DÜNYA - 01 Aralık 2011 Perşembe 00:09

BAYDEMİR DEPREMZEDELERİ ZİYARET ETTİ

A
A
A
BAYDEMİR DEPREMZEDELERİ ZİYARET ETTİ

Sakarya`nın Adapazarı ilçesinde yol verme meselesi yüzünden çıkan silahlı kavgada 1 kişi ağır yaralandı.
Edinilen bilgilere göre, Yeni Camii mevkiinde meydana gelen olayda 07 BKA 83 plakalı cipiyle ışıklarda duran ve Toyota-Sa Travmatoloji ve İlkyardım Hastanesinde Anestezi Uzmanı olduğu öğrenilen Gökhan Bölükbaşı (32), plakası alınamayan bir otomobil içerisindeki şahıslar tarafından iddiaya göre yol verme meselesi yüzünden darp edilmeye çalışıldı. Olayın büyümesiyle birlikte kimliği belirsiz saldırganlardan biri yanında getirdiği silahla Gökhan Bölükbaşı`na ateş etti. Göğsünden yaralanan Gökhan Bölükbaşı olay yerine gelen 112 ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi`ne kaldırılarak ameliyata alındı.
Olay yerinden plakası alınamayan bir araçla kaçan şahıslar Sakarya Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen çalışma sonucu Erenler ilçesi Yıldız Caddesinde olayda kullandıkları silahla birlikte yakalanırken, saldırıda ağır yaralanan ve ameliyata alınan Gökhan Bölükbaşı`nın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Milletvekili Ün; "İklim Yasasına hayır diyorum" Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, TBMM’de görüşülen İklim Kanunu üzerine konuşma yaptı. Milletvekili Ün, "Her seferinde ‘Millete rağmen iş yapmayız’ diyen iktidara verdiği bu sözü hatırlatıyor ve milletimin, sizin şu sıralar unuttuğunuz ferasetine sığınıyor, basiretine güveniyor, önümüzdeki bu İklimi Yasası’na ‘hayır’ diyorum" dedi. Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen İklim Kanunu üzerine konuşma yaptı. Meclis çatısı altında görüşülenin iklim yasası değil, bu, milletin iradesine karbon etiketi yapıştırma girişimi olduğunu hatırlatan Milletvekili Ün, "İktidar sözcülerinin ‘Yüzyıllık iklim politikamızın belirleyicisi’ dediği bir yasayı konuşuyoruz ama bu yüzyıllık planın yüz günlük çalışması bile yok. İktidarın kendi tabanını dahi ikna etmekte güçlük çektiği tartışmalı bir yasa bu. Her seferinde ‘Millete rağmen iş yapmayız’ diyen iktidara verdiği bu sözü hatırlatıyor ve milletimin, sizin şu sıralar unuttuğunuz ferasetine sığınıyor, basiretine güveniyor, önümüzdeki bu İklimi Yasası’na ‘hayır’ diyorum. Mesele çevreyse, mesele doğaysa çözümü nerede aradığınız tekrar önem kazanır. Mesela, benim özel jetleriyle iklim toplantılarına, çevre toplantılarına gidenlerden alacak bir çevre dersim yok; almak isteyenler buyursun alsınlar" dedi. "Çiftçimiz küresel dayatmanın talimatıyla iyice köşeye sıkıştırılıyor, insanımız topraktan, milletimiz Anadolu’dan koparılıyor" Görüşülen kanun maddesinin geleceği mühürleyen dijital kelepçenin ilk halkası olduğuna dile getiren Milletvekili Ün, "Yüzyıl ileri." diyorsunuz ama daha yüz saniyelik bir samimiyeti ortaya koyamıyorsunuz. Bu, iklim yasası değil, bu, milletin iradesine karbon etiketi yapıştırma girişimidir; bu, çevre düzenlemesi değil, bu, küresel reset butonuna bastığınız anın adıdır. Siz buna "yeşil dönüşüm" diyorsunuz, ben buna "görünmeyen zincirlerin yasası" diyorum. Millet uyanıyor çünkü milletin feraseti hâlâ gökyüzünden bilgi alıyor. Şimdi soruyorum: Bu yasa gerçekten doğayı korumak için mi çıkarılıyor, yoksa enerji bağımlısı olan Avrupa’nın yeni finans kolonisi mi oluyoruz? Karbon vergisiyle, ayak iziyle, salım kotasıyla dünyanın yazılımı yeniden kodlanıyor ve biz bu kodun içine bedava kurbanlıklar gibi yazılıyoruz. Siz hâlâ anlamamış olabilirsiniz bu yasa sadece bacayı değil yaşam tarzımızı denetlemek için geliyor. Bugün "karbon emisyonu" yarın "nefes ölçer cihazlar" olacak bunun adı; bugün "çevre hassasiyeti" yarın "dijital pasaportlar" "karbon cüzdanları" "’Karbon puanın doldu kardeşim, markete yürüyerek git.’ bildirimleri." Milleti BBG evine mi çevirmek istiyorsunuz? Milleti görünmeyen kameralarla görünmeyen bir patronun hizmetine şartsız memur mu yapmak istiyorsunuz? Ben söyleyeyim: Bu millet küresel şirketlerin lojistik kölesi olmayacak; toprağına âşık, suyunu kutsal bilen bu millet çipli gelecek planlarına uşaklık etmeyecek. Zaten darboğazda olan çiftçimiz küresel dayatmanın talimatıyla iyice köşeye sıkıştırılıyor, insanımız topraktan, milletimiz Anadolu’dan koparılıyor" diye konuştu. "Çevreyi değil, sistemi korumaya çalışanlardan olmayın" Daha yasa ortada değilken bile Anadolu’nun farklı bölgelerinde büyükbaş hayvan çiftliklerinin yasaklamaya başladığına dikkat çeken Milletvekili Ün, "Bizler, sizler, yarın çocuklarımıza "Et diye bir şey vardı." diye belgeseller mi izleteceğiz? Milletin ineğini, tarlasını, yaşam döngüsünü karbon hesabına sıkıştıran bir düzene bizler kul olmayacağız. Bize "Tek dünya, tek aile, tek gelecek." diyorlar ama biz biliyoruz ki o geleceğin içinde tek bir kültür, tek bir hayat tarzı, tek bir efendi var. Siz, Allah’ın oluşturduğu çeşitliliğe sırt çevirip evrensel yazılım şirketlerinin tapulu insan tipini mi kuralım istiyorsunuz? Bakın, bu yasa, çevreyi korumuyor, bu yasa doğayı dijitalleştirip satılabilir hâle getiriyor, bu yasa iklim bahanesiyle irademizi zincirleniyor. Şunu asla unutmayın: Bu milletin karbon ayak izi değil, hakikate basan ayak izi var; siz bu yasayı geçirirseniz milletin tarihi de, toprağı da sizi asla yazmaz, bu işin sonunda "Kandırıldık." demeyelim diye biz buradayız. Son çağrımız şudur: Çevreyi değil, sistemi korumaya çalışanlardan olmayın. Uyanın, çünkü bu yasa bir son değilse bile başlayan distopyanın ilk perdesidir. Alet olmayacağız, alet olmayacağız, alet olmayacağız" ifadelerini kullandı.