GENEL - 26 Aralık 2011 Pazartesi 15:58

`DİZİ KARAKTERİ ÖLDÜĞÜNDE ARKASINDAN HELVA DAĞITANLAR VAR`

A
A
A
`DİZİ KARAKTERİ ÖLDÜĞÜNDE ARKASINDAN HELVA DAĞITANLAR VAR`

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Prof. Dr. Tahsin Fendoğlu, dizilerin ve sanatçıların toplum üzerinde çok büyük etkisi olduğunu belirterek, "Dizi karakteri öldüğünde arkasından ağlayan, üzülen, ruhsal durumu bozulan ve helva dağıtanlar var" dedi.
RTÜK ve UNESCO İnsan Hakları İhtisas Komisyonu üyesi olan İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, "Medya ve Eğitim" konulu bir konferans verdi. Hoca Ahmet Yesevi Salonu’nda düzenlenen konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süheyla Ünal, Malatya Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut, fakülte dekanları, akademik, idari personel ve öğrenciler katıldı. Medyanın toplum üzerindeki etkilerine değinen Prof. Dr. Fendoğlu, "Medyada intihar görüntüleri, argo
söylemlerin konuşulması, dizilerin, sanatçıların taklidi (takıları, elbiseleri, hatta yürüyüşlerini taklit) toplum üzerindeki etkisi çok büyüktür. Dizi karakteri öldüğünde arkasından ağlayan, üzülen, ruhsal durumu bozulan ve helva dağıtanlar var. Taciz ve tecavüz görüntüleri, gençler arasında suç oranını artırıyor. Şiddet görüntüleri öğrencileri suça itiyor. Aile birlikteliğine aykırı, nikahsız birlikteliklerden övgü ile söz edilmesi aile kurumunu zedeliyor, formatlıyor. Evlenme, izdivaç programlarında
yayın ilkelerine aykırılık toplumu rencide ediyor" dedi.
Ülkemizde bir kişinin yılın yüzde 19’unu televizyon izleyerek geçirdiğini söyleyen Prof. Dr. Fendoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de televizyon izlenme oranı günde ortalama 3-5 saattir. Buna göre bir kişi yılın yüzde 19,4’ünü televizyon izleyerek, toplam 45 gün-45 gece, yüzde 33,1’ini uyuyarak, yüzde 33,1’ini çalışarak, yüzde 14,4’ünü de diğer etkinliklerle geçiriyor. Türkiye’de 95 kişiye bir kahvehane, 65 bin kişiye bir kütüphane düşüyor. Ulusal ve uluslararası araştırmalar, televizyon izlemeyi zaman tüketme olgusu olarak gösteriyor. Acaba zamanı israf mı ediyoruz? Sorgulamalıyız. Öğrenciler, ortalama yılın yaklaşık 900
saatini okulda, bin 200-bin 500 saatini ise ekran karşısında geçiriyor. Öğrencilerin yüzde 82’si televizyon izleme, program seçme ve ekran başında kalma kararını kendileri veriyor. Bu durum sakıncalı olabilir, başarıyı engelleyebilir. UNESCO raporuna göre 2006 yılında ABD’de günde ortalama 3 saat 59 dakika, Türkiye’de ise 3 saat 36 dakika televizyon izleniyordu. Şimdi ise Türkiye 4 saat televizyon izlemektedir. 1991’de Amerika’da yapılan bir projede 4-6 yaş arası çocuklara ’Babanızı mı yoksa televizyonu mu
daha çok seversiniz?’ diye sorulmuş ve yüzde 54 oranla ’Televizyonu babamdan daha çok severim’ cevabı alınmıştır."
"Bir tuşun ucundaki sanal dünya kişiyi esir alabilir. Ekran kölesi kişi, anti sosyal, gerçekten uzak, doğadan uzak, okumaktan nefret eden bir birey haline gelebilir. Dizilerdeki alkollü içecek sahneleri bağımlılık yaşını düşürüyor" teşhisinde bulunan Prof. Dr. Tahsin Fendoğlu, "Türkiye’de nüfusun yüzde 25’i 15 yaşın altındadır. Medyanın en büyük mağduru çocuklardır. Medya eğitimi medyayı anlamaktır. Eleştirel düşünmedir. Kültürler arası farkındalıktır. Medyanın nasıl kullanılması, televizyonların hangi
programlarının izlenmesi gerektiğini bilmektir. Bu konuda seçim yapabilme gücünü geliştirmektir. Medya, izlenmesi doğal olan zararsız bir araç sayılmaz. Şöyle ki medyanın ticari çıkarları vardır. Her insan medyanın verdiği mesajları farklı yorumlayabilir. Medya ideolojik mesajlar verebilir. Medyanın kendi dili, tarzı, tekniği, eğilimi ve estetiği, medyanın sosyal ve politik eğilimi vardır. Medyada şekil ve içerik çok yakın ilişki içerisindedir. Reklamlarda şekil ve içerik çok dikkatle seçilir" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Onur Talay: “Tüm takdir hakları rakiplerimizin lehine kullanılıyor” Bodrum FK Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Onur Talay, Galatasaray maçının ardından yaptığı açıklamada, “Hem iç saha maçlarımızda hem dış saha maçlarımızda, maalesef tüm takdir hakları rakiplerimizin lehine kullanılıyor” dedi Karşılaşma sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bodrum FK Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Onur Talay, “Kırmızı karta kadar herkes bütün oyunu dengeli bir şekilde devam ediyordu ama ancak kırmızı kart neticesinde maalesef oyun biraz bizim aleyhimize değişti. Rakibimizi tebrik ediyorum. Haklı bir galibiyet aldılar. Benim dikkatimi çekmek istediğim bir diğer nokta var. Özellikle takdir hakları noktasında 12-13 haftadır ciddi bir sıkıntı yaşıyoruz. Hem iç saha maçlarımızda hem dış saha maçlarımızda, maalesef tüm takdir hakları rakiplerimizin lehine kullanılıyor. Hakem arkadaşlarımızın işi de çok zor, mümkün olduğu kadar adaletli bir şekilde yönetim gösterme gayreti içerisindeler. Ama takdir edersiniz ki kamuoyunun takdirine bırakıyorum bunu, maçları tekrar izlediğimizde özellikle takdir hakları noktasında ciddi canımız yanıyor. Ve bu noktada ilgili arkadaşlarımız, ilgili federasyondaki kişiler, eminim ki daha adaletli bir yönetim gösterilmesi noktasında adımları atacaklardır diye umut ediyorum. Bundan sonrasında yani arkadaşlarımı, genç arkadaşlarımı oyun için, mücadele için tebrik ediyorum. Yeni kurulmuş bir takımız. Yani 4 senede 3 lig atlamış bir takımdan bahsediyoruz, ciddi bir yatırım yapıyoruz. Yatırımlarımız da devam edecek. Yani bu noktada takımı iyileştirme yönünde, Volkan hocamızın vereceği direktifler noktasında yeni transferler de aramıza katılacak. Ama elbette oyun sahada oynanıyor ve bu sahada oynanan oyun neticesinde de bir adaletli yönetim olmadığı takdirde, bu tip sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Bu, bugünün bahanesi değil, hani kırmızı karttır vesairedir. Ben bunu bir bahane olarak sunmuyorum. Yanlış anlaşılmasın. Ama bu noktaya tüm arkadaşlarımın ve tüm futbolcu arkadaşlarımın emeklerini boşa çıkartılacak bir yönetim sergilendiğinde de bu kadar emek boşa gidiyor” diye konuştu.
Muğla Volkan Demirel: “Bugün 11-10 gözükse de 14’e-10 oynadık” Bodrum FK Teknik Direktörü Volkan Demirel, Galatasaray maçının ardından yaptığı açıklamada, “Bugün 11-10 gözükse de 4. hakemi saymıyorum. 14’e-10 oynadık. O yüzden Galatasaray takımını tebrik ediyorum. Ben Futbol Federasyonu Başkanımızdan da MYK Başkanımızdan da lütfen futbolu futbolu bilenlerin yönetmesini rica ediyorum” dedi. Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Bodrum FK, evinde Galatasaray’a 1-0 mağlup oldu. Maçın ardından Bodrum FK Teknik Direktörü Volkan Demirel, düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Demirel, “,Öncelikle Bodrumspor oyuncularını, arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Giren, çıkan, kadroda olan, tribünde olan herkes bugün inandı. Çok da iyi mücadele etti. Galatasaray’ı tartışmaya veya oynadığı oyunu konuşmaya gerek yok. Çeşitli formasyonlar oynayan hem 3’lü hem 4’lü ki ilk yarı 3’lü çıktılar ve ona rağmen çok pozisyon aldığını söyleyebilirim, Ege atılana kadar. Ege atıldıktan sonra da 10 kişi kaldığımızda dörtlüye döndüler. Ama biz yine 45 ile 55 yani golün geldiği dakikalarda biraz çok gömüldük. Ama eksik kalmamız ve hakikaten yoğun baskıya karşı biraz maruz kaldık ve gol yedik ama ondan sonra yaptığımız değişikliklerle yine pozisyonları bulan, Galatasaray’ın da bulmuş olduğu pozisyonlar var ama bu normal. Bugün 11-10 gözükse de 4. hakemi saymıyorum. 14’e-10 oynadık, o yüzden Galatasaray takımını tebrik ediyorum. 11-10 oynadıkları oyun için tebrik ederim. Hakemleri ayrıca tebrik edeceğim oraya geleceğim. Şimdi her şeyi anlıyorum. Ama benim önümde yan hakemle beraber aynı yere baktığımız yerde topun çıkmasını anlamıyorum. Top çünkü çıkmadı ve Seferi’nin önüne doğru bir top atıldı. Seferi belki pozisyonuna devam ettirecek, ettiremeyecek bilmiyorum. Yaşanmamış bir şey çünkü. Ama burada VAR var, başka bir şey var. Diyoruz ki Türk futbolunda niye oyuncu gelişmiyor? 19 yaşındaki bir çocuk ilk faulde ilk sarı kart, ikinci faulde ikinci sarı kartı yiyor. Ben niyete bakarım, niyet nedir Ege’nin elleri havada açık, ilk pozisyonda zaten ilk faulün de vermiş sarı kartı ama işte futbolun kurallarını bilmek, ortamını hissiyatını hissetmek gerekiyor. Ben Futbol Federasyonu Başkanımızdan da MYK Başkanımızdan da lütfen futbolu futbolu bilenlerin yönetmesini rica ediyorum. Çünkü yazık günah, biz burada emek harcadık. Bu çocuklar burada bugün hiç olmazsa 11-11 mücadele etselerdi yine yenilselerdi. Ben yine tebrik ederdim ama bugün haksız haksız demiyorum kırmızı kartı ama taç pozisyonundaki olay tamamen hakemlerin bugünkü niyetini bana belli etmiştir” diye konuştu.