POLİTİKA - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:27

TBMM BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUN TEKLİFİ YASALAŞTI

A
A
A
TBMM BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUN TEKLİFİ YASALAŞTI

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi, kabul edilerek yasalaştı.
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Meclis Teşkilatını yeniden yapılandıran, çalışanlara yönelik yeni düzenlemeler getiren TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanun Teklifi, kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, ’’TBMM Genel Sekreterliği Teşkilatı’’nın adı ’’TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı’’ olarak değişti. TBMM Başkanı’na yardımcı olmak üzere 5 başkan başmüşaviri, 15 başkan müşaviri ile 15 müşavir atanabilecek. Başkan başmüşaviri, başkan müşaviri ve müşavir kadrolarına, her biri kadro unvanının toplam
sayısının yüzde 40’ı oranında, istisnai memuriyet hükümlerine göre açıktan veya naklen atama yapılabilecek. Başkanlık Divanı, siyasi parti gruplarının personel ihtiyacını tespit edecek. Divan, ayrıca dolu kadrolarda derece ve sınıf değişikliği ile boş kadrolarda, sınıf, unvan ve derece değişikliği ile sınıflar arası atama yapabilecek.
Genel sekreter ya da genel sekreter yardımcılığı için üniversitelerin 4 yıllık eğitim veren fakültelerinden veya YÖK tarafından kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olma ve en az 12 yıl kamu veya özel sektörde çalışma şartı aranacak. Memuriyette ilk defa idari teşkilat kadrolarında başlayacak olanlar, ÖSYM tarafından yapılan sınavda başarılı olanlar arasından sınavla seçilecek.
TBMM harcamalarının dış denetimi, her yıl Sayıştay tarafından görevlendirilen üç denetçiden oluşan bir komisyonca yalnızca hesaplar ve bunlara ilişkin belgeler esas alınarak yapılacak.
TBMM Genel Sekreterliği Kanunlar ve Kararlar, Bütçe ve Araştırma Merkezi Müdürlükleri ve Tutanak Müdürlüğünde müdürlük veya müdür yardımcılığı yapmış ya da yapmakta olanlar Yasama ve Denetimden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığına atanabilecek. TBMM Genel Sekreterliğinde uzman unvanlı kadrolarda bulunanlardan, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğünde görevli olanlar, yasama uzmanı kadrolarına atanabilecek.
15 Ocak 2012 tarihinden önce Meclis kadrosunda bulunun personel, Meclisin mali ve sosyal haklarına ilişkin eski hükümlerden yararlanmaya devam edecek.
İDARİ TEŞKİLATTA ÇALIŞTIRILACAK PERSONEL SINAVLA ALINACAK
İdari teşkilatta toplam kadro sayısının yüzde 20’sini geçmemek üzere, sözleşmeli ve geçici personel de sınavla alınmak koşuluyla çalıştırılabilecek. İdari teşkilat kadrolarında herhangi bir personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına atanmasına ihtiyaç duyulması ve Başkanlık Divanında bu konuda karar alınması halinde, atamaya ilişkin talep, TBMM Başkanlığı tarafından Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmek üzere Başkanlığa gönderilecek. Devlet Personel Başkanlığı, personelin atanacağı kurum ve kuruluş
ile kadro görevini tespit edecek. İdari teşkilat personeli, Başkanlık tarafından uluslararası kuruluşlarda görevlendirilebilecek.
DANIŞMANLARA İLİŞKİN DÜZENLEME
TBMM faaliyetleri ile ilgili Meclis Başkanı’na danışmanlık yapmak üzere, kadro şartı aranmaksızın ve diğer kurumların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlere bağlı olmaksızın, sözleşmeli olarak 5 TBMM Başkan danışmanı çalıştırılabilecek. Milletvekilleri için 1 danışman, 2. danışman ve ilave bir personel sözleşmeli olarak çalıştırılabilecek.
Her siyasi parti grubunda 10 grup danışmanı, 25 büro görevlisi, partilerin milletvekili sayısının yüzde 10’u oranında ek büro görevlisi; yasama faaliyetlerinde milletvekillerine yardımcı olmak üzere her milletvekili için bir danışman, bir danışman yardımcısı ve ek bir personel sözleşmeli olarak çalışabilecek. Danışmana 83500, ikinci danışmana 73000, diğer personele ise 63000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık sözleşme ücreti ödenecek.
Söz konusu sözleşmeli personel ile ilgili düzenleme, 15 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe girecek. Sınavlarda yasama uzman yardımcılığı için 35, stenograflık için ise 30 yaşını geçmeme şartı aranacak. TBMM Genel Sekreteri de diplomatik pasaport alabilecek.
MECLİS BAŞTABİPLİĞİ, SAĞLIK BAKANLIĞI’NA DEVREDİLECEK
Meclis Baştabipliği, Sağlık Bakanlığı’na devredilecek. Sağlık hizmetleri, TBMM Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında yapılacak protokol çerçevesinde, bakanlığa bağlı eğitim ve araştırma hastanelerince ve bu hastanelerin TBMM yerleşkesi içinde kuracakları yataklı veya yataksız sağlık birimlerince verilecek. Özel sağlık kurumlarında da sağlık hizmeti alınabilecek.
MECLİSİ, POLİS KORUYACAK
TBMM’nin bütün bina, tesis, eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri, TBMM Başkanlığı eliyle düzenlenecek. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar kuvvet, İçişleri Bakanlığı tarafından TBMM Başkanlığı’na tahsis edilecek. Böylece, Meclisin güvenliği yalnızca polis tarafından sağlanacak. Meclisteki Tabur Komutanlığının görev süresi sona erecek. Kanun yürürlüğe girdikten sonra Mecliste görevlendirilecek polis memurları, Meclisin mali haklarından yararlanamayacak.
ERKEN EMEKLİ OLMAK İSTEYENLERE YÜZDE 30 İLE 50 ARASINDA FAZLA İKRAMİYE
Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı, Daire Başkanı, 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkan Yardımcısı, Müdür, Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü, İdari Şube Müdürü, Saray Müdürü ve Müdür Yardımcısı, Grup Başkanı, İşletme, Fabrika ve Personel müdürlükleri unvanlı kadrolarda bulunanların görevleri sona erecek. Aynı unvanlı bu kişiler, TBMM Başkanlığınca ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilebilecek. rat kadrolarında herhangi bir personel
TBMM Genel Sekreterlik kadrolarında görev yapanlardan, emekli aylığı bağlanmaya hak kazanan ve bu tarihten itibaren 4 ay içinde emeklilik başvurusunda bulunanlara emekli ikramiyesi; yasanın yayımı tarihi itibariyle yaş haddinden emekliliğine en fazla 3 yıl kalanlara yüzde 30, 3 yıldan çok 6 yıldan az kalanlara yüzde 40, 6 yıldan fazla kalanlara yüzde 50 oranında fazla ödenecek. Bu şekilde emekli olanlardan boşalan toplam kadro sayısının yüzde 40’ı, hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilecek.
Genel Sekreterlikte geçici personel olarak görev yapan ve kanun yürürlüğe girdikten sonra emekli aylığı bağlanmasına hak kazananlara iş sonu tazminatları ise emekli aylığı bağlanmasına hak kazanılan tarihi aşan süresi 10 yıl ve üstü olanlara yüzde 30, 5 ile 10 yıl arasında olanlara yüzde 40, 5 yıldan az olanlara yüzde 50 oranında fazla ödenecek.
İDARİ TEŞKİLATTA 4-C STATÜSÜNDE ÇALIŞANLARA ÖNCELİK
İdari teşkilata personel alımında 4-C statüsünde çalışanlara öncelik verilecek. Alınacak toplam personelin yüzde 20’si, 4-C’li çalışanlardan olacak. 4-C’li personelin atanmasında, kurum içindeki sınavlarda başarılı olma şartı aranacak. İdari teşkilatta norm kadro ilke ve standartları uygulanacak. Meclisteki personel sayısı norm kadro sayısına düşünceye kadar personel alınmayacak. Personelde aranacak nitelikler, norm kadro ilke ve standartları dikkate alınarak Başkanlık Divanınca belirlenecek.
TBMM Başkanvekili Meral Akşener, gece saatlerinde teklifin yasalaşmasının ardından birleşimi saat 14.00’de toplanmak üzere kapattı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Altın Flama 2025 SUBÜ ev sahipliğinde tamamlandı SUBÜ, ‘Altın Flama 2025-1. Ulusal Turizm Rehberliği Lisans Öğrencileri Yarışması’ finaline ev sahipliği yaptı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) ev sahipliğinde düzenlenen ‘Altın Flama 2025 - 1. Ulusal Turizm Rehberliği Lisans Öğrencileri Yarışması’, Turizm Fakültesi Konferans Salonu’ndaki finalle sona erdi. Türkiye’nin dört bir yanından üniversite öğrencilerinin bilgi ve yeteneklerini sergilediği yarışma, turizm rehberliği alanında bir ilk olma özelliği taşıdı. Yarışmanın ilerleyen yıllarda geleneksel hale getirilmesi hedefleniyor. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, bu tür ulusal organizasyonların öğrencilerin mesleki gelişimi açısından büyük önem taşıdığını kaydetti ve SUBÜ olarak benzer etkinlikleri desteklemeye devam edeceklerini söyledi. Turist Rehberleri Odaları Birliği (TUREB) Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Tanrıdağlı ise birlik olarak destekçileri oldukları yarışmanın bu alanda eğitim gören gençlerde farkındalık oluşturduğunu ve ‘Turizm Rehberliği’ mesleğinin geleceğine ışık tutuğunu belirtti. "Katılımcılar ağ kurma, deneyim paylaşma ve yeni fikirler üretme imkanı elde etti" Altın Flama 2025’in yarışma olmanın ötesine geçerek turizm rehberi adayı gençlere profesyonel alanda kendilerini ifade etmek fırsatı sunduğunu kaydeden SUBÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Sarıışık, "Ayrıca katılımcılar ağ kurma, deneyim paylaşma ve yeni fikirler üretme imkanı elde etti. Yarışmanın başarısında emeği geçen akademik ve idari personele, jüri üyelerine ve tüm öğrencilere teşekkür ediyorum. Bu başarı hepimizin" dedi.
Bursa Bursa’da dişi çekildikten sonra vefat eden minik Deniz’in ölümüyle ilgili davada mütalaa açıklandı Bursa’da 19 ay önce diş çekimi için gittiği özel diş kliniğinde narkoz verilip sedasyon (anestezi) yapıldığı sırada fenalaşıp kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 5 yaşındaki Deniz’in şüpheli ölümüyle ilgili görülen davada cumhuriyet savcısı mütalaasını açıkladı. Tüm sanıkların 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 11. Maddesi’ne muhalefet suçundan, sanıklar Aleyna S. ve Levent O’nun "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan, Kerem Gökay Y.’nin ise "taksirle ölüme neden olma" suçundan cezalandırılması istendi. Öte yandan, minik Deniz’in ailesiyle birlikte oyun oynarken görüntüleri de ortaya çıktı. Bursa’nın Osmangazi ilçesinde 19 ay önce 5 yaşındaki çocuğu Deniz Sönmez’i diş ağrısı şikayetiyle bir diş kliniği zincirinin Hürriyet şubesine götüren Sönmez ailesi, minik Deniz’in tedavi sonrası fenalaştığını fark etti. Küçük çocuğa 4 dolgu ve 1 diş çekimi için narkoz verilerek genel anestezi yapıldı. Anestezi sonrası odaya alınan minik Deniz’in ateşi yükseldi. Su isteyen Deniz’e verilen su sonrasında küçük çocuk içtiği suyu geri çıkarttı. Annenin iddiasına göre 3 kez doktor çağrılmasına rağmen doktor ’ateş düşürücü ilaç yazalım’ dedi. Annenin ambulans çağırma talebine de olumsuz cevap veren doktorlar durumun ’normal’ olduğunu söyleyerek Deniz ve annesini evine yolladı. Kısa bir süre sonra baba Aydın Sönmez eve geldiğinde oğlunun yarı baygın inleme sesleri çıkarttığını duydu. Bunun ardından baba Aydın çocuklarını Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne götürdü. Doktorların çabasına rağmen Deniz’in durumu ciddileşti. Entübe edilen minik Deniz’in organlarının iflas ettiği öğrenildi. 3 gün boyunca yoğun bakımda kalan Deniz, organ yetmezliğine bağlı olarak hayatını kaybetti. Bursa 44. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada hakim karşısına çıkan tutuksuz sanıklar Aleyna S., Kerem Gökay Y., Levent O., Deniz Sönmez’in ailesi ve taraf avukatları katıldı. "Geleceğimizi çaldılar" Olay günü yaşananları anlatan baba Aydın Sönmez, olayın başından sonuna ihmaller zinciri bulunduğunu ifade etti. İşlemden sonra eve geldiğinde oğlunu yatakta inlerken baygın halde gördüğünü anlatan Sönmez, kliniği aradıklarında çocuğu hastaneye götürebileceklerinin söylendiğini dile getirdi. İşlem sırası ve sonrasında çocuklarıyla ilgilenilmediğini savunan Sönmez, "Eğer Levent bey orada olsa bir terslik olduğunu anlardı. Ben uyuyamıyorum, bu yaşta tansiyon hastası oldum. Eşim kadın hastalıklarına yakalandı. Sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de çaldılar. En ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum" dedi. Anne Elena Sönmez ise olay günü işlem başladıktan bir süre sonra anestezi uzmanı Levent O.’nun odadan çıktığını ve geri dönmediğini belirtti. İşlemden sonra odada sadece asistanın bulunduğunu ve oğlunun titreyerek ateşinin yükseldiğini anlatan Sönmez, kendilerine bu durumun normal olduğunun söylendiğini ancak oğlunun uzun süre kendine gelemediğini ifade etti. Bir ara oğlunun bilincinin geldiğini ve kendisine, "Anne ben ölüyorum" dediğini aktaran Sönmez, "Sadece uyuyordun. İlacın etkisi geçecek, her şey yoluna girecek" şeklinde cevap verdiğini ağlayarak anlattı. Klinikte oğluyla ilgilenilmediğini ve muhatap bulamadıklarını dile getiren Sönmez, "O benim tek çocuğumdu. Türkiye Cumhuriyeti adaletine güveniyorum ve gereken cezayı alacaklarına inanıyorum" diye konuştu. Aileye başsağlığı dileyen diş hekimi Aleyna S. ise olayın herkesi çok üzdüğünü ifade etti. Olaydan önce çocuğun diş ağrısı ile kendisine geldiğini ancak korktuğu için tedavisinin sedasyonla yapılmasını kararlaştırdıklarını dile getiren sanık, işlem günü için tarih verdiklerini anlattı. Olay günü yaptığı diş çekimi ve dolgu işlemlerinin son derece basit olduğunu savunan Aleyna S., "İşlemden sonra anormal bir duruma rastlamadık. Bilincinin yerine geldiğini gördük" dedi. Sanık, klinikte çalışmaya başladığında halihazırda sedasyon işlemi yapıldığını da sözlerine ekledi. Anestezi uzmanı Levent O. da sedasyon işlemi başladıktan sonra aileye bilgi verdiğini ve içeri girdiğini, dolgu işlemleri bittikten sonra ise dışarı çıktığını anlattı. Sanık, içeride teknisyeninin kaldığını ve kendi direktifleri doğrultusunda hareket ettiğini ileri sürdü. Polikliniğin mesul müdürü Kerem Gökay Y. ise olay günü öğleden sonra diş hekimi Aleyna S.’nin telaşlı bir şekilde kendisini aradığını ve işlem yapılan çocuğun fenalaştığını söylediğini dile getirdi. Diş hekiminin, tedavi ve sonrasında aksi bir durum olmadığını bildirdiğini aktaran sanık, hemen hastaneye gittiklerini anlattı. Sanık, yaşanan olayda sorumlu olmadığını düşündüğünü belirterek beraatini istedi. Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, tüm sanıkların 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 11. Maddesi’ne muhalefet suçundan, sanıklar Aleyna S. ve Levent O.’nun "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan, Kerem Gökay Y.’nin ise "taksirle ölüme neden olma" suçundan cezalandırılmasını istedi. Avukatların süre talebini kabul eden mahkeme hakimi duruşmayı erteledi.