ASAYİŞ - 28 Eylül 2012 Cuma 16:02

BAŞHEKİMLE GÖRÜŞEMEYİNCE BOОAZINA BIÇAK DAYADI

A
A
A
BAŞHEKİMLE GÖRÜŞEMEYİNCE BOОAZINA BIÇAK DAYADI

Kocaeli Devlet Hastanesi Başhekimi ile görüşmek isteyen ancak görevliler tarafından engellenen hasta, cebindeki bıçağı boğazına dayayınca hastanede korku dolu dakikalar yaşandı. F.B., başhekim tarafından sakinleştirildi.
Kocaeli Devlet Hastanesi psikiyatri servisinde tedavi görmekte olan F.B., iddialara göre öğle tatili başladığı sıralarda hastanenin başhekimlik binasına gitti. Başhekim Hasan Dinelek ile görüşmek isteyen F.B., görevlilerden, ``Başhekim burada yok`` cevabını alınca cebinden çıkardığı bıçağı boğazına dayadı. Bir anda şaşkına dönen görevliler, durumu polise bildirdi. Dışarıdan gelen gürültüler üzerine odasından çıkan Başhekim Hasan Dinelek, F.B.`yi sakinleştirdi. Bu esnada görevlilerin haber vermesiyle başhekimliğe gelen polis ekipleri, şahsı gözaltına aldı. Hastanede sağlık görevlileri tarafından sakinleştirilen F.B., ifadesi alınmak üzere İzmit İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğine götürüldü.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya SUBÜ UI GreenMetric dünya sıralamasında ilk binde SUBÜ, ilk defa başvuruda bulunduğu UI GreenMetric’in 2024 sıralamasında 882’inci olarak dünya genelindeki üniversiteler arasında ilk bine girmeyi başardı. UI GreenMetric sıralamaları üniversitelerin uluslararası düzeyde sürdürülebilirlik performansını değerlendiriyor. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), ilk defa başvuruda bulunduğu üniversitelerin uluslararası düzeyde sürdürülebilirlik performansını değerlendiren ve UI GreenMetric’in 2024 yılı sıralamasında dünya genelinde 882’inci sırada yer alarak ilk bin üniversite arasına girmeyi başardı. SUBÜ toplamda 5 bin 270 puanla Türkiye’deki üniversiteler arasında da üst sıralarda yer almayı başardı. Dünya genelindeki üniversitelerin sürdürülebilirlik performansları değerlendiren uluslararası bir endeks olan UI GreenMetric sıralamaları; çevresel sürdürülebilirlik, enerji kullanımı, atık yönetimi, altyapı, ulaşım ve eğitim gibi kriterler üzerinden yapılan değerlendirmelerle üniversitelerin ekolojik duyarlılığını küresel ölçekte görünür kılmayı amaçlıyor. Her yıl güncellenen sıralama ile üniversiteleri çevreye duyarlı uygulamalarını artırmaları için teşvik etmek hedefleniyor. Özellikle ulaşım kategorisinde bin 525 puan ile dikkat çektiklerini kaydeden SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Çevreci ulaşım politikalarımız, karbon emisyonunu azaltmaya yönelik uygulamalarımız, projelerimiz ve toplu taşımaya elverişliliğimiz bu başarıyı elde etmemizde etkili unsurlar oldu. Su yönetimi kategorisinde aldığımız 900 puan kaynak yönetiminde ne kadar başarılı olduğumuzu gösterdi. Eğitim ve araştırma kategorisinde 840 puan aldık. Sürdürülebilirlik odaklı ders içeriklerimiz, projelerimiz ve Ar-Ge çalışmalarımızla bu alandaki etkinliğimizi daha da artırmayı hedefliyoruz. 450 puan aldığımız atık yönetimi kategorisi ve 735 puan aldığımız enerji-iklim değişikliği kategorisinde daha fazla ivme kazanmaya odaklanacağız. Geri dönüşüm uygulamalarımız ve enerji verimliliği konularında daha kapsamlı projeler geliştirerek bu alanlarda da lider üniversitelerden olmak istiyoruz. İlk defa başvuru yapan bir üniversite olarak Türkiye genelinde de güçlü bir konumda yer almayı başardık. Çevresel sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. İnşallah eğitim-öğretim süreçlerimizi çevre dostu uygulamalarla bütünleştirerek gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak adına katkı sağlamayı sürdüreceğiz. Başarımızda emeği geçen tüm akademik ve idari personellerimiz ile öğrencilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi sertifikasyon biriminden sağlıkta örnek başarı Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi sertifikasyon birimi, 2016 yılında başlattığı sertifikalı eğitim programları ile sağlık profesyonellerinin mesleki gelişimine katkıda bulunmaya devam ediyor. İlk etapta yoğun bakım, ameliyathane ve acil hemşireliği alanlarında başlayan programlar, 2024 yılı itibarıyla 10 farklı uzmanlık alanına genişletildi. 2024 yılı sonu itibarıyla yoğun bakım, ameliyathane, acil, pediatri yoğun bakım, yenidoğan yoğun bakım, psikiyatri, evde sağlık hizmetleri, palyatif, nütrisyon ve çocuk acil hemşireliği gibi alanlarda toplam 106 eğitim programı düzenlendi. Bu programlara katılan bin 553 sağlık çalışanına sertifika verildi. Törende konuşan Doç. Dr. Mehmet Özel, bu eğitim programlarının sağlık çalışanlarının mesleki yeterliliklerini artırmada büyük bir rol oynadığını belirterek, “Mesleki bilgi ve becerilerini geliştiren sağlık çalışanları, hastalarımıza daha güvenli ve kaliteli hizmet sunmaktadır. Eğitimlerimizin devam etmesi, sağlık hizmetlerinde sürdürülebilir iyileşmeyi sağlamak adına son derece önemlidir. Emeği geçen tüm ekibimize ve katılımcılarımıza teşekkür ederim” dedi. Gerçekleştirilen kapanış töreninde, dört farklı programın başarıyla tamamlanması kutlandı. Törende, hastane Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Özel’in katılımıyla katılımcılara sertifikaları takdim edildi.
Erzurum Sütte kalite ve hijyen vurgusu Erzurum’da sağım hijyeni ve sanitasyon eğitimini tamamlayan 196 yetiştiriciye katılım belgeleri ve hediyeleri verildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Daire Başkanlığınca desteklenen, Aziziye ilçesinde gerçekleştirilen etkinlikle İl Müdürlüğü koordinasyonunda düzenlenen programa Vali Yardımcısı Ahmet Özdemir, Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, akademisyenler, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri tarım ve hayvancılık konusundaki STK ve yetiştiricilerin katılımı ile gerçekleştirildi. Proje kapanış toplantısında toplantıya katılan yetiştiricilere sertifikaları ve hediyeleri verildi. Ayrıca; proje bilgilendirmesi, üretim planlaması ve yeni destekleme modeli ile kırsal kalkınma yatırımları konusunda konunun uzmanları sunum yapıldı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından süt sığırcılığının ve küçükbaş hayvancılığın yaygın olarak yapıldığı mahallelerde sağım hijyeni ve sanitasyon eğitimleri “Bilinçli Üretici Kaliteli Süt Eğitim ve Yayım Projesi" kapsamında yürütüldü. Yakutiye, Palandöken, Aziziye, Horasan, Köprüköy, Hınıs, Karayazı, Aşkale, Tortum ve Narman ilçelerinde birer mahallede 196 çiftçiye süt sağım hijyeni, sanitasyon, sütün soğutulmasının önemi, buzağı bakım ve besleme, buzağı ölümleri ve alınması gereken önlemler, hayvan hastalıkları (mastitis, hipokalsemi, zoonoz hastalıklar brusella, şap, tüberküloz vb.), barınak şartları gibi konularında da bilgilendirmeler yapıldı. “Süt veriminde oluşan kayıpların önüne geçilecek” Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından konu ilgili yapılan açıklamada, “ Hayvan yetiştiriciliği, sağım hijyeni ve sanitasyon konusunda eğitim alan 196 yetiştiricimiz kendi bilgi ve bilinç düzeylerini yükseltmekle kalmayıp aynı zamanda çevrelerine aktaracakları yeni bilgiler ile birer elçi olacaklardır. İlimizin tarım ve hayvancılık potansiyeli değerlendirildiğinde, kışın yoğun kar ve yağmur yağışı alan bölgemiz ilkbahar ile birlikte verimli mera alanlarına sahip olmaktadır. Bu potansiyel değerlendirildiğinde; kırsal yörenin kalkınmasına katkıda bulunmak, yörede yapılacak iyileştirmeler ile bölgenin sosyo-ekonomik yapısının gelişeceği düşünülmektedir. Projeden özellikle sosyo-ekonomik durumu düşük köylerde yaşayan üreticilerimiz yararlandırılmış olup, proje ile sağım yapan üreticilerimizin sağım hijyeni ve sanitasyon konusunda bilgilendirilmesi, hijyenik olmayan şartlarda süt sağımı yapılmasının önüne geçilmesi, sütün sağım sonrası uygun şekilde muhafaza edilip ve bu sayede süt veriminde oluşan kayıpların önüne geçilmesi ve kalitesinin artırılması hedeflenmiştir.”
Sakarya Hz. Mevlana’nın 751. Vuslat Yıl dönümü dolayısı ile program düzenlendi Sakarya Büyükşehir Belediyesi Aralık Kültür Sanat Etkinlikleri, Hz. Mevlana’nın 751. Vuslat Yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen ‘Hz. Mevlana Bize Ne Söylüyor?’ konferansıyla davet etti. Konferansta tasavvufun derinlikleri, ahlakın hayatımızdaki yeri ve insanın içsel yolculuğunu ele alındı. Prof. Dr. Kara, “Tasavvuf, kalbi üzerindeki tozlardan arındırmak, bir aynayı temizlemek gibidir. Tasavvuf, kalbi cilalamaktır” dedi. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen Aralık Kültür Sanat Etkinlikleri birbirinden değerli programlarla devam ediyor. Aralık Kültür Sanat Etkinlikleri çerçevesinde son olarak Prof. Dr. Mustafa Kara’nın konuk olduğu “Hz. Mevlana Bize Ne Söylüyor?” adlı konferans düzenlendi. Hz. Mevlana’nın 751’nci vuslat yıl dönümü münasebetiyle Orhangazi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programda, Hz. Mevlana’nın eserlerinde işaret ettiği sevgi, sabır, teslimiyet ve ahlak kavramları detaylı konuşuldu. Prof. Dr. Mustafa Kara konuşmasında, tasavvufun bir dönüşüm yolu olduğunu vurgulayarak, “Tasavvuf, insanın hem nefsini hem de kalbini arındırmasıdır. Bu yolculuk, sadece suretle değil, hakikatle ilgilenmeyi gerektirir. Hz. Mevlana bize şunu öğretir. İnsan, önce kendi kusurlarını görmeli ve bu kusurları tevazu ve sabırla temizlemelidir. Kendini bilmeyen, kalbinin hastalıklarını iyileştirmeyen bir insan başkalarına sevgiyle yaklaşamaz. Tasavvuf, insanın içindeki ‘ben’ kelimesini ‘biz’e dönüştüren, egoyu aşk ile yıkayan bir yolculuktur” dedi. Prof. Dr. Kara, tasavvufun hayatın zorluklarına ve güzelliklerine farklı bir pencereden bakmayı öğrettiğini belirtti. Hayatı “gül ve diken” metaforuyla açıklayan Kara, “Hz. Mevlana, hayatın her zaman güllük gülistanlık olmayacağını, ancak dikenlerin de güzelliklere bir köprü olduğunu söyler. Büyük sıkıntılar yaşarken ‘Bu da geçer yahu’ diyebilmek tasavvufun bize öğrettiği bir sabır ve teslimiyet göstergesidir. Her dikenin sonunda bir gülistan olduğunu unutmamalıyız” diye konuştu. Tasavvufun insanı içsel dönüşüme çağırdığına dikkat çeken ve hayatta her insanın iki farklı tecelliyle yüzleştiğini ifade eden Prof. Dr. Kara, “Tasavvuf, kalbi cilalamaktır. Kalbi, üzerindeki tozlardan arındırmak, bir aynayı temizlemek gibidir. Tezkiye, sadece nefsin arınması değil, aynı zamanda sevgi ve merhametle dolmasıdır. Hz. Mevlana’nın öğretileri, insana sadece dünyevi sıkıntılarla nasıl başa çıkacağını değil, aynı zamanda ilahi aşkı nasıl yaşayacağını da öğretir. Celali tecelliler sıkıntı ve zorluklardır, cemali tecelliler ise güzellik ve müjdedir. Tasavvuf, bu iki yüzü de kabullenmeyi öğretir. Celali tecellilere sabır, cemali tecellilere şükür göstermek, insanı olgunlaştırır. Hz. Mevlana’nın hayat felsefesi, bu zıtlıkları bir bütün olarak kucaklamayı ve her anı anlamlandırmayı gerektirir” şeklinde konuştu. Programın sonunda Kara, tasavvufun özünün ahlak olduğunu vurguladı. Kara, “Tasavvuf, insanın dış görünüşünden ziyade iç dünyasına odaklanmayı öğütler. Suretlere takılmadan, insanın siretine yani karakterine bakmalıyız. Hz. Mevlana’nın ‘Dış suretler değil, iç aleme bakın’ sözü, bu çağın hastalığı olan yüzeyselliğe en güzel cevaptır” ifadelerini kullandı. Program, Büyükşehir Belediyesi tarafından katılımcılara teşekkür edilmesi ve Hz. Mevlana’nın evrensel mesajlarının insanlığın ortak mirası olduğunun vurgulanmasıyla sona erdi. Konferans sonunda konuk Prof. Dr. Mustafa Kara, Tasavvuf ve Tarikatlar kitabını imzalayıp, salonu dolduran katılımcılarla muhabbet etti.
Kocaeli Tramvayda Yerli Malı Haftası Kocaeli’de "Yerli Malı Haftası" kapsamında düzenlenen etkinlikte çocuklar, tramvay yolculuğu sırasında hem eğlendi hem de yerli üretimin önemini keşfetti. Etkinlikte kumbara boyayan çocuklar, milli tramvayların üretim süreçlerini de öğrendi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, halk arasında "Yerli Malı Haftası" olarak bilinen Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’nı anlamlı bir etkinlikle kutladı. 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan haftada, çocuklara yerli üretimin önemini anlatmak amacıyla tramvay yolculuğu eşliğinde çeşitli etkinlikler düzenlendi. Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlüğü ile UlaşımPark A.Ş.’nin iş birliğiyle gerçekleşen etkinlikte, çocuklar unutulmaz bir deneyim yaşadı. Seka Tramvay Durağı’ndan başlayan eğlenceli yolculukta, çocuklara UlaşımPark’ın sevimli maskotu Ulaşcan eşlik etti. Otogar Durağı’nda sona eren tramvay gezisinin ardından, çocuklara milli tramvayların üretim süreçleri mühendisler tarafından anlatıldı. Tasarım ve üretim aşamalarına dair detaylı sunumlar, yerli üretime olan ilgiyi artırırken, tramvay vagonunda yapılan kumbara boyama etkinliği de çocuklara hem eğlenceli hem öğretici anlar yaşattı. Günün sonunda çeşitli hediyelerle ödüllendirilen çocuklar, hem Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı için yerli üretimin önemini kavradı hem de gelecek nesiller için farkındalık oluşturacak bir deneyim yaşadı.