ASAYİŞ - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:16

110 BİN TL DEĞERİNDE KAÇAK EŞYA ELE GEÇİRİLDİ

A
A
A
110 BİN TL DEĞERİNDE KAÇAK EŞYA ELE GEÇİRİLDİ

Kilis’in Öncüpınar Sınır Kapısı’nda 3 ayrı kaçakçılık olayında ele geçirilen kaçak eşyaların değerinin 110 bin 830 TL olduğu bildirildi.
Öncüpınar Gümrük Muhafaza Müdürlüğü ekiplerinin, yaptığı kontrollerde, Suriye’den Türkiye’ye giriş yapan İran uyruklu B.A.D. idaresindeki yolcu otobüsünde yaptığı aramada 130 kilo dökme çay,14 adet et çekme makinesi,11 adet oto yedek parça ele geçirildi. Yine Suriye’den Türkiye’ye giriş yapmak üzere gelen Türk vatandaşı D.K. idaresindeki ticari otomobilde yapılan aramada 950 paket sigara, ve Türk vatandaşı F.K. idaresindeki ticari otomobilde yapılan aramada bin 200 paket kaçak sigara ele geçirildi.
Kaçakçılık olayları ile ilgili olarak, 3 kişi ifadelerinin alınmasından sonra Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edilirken, yakalanan kaçak eşyaların değerinin 110 bin 830 TL 27 kuruş olduğu bildirildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Rektör Hacımüftüoğlu, üreten sağlık temalı tanıtım toplantısı ve fikirden ürüne üreten sağlık iş birlikleri protokolüne katıldı Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, sağlık teknolojileri ve sağlık bilimleri alanında yenilikçi yaklaşımları ve üretkenliği teşvik etmek amacıyla “Sağlıklı Türkiye Yüzyılı” kapsamında düzenlenen “Üreten Sağlık Modeli” tanıtım toplantısı ve "Fikirden Ürüne Üreten Sağlık İş Birlikleri Protokol” törenine katıldı. Sağlık Bakanlığı Bilkent yerleşkesinde gerçekleştirilen toplantıya Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ile birlikte, Atatürk Üniversitesi, Hacettepe, İstanbul, Ankara, Ege, Dokuz Eylül ve Erciyes Üniversitesi Rektörleri yer aldı. Toplantıda ilk olarak katılımcılara “Üreten Sağlık Modeli” temalı sunumunu gerçekleştiren TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan, sağlık inovasyonuna katkı sağlayacak kamu, özel üniversite ve tüm paydaşların yanlarında olduğunu belirterek, fikri olan herkese fikirden ürüne giden yolda gerekli desteğin verileceğini vurguladı. Programda, 2002 yılından bu yana sağlık sektöründe önemli değişimlerin ve gelişmelerin yaşandığını belirten Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Sağlıkta Dönüşüm Programının sektöre olan etkilerine dikkat çekti. “Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli ile Sağlıklı Türkiye Yüzyılı Programıyla, Fikirden Ürüne Giden Bir Ekosistem Oluşturuyoruz” Bakan Memişoğlu: “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli ile Sağlıklı Türkiye Yüzyılı Programını hayata geçirme kararı aldık. Bu yeni dönemin temel başlıklarından biri olan Üreten Sağlık Modelini TÜSEB üzerinden vizyonumuzla buluşturarak, fikirden ürüne giden bir ekosistem oluşturuyoruz. Bu ekosistemin, Milli Sağlık Teknolojisi hamlesinin taşıyıcısı olmasını hedefliyoruz. Bu adımı atarken Türkiye’nin yetişmiş insan gücüne ve tecrübesine, akademisyenlerimizin birikimine, sanayicilerimizin üretim kapasitesine ve girişimciliğine, devletimizin ve bakanlığımızın teşvik edici rolüne sonuna kadar güveniyoruz" dedi. “Amacımız; Ülkemizin Sağlık Sektöründeki Dışa Bağımlılığını En Aza İndirmektir” Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Rektör Hacımüftüoğlu, Türkiye’nin zorlu zamanlarda dahi sağlık alanında uluslararası topluma sağlık hizmetleri sunmaya devam eden bir ülke olduğunu belirtti. Pandemi ve deprem gibi büyük zorluklarla karşı karşıya kaldıklarında, sağlık sisteminin gücünü bir kez daha deneyimlediklerini vurgulayan Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, bu başarının tüm sağlık çalışanları, bilim insanları ve ülkenin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinin bir sonucu olduğunu dile getirdi. Ayrıca, sağlık alanındaki Ar-Ge ve üretim kabiliyetlerini artırarak, yenilikçi fikirlerin ticari ürünlere dönüşmesini desteklemeyi öncelikler arasında bulundurduklarını belirtti.
İstanbul Türkiye ile Hollanda arasında 5’inci dönem JETCO toplantısı gerçekleşti Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından Hollanda ile Ekonomi ve Ticaret Ortak Komisyonu (ETOK/JETCO) Beşinci Dönem Toplantısı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Hollanda Dış Ticaret ve Kalkınma Bakanı Reinette Klever başkanlıklarında 15 Ocak tarihinde İstanbul’da gerçekleşti. Türkiye ile Hollanda arasında 5’inci dönem JETCO toplantısı İstanbul’da gerçekleşti. Toplantıda, ikili ticari ve ekonomik ilişkiler, karşılıklı yatırımlar, Gümrük Birliğinin Güncellenme süreci, iş dünyasının karşılaştığı vize sorunları, sanayi ve ticarette yeşil ve dijital dönüşüm konuları basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşmede ele alındı. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantı sonrası mutabakat zaptı imzalandı. Bakanlık tarafından yapılan duyuruda, ‘‘ETOK/JETCO oturumu çerçevesinde ise, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin yanı sıra, Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve iş dünyamızın vize tedariki, müteahhitlik, enerji, start-up ekosistemi, dijitalleşme, sanayi, kümelenme, kadın girişimcilik, sağlık turizmi, ihracatın finansmanı ve döngüsel ekonomi konuları ele alınarak toplantısı sonrasında imzalanan Mutabakat Zaptı ile kayıt altına alınmıştır. Önümüzdeki dönemde ülkemiz ile Hollanda arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin yol haritasını belirleyen JETCO/ETOK protokolünün imzalanmasının ardından, DEİK ile Hollanda Sanayi ve İşverenler Konfederasyonu başkanları ve iş insanlarının da katılımıyla ’Türkiye-Hollanda Yuvarlak Masa Toplantısı’na gerçekleştirilmiştir. İki ülke özel sektörleri arasında potansiyel iş birliği temaları olarak belirlenen hizmetler, sanayi kümelenmeleri, sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve döngüsel ekonomi hususlarında özel sektörün geleceğe ilişkin planlamaları ve iş birliği imkanları ele alınmıştır’’ denildi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi, TYÇ logolu program sayısında Türkiye birincisi oldu Atatürk Üniversitesi, gerçekleştirdiği başarılı çalışmalarla, TYÇ Logosu taşıma hakkına sahip program sayısını 40’tan 59’e yükselterek Türkiye genelinde ilk sıraya yerleşti. Avrupa Yükseköğretim Alanı (AYA) ile uyum çerçevesinde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından, akredite edilen yükseköğretim programlarına mezuniyet belgelerinde Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Logosu kullanım hakkı tanınması, uluslararası standartlarda eğitim veren üniversiteler için önemli bir kriter haline geldi. Bu kapsamda TYÇ Logosu, mezunlara uluslararası alanda avantajlar sunarak diplomaların yurt dışında daha hızlı tanınmasını sağlıyor ve istihdam olanaklarını artırıyor. Ayrıca bu logo, yükseköğretim staj yeterliliklerinin ve yurt dışında geçirilen öğrenim dönemlerinin doğrudan tanınmasını kolaylaştırırken yatay ve dikey öğrenci hareketliliğine de katkıda bulunuyor. “Eğitim Kalitesi ve Program Çeşitliliği Bu Başarının Temelini Oluşturuyor” Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, elde edilen bu başarıyı değerlendirirken, üniversitenin eğitim kalitesi ve program çeşitliliğine vurgu yaptı. Hacımüftüoğlu: “Atatürk Üniversitesi olarak, geniş bir akademik yelpazeye sahibiz ve öğrencilerimize nitelikli eğitim imkânları sunmayı her zaman öncelik edindik. TYÇ Logosu taşıma hakkı kazanan programlarımızın sayısını 59’e yükseltmiş olmamız, uluslararası standartlarda eğitim sunduğumuzun ve mezunlarımızın küresel rekabette öne çıkabilmesi için doğru adımlar attığımızın bir göstergesidir. Bu, yalnızca niceliksel değil, niteliksel bir başarıdır” ifadelerini kullandı. Rektör Hacımüftüoğlu, bu başarının arkasında yatan unsurlara dikkat çekerek şunları ekledi: “Üniversite olarak her bir programımızı öğrencilerimizin gelecekteki başarılarına katkı sağlayacak şekilde tasarlıyor ve güncelliyoruz. TYÇ Logolu programlarımız, mezunlarımızın yurt dışında tanınmasını ve iş gücü piyasasında daha kolay yer bulmasını sağlıyor. Bu doğrultuda, öğrencilerimizin uluslararası standartlara uygun donanımlara sahip olmaları için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” Türkiye’nin Lideri Atatürk Üniversitesi Atatürk Üniversitesinin TYÇ Logolu program sayısındaki artışla Türkiye genelinde lider konuma yerleşmesi, kurumun stratejik hedefleri doğrultusunda kararlılıkla ilerlediğinin bir kanıtı olarak değerlendiriliyor. Rektör Hacımüftüoğlu, başarıya katkı sunan başta Kalite Koordinatörlüğü olmak üzere tüm akademik ve idari personele teşekkür ederek şunları söyledi: “Bu başarı, büyük bir ekip çalışmasının sonucudur. Atatürk Üniversitesi olarak ulusal ve uluslararası ölçekte bir model olmaya devam edeceğiz.”
Konya Karatay’da iklim değişikliği eylemi için önemli bir adım atıldı Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlama projesi kapsamında “SECAP Paydaş Çalıştayı” gerçekleştirdi. Karatay Belediyesi’nin, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı (SECAP) hazırlık çalışmaları kapsamında “SECAP Paydaş Çalıştayı” düzenlendi. Çalıştayda, çevre ve enerji tüketimiyle ilgili önemli başlıklar masaya yatırılırken, Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansı (CPVA) ile de bir iş birliği anlaşması imzalandı. Aziziye Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen çalıştaya Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Murat Karakoyunlu, CPVA Türkiye proje ekip lideri Daiva Matonıene ve akademisyenler katıldı. Ekim Ayında Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlama projesini başlatan Karatay Belediyesi çalıştayda; çalışma grubu eğitimleri, sera gazı envanter çalışmaları ve İklim Riskleri ve Kırılganlık Analizi çalışmalarını anlattı. Ayrıca Karatay Çevre ve İklim Çalışmaları, Karatay Sera Gazı Envanteri, İklim Riskleri Analizi Sonuçları, Azaltım Eylemleri ve Uyum Eylemleri gibi konular da detaylı şekilde ele alındı. Karatay’dan uluslararası imza Öte yandan; çalıştayda, Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansı (CPVA) ile Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nın (SECAP) uygulanmasına yönelik finansal model fizibilite çalışması hazırlanması için işbirliği anlaşması imzalandı. Bu önemli anlaşma, Karatay Belediyesi, Litvanya Merkezi Proje Yönetim Ajansı arasında, EU4ETTR Projesi çerçevesinde işbirliğini resmileştirdi. Karatay enerji dönüşümünde kilometre taşı olacak İmzalanan anlaşmayla Eylem, İklim ve Enerji için Belediye Başkanları Sözleşmesi Girişiminin (CoM) bölgede daha fazla benimsenmesi yoluyla Türkiye’de ve uluslararası alanda iklim değişikliğiyle mücadele edilecek ve enerji dönüşümü desteklenecek. Yine anlaşmayla sürdürülebilir enerji çözümlerinin geliştirilmesi, Finansal model oluşturulması, Uluslararası deneyimlerin paylaşılması ve belediye başkanlarının iklim hedeflerini gerçekleştirmesine destek olunması sağlanacak. Bu işbirliği, Türkiye ve Batı Balkanlar’da Belediye Başkanları Sözleşmesi’nin daha geniş bir şekilde benimsenmesini destekleyerek, iklim değişikliği ile mücadelede ve enerji dönüşümünde önemli bir kilometre taşı olacak. Daiva Matonıene belediyeler için sürdürülebilirlik hedeflerini anlattı Çalıştayda; CPVA Türkiye Proje Ekip Lideri Daiva Matonıene, Enerji Dönüşümü için AB: Batı Balkanlar ve Türkiye’deki Belediye Başkanları Sözleşmesi sunumu gerçekleştirdi. Matoniene; sunumda Avrupa Birliği’nin enerji kayıtlı ve Belediye Başkanları Sözleşmesi kapsamında sağlanan desteklerden bahsederek, Batı Balkanlar ve Türkiye’deki belediyeler için sürdürülebilirlik hedeflerini anlattı. Daiva Matoniene, yerel yönetimlerin enerjilerindeki rollerine vurgu yaparak, AB’nin bu bölgedeki iş birliği fırsatlarına dikkat çekti. Ayrıca, Belediye Başkanları Sözleşmesi’nin, yerel düzeyde iklim değişikliğiyle mücadelede belediyelere yönelik öneriler ve kaynaklar hakkında bilgiler verdi. Sürdürülebilir gelecek için önemli adımlar atıyoruz SECAP Paydaş Çalıştayı’nın önemine dikkat çeken Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca; sürdürülebilir gelecek için bir arada olduklarını aktardı. Karatay Belediyesi’nin, Birleşmiş Milletler’in 17. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi doğrultusunda rapor sunan destekleyici belediyelerden birisi olduğuna dikkat çeken Kılca şunları söyledi: “Bugün burada, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliği Eylem Planı çerçevesinde bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hepimizin bildiği üzere, iklim değişikliği, dünya genelinde karşı karşıya olduğumuz en büyük tehditlerden biridir. Bu tehdit, sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik boyutlarıyla da hayatımızı derinden etkilemektedir. Karatay Belediyesi olarak, bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu bilincinde olarak hareket ediyoruz. Tüm bu çalışmalarımızın ana sebebi sürdürülebilir enerji çözümleri geliştirmek ve iklim değişikliği ile ilgili hazırlıklar yapmak için ortak bir zemin oluşturmak. Bu toplantı, geleceğimiz için atılacak adımları belirlemek ve ortak hedeflerimizi belirlemek adına kritik bir öneme sahip. Özellikle 17 başlık halinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine yönelik Birleşmiş Milletler’e Türkiye’de ilk raporu sunan belediyelerden birisiyiz. İnşallah 2030 yılına kadar birçok konuda çalışmalarımızı tamamlamış olacağız.” “Güneş enerjisi ile örnek oluyoruz” Enerjide doğaya zarar vermeyen sürdürülebilir çözümler ürettiklerini belirten Hasan Kılca; ‘Konya’nın doğal mirasının korunması adına önemli bir sorumluluk üstlendik’ diyerek çevreyi koruma ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme noktasındaki kararlılıklarını aktardı. Kılca, “İklim değişikliği ve enerji gerekliliğinde belediye olarak tükettiğimiz enerjiden daha fazlasını güneş enerji santrallerimizden karşılıyoruz. Bu çalıştay özellikle Konya gibi büyük bir şehir için oldukça önemli. Çünkü buranın çok verimli toprakları var. Konya toprakları neredeyse Türkiye’nin tamamını besleyebilecek düzeyde verimliliğe ve büyüklüğe sahip. Onun için suyun, havanın ve toprağın korunması oldukça önemli. Gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak bizim boynumuzun borcudur. Bu noktada tüm paydaşlarımızla birlikte daha yeşil, daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için gayret etmeye devam edeceğiz” dedi. “Sürdürülebilir çözümler için çalıştay ve anlaşma çok önemli” Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Murat Karakoyunlu ise; sürdürülebilir enerji çözümleri üretme adına toplantının çok kıymetli olduğunu ifade etti. Sorunların doğru tespit ve çözüm önerilerini belirlemek adına yerel yönetimler ve katılımcılar arasında iş birliğinin büyük önem taşıdığına vurgu yapan Karakoyunlu, enerji ve iklim değişikliği hakkındaki görüşlerini paylaşarak şu ifadelere yer verdi: “Sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliği konusu çok önemli. İkisi birbirini tamamlayıcı unsurlar. Dünyanın son 50 yılı insanların doğayı planlı kullanmamasından ötürü ciddi manada kirlenmiş durumda. Kaynakların verimsiz bir şekilde kullanıldığı bir dönemdeyiz. Bu dönem içerisinde ülkemiz de bu sorundan doğrudan etkilenen bir coğrafya içerisinde yer alıyor. Bu coğrafya içerisinde bölgemizde özellikle KOP bölgesinin 8 ili ciddi manada etkileniyor. Daha mikroya gittiğimizde Konya’nın ve özellikle de Karatay’ın bu iklim değişikliğinin sonuçlarından etkilendiğini görüyoruz. Bir eylem planıyla birlikte geleceğe yönelik bir rota belirlenmesi ve sorunların nerden kaynaklandığıyla ilgili alınacak aksiyonlar açısından bir planlama yapılması gerekiyor. Bu kapsamda bu toplantıyı çok kıymetli görüyorum ve bu çalıştayın bir paydaşı olmak bizim açımızdan çok kıymetli. Toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum.”