalitesini ve müşteri memnuniyetini artırmayı hedefliyor. ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, “Antalya’nın turizmdeki öncü rolü düşünüldüğünde, bu proje şehrimizin ekonomik ve sektörel kalkınmasında kritik bir adım. Sadece Antalya değil, Türkiye genelinde araç kiralama sektörüne profesyonellik ve standart kazandırmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı. Uluslararası geçerlilik ve genişleyen meslek grupları ATSO MESEM’in sınavlarında başarılı olan adaylar, TÜRKAK ve MYK onaylı uluslararası geçerliliğe sahip mesleki yeterlilik belgelerine sahip olacak. Bu belge, çalışanların yurt içinde ve dışında yetkinliklerini kanıtlamalarına imkan tanıyor. ATSO, araç kiralama danışmanı mesleğinin yanı sıra yiyecek içecek sektöründe servis görevlisi, bar görevlisi, servis yöneticisi ve barista gibi mesleklerde de sınav ve belgelendirme süreçlerini başarıyla tamamladı. İlk sınavlar Ocak ayında Başkan Yusuf Hacısüleyman, bu yenilikçi projenin sektörel standartları yükselteceğini belirtti. Hacısüleyman, “Sektörde çalışanların bilgi, beceri ve yetkinliklerini belirlemek ve uluslararası geçerliliğe sahip akredite belgelerle nitelikli insan kaynağını sektöre kazandırmak adına önemli bir adım attık” dedi. Araç kiralama danışmanlığı alanındaki ilk sınavların Ocak ayında yapılacağını duyuran Hacısüleyman, Şubat ayında düzenlenecek özel bir törenle belgelerin sektör çalışanlarına takdim edileceğini açıkladı. Ayrıca, törende “Araç Kiralama Sektörünün Sorunları ve Çözüm Önerileri” başlıklı bir panel düzenlenerek sektörel sorunlara çözüm önerileri ele alınacak. Başvurular başladı Mesleki yeterlilik belgesi almak isteyen işletme ve çalışanlar, başvurularını www.atsomesem.org.tr adresi üzerinden gerçekleştirebilecek. Yazılı ve uygulamalı değerlendirmelerle gerçekleştirilecek sınavlar, sektör çalışanlarının bilgi ve becerilerini ölçerek nitelikli bir iş gücünün oluşmasına katkı sağlayacak.
İstanbul ’Alkol oyunu’ hastanelik etti: Sahte ve orijinalini karıştırarak içmek istedi, ikisi de sahte çıktı Sahte alkol ölümlere neden olurken yılbaşı öncesi uyarılarda bulunan Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Abuzer Özkan, "Yurt dışındaki havalimanlarında orijinal olduğunu düşünüp alanlar da olabiliyor. Matematiksel hesaplamasına göre birazını orijinal birazını sahte ile dengeleyerek etkisinden kurtulabilirim diye hatta böyle bir vakamız da geldi. Bilerek sahtesini almış, orijinal diye aldığı da sahte çıkınca ciddi bir alkol zehirlenmesiyle başvurdu. Diyelim ki; her şey normal gitti, yine de toksisitesi olacak. Alkolün orijinali de sahtesi de zararlı, kesinlikle tüketilmesini önermiyoruz” dedi. Yılbaşına günler kala sahte içkiden ölümler yaşanırken Türkiye’nin birçok noktasına yapılan operasyonlarda ise tonlarca sahte içki ele geçirildi. Uzmanlar, bu süreçlerde etil alkol yerine tamamen veya karışım olarak metil alkol ya da farklı içeriklerle oluşturulan içerikler olabildiğini aktarırken vatandaşlara uyarılarda bulundu. Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği’nden Doç. Dr. Abuzer Özkan ile İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği’nden Doç. Dr. Erdem Kurt da alkolün vücutta meydana getirdiği zararlar, sahte alkol zehirlenmesi durumunda yapılması gerekenler gibi konularda bilgi verdi. Uzmanlar, kişilerin başvuru hikayelerine ilişkin konuşarak alkolün zararlarına dikkat çekti. “Bulgusu olan hasta hızlı şekilde hastaneye başvurmalı" Alkolün kişiler üzerinde birçok olumsuz etkisi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Abuzer Özkan, “Alkol beyni etkiler, beyinde harabiyet yapar, uzun süre kullanımında da karaciğer, böbrek gibi ya da damarsal bazı patolojilere sebebiyet verir. Kısmen bir zehir gibi düşünülebilir. Mesela sahte alkollerde beyin kanaması görürüz, ciddi damar tahribatı yapabilir. Karaciğerde, böbrekte ciddi tahribatlar yapar. Senenin hemen her döneminde bazen artarak bazen az olsa da alkol zehirlenmeleri geliyor. Bir kısmı orijinal alkol diyelim, yoğun kullanım dolayısıyla bir kısmı da sahte alkolden kaynaklanan zehirlenmeler geliyor, hatta son dönemde 3 hastamızı yoğun bakıma yatırmak zorunda kaldık. Vatandaş bazen ’Ucuz alkol alacağım’ diye bu ürünleri tüketebiliyor, bir kısmı da bilinçli alabiliyor. ‘Biraz ucuz alkolden biraz pahalı alkolden alıp ikisinin ortasını bulup etkisinden kurtulabilirim’ diye tahmin edebiliyor. Hatta böyle bir vakamız da geldi, ikisi de sahte çıkınca ciddi bir zehirlenme bulgusuyla başvurmak zorunda kaldı. Birkaç yudumluk sahte alkol bile vücutta tahribata başlar. Bir bardak sahte alkol, yani 150 cc öldürücü dozdur. Tatsız, kokusuz şeyler vatandaş tüketirken anlamayabilir. Sahte alkol, zehirlenme gibi bulgular verir. Bulantı, kusma olur, şiddetli mide, karın ağrısı çekebilir, bilincinde değişiklik ya da görme bulanıklığı, bozukluğu başlayabilir. Bunlar olduğu zaman sahte alkol tüketimi akla gelmelidir. Bu tarz bulgular olan herhangi bir hastanın hızlı şekilde hastaneye başvurması gerekir. Tekel bayilerinden aldıklarını söylüyorlar genel itibarıyla böyle, kendisi yapmaya çalışanlar ya da başka yerlerden elde edinenler hariç" dedi. "Bilerek sahtesini almış, orijinal diye aldığı da sahte çıkınca alkol zehirlenmesiyle başvurdu" Hastaların başvurularına ilişkin konuşan Doç. Dr. Özkan sözlerine şöyle devam etti: "Şöyle bir vakamız oldu, oradan tecrübe ettik. Bunların bir kısmı tecrübeli insanlar. Kendi matematiksel hesaplamasına göre birazını orijinal birazını sahte ile dengeleyerek alkolü daha ucuza getirmeye çalışıyor ama dedim ki bu çok tehlikeli. Bilerek sahtesini almış, orijinal diye aldığı da sahte çıkınca alkol zehirlenmesiyle bize başvurmak zorunda kaldı. Diyelim ki; her şey normal gitti, yine de tükettiği ürünün içinde sahte alkol olduğu için toksisitesi olacak, öngöremez. Bu uygulanmaması gereken bir şey. Gelip de yoğun bakıma giden, ciddi manada vücudunda tahribatla hayatına devam etmek zorunda kalan vakalarımız oluyor. Alkolün orijinali de sahtesi de zararlı, kesinlikle tüketilmesini önermiyoruz. Yılbaşında tüketim biraz daha arttığı için karşılaşma oranlarımız daha da yükseliyor. Yurt dışından orijinal alkol alıp da zehirlenen vakalarımız da oldu, bazen vatandaşlarımız öyle sanabilir. Yurt dışındaki havalimanlarında vergisi daha düşük ürünlerin de orijinal olduğunu düşünüp alanlarda da bu olabiliyor. O yüzden tüketilen bütün ürünlere çok dikkat etmek gerekir. Yoğun bakıma düşecek kadar eğer ciddi bir toksikasyon bulguları varsa bunlarda genelde sekel kalıyor. Özellikle 60 yaş üzerindeki bireylerin çok daha dikkat etmeleri lazım. Aynı miktarda genç bireyin tüketmesiyle yaşlı bir bireyin tüketmesi arasında da fark var. Gençlere de kesinlikle tüketmelerini önermiyoruz ama yaşlılar için çok daha risk teşkil ediyor. Orijinal alkolün bile gebelerde çocuğa ciddi manada toksisitesi var, çocuğu da zehirliyor kaldı ki sahte alkoller çok daha ciddi istenmeyen sonuçlar doğuruyor" “15 tane vaka vardı, 5 tanesini kaybettik" Zehirlenme durumlarında sağlık kuruluşuna erken ulaşılmasının önemli olduğunu belirten Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Kurt, “Alkolün alımıyla gördüğümüz birçok semptom var. Kronik kullanımında birçok sıkıntılı hastalığa sebebiyet verebiliyor, başlangıçta karaciğer, kalp, merkezi sinir sisteminde, beyinle alakalı kısımlarda görebiliyoruz. Kalple alakalı kalpte genişlemeler, fonksiyon kaybı, hipertansif durumlar. Alkol olarak ifade ettiğimiz şey etanol, bugünlerde farklı alkol tipleriyle de karşılaşıyoruz. Etil alkol yerine metil, izopropil alkol, etilen glikol gibi maddeler kullanıldığı vakit vücutta bunların metaboliklerini çok daha zarar verici süreçlerle giden hallerde görüyoruz. En fazla gördüğümüz ajan; metil alkol. Sahte rakı mesela kişi aldı, ne zaman fark edildi ne kadar aldı ve bize ne zaman başvuruldu, bunlar çok önemli. Metil alkol gibi toksikasyonlarda gözle alakalı sinirsel arazlar olduğundan kaynaklı görme kayıpları görülebiliyor. Kusturma işlemi kişinin maruziyetini azaltmaya yönelik bir şey, burada bilinçsizce alınacak bir eylem hastanın iyilik halini oluşturmaya çalışırken daha kötü şeylere sebebiyet verebilir. Son dönemlerde sahte alkol ile başvurma düzeyinde bir artış gözlemledik. Kaydettiğimiz 15 vaka var, 5 tanesini kaybettik. Kan değerleri çok bozuktu, ne yazık ki kurtaramadık. Kritik bakım altın alıp sonrasında taburcu ettiğimiz hastalarımız olmakla beraber yoğun bakım takibi olan hastalarımız da var. Etilen glikol, izopropil alkol kullanımları daha çok çözücüleri, deterjanlar endüstriyel ürünlerin içerisinde olmakla beraber metil alkolü daha çok sahte içki yapımında kullanıldığını görüyoruz. Kişi alıp evde bu ürünü içiyorsa başvurma süreci çok uzuyor, daha kötü geliyor. Gözlemlenebilme, fark edilme süresi çok artıyor. Etil alkol bile olsa alınma miktarı çok önemli, miktar ne kadar artarsa vücuda verebileceği zarar o kadar artacaktır. Özellikle araç kullanmakla alakalı bir sürece girmemeleri gerekiyor, en fazla gördüğümüz şey bu. Alkol kullanıyorlar trafik kazaları. İstanbul’da 37 kişi bundan kaynaklı öldü bunun birisi siz olabilirsiniz gibi bakmak gerekiyor" dedi.
Bursa Bursa’da ’Akıl Sporları’ buluşması Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Kent Konseyi tarafından düzenlenen söyleşi programına katılan Akıl Sporları Dünya Şampiyonları Yağız Kaan Erdoğmuş, Ediz Gürel, Dilek Yavaş ile Briç Kadın Milli Takım sporcuları, Bursalılarla buluşarak deneyimlerini paylaştı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Bursa Kent Konseyi Akıl Sporları Çalışma Grubu iş birliğinde hazırlanan ‘Akıl Sporları Dünya Şampiyonları ve Milli Sporcularla Söyleşi’ programı, Bursa Kent Konseyi Koza Salonu’nda düzenlendi. Büyükusta Yağız Kaan Erdoğmuş, Büyükusta Ediz Gürel, Dünya Şampiyonu Dilek Yavaş ve Briç Kadın Milli Takım sporcularının konuşmacı olarak yer aldığı programa, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Mehmet Aydın Saldız, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Kent Konseyi gönüllüleri ve sporseverler katıldı. Bursa’da akıl sporlarına olan ilginin artması ve sporun evrensel değerlerini tanıma amacıyla hazırlanan programda konuşan Bursa Kent Konseyi Başkanı Ertuğrul Aksoy, Akıl Sporları Çalışma Grubu’nun ilk etkinliğini yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Akıl sporlarını yaygınlaştırmayı amaçladıklarını belirten Aksoy, “Bu alanda turnuvalar düzenlemeyi planlıyoruz. Bu tür etkinlikler, akıl sporlarının daha geniş kitlelere ulaşması için önemli bir fırsat sunuyor. Bu sürecin kentimiz için büyük bir kazanım olacağına inanıyorum” dedi. Milli Takım oyuncusu Dilek Yavaş, son Dünya Şampiyonası’nda şampiyon olan takımın bir parçası olmaktan gurur duyduğunu ifade etti. Bu spora üniversite yıllarında başladığını vurgulayan Yavaş, başarıyı sürdürebilmek için yıllarca büyük bir azimle çalıştığını dile getirdi. Akıl sporlarında da başarılı olabilmek için çok çalışmak gerektiğini anlatan Yavaş, “Akıl sporlarının hayatımızın her aşamasında yer alabileceğini göstermek için buradayız. Yaş sınırı olmayan bir spor dalı olması, bu sporu herkes için erişilebilir kılıyor. Yediden yetmişe herkes bu sporu yapabilir ve bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum” diye konuştu. Satrancın son derece değerli ve keyifli bir spor dalı olduğunu söyleyen Yağız Kaan Erdoğmuş, daha geniş kitlelerin bu sporu öğrenip oynamasını arzuladıklarını belirtti. Ediz Gürel ise satranç oyunun popülerleşmesini istediğini ifade ederek, “Satranç bir akıl oyunudur ve oynaması gerçekten zor bir oyundur. Satranç oyununun popülerliğinin futbola yakın olmasını elbette arzularım” diye konuştu. Program, konuşmaların ardından soru cevap bölümüyle sona erdi.