GENEL - 24 Mart 2018 Cumartesi 13:47

Emir Akal Türkiye birincisi

A
A
A
Emir Akal Türkiye birincisi

Özel Bilge Koleji 8.

Özel Bilge Koleji 8. Sınıf öğrencisi Emir Akal Türkiye Okullar arası Yıldızlar Kategorisinde ESKRİM EPE Branşında Türkiye Birincisi oldu.


Erzurum Birincisi olarak Nevşehir’de Erzurum’u temsil eden Akal, tüm rakiplerini eleyerek Türkiye Şampiyonu oldu.


Emir Akal zorlu müsabakalar neticesinde Okulunu ve Erzurum’u gururla temsil etmenin haklı gururunu yaşadığını ifade ettti. Zorlu bir çalışma süreci sonrası Türkiye Birinciliğinin geldiğini bu başarıda ailesinin çok özverili olduğu ve kendisini sürekli destekledğini ifade eden Akal; ailesine , okulu Özel Bilge Koleji’ne ve üzerinde çok büyük emeklerinin olduğunu ifade ettiği hocaları, M. Ali Dayanç ve Nevzat Dumaoğlu’na teşekkür ettiğini ifade etti,


Emir Akal’ın Babası Mustafa Akal, öğrencisinden Erzurum ve okulunu çok iyi temsil ettiği için gurur duyduğunu Emir’i spor yaşamında her zaman dersteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini, ifade etti.


Özel Bilge Koleji Kurucu Müdürü Abdullah Samanci, Öğrencilerini tebrik ettiğini sporcu gençliğin ülkemizin geleceği olduğuna inancının tam olduğunu onun için sporu ve sporcu gençliği her zaman desteklediklerini ve bu desteklerine devam edeceklerini ifade edererek Emir Akal’in bize böyle bir başarı kazandırmasından dolayı kendisine ailesine ve antrenörlerine teşekkür ettiğini ifade ettti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Aile Yılı destekleri, 10 yıl içinde sonuçlarını verecektir” 2025 Aile Yılı kapsamında açıklanan destekler ile doğum oranlarının artmasının Türkiye için önemini vurgulayan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Şahin, ekonominin ve demografik yapının geleceğine dikkat çekti. Şahin, genç nüfusa ihtiyaç olduğunu belirterek önümüzdeki 10 yılda hedefe ulaşılması gerektiğini belirtti. 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile kurmak isteyen gençlere yapılacak teşvikleri açıkladı. Alınan bu kararın ekonomik ve toplumsal yönden Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine yönelik değerlendirmelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Şahin, genç nüfusun önemini vurguladı. “4 çalışanın bir emekliyi finanse etmesi gerekirken, bizde oran 1,63” “2025 yılının ilk Kabine Toplantısı’nda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan etti. Bunu ilan etmesindeki temel gösterge Birleşmiş Milletler nüfus verileri. Nüfus verilerimizde doğum ve doğurganlık oranı çok düştü. 2001 yılında 2.38 olan oran 2023 sonu itibariyle 1.51’lere düştü” diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğum oranlarının düşmesi ve bunun süreç olarak devam etmesi, genç nüfusun azalmasına, yaşlı nüfusun artmasına neden olur. Sosyal güvenliğin finansmanı ve istihdam anlamında bir takım olumsuz etkileri olmakla birlikte ekonomik potansiyel açısından da ciddi sıkıntılar doğurur. Özellikle SGK sisteminin sürdürülebilirliği açısından dünyada kabul görmüş oran şudur: Emeklilerin finanse edilmesi noktasında 4 çalışan 1 emekliyi finanse ederken, Türkiye’de bu oran 1,63’e düştü. Bu, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği anlamında bir problem olmakla birlikte, Avrupa’da olduğu gibi nüfusun yaşlanmasına ve demografik yapının bozulmasına da neden olur. İş gücüne katılım ve ekonominin büyümesi noktasında domino etkisi yaparak olumsuz bir etkiye neden olur.” “Ekonomi iyi olursa doğurganlık hızı da yükselir” Destek ve teşviklerin doğurganlık oranı üzerinde olumlu etkisi olacağını belirten Şahin, “Genel kanı, kentleşme, sanayileşme ve de buna bağlı olarak boşanma oranlarının ve evlenme yaşının yükselmesinin doğurganlık oranını olumsuz yönde etkilediği. Yine, ekonomik durum da nedenlerden biri olarak ön plana çıkıyor. Ekonominiz iyi olursa çocuk doğurganlık hızı yükselebilir. Baktığınız zaman aileler çocukları bir maliyet unsuru olarak görmeye başladılar. Aileler şunu düşünüyor; bir bebeğin, çocuğun bakımını, eğitimini, kreş masraflarını anne-baba çalışarak karşılamaya çalışıyor. Babaannenin, anneannenin çocuklara baktığı bir ortam maalesef ki kalmadı. Kentleşme, sanayileşme ve hızlı bir demografik değişim, bütün bu unsurlar çocuk doğurganlığı üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor” dedi. “2030 ve 2050 hedeflerini tutturmalıyız” Avrupa’da ve gelişmiş ülkelerde yaşlanan nüfusa rağmen göçmenler vasıtasıyla istihdam oluşturulduğunu belirten Şahin, Türkiye’nin ise demografik unsurlarını etkin çalıştırarak üretim ve istihdam odaklı olması gerektiğinin altını çizdi. Evlilik öncesi maddi destek gibi psikolojik destek de sağlanması gerektiğini belirten Dr. Şahin, “Günümüzde bu destek rakamları düşük görünmekle birlikte ekonomik kriterlerimiz göz önüne alındığında doğum artışını makul seviyede destekler diye düşünüyoruz. Ekonomimiz biraz daha ivme kazanıp bölgesel anlamda da güçlülüğümüz artarsa kısa sürede bu problemi aşabiliriz. Birleşmiş Milletler’in nüfus verilerine göre 2030’da ve 2050’de Türkiye’nin tahminlerini tutturması gerekiyor” diye konuştu. 24 yıllık süreçte doğum oranında ciddi düşüş yaşandığını belirten Şahin, Aile Yılı kapsamında sağlanacak teşviklerin önümüzdeki 10 yıl içerisinde olumlu yönde etkisini göstereceğini belirtti.
Kahramanmaraş Azerbaycan Mahallesi’nde örnek daireler ortaya çıktı Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrası Türkiye ve Azerbaycan devleti tarafından yaptırılan Azerbaycan Mahallesi’nde sona gelindi. Tamamlanan deprem bloklarında örnek daireler ortaya çıkarken ekipler peyzaj çalışmalarını sürdürüyor. Kahramanmaraş’ın Onikişubat ve Dulkadiroğlu ilçelerinin kesiştiği Azerbaycan Bulvarı’ndan esinlenerek ismi verilen ve Hayrullah Mahallesi’nde yapımına başlanan Azerbaycan Mahallesi’ndeki deprem konutlarında sona gelindi. TOKİ ve MİDA tarafından Azerbaycan Mahallesi’nde toplam bin 278 konut ve 826 iş yerinden oluşan dev bir projeyi hayata geçirdi. Azerbaycan Mahallesi’ndeki proje, hem konut sakinlerinin hem de iş yeri sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandı. Projenin kısa sürede tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmesi hedefleniyor. Projeyle ilgili açıklama yapan TOKİ Uzmanı Mimar Hatice Ezgi Reyhanlıoğlu, çalışmaların bölgenin zemin sağlamlaştırmasıyla başladığını belirterek yaklaşık 200 kilometrelik fore kazıkların yerleştirildiğini ifade etti. Örnek dairelerin de ortaya çıktığını ifade eden Reyhanlıoğlu, “Azerbaycan Mahallemizde bin 278 adet konut, 826 adet iş yerimiz bulunuyor. Buradaki çalışma zemin sağlamlaştırma ile başladı. 200 kilometre 15 ve 10 metre uzunluğunda tam donatılı sürtünme kazıklar yaptık. Bu bölgemizde şu anda bir artı bir, iki artı bir ve üç artı bir konutlarımız var ve en kısa sürede teslim etmek için peyzaj çalışmalarına başladık. Alanda hem engellilerin düşünüldüğü, hem yeşil alan ve peyzajı ile tüm alanda sosyal faaliyetlerle beraber vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” dedi. Öte yandan, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı koordinesindeki ekipleri ise yeni konut alanlarının çevre düzenlemelerini ve ulaşım altyapısını tamamlıyor.
Bursa Eğitim turizmine büyük katkı Tatil ve sağlık turizmiyle Türkiye her yıl milyar dolarlık gelir elde ederken, NATILLUS tarafından organize edilen eğitim turizmiyle de yılda binlerce öğrenci kültür elçisi olarak Bursa’da ağırlanıyor. Seva Holding bünyesinde faaliyet gösteren NATILLUS, kültür ve eğitim programlarıyla binlerce öğrencinin geleceğine ve eğitimine yön verirken, sadece Türkiye’de değil, dünyada fark ettirmeye devam ediyor. NATILLUS Programı, 95 ülkedeki 600 acentesiyle, her yıl 8-18 yaş arası öğrencileri Türkiye’deki yaz ve kış kamplarında ağırlayarak katma değeri yüksek bir ‘yerinde ihracat’ gerçekleştiriyor. NATILLUS’un programları kapsamında Moğolistan’dan gelen 25 öğretmeni okullarında misafir eden Seva Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Özel Şahinkaya Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi Oğuzhan Şahinkaya, “NATILLUS eğitim turizmi şirketimiz, dünya üzerinde 95 ülkede 600 üzerinde acenteyle hizmet veriyor. Bu program kapsamında Moğolistan’dan gelen öğretmenlere hem eğitim sistemimizi tanıttık hem de Türkiye’nin kültürel zenginliklerini keşfetme fırsatı sunduk. Bir hafta boyunca öğretmenlerimizle eğitim çalışmaları ve kültürler arası etkileşim gerçekleştirdik” dedi. Şahinkaya, “Dünyadan Türkiye’ye eğitim turizmi kapsamında yaz okullarına ve diğer dil öğrenme programlarına öğrencilerin yanı sıra öğretmenleri de getiriyoruz. Öğretmenlerimizi Türkiye’deki eğitim faaliyetleriyle ilgili bilgilendirmek istiyoruz. Bu çerçevede Moğolistan Güney Kobi eyaletinin yetkilileri bizimle iletişime geçerek birlikte kültürler arası değişim ve eğitim çalışması yapmak istedi. NATILLUS programları ile eyaletlerinde var olan 14 okulun 25 öğretmenini Bursa’da ağırladık. Misafir öğretmenlerimiz bir hafta boyunca okullarımızdaki eğitim faaliyetlerine katıldılar. Farklı alanlarda eğitimler vermemizin yanı sıra Türkiye’nin de kültürel tanıtımına katkıda bulunacağız” dedi. Yaz ve kış kamplarının kendileri için bir ideal olduğunu ifade eden Şahinkaya, “Ülkemizden yaz veya dil okullarına İngiltere’ye, Amerika’ya çok sayıda öğrenci gidiyor. Dolayısıyla onların ekonomilerine ve sosyal hayatlarına katkıda bulunuyor. NATILLUS eğitim programlarını ilk etapta ‘Türk rüyası’ adı altında 8 yıl önce başlattık. Biz de dünyadan eğitim turizmi çerçevesinde ülkemize öğrencileri getirmeyi planladık. Ancak Türkiye’ye gelen öğrencilerin yaşları genellikle 18 yaş üzeri oluyor. 18 yaşından sonra üniversite öğretimi için gelen öğrenciler, kültür elçisi olarak farklı ülkelere dağılıyor. Bu noktada çok ciddi bir çalışma ve emek var. Ancak 18 yaşının geç olduğu iddiasıyla yola çıktık. 8-18 yaş arasındaki çocukları yaz okulları, kış okulları ve farklı kültürel eğitim programları çerçevesinde Türkiye’de ağırlıyoruz. Bu programlar2 hafta, 3 hafta veya aylık olarak değişiyor” dedi. Türkiye’ye gelen 8 ve 18 yaş arası öğrencilere sadece eğitim değil, kültürel gezilerde düzenlediklerini belirten Şahinkaya, “Gelen öğrencilere, İngilizce ve farklı yabancı dil eğitimi veriyoruz. Bu yabancı dil eğitimiyle beraber çocuklarımız ülkemizi tanıyorlar. Türkiye’ye bir bağları oluşuyor. Ondan sonraki senelerde kendileri turistlik amaçlı ya da eğitim amaçlı geliyorlar. Dolayısıyla 8-18 yaş programlarla ülkemizi, dünyadaki öğrencilere tanıtıyoruz. Peru’dan Çin’e kadar her bölgede acentemiz var. Binlerce öğrenciyi Türkiye’ye getiriyoruz” diye konuştu.