YEREL HABERLER - 04 Şubat 2013 Pazartesi 12:21

BOОAZLI, KONAKLI VE GEZ YAYLASI MERA KULLANIMINA YASAKLANDI

A
A
A
BOОAZLI, KONAKLI VE GEZ YAYLASI MERA KULLANIMINA YASAKLANDI

Erzurum`da meraların kullanımı ve gezginci arıcılık faaliyetlerine ilişkin Erzurum Valiliği`nce genelge yayınlandı.
4342 sayılı mera kanunu, 5443 sayılı il idaresi kanunu, mera yönetmeliği ve arıcılık yönetmeliği esaslarına göre yayınlanan genelge ile meraların kullanımı ve gezgin arıcı faaliyetlerini ilişkin kurallar belirlendi.
Vali Yardımcısı Abdurrahman İçyer başkanlığındaki komisyon yayla ve meraların kullanımı, ve gezginci arıcılık faaliyetlerine ilişkin genelgede alınan kararlar kamuoyuna açıklandı.
Bakanlar Kurulu tarafından Turizm Merkezi ilan edilen Turizm bakanlığı tarafından yaptırılan Mastır plan doğrultusunda Erzurum Boğazlı, Konaklı ve Gez Yaylası olarak üç bölümde ele alınan Kış Turizm Mastır Planı içerisindeki yayla ve meralara her ne amaçla olursa olsun hem yerli hem de yabancı göçerlerin giriş ve çıkışlarının yasaklandığı bildirildi. Komisyon ayrıca mera ve yaylaların kullanımı ile gezginci arıcılık faaliyetlere ilişkin belirlenen yasal şartları yerine getirenlere belirlenen yerlerde gerekli izinlerin verilebileceği belirtildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Hastane laboratuvarından fotoğrafçılığa uzanan yolculuk Kocaeli’de amatör bir yarışmayla başladığı fotoğrafçılıkta uluslararası başarılara ulaşan sağlık teknisyeni Mustafa Gezer, objektifiyle yakaladığı karelerle görev yaptığı hastanenin koridorlarını adeta sanat galerisine dönüştürdü. Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kan Transfüzyon Merkezi’nde uzun süredir laboratuvar teknisyeni olarak görev yapan Mustafa Gezer’in, 2004 yılında amatör olarak katıldığı fotoğraf yarışmasında dereceye girince hayata bakış açısı değişti. Önce fotoğraf çekmenin eğitimini aldı, ardından fotoğrafın ustalarıyla vakit geçirdi, sonrasında neredeyse tüm izin günlerini fotoğraf çekmeye ayırdı. Sağlık emekçisinin fotoğraf tutkusu kendisine ulusal ve uluslararası birçok yarışmada üst üste ödüller getirdi. Evli ve 2 çocuk babası olan Mustafa Gezer ailesinin, iş arkadaşlarının ve yöneticilerinin desteğiyle edindiği başarılar, hastane koridorlarında da kendini gösteriyor. Yurdun farklı yerlerinde çektiği fotoğraflarıyla Derince’deki hastanenin duvarlarına sıcaklık katan fotoğraf sanatçısı ve sağlıkçı Mustafa Gezer, tutkusunu İHA Muhabirine anlattı. "Ödül aldıkça hevesim arttı, eğitimlere başladım" Fotoğraf tutkusunun 2004 yılında başladığını ifade eden Mustafa Gezer, "O yıllarda katıldığım yarışmalarda ufak tefek ödüller almaya başladım. Ödül almaya başladıkça fotoğrafa hevesim arttı. Devam ettim. Türkiye’nin birçok yerini gezdim, birçok foto maratona, yarışmalara, gezi amaçlı fotoğraf etkinliklerine katıldım. Uluslararası Fotoğraf Federasyonu tarafından 2009 yılında AFİAP unvanı, 2011 yılında da EFİYAP unvanı aldım. Bu unvanlar, uluslararası fotoğraf yarışmalarına katılıp aldığım ödül ve derecelerden elde ettiğim puanlarla verildi. Halen fotoğraf hayatıma da, hastaneye de devam ediyorum. Belli aralıklarla fotoğraf çekimlerim oluyor. Cumartesi, pazar ve izin günlerimde mümkün olduğunca fotoğraf çekiyorum, onunla alakalı planlar yapıyorum. Nadiren normal tatil yapıyorum. Bütün tatillerim fotoğraf çekimiyle alakalı. Türkiye’nin birçok iline fotoğraf çekimine gidiyorum. Biraz sıkıntı oluyor ama eşim bu konuda bana çok destek veriyor. Sağ olsun beni hiç kırmadı. Onun sayesinde bir nebze bu fotoğrafçılığa devam edebiliyorum" dedi. "İnsanlı manzara çekmeyi seviyorum" Çektiği fotoğraf türlerine, fotoğrafın duayenleriyle geçirdiği zamana, işine etkisine ve hastanedeki sergisine değinen Gezer, "Genelde sanatsal fotoğraflar çekiyorum. İnsanların da içerisinde olduğu manzara fotoğrafı çekmeyi seviyorum. Genel olarak insan fotoğrafları, yaşam fotoğrafları, yapılan işler, bunları fotoğraflamayı çok seviyorum. Genelde tarzım da bu yönde gelişti. Türkiye’deki fotoğraf camiasında zaten fotoğraflarımı çoğu arkadaş tanıyor. Belli bir tarzım oluştu bundan sonra da değişeceğini sanmıyorum" diye konuştu. "İşimi aksatmadan fotoğrafçılığa devam ediyorum" Gezer, fotoğrafın mesleğine olan etkisine de dikkat çekerek, "Fotoğrafın işime olumlu ve olumsuz etkileri illa ki oldu. Olmadı dersem yalan olur. Özellikle izinler aşamasında. Çünkü 15-20 günlük izinler kullanamıyorum. İş izinlerimin çakıştığı dönemler oldu. Bazı yerlere gidemedim. Problemler yaşadık ama aştık, sağ olsun arkadaşlar yardım etti. Zaten hastane idaresi, sağlık müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı bu konuda bana çok destek verdi. Sağlık Bakanlığından da alınmış birincilik ödüm var. Hatta o ödülüm Türkiye şartlarında alınmış en yüksek meblağlı ödül. Onun üstüne henüz ödül alan olmadı. Bende sağlık müdürlüğüne fotoğrafla, hastane çekimleriyle alakalı desteklerde bulundum. Mesaimi aksatmadan fotoğrafçılığa devam ediyorum. Hastane başhekimimiz Uzm. Dr. Sinan Arslan ve hastane idari ve mali işler müdürümüz Hasan Yaşar’a destekleri için özellikle teşekkür etmek istiyorum. Belli aralıklarla benim birçok fotoğrafım hastanede sergilendi. Bazıları eskidi, yenileri asıldı ve şu an hala hastanede sergilerim devam ediyor. Bu konuyla alakalı zaten mutluyum. Hastane yönetimi bu konuda bana sürekli destek veriyor. Hastane müdürümüz de aslında benim eski fotoğrafçı arkadaşlarımdan. Zamanında beraber çok ödül almışlığımız oldu. Uluslararası yarışmalarda beraber ödül aldık. İdari kadroda olduğu için fotoğrafçılığa hafif bir ara verdi. Ben devam ediyorum" ifadelerini kullandı. "Fotoğrafçılık insana o anı yaşatıyor" Yeni başlayacaklara ve ilgi duyanlara mesaj vermek isteyen Mustafa Gezer, "Fotoğrafçılık çok zor iş. Öyle ’ha’ deyince olacak bir şey değil ama işin içine girdiğiniz zaman çıkamıyorsunuz. Yeni şeyler keşfediyorsunuz. Fotoğrafçılığa başlasınlar fotoğrafçılığı hobi olarak mutlaka yapsınlar. Fotoğraf sanatsal yönünün yanında bir belgedir. Mesela Ara Güler ‘Fotoğraf sanat değildir’ der. Görüş açısıdır ama sanatın yanında bir belgedir. Belli bir zaman geçtikten sonra fotoğraflarına baktıkları zaman sanki tarihte bir yolculuk yapıyormuş gibi geçmişe dönüyorlar. Ben fotoğraflarıma baktıkça o anı yaşıyorum. Fotoğrafı olmayan bazı şeyleri hatırlayamıyorum ama fotoğrafı varsa o anı dakikası dakikasına hatırlıyorum" şeklinde konuştu. Ulusal ve uluslararası onlarca ödül kazandı Kazandığı ödülleri ve fotoğrafçılık alanında yapmak istediklerini de anlatan Mustafa Gezer, şöyle konuştu: "İlk ödülüm 2004 yılında Hereke Foto Maratonu’nda, daha fotoğraf eğitimi almamışken kazandığım bir ödüldü. Ondan sonra hızlı bir şekilde eğitim aldım ve almaya devam ettim. Sonrasında ufak tefek ödüller aldım. Birkaç yarışmada daha ödül kazandım. Şu anda ödül sayım herhalde 100-150 arasındadır, saymayı bir süreden sonra bıraktım. Son yıllarda dijitalin de gelişmesiyle ödül sayım azaldı. Çünkü eskiden fotoğrafları baskı olarak yollardık, herkes katılmazdı. Şimdi dijital ortamdan yükleme yöntemiyle gönderildiği için o zaman bin fotoğraf katılıyorsa, şimdi 10 bin oldu. Ödül sayımız azaldı ama yine almaya devam ediyorum. Hatta bu şekilde alınan ödüller daha değerli oluyor. Çünkü çok daha yüksek katılım oluyor. Sağlık Bakanlığı ödülüm benim için mihenk taşı oldu. Arbella’nın düzenlediği uluslararası yarışmada aldığım ödül var. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kastamonu Pınarbaşı Belediyesi, Kızılcahamam Belediyesi, Yalova Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Manisa, Bandırma Son olarak kısa süre önce Skyroad’un düzenlediği ‘Mutlu et mutlu ol’ özel ödülüne layık görüldüm" Pinhole çektiği fotoğrafları sergileyecek "Benim bir hedefim yok" diyen Gezer, "Ben fotoğrafı anı durdurmak için çekiyorum yani fotoğrafçılık yapmak istiyorum. Eskiden hedeflerim vardı, farklı konularda projeler yapıyordum. Birçok şehirde fotoğraf gösterileri yaptım. Mesela, mangal kömürü emekçileriyle, hastane içerisinde çektiğim çocuklarla, çeltik tarlalarında çalışan emekçilerle alakalı fotoğraf projeleri yaptım. Şu anda yapılmayan proje kalmadı. İleride yapılmamış bir proje bulursam onu yapmayı isterim. Son zamanlarda kafamda tamamen tahtadan yapılmış pinhole makine ile çektiğim fotoğraflardan oluşan sergi açmak var, onu planlıyorum"
Antalya CW Enerji’den gençlere kariyer fırsatı CW Enerji Kepez Belediyesi Kariyer Günü’nde yer alarak yüzlerce gençle birebir iş görüşmesi gerçekleştirdi. Etkinlik boyunca gençler, CW Enerji ekibi ile birebir görüşme yaparak firmanın misyonu, vizyonu ve sunduğu kariyer fırsatları hakkında bilgi edinme fırsatı buldu. Etkinlik hakkında açıklamalarda bulunan CW Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, sadece enerji sektöründe değil eğitim ve istihdam alanında da ülkemize katkı sağlamayı hedeflediklerine dikkat çekti. CW Enerji olarak, Türkiye’nin geleceğini şekillendiren yenilenebilir enerji yatırımları ile ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak, yerli ve milli üretimi desteklemek, cari açığın kapanmasına ve ülke istihdamına katkıda bulunmak için gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Sarvan, “CW Enerji, yalnızca ekonomik kazanç sağlamayı değil, aynı zamanda güçlü ve sürdürülebilir bir Türkiye için değer üretmeyi hedefliyoruz. Bizim için önemli olan, sadece iş yapmak değil; aynı zamanda gençlerimize daha iyi bir gelecek bırakabilmek. Bu çabalarımız bizim için sadece bir proje değil; sürdürülebilir bir gelecek için, vatanımıza olan bağlılığımızın ve gençlerimize duyduğumuz güvenin bir simgesidir. Birlikte çalışarak daha güçlü bir Türkiye, daha temiz bir dünya için adım atıyoruz. Bu ülkenin geleceği olan gençlerimizle, omuz omuza çok daha büyük başarılara ulaşacağız” dedi. Ülkemize değer katmaya devam edeceğiz Kepez Belediyesi Kariyer Günü etkinliğinde 300’den fazla adayla iş görüşmesi gerçekleştirdiklerini dile getiren Sarvan, etkinlikle gençlerin kariyer hayatına rehberlik ederek, geleceğin profesyonellerini yenilenebilir enerji sektörüne kazandırmayı hedeflediklerini kaydetti. Sarvan, adaylarla yaptıkları görüşmelerde öğrencilere sundukları eğitim ve kariyer fırsatlarını detaylı şekilde tanıttıklarını belirterek, “Sürdürülebilir bir gelecek için, vatanımıza olan bağlılığımızın ve gençlerimize duyduğumuz güvenin bir simgesidir. Birlikte çalışarak daha güçlü bir Türkiye, daha temiz bir dünya için adım atıyoruz. Bu ülkenin geleceği olan gençlerimizle, omuz omuza çok daha büyük başarılara ulaşacağız!” diye konuştu.
Kocaeli Kocaeli’de meyve-sebze sektörüne yeni bir soluk gelecek Kocaeli’nin Çayırova ilçesine günümüz teknolojisine uygun olarak inşa edilen Batı Sebze Meyve Hali hizmet vermeye başladı. Hal esnafının ilk günden yüzü güldü. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, nüfus artışına bağlı olarak ihtiyaçları da artan Gebze bölgesine büyük ve modern bir sebze meyve hali kazandırdı. Çayırova Cumhuriyet Mahallesi’nde 25 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen yeni hal binası, değişen tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek büyüklükte oldu. Hal binası hizmete başladı Anadolu’nun farklı illerinden sebze ve meyve getiren tırlar, gece saatlerinde kornalar çalarak hal binasına giriş yaptı. Sebze ve meyve kasalarını özenle dükkanlarına yerleştiren hal esnafı, ürünlerini müşterilerinin beğenisine sundu. Yeni hal binasında ilk siftahı yapan esnaf, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Dükkanlar 120 metrekare büyüklüğünde Modern hal binası, 25 bin metrekare kullanım alanı ve 34 adet 120 metrekare büyüklüğündeki dükkanları ile dikkat çekiyor. Özellikle toptan gıda ihtiyacını karşılayacak olan bu yeni yapı, Gebze ve çevre ilçeler için önemli bir ticaret merkezi olacak. Gebze bölgesinde sebze ve meyve ticaretinin canlanmasına katkı sağlayacak yeni hal binası, modern tasarımı ve geniş kapasitesi ile esnaf ve vatandaştan tam not aldı. "Her şeyin en güzeli burada" Hal binasının hizmete girmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Gebze Hal Esnafları Dernek Başkanı Zafer Koçak, "43 yıldır bu sektördeyiz. Eski halimiz çok küçüktü. Pazarcılarımıza hitap etmiyordu. Burası oranın 4 katı büyüklüğünde. Bize en büyük katkıyı Tahir Başkanımız sundu. Yaptığı hizmetlerden dolayı Allah kendisinden bin kere razı olsun" dedi. Herkesi yeni hal binasına beklediğini ifade eden Koçak, "Kasalarımız ufak. Vatandaşlarımız ürünlerini 5 kilo, 10 kilo olarak alsınlar. Her şeyin en güzeli burada. Hal esnafı her şeyin kalitelisini ve ucuzunu halka vermek için uğraşıyor. 4 ilçenin buradan faydalanmasını istiyoruz" diye konuştu. Esnaf Ziyaettin Erattır, "Çok sevinçliyiz, çok mutluyuz. 34 kardeşimizle birlikte Kocaeli’nin batı yakasındaki sebze ve meyve ihtiyacını karşılayacağımızın inancını taşıyorum" ifadelerini kullandı. Eski hal binasının yetersiz olduğunu ifade eden İbrahim Akçan ise "Trafik ve temizlik sorunu vardı. Arabalarımızı dükkanlara yanaştıramıyorduk. Artık böyle bir derdimiz kalmadı" şeklinde konuştu.
Karabük Şekil hafızalı implantlar, iyileşme sürecini hızlandıracak Karabük Üniversitesi’nde görevli öğretim üyesi hazırladığı “Kemik İçin Şekil Hafızalı İskele Tasarımı ve Üretimi” projesiyle geleneksel implantların dezavantajlarını en aza indirmeyi ve hastaların iyileşme sürecini hızlandırmayı hedefliyor. Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Daver Ali, TÜBİTAK 3501 Kariyer Geliştirme Programı çerçevesinde “Kemik İçin Şekil Hafızalı İskele Tasarımı ve Üretimi” projesini hazırladı. TÜBİTAK 3501 projesi, bilim dünyasında önemli bir yeniliğe imza atmayı hedefliyor. Proje, özellikle kemik dokusunun iyileşmesi sürecinde büyük bir potansiyel taşıyor. Proje bünyesinde kemik onarımını desteklemek amacıyla şekil hafızalı malzemeler kullanılarak, biyomühendislik alanında yeni nesil implant tasarımı ve üretimi gerçekleştirilecek olup bu yeni nesil iskeleler, kemik dokusunun hızlı ve etkili bir şekilde iyileşmesine yardımcı olacak. Karabük Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Daver Ali ,”Projemiz 3501 Kariyer Geliştirme Programı çerçevesinde TÜBİTAK tarafından desteklenmiştir. Geleneksel implantların uygulamasında, ortopedist yarayı implantın boyutlarına göre açıyor. İmplant ne kadar büyükse, açılacak yarada o kadar büyük oluyor. Bu yüz bölgesi, çene kemiği gibi bölgelerde olduğunda hem iyileşme süresi açısından hem estetik açısından hastayı rahatsız edebilir. Son zamanlarda bu dezavantajı minimuma indirmek için şekli hafızalı implantlar kavramı ortaya çıkmıştır. Şekli hafızalı implantları uygulamadan önce kısaltabiliyoruz, kompakt hale getirebiliyoruz. İmplantın nihai hali 20 mm ise, biz bunu 10 mm ve bazen 5 mm’ye kadar küçültüp o şekli implant edebiliyoruz. Bu durumda da açılacak yaranın boyutu küçülmüş oluyor. Bu hem iyileşme süresini hızlandırıyor ve hem estetik açısından hastaya avantaj sağlıyor.” ifadelerini kullandı. Projenin temel amacının şekli hafızalı implantların mekanik özelliklerini ve şekil geri kazanma kapasitelerini etkileyen faktörleri araştırmak olduğunu belirten Ali, “Biz de bu projede şekli hafızalı implantlar üzerinde çalışıyoruz. Şekli hafızalı implantların hem mekanik özelliklerini hem şekil geri kazanma kabiliyetlerini birçok faktör etkiliyor. Bu faktörlerden geometrik parametreler ve malzeme başta olmak üzere söyleyebiliriz. Biz geometrik parametrelerin etkisini incelemekteyiz. Proje ekibimiz bir araştırmacı akademisyen hocamız, bir bursiyerden ve ben yürütücü olarak oluşmaktadır. Projemiz simülasyon ve üretim aşamalarından oluşmaktadır. Simülasyon ve modelleme kısmını tamamlamış durumdayız. Üretimde de bazı ilerlemeleri kaydettik. Projemiz planladığımız şekilde devam etmekteyiz.” diye konuştu.
Bilecik Bilecik’te "Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi” projesinin semineri düzenlendi Bilecik’te "Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi” projesinin semineri düzenlendi. Bilecik Kent Konseyinde düzenlenen seminere, Bilecik İl Tarım Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Aylin Işık, Bilecik Ticaret İl Müdürlüğü Şefi Elif Demircan, Aile Sosyal Hizmetler Şube Müdürü Hüsniye Nar, Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Sosyal Çalışmacı Didem Coşkun ve Kent Konseyi Başkanı Hakkı Aynur ve Kent Konseyi meclis üyeleri katılım sağladı. Seminerin açılış konuşmacılığını yapan Bilecik Ticaret İl Müdürlüğü Şefi Elif Demircan; “Kooperatifin 3 tane organı var, genel kurul, yönetim kurulu, denetim kurulu, en yetkili organ genel kuruldur. Kooperatifle ile ilgili bütün kararları genel kuruldan geçiriyoruz. Yönetim kurulu kendi arasında kararları alıyor, ancak genel kurul kararlarını ana sözleşmeye göre belirtiyor. Yönetim Kurulu, kooperatif temsil eden 3, 5 ve ya 7 kişiden oluşuyor. Denetim kurulu da en az lise mezunu, en az 1 kişiden oluşabiliyor. Bu toplantıyı yapmadığınız halde Kooperatif olarak savcılığa bildiriliyorsunuz. Yani genel kurul toplantınızı yapmanız geriyor. Denetim kurulu da, faaliyetleri denetleyen organdır" dedi. “‘Kâr amacı güderek ‘Risk’ altına girmeliyiz” Bilecik İl Tarım Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Aylin Işık, uzun yıllardır kadın çiftçilerle beraber çalışmalar yürüttüklerini anlatarak, "Bizim kooperatifin biraz eğitim kısmındayız, bizim amacımız aslında girişimcilik, biz burada girişimciliği kısaca tanımlayacak olursak ‘Kâr’ amacı güderek ‘Risk’ altına girip iş kurmaya çalışmak diyebiliriz. Burada önemli olan risk altına girebilmektir. Burada en vurucu cümle budur. Risk almadan hiçbir şeyi gerçekleştiremezsiniz. Girişimdi toplumun ihtiyaç duyduğu ürünler üreterek, hizmetler sunarak ya da ticaret yaparak maddi manevi kazanç sağlamayı elde eden kendi işini kurmak için harekete geçen iş fikrini gerçekleştirmek için araştırma, planlama ve koordinasyon çalışmalarını yapan sonuçta da el becerileri, makine, ekipman, çeşitli işler gibi finansman kaynakların bir araya getirerek kendi işini kuran kişidir” dedi. Toplantıda son olarak konuşmacılığını gerçekleştiren Aile Sosyal Hizmetler Şube Müdürü Hüsniye Nar ise, “Gerçekleştirilmesi planlanan eğitimler aracılığı ile kooperatif ortaklarında farkındalık oluşturulması ve kadının psiko-sosyal yönden desteklenmesini amacıyla burada kadın kooperatiflerimize destek vermekteyiz” dedi.