ASAYİŞ - 01 Aralık 2011 Perşembe 00:28

BİNGÖL`DEKİ TERÖR OPERASYONU

A
A
A
BİNGÖL`DEKİ TERÖR OPERASYONU

Bingöl’de düzenlenen operasyonda eylem hazırlığında olan 2 terörist ile bu teröristlere yardım ve yataklık yaptığı değerlendirilen 2 kişi gözaltına alındı.
Edinilen bilgiye göre, saat 23.00 sıralarında bir ticari taksi ile şehre giriş yapan 2 terörist ile onlara yardım ve yataklık yaptığı değerlendirilen 2 kişi, polisin takibi sonucu yakalandı. Saray Mahallesi Seyran Sokak’ta ticari taksiye düzenlenen operasyonda, biri yabancı uyruklu 2 terörist ile onlara yardım ve yataklık yaptıkları değerlendirilen 2 kişi, sağ olarak ele geçirildi. Daha önce keşif yaptıkları bölgeye eylem yapmak için geldikleri öğrenilen teröristlerin sırt çantasında yapılan aramada, 2
adet kaleşnikof, 1 adet uzi silah, 2 adet tabanca, 6 adet el bombası, A-4 patlayıcıyla güçlendirilmiş patlatılmaya hazır bomba düzeneği ve 1 adet telsiz ele geçirildi.
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı bölgede yaklaşık 2 saat süren çalışmaların ardından hayat normale döndü.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Recep Uçar: "Odağımız, bütün çalışmalarımız Göztepe maçı üzerine" Konyaspor, Trendyol Süper Lig’in 12. haftasında deplasmanda oynayacağı Göztepe maçı hazırlıklarını sürdürdü. Konyaspor Teknik Direktörü Recep Uçar, "Odağımız, bütün çalışmalarımız Göztepe maçı üzerine. Bu maça da hazırlıklarımız devam ediyor" dedi. Konyaspor, Trendyol Süper Lig’in 12. haftasında 10 Kasım Pazar günü saat 13.30’da Göztepe’ye konuk olacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü. Kayacık Tesisleri’nde Teknik Direktör Recep Uçar yönetiminde gerçekleştirilen antrenman koşu ve ısınma hareketleri ile başlarken 5’e 2 ile devam etti. Yeşil-beyazlı ekip, idmanı taktik çalışma ile tamamladı. "Bütün hazırlıklarımızı tamamlamaya devam ediyoruz" Antrenmandan önce basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Konyaspor Teknik Direktörü Recep Uçar, "Başakşehir maçı, ekibimizle birlikte çıktığımız ilk maçtı. Seyircimizin güzel desteği ile galibiyetle kapatmak bizi mutlu etti. Ama Başakşehir dosyasını pazartesi günü kapattık. Dün itibariyle de deplasmanda oynayacağımız Göztepe maçı hazırlıklarına başladık. Artık tamamen odağımız, bütün çalışmalarımız Göztepe maçı üzerine. Bu maça da hazırlıklarımız devam ediyor. Göztepe evinde kaybetmeyen bir takım. İç sahada çok arzulu ve coşkulu oynayan bir takım. Ligimizin en iyi iç saha takımlarından bir tanesi. Amacımız iyi futbol oynayıp herkesi mutlu edebilecek bir sonuçla dönebilmek. Onun için de bütün hazırlarımızı tamamlamaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu. "Göztepe’yi deviren bir takım olabilmek istiyoruz" Orta saha oyuncusu Danijel Aleksic ise, maç hazırlıklarının devam ettiğini belirterek, "Elbette ki her zaman galibiyet, sonraki müsabakaya hazırlanmak daha iyi bir pozitif mod açısından ve öz güvenli bir durum açısından iyi bir hazırlanma süreci tanıyor. Tabii ki kendi iç sahalarında uzun süredir kaybetmeyen bir Göztepe var. En büyük hedeflerimizden bir tanesi bu Göztepe’yi deviren bir takım olabilmek istiyoruz" diye konuştu.
İstanbul Prof. Dr. Aysun Bay: Türkiye, sağlık turizminde küresel lider olma yolunda ilerliyor Sağlık Turizmi Federasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay, Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki yükselen liderliğini vurgulayarak, dijitalleşme ve teknolojik yeniliklerin sektörü dönüştüreceğini belirtti. Sağlık turizmi, dünya çapında hızla büyüyen bir sektör olarak, ülkelerin ekonomilerine önemli katkılar sağlarken, hastalara sunduğu fırsatlarla da dikkat çekiyor. Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay, sağlık turizminin geçmişini, mevcut durumunu ve gelecekteki potansiyelini değerlendirdi. Prof. Dr. Bay, sağlık turizminin yalnızca tedavi amaçlı seyahatlerin ötesine geçerek, bireylerin yaşam kalitelerini artırmayı hedefleyen çok yönlü bir sektör haline geldiğini belirtti. "Son yıllarda teknolojik yenilikler ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler, sağlık turizminin ivme kazanmasına katkı sağladı" diyen Bay, sektörün geleceğine dair de önemli öngörülerde bulundu. Geçmişten bugüne sağlık turizmi Prof. Dr. Aysun Bay, sağlık turizminin geçmişte daha çok doğal şifa merkezleri ve kaplıcalar etrafında şekillendiğini ifade etti. Ancak günümüzde Türkiye, ileri teknolojiye sahip hastaneleri ve uzman sağlık kadroları ile uluslararası hastaların tercih ettiği bir destinasyon haline geldiğini belirten Prof. Dr. Bay, "Bugün Türkiye, estetik cerrahiden ortopediye, diş tedavilerinden onkolojik tedavilere kadar geniş bir sağlık hizmeti yelpazesi sunuyor" dedi. Türkiye sağlık turizminde öncü ülke Prof. Dr. Bay, Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki öncülüğüne de değindi. Modern hastaneler, deneyimli hekim kadrosu ve yüksek hizmet kalitesi sayesinde Türkiye’nin küresel sağlık turizmi pazarında önemli bir konumda olduğunu vurgulayan Bay, "Uluslararası hastalar, ülkemizdeki yüksek standartlarda sunulan sağlık hizmetlerinden yararlanmak için tercih ediyor" ifadelerine yer verdi. Sağlık turizminin geleceği: dijitalleşme ve yenilik Gelecekte sağlık turizminin dijitalleşme ve teknolojik yeniliklerle daha da dönüşeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Aysun Bay, dijital sağlık uygulamaları, tele-tıp hizmetleri ve yapay zekâ destekli tanı sistemlerinin sektörü dönüştüreceğini söyledi. Bay, "Türkiye, bu yenilikçi yaklaşımları benimseyerek, uluslararası sağlık turizmi pazarında liderliğini sürdürecektir" dedi. Yatırım ve destek ihtiyacı Sağlık turizminin daha da büyümesi ve sürdürülebilir bir şekilde gelişebilmesi için daha fazla ulusal ve uluslararası yatırım yapılması gerektiğinin altını çizen Bay, sağlık turizmine yönelik altyapı, tanıtım ve teşvik çalışmalarının artırılması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Bay, "Devlet ve özel sektör iş birliği ile sağlık turizminin ülke ekonomisine katkısı artırılabilir" diye ekledi. Sağlık turizmi sektöründe yeni adımlar Prof. Dr. Bay, sağlık turizmi alanındaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, Türkiye’yi dünya çapında bir sağlık merkezi haline getirmek için çalışmalarını sürdüreceklerini ifade etti. Sağlık turizminin gelecekteki potansiyelinin oldukça yüksek olduğuna işaret eden Bay, "Sağlık turizmi, Türkiye’nin uluslararası alandaki rekabet gücünü artırmak için büyük bir fırsat sunuyor" dedi. Sağlık turizmi, yalnızca tedavi hizmeti sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda ekonomik büyüme ve uluslararası işbirliklerinin güçlenmesi açısından da önemli bir alan olarak değerlendirilirken Prof. Dr. Aysun Bay, Türkiye’nin bu alandaki liderliğini sürdürmek için sağlık turizmi sektörüne yönelik yatırımların arttırılması gerektiğini vurguladı.
Denizli Başkan Yıldırım’ın Denizlispor’un kurtuluş reçetesini açıkladı TFF Nesine 3. Lig 4. Grup takımlarından Denizlispor’un Başkanı Ahmet Yalın Yıldırım, “Bir çok projelerimiz var. Bu projelerimizin onayını verseler kimseye de muhtaç kalmayacağız ve kendi içimizde kurtuluşumuzun reçetesini yazacağız” dedi. Denizlispor Başkanı Ahmet Yalın Yıldırım, kulübün sürdürebilir para akışının sağlanması, hayata geçirmeyi planladıkları projeler ve hedeflenen planlar hakkında açıklamalarda bulundu. Başkan Yıldırım, elektrik direklerinde hedeflenen reklam bayrakları ve fabrikaların atıksal dönüşümlerinden hedeflenen sabit sürdürülebilir para akışı hedeflediklerini belirtti. Aynı zamanda kulübün şirketleşme aşaması için yoğun mesai harcadıklarını belirtirken Başkan Yıldırım, “Çözülemeyecek hiçbir şey yok ve şirketleşme sürecini tamamlarsak muazzam bir durum olur. Kendi içimizde kurtuluşumuzun reçetesi yazacağız” dedi. “Projelerimize onay gelirse kimseye muhtaç kalmayacağız” Geçtiğimiz günlerde düzenlenen elektrik direklerine reklam alarak gelir elde edebilmesine planladıklarını açıklayan ve yaklaşık 2 milyon sabit gelir hedeflediklerini dile getiren Denizlispor Başkanı Ahmet Yalın Yıldırım, “Çok basit projelerimiz var. Bu projelerimizin onayını verseler kimseye de muhtaç kalmayacağız. Projelerimizden bazılarının süreci meşakkatli ama biz iğne deliğinden ejderha geçirdik. Elektrik direkleriyle ilgili bütün gerekli haklar bazı kurumlara ait. Elektrik için kullanılacak zamanda ise farklı kurumlara gitmemiz gerekiyor. Elektrik direklerinin üzerine reklam katarsak, bu başka kurumların üzerinden ihaleye çıkarılıyor. Sonrasında ihaleye alan firma, bunların ücretlerini yatırıyor. Söz konusu bu ücret yapıldıktan sonra oraya takılacak tabelayı ve damga vergisini belediyeye yatırıyoruz. Sağ olsun ihaleyi alan firmayı bulduk ve İstanbul’daydı. İstanbul’a gittik, bir protokol yaptık. Buraya takılacak direklerin her biri 100 dolar artı sigortası ve KDV’si ile beraber toplam 120 dolarlık bir anlaşma. Makine mühendisleri de bu direklere geçen aparatlı bir sistem geliştirmişler. Bin tane elektrik direği için 120 bin dolar teminat verilmiş ardından bu kullanım haklarını Denizlispor olarak aldım. Eğer bin tane direğimiz olur ise aylık taban olarak reklam ücretini bin lira dersek ve önlü arkalı iki bin lira olsa her ay 2 milyon lira para akışı olacak. Toplam bin reklam olmuş olacak. Bir ayda herhangi bir şey olmaz ise buradaki reklamlardan her ay sabit 2 milyon lira sabit gelirimiz olacak” dedi. “Kurtuluşumuzun reçetesini yazacağız” Firmaların atıkları hakkında düzenlenen projeleri de aktaran ve bu konuda organize sanayi müdürlüğü ile protokol anlaşması aşamasında olduklarını, atıksal projeden ise ayda 2 milyon sabit gelir hedeflediklerini belirten Başkan Yıldırım, “Bir başka projemiz daha var. Kimseye muhtaç olmamamız için gerekli. Kulüp geçmişte herkesin kapısında dilenci olmuş. Verilen paraların haddi hesabı yok. Firmaların atıkları her ay oluyor. Örneğin her firmada yaklaşık 100 bin TL atık olsa ve bunun sadece 10 bin lirasını bizlere verseler herhangibi bir mahsuru olacağını düşünmüyorum. Organize Sanayi Bölgesinde Derya Baltalı inşallah bizlere bu konuda yardımcı olacaklar. Organize Sanayi Bölgesi’nde 200 tane fabrika var. Her birisinin minimum 100 bin liralık atıkları var. Sadece yüzde 10’undan feragat ettiklerinde, her ay yaklaşık 2 milyon gelirimiz oradan olacak. Kulübün sabit giderleri ödendiği takdirde, hiçbir zaman kulübün personelleri mağdur olmaz. Hiçbir oyuncu maaş veya sigortasında da sorun yaşamaz. Bizde üstüne katacağımız paralar ile kulübün ihtiyacı doğrultusunda ilerleriz. Öncesinde sürdürülebilir takımın ayakta kalabilmesi için gereken bütçeleri bulmamız lazım. Takımı ayakta tutacak gerekli bütün her şeyi yapacağız. Çözülemeyecek hiçbir şey yok ve şirketleşme sürecini tamamlarsak muazzam bir durum olur. Kendi içimizde kurtuluşumuzun reçetesi yazacağız” diye konuştu.
Trabzon 4 kız kardeşin Trabzon çikolatası Dubai çikolatasına rakip oldu Trabzon’da 4 kız kardeşin fındık ezmeli Trabzon çikolatası, son günlerde talep patlamasının yaşandığı Dubai çikolatasına rakip oldu. Patent başvurusu yapılan Trabzon çikolatasında taleplere yetişemeyen Sungur kardeşler, Dubai çikolatasının ismini aldığı Dubai’den de sipariş aldı. Trabzon’da yaşayan Seyyare, Sinem, Demet ve Kübra Sungur isimli 4 kız kardeş, ailenin üç kuşaktır sürdürdüğü fındık üretimini ve fındığın değerini arttırmak için kendi markalarını oluşturdu. Fındığı çikolata ile buluşturan ve çikolatalarına gelen talepler nedeniyle üç şube açan Sungur kardeşler, kendi ürettikleri ürünlerle fındığa katma değer sağlıyor. Son dönemde Antep fıstığı, tel kadayıf ve çikolatadan oluşan Dubai çikolatasında “çılgınlık” seviyesinde bir talep patlaması yaşanmasına ise Sungur kardeşler kayıtsız kalmadı. Tamamı kadınlardan oluşan üretim merkezinde fındık ezmeli Trabzon çikolatası üreten Sungur kardeşler, taleplere yetişemez hale geldi. Türkiye’nin birçok ilinden gelen taleplerin yanı sıra yurt dışından da sipariş alınan Trabzon çikolatasının patentini almak için başvuru da yapan Sungur kardeşler, Dubai çikolatasına adeta rakip oldu. Dubai’ye fındık ezmesi ihracatı yapan Sungur kardeşlerden Seyyare Sungun, Dubai’den Trabzon çikolatası için de sipariş aldıklarını söyledi. Fındık ocağını 9 yıl önce fındığa katma değer katmak için kardeşleriyle bir araya gelip kurduklarını belirten Seyyare Sungur, “Yaklaşık üç kuşaktır fındık ticaretinde ve üretiminde bulunan bir ailede doğmuş 4 kız kardeş farklı mesleklerden mezun oluyor. Ama günün sonunda yine aynı ocakta fındık topluyor ve biz bu markayı 9 yıl önce kurmuş oluyoruz” dedi. Dubai çikolatası çılgınlığını değerlendiren Sungur, “Aslında tüm dünyada popüler kültürün bir getirisi var. Bu bir gerçek, artık bunu kabul etmeliyiz. Sosyal medyanın bunda etkisi söz konusu. Bununla birlikte içerisinde fındığın, fıstığın ve kadayıfın da bulunduğu, tamamen Türkiye’nin ürünleri olan bu ürünün bu kadar Dubai adı altında meşhur olması tüm dünyada viral oldu. Herkes bununla ilgili üretimler yapmaya başladı. Biz de dahil olarak. Tabii ki ilk etapta biz bunu fıstıklı değil de kendi bölgemizde yetişen fındıklarla yapmaya başladık. Ben bunu tamamen popüler kültürün bir getirisi olarak görüyorum” şeklinde konuştu. “İsmini Trabzon çikolatası koyduk, olay farklı bir boyuta taşındı” Taleplere yetişemedikleri Trabzon çikolatası için patent başvurusu yaptıklarını kaydeden Sungur, “Aslında ilk çıktığı andan itibaren herkesin düşündüğü o konu vardı. İsmi neden Dubai çikolatası? Çünkü kadayıf bizim, fıstık bizim ülkemizde üretiliyor, neden bu isim Dubai diye? İlk çıktığı andan itibaren tabii ki bir fındık üreticisi olarak ve fındıkla ilgili ürünler üreten bir dükkan olarak biz bunu fındıklı yaptık. O ürettiğimiz dönemde henüz kutularımız gelmemişti ve bununla ilgili bir isim veya herkes dükkandan içeri girdiğinde Dubai çikolatası yok mu diyordu, ben de bu olaya açıkçası çok böyle bir şekilde ya neden Dubai çikolatası diye tepki gösteriyordum. Fındıklı yaptıktan sonra ismini biz tabii ki burada ürettiğimiz için, buradaki kadınların el emeği olduğu için ismi bizim üretimimizdeki kadınlar koydu. Trabzon çikolatası koyduk. Koyduktan sonra zaten olay farklı bir boyuta taşındı. Bu ürünün üretimi tamamen bize ait. Trabzon çikolatası patenti bize ait, başvurularını yaptık. Elbette bununla ilgili tüm Türkiye’de üretimler başlayacaktır. Çünkü yoğun bir talep var. Biz fındığın çikolataya yakıştığını bilen en iyi milletiz. Çünkü bununla büyüdük. Çikolataya da en çok yakışan şey gerçekten fındık. Aslında biz bunu sadece gözlemlemiş olduk, deneyimlemiş olduk” diye konuştu. “Dubai çikolatasını da bir kadın meşhur etmişti, Trabzon’un çikolatasını da meşhur etmek bir kadın girişimciye nasip oldu” Siparişlere yetişemediklerini belirten Sungur, “Aslında fındık ve çikolata bu bölgede çok bilinen bir lezzet. Biz sadece bunu tekrar bir yenilemek istedik. Tabii içerisinde kadayıf ekleyerek biliyorsunuz bu çıtırlıkla birlikte popüler oldu. Dubai çikolatasını da bir kadın meşhur etmişti. Trabzon’un çikolatasını da üretmek ve meşhur demek ki yine bir kadın girişimciye nasipmiş. Gerçekten çok güzel tepkiler alıyoruz, çok beğeniliyor. Zaten bildiğimiz lezzet söylediğim gibi. Şu an gerçekten siparişlere yetişemiyoruz, telefonlara yetişemiyoruz. Çok yoğun bir ilgi var. Yani herkese çok teşekkür ediyoruz. İsminin Trabzon olmasından kaynaklı dünyada ses getiren bir dönüşüme doğru gidiyor. Trabzon gerçekten bir marka şehir. Bunu çok net görebiliyoruz ama içeriğinde kullandığımız fındık tüm Karadeniz’in incisi olan ve tüm bölgelerimizde yetişen fındık. Üreticilerimizden aldığımız fındıklarla harmanlı yani Giresun, Ordu, Samsun, Artvin, Sakarya tüm bu bölgelerde yetişen fındıkların en iyisini kullanarak yapıyoruz. O öğreticilerimiz bizim için çok kıymetli. İyi ki varlar. Çünkü fındığa katma değer katmak bizim hepimizin en önemli görevi. Biz bunu sadece bir markaya dönüştürerek devam ettirmek istedik. Aslında bir Dubai çikolatasına karşı bir Trabzon çikolatası neden olmasın, yerli bir üretim neden olmasın, yerli bir marka neden olmasın diye yola çıktık. İyi ki de çıkarmışız. İnsanlar bunu bekliyormuş. Gerçekten çok da güzel oldu” ifadelerini kullandı. “Trabzon çikolatasını Dubai’ye satmak da sanırım ilk bize nasip olacak” Dubai çikolatasının ismini aldığı Dubai’den Trabzon çikolatası siparişi aldıklarını vurgulayan Sungur, “Yurt dışından oldukça sipariş geliyor. Çünkü yurt dışında yaşayan çok Türk vatandaşımız var ve özellikle onlardan çok mesaj alıyoruz. Biz kapasiteyle alakalı sorunu çözdüğümüzde mutlaka hepsine üretmek istiyoruz. Çünkü amacımız zaten bunu dünyaya tanıtmak. Fındığı katma değerli bir şekilde, gerektiği değerde pazarlamak ve markalaştırmak en önemlisi. Böyle bir ivme yakalamışken bunu en doğru şekilde ve en temiz şekilde insanlara ileteceğiz, tüketimlerini sağlayacağız. İçerisinde bu ürünleri üretecek olanlar mutlaka olacaktır ama içerisine lütfen en iyi kalitedeki fındıklarını kullansınlar. Yani bunu hepimizin bir markası olarak düşünsünler. Bu üründeki en iyi kalitede fındığı kullandıklarında insanların tadıp da bu ne kadar lezzetliymiş dememe şansları olmayacak. Bizim marka olarak Dubai’de de satışımız var. Fındık kremalarımız Dubai’de satılıyor. Çikolata siparişimizi de aldık. Trabzon çikolatasını Dubai’ye satmak da sanırım ilk bize nasip olacak” dedi. “Fiyatı makul tuttuk” Dubai çikolatasının ilk çıktığı günlerde çok yüksek rakamlara satıldığını, Trabzon çikolatasının fiyatının ise makul tutulduğunu söyleyen Sungur, “Aslında biz kendimiz direkt üretici olduğumuz için fiyatları çok makul oranda tuttuk. Yani bu kalitede, içi bu kadar dolgulu bir ürünün bu fiyatta satılması piyasada mümkün değil maalesef. Bu oranla da biz aslında şunu hedefliyorduk; herkese ulaşılabilir bir fiyat olsun, kaliteli bir ürün olsun, seri bir kazanç getirsin. İnsanlara da bu fiyatı bu şekilde alabilme özgürlüğü sunduk. Çünkü Dubai ilk çıktığında çok yüksek rakamlarda satılmaya başladı. Bunu nasıl dengeleriz; fındık zaten buranın bir ürünü, neden burada bu kadar pahalı satılsın. Ulaşılabilir olmak hedefimizdi. Bunu da başardığımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Ankara Turistik Doğu Ekspresi için bilet satışları başladı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin 2024-2025 kış sezonu seferlerinin 23 Aralık’ta başlayacağını ve bilet satışlarının yetkili seyahat acenteleri tarafından paket tur satışları olarak başlatıldığını duyurdu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresi’nin 2024-2025 kış sezonu seferlerinin 23 Aralık’ta başlayacağını duyurdu. Bakan Uraloğlu, “Ankara-Kars arasında büyük ilgi gören seferlerimiz 2 Mart 2025 tarihine kadar devam edecek. Seferler Ankara’dan pazartesi, çarşamba ve cuma günleri; Kars’tan ise çarşamba, cuma ve pazar günleri yapılacak.” dedi. Bakan Uraloğlu, Turistik Doğu Ekspresinin bilet satışlarının yetkili seyahat acenteleri tarafından paket tur satışları olarak başladığını, bireysel yolculara ayrılan vagonlar için ise 8 Kasım’dan itibaren TCDD Taşımacılık A.Ş. gişeleri, internet, mobil uygulama ve çağrı merkezinden bilet satışlarının başlayacağı bilgisini verdi. Toplam 60 sefer düzenlenecek Bakan Uraloğlu yolculardan gelen talepler üzerine hareket saatlerini yeniden düzenlediklerini bildirerek “Turistik Doğu Ekspresi Ankara’dan 13.55’te hareket edecek, Erzincan’da 150 dakika, Erzurum’da ise 240 dakika durarak yolculara bu şehirleri keşfetme imkanı tanıyacak. Kars’tan dönüşte ise 21.05’te hareket ederek İliç’te 210 dakika, Divriği’de 150 dakika ve Sivas’ta 180 dakika duracak.” ifadelerini kullandı. Turistik Doğu Ekspresi’nin 8 yataklı ve bir yemekli vagonla hizmet verdiğini belirten Uraloğlu, “Toplamda 60 sefer düzenleyeceğimiz bu dönemde, 160 yolcu kapasiteli ekspresimiz iki kişilik odalarda seyahat tutkunlarına ev konforunda unutulmaz bir kış deneyimi sunacak.” dedi. Erzurum-Kars arasında bölgesel turistik ekspres trenler 24 sefer gerçekleştirecek Turistik Doğu Ekspresi’nin yanı sıra, Erzurum-Kars arasında Bölgesel Turistik Ekspres Trenlerin de sefer yapacağına vurgu yapan Uraloğlu, “Turistik Doğu Ekspresi’ne gösterilen yoğun talep nedeniyle Erzurum-Kars arasında Bölgesel Turistik Ekspres Trenler de sefere konulacak. Toplam 24 sefer olarak planladığımız Bölgesel Turistik Ekspres Trenler 291 yolcu kapasitesine sahip olacak, 18 Ocak - 23 Şubat 2025 tarihleri arasında cumartesi ve pazar günleri işleyecek.” dedi. Turistik Diyarbakır Ekspresi seferleri 11 Nisan’da başlayacak Turistik Diyarbakır Ekspresi’nin de 11 Nisan-25 Mayıs 2025 tarihleri arasında seferlerine başlayacağını belirten Uraloğlu, “Ankara’dan cuma, Diyarbakır’dan ise pazar günleri yapılacak bu seferlerde yolcular, Ankara-Diyarbakır rotasında Malatya’da 3 saat, Diyarbakır-Ankara rotasında ise Elazığ Yolçatı’da 4 saatlik molalarla şehirleri keşfetme fırsatı bulacak” dedi. Bakan Uraloğlu, yolcularla yapılan anketler ışığında yeni rotaları da gündemlerine aldıklarını ifade ederek, sözlerine şu şekilde devam etti: “Turistik trenlerin sunduğu benzersiz manzaralar, yeni yerlerin keşfedilmesi imkanı ile farklı tatil deneyimi sunması gibi nedenlerle yolcularımız beğenilerini ifade etti. Yoğun talebin diğer hatlara da gösterileceğini düşünüyoruz. Halen talep üzerine özel tren olarak sefere konulan Ankara-Tatvan rotasında Turistik Tatvan Treni, Ankara-Çankırı rotasında Turistik Tuz Ekspresi, Akdeniz Bölgesinde Adana-Belemedik Ekspres seferleri gibi yeni turistik hatları da devreye almayı değerlendiriyoruz.” İki kişilik odalar şeklinde satışa çıkacak biletler kişi başı 5 bin 250 liradan başlayan fiyatlarla, TCDD Taşımacılık A.Ş. bilet satış gişeleri, yetkili acenteler, mobil uygulama ve https://bilet.tcdd.gov.tr/ adresinden satın alınabilecek.