POLİTİKA - 24 Aralık 2011 Cumartesi 19:31

BAKANLAR "GELECEĞİMİZE BİR TUĞLA DA SEN KOY" KAMPANYASINI TANITTI

A
A
A
BAKANLAR "GELECEĞİMİZE BİR TUĞLA DA SEN KOY" KAMPANYASINI TANITTI

Gaziantep Valisi Erdal Ata tarafından başlatılan "Geleceğimize Bir Tuğla da Sen Koy" kampanyası, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin tarafından tanıtıldı.
Şehitkamil Kültür Merkezi’nde yapılan tanıtım toplantısına Bakanlar Dinçer ve Şahin’in yanı sıra, Gaziantep Valisi Erdal Ata, AK Parti Gaziantep Milletvekilleri, çok sayıda hayırsever işadamı, protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Buradaki toplantıda konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, birlik ve beraberlik içinde eğitim sorununu çözebileceklerini belirterek, "Kendi çağına göre bilgi toplumu olmuş toplumların büyüdüğünü görüyoruz. Şimdi bir tercih yapacağız. Ya içimize gömülüp, kapanıp ’Bu bizim kaderimizdir’ diyerek çekeceğiz ki böyle bir tercih hakkımız olmadığını düşünüyorum. Yada tarihin, medeniyetin, bu toprakların bize bıraktığı bir şey var. Her zaman birinci ligde oynamak. Bizim ikinci ligde oynamak gibi
bir lüksümüz de yok. Zaman zaman bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Zaman zaman toplum olarak içimize kapanıyoruz, küçülüyoruz, mutsuz oluyoruz. Ama onu çok hızlı bir şekilde üzerimizden atıyoruz. O ölü toprağını üzerimizden atıp silkindiğimiz zaman kendi cevherimizi ve farklılığımız görüyoruz. İşte bu zaman, o zaman. Bu dönemi yönetmenin tek yolu bilgi ve teknoloji çağını yönetmeyle alakalıdır. Bilgiyi yönetemediğimiz ve teknolojiyi yakalayamadığımız dönemde başarıya ulaşmamız mümkün değil. Bunu hepimiz kabul
ediyoruz. Bu kabulün içine baktığımız zaman bizim ülke olarak yaptıklarımız, şehir olarak yaptıklarımız ve bundan sonra yapacaklarımız. Bugünü iyi analiz etmemiz gelecekle ilgili bir yol haritası çizmemiz lazım. Ben bu salona girip konunun detaylarını bilmeyen bir vatandaş olsam, dinlediğim zaman derim ki, ’Bu son 10 yılda milli eğitim adına milletvekilleri ne yaptı, bu bakanlar ne yaptı, burada hiç kimse bir şey yapmadı da mı daha hala 4 bin derslik açığı var’ diye kafamdan sorarım. Burada kim ne yaptı
diye bakacak olursanız size 3 rakam söyleyeceğim. 2003’te milli eğitime ayrılan pay Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Özel İdaresi’nin ayırdığı toplam para 7.5 trilyon, 2008’de 77 trilyon, 2009 107 trilyon, 2010’da 108 trilyon. Son beş ayda sayın bakanımız Ömer Dinçer’in döneminde Gaziantep’te eğitime gelen para yaklaşık 55 trilyon.Ülkenin geleceği adına bu kampanya ya hepimizin destek vermesi gerekiyor" diye konuştu.
Bakan Şahin, Fransa’ya da göndermede bulunarak, "Sarkozy’i hepimiz lanetliyoruz ve tepki gösteriyoruz. Ama bu böyle olmaz, Fransa’nın yaptığı arabadan daha iyi araba yapacaksın kardeş. Fransa’nın yaptığı ürünlerden daha iyi ürün yapacaksın" dedi.
Türkiye’nin artık gündemi belirlenen değil, gündemi belirleyen bir ülke olduğunu anlatan Bakan Şahin, "Biz parasını ve bilgiyi yönetin bir toplumuz. Bu toplumun gelecek kaygısı hepimizin kaygısıdır. Yaşayan herkesin kaygısıdır. Ve bu kaygıyı hissettiğiniz için bugün çatı altında saatlerce dinlediğiniz için zaten bu iradeyi beyan ettiğiniz için ve bunun sonunda da hasat zamanının çok verimli olacağını, hem bu dünya için hem öbür dünya için hem Gaziantep hem ülkem için çok verimli olacağına inanıyorum.
Çünkü hepinizi çok seviyorum, hepinize çok güveniyorum" diye konuştu.
BAKAN DİNÇER
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ise, Gaziantep’in Türkiye’nin gurur kaynağı olduğunu belirterek, "Gaziantep’ten ne zaman bahsedilirse gururlanır ve göğsümüz kabarır. Çünkü Türkiye’nin marka şehirlerinden biridir. Ülkemizin en büyük ekonomik gücüne sahip ilk 6 ilimizden biridir. Her alanda başarıya giden bu kente diğer iller gıpta ile bakıyor. Gaziantep’in eğitimle ilgili özelliklerine baktığımızda çok farklı bir tablo ile karşı karşıya kalıyorsunuz. İşte bugün bu tabloyu değiştirmek beklide bu makus
talihini yenmek için bir araya geldik. Bu toplantı bu açıdan bakıldığında bir umut toplantısıdır. Geleceğe hazırlık olarak bakılmalı ve öyle değerlendirilmeli. Her alanda başarıya ulaşan Gaziantep’in bu sorunu da ortadan kaldıracağına inanıyorum. Biz devlet olarak elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Bu kentin insanları da üzerine düşen görevi yapacağına inanıyorum" dedi.
VALİ ATA
Gaziantep Valisi Erdal Ata da, bu kampanyaya her kesimden destek beklediklerini ifade ederek, "Bugün ilimizde, okul öncesi, ilköğretim ve orta öğretimde 454 bin öğrencimiz eğitim görmektedir. İlimizin öğrenci sayısı ülkemizdeki 37 vilayetin nüfusundan daha fazladır. Nüfus artışı nedeniyle son yıllarda öğrenci sayımız her yıl 15 binin üzerinde artmaktadır.2011-2012 Eğitim Öğretim yılında ise öğrenci sayımız 19 bin artmıştır. Bunun sonucunda okul ve derslik ihtiyacı da hızla artmaktadır. il merkezindeki
okullarımızda derslik başına 54-58 öğrenci düşmektedir. Okullarımızın büyük bir bölümünde ikili eğitim yapılmaktadır. Bu olumsuz tablo sonucunda birçok konuda marka kent olan ilimiz, ne yazık ki eğitimde sınıfta kalmıştır. Son yapılan üniversite sınavlarında başarı sıralamasında 81 il içinde ilimiz 80. olmuştur. Bu kentte yaşayan hiçbir Gaziantepli vatandaşımızın bu tabloyu içine sindirebileceğine asla inanmıyorum" diye konuştu.
Eğitime önem vermeden, eğitim sorunlarını çözmeden, dünyada gelişmiş, kalkınmış hiçbir ülkenin olmadığına işaret eden Vali Ata, "Bu nedenledir ki; amacımız, istikbalimizin teminatı sevgili çocuklarımızı, gençlerimizi geleceğe en iyi şekilde hazırlamak, onları milli manevi değerlere bağlı, ülkesini ve milletini seven, çağdaş eğitimin tüm imkanlarından yararlanan gençler olarak yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefi gerçekleştirmenin yolu, öncelikle okul ve derslik ihtiyaçlarını karşılamak, derslik başına
düşen öğrenci sayısını 30’a indirmek, tüm okullarımızda ikili eğitimden, normal eğitime geçmek, öğretmen açıklarını kapatmak, ailelerin ve tüm toplumun eğityfd ürünlerden daha iyi ürime ilgisini artırmaktan geçmektedir" dedi.
Devletin, son yıllarda eğitime çok büyük önem verdiğini hatırlatan Vali Ata, "Cumhuriyet tarihinde ilk defa, bütçeden milli eğitime ayrılan pay, milli savunmaya ayrılan payı geçmiştir. Bugün ilimizde okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimde 6500 derslik ihtiyacı bulunmaktadır. Hedefimiz ilimizde ihtiyaç duyulan 6500 dersliği 2-3 yıllık bir zaman diliminde yaparak, Gaziantep’te eğitim gören gençlerimizin hizmetine sunmaktır. Bu ülkede, bu kentte yaşayan hiçbir vatandaşımızın, eğitim sorunundan bana ne
dememesi gerekir. Benim ekonomik durumum iyi, çocuğumu özel okullarda okuturum, dershaneye gönderirim diye düşünmemelidir. İlimizin geleceği için valiliğimizce Eğitime Yüzde 100 Destek kapsamında başlatılmış olan ’Bir Okul Bin Gelecek’, ’Geleceğimize Bir Tuğla da Sen Koy’ isimli kampanyamıza Gaziantep’te yaşayan tüm halkımızın destek olmasını bekliyoruz. Eğer bu kentte yaşayan yediden yetmişe tüm vatandaşlarımız bizlere destek olurlarsa bu sorunu çok daha kısa sürede çözebiliriz" ifadelerini kullandı.
DİĞER KONUŞMACILAR
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu, eğitimin olmadığı yerde başarıya ulaşmanın mümkün olmayacağını ifade ederek, "O zaman ilimizi eğitimde en başarılı ilk 10 il arasına koymamız gerekiyor. Gelin el birliğiyle bu şehre eğitim konusunda da katkı sağlayalım. Bütün Sanayici ve Gazianteplilere sesleniyorum. Kim kendi şahsı için çalışıyor? Herkes kendi çocuğu için çalışıyor. O zaman Bütün Gaziantep çocuklarını kendi çocuklarımız gibi görüp bu kampanya ya destek olalım" dedi.
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan, eğitim sorununun kente gelen göçlerle birlikte olduğunu belirterek, "Bizler bu kente göçle gelen ailelere kol kanat gererek iş güç sahibi yapmaya çalışıyoruz. Sonuç olarak bunu sağlayabilmeliyiz ki onlarda çocuklarını okuta bilsin. Bu kampanya ticaret ve sanayiyle uğraşan herkesin gereken desteği sağlayacağına inanıyorum" diye konuştu.
Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, her alanda başarıya ulaşan Gaziantep’in eğitimde de başarıya ulaşabileceğini ifade ederek, "90 yıllık Cumhuriyet tarihimizde başaramadığımız bir milli eğitim sürecini burada tarihi bir noktada kırmak üzere burada toplanmış bulunuyoruz. Eğitimi yeni baştan 21 yüzyıla hazır bir şekilde tesis etmemiz gerekiyor. Bu itibarla baktığımız zaman geçmişte yaşamış kadim medeniyetimizi yeniden tesis etmek ve dünyaya duyurmak istiyorsak olmazsa olmazımız
eğitimdir. Çünkü medeniyetlerin kültür ve sanat ayağı olmadığı sürece ayakta duramayacağı bir gerçektir. Gaziantep’e baktığımız zaman ticaret ve sanayide bir kaplan gibi duruşu var ancak eğitim ayağına baktığımız zaman maalesef aynı şeyi göremiyoruz" dedi.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey ise, eğitim sorununa çözüm bulabilmek için herkesin seferber olduğunu belirterek, "Ecdadımız düşmana karşı mücadele ederek bu vatan topraklarını korumuştur. Bugün valimiz Erdal Ata ise cehaletle savaşıyor. Tabii ki artık topla tüfekle savaş devri geride kaldı. Geçtiğimiz günlerde Avrupa Konseyi yerel ve bölgeler komitesi tarafından Avrupa’nın 12 yıldız şehri seçilirken bunlardan bir tanesi Gaziantep oldu. Biz bunu büyük biryfd ürünlerden daha iyi ür
mutluluğunu taşıyoruz. Ama bu seçimde iyi ki milli eğitimdeki bazı parametreler göz önüne alınmamış. Eğer bunlar dikkate alınsaydı biz bu noktada olamazdık. Gaziantep kültür sanat noktasında çok iyi bir noktada. Şehrimiz hızla gelişiyor ve buna karşılık devletin bütün çabalarına rağmen artan nüfus karşısında zaman zaman yeterli olunmadığını kabul ediyoruz. Sanayicilerimiz kendi öz kaynaklarıyla Türkiye’yle örnek olacak işler yapıyorlar. Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden kültür, sanat ve turizmimizden
bahsediyoruz ama eğitimden bahsedemiyoruz. Eğitime geldiğimiz zaman boynumuz her zaman bükük kalıyor. Bugünkü toplantının sonunda Gaziantep’in her alanda kaderini çizen insanların eğitim konusunda da çok şey yapacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Gaziantep’e eğitim anlamında önemli yatırımlar ve bağışlarda bulunduklarını ifade ederek, "Şuanda bağış palanlarımızda 5 tane okul var ve bunlardan bir tanesi Fakülte olacak" dedi. Konukoğlu, esprili yaklaşımıyla Bakan Ömer Dinçer’e seslenerek, "Gelin bir pazarlık yapalım. Bu kente gelen göç kadar okul yaptırın. Bizlerde Gaziantep’in mevcudu kadar ihtiyaç duyulan okul veya derslik yaptıralım. Son iki yılda gelen göç kadar okulu siz yapın geri
kalanını biz tamamlayalım" dedi. Bunun üzerine Bakan Dinçer, "Mevcut ihtiyacı siz karşılayın bundan sonra gelecek göçün ihtiyacını biz karşılayalım. Şuanda sadece bu kampanya ya destek vermek amacıyla bakanlığımızdan 18 milyon TL getirdim" yanıtını verdi. Daha sonra Konukoğlu, Gazianteplilere seslenerek, "Gelen bu kampanyaya herkes destek versin ve artık bu utançtan kurtulalım" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından sahneye çıkan GTO Başkanı Mehmet Aslan, katkı sağlayacak işadamlarına ve kurumların bağışlarını temsili olarak belirlemek için çağrıda bulundu.
Programın sonunda ünlü sanatçı Şükriye Tutkun mini bir konser verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli En güzel şiirler öğretmenler için okundu Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kent Şairleri Topluluğu, 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında şiir dolu bir program düzenleyerek en güzel eserleri eğitimciler için okudu. Denizli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kent Şairleri Topluluğu, 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında şiir dolu bir programa imza attı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Gerzele Kültür Evi’nde düzenlenen programa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili ve Kent Konseyi Başkanı Ali Marım, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Mehmet Selçuk, Kent Şairleri Topluluğu Başkanı Muammer Kardeş, Kent Şairleri Topluluğu üyeleri, öğretmenler ve şiir severler katıldı. Başkanvekili Marım burada yaptığı konuşmada Kent Şairler Topluluğu’nun düzenlediği 24 Kasım Öğretmenler Günü programı için tüm katılımcılara teşekkür ederek, “Öğretmenlerimizin fedakârca emeklerini, topluma kattıkları değerleri ve eğitimdeki rolünü kutlamak amacıyla bir araya geldik. Şiirlerle, hatıralarla ve derin bir saygıyla, geleceği şekillendiren öğretmenlerimizi bir kez daha yad ettik” ifadelerini kullandı. Öğretmenlik çok zor ve meşakkatli bir meslek Şiirlerle Öğretmenler Gününü kutlamanın çok farklı ve güzel olduğunu kaydeden Başkanvekili Marım, öğretmenliğin çok zor ve meşakkatli bir meslek olduğunu işaret ederek, bir insanı topluma faydalı olarak yetiştirmenin önemine değindi. Marım, birbirinden güzel şiirlerin seslendirildiği etkinlikte emekleri için herkese teşekkür ederek, tüm eğitim camiasının Öğretmenler Günü’nü kutladı. Müzik eşliğinde gerçekleştirilen programda, Kent Şairleri Topluluğu Başkanı Kardeş ve yürütme kurulu üyeleri en güzel şiirleri öğretmenler için okudu.
Aydın Başkan Yetişkin’in Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü mesajı Kadınların her alanda eşit haklara sahip bireyler olduğunu vurgulayan Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, "Kadına karşı şiddet, insanlık suçu olduğu kadar, toplumun onurunu ve vicdanını derinden yaralayan bir sorundur" dedi. Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Kadına yönelik şiddetin toplum onurunu ve vicdanını derinden yaralayan bir sorun olduğunu ifade eden Başkan Yetişkin, mesajında “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nünde, şiddetin her türlüsünü reddeden ve bu konuda kararlı duruş sergileyen toplum olma sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlıyorum. Şiddet, yalnızca fiziksel yara bırakmaz, ruhsal, toplumsal ve kültürel alanlarda da derin izler bırakır. Kadına karşı şiddet, insanlık suçu olduğu kadar, toplumun onurunu ve vicdanını derinden yaralayan bir sorundur. Kadınlar, toplumu şekillendiren, geleceği inşa eden, her alanda erkeklerle eşit haklara sahip olan bireylerdir. Onların haklarına, onurlarına ve güvenliklerine saygı göstermek, bir toplumu ileriye taşımanın en önemli adımıdır. Her bireyin, her kurumun, her yöneticinin bu konuda üzerine düşeni yapması, sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda insani görevdir. Şiddetin her türlüsüne karşı durduğumuzu ve kadına yönelik şiddetin her gün karşısında olacağımızı bir kez daha vurguluyorum. Bu mücadelede hep birlikte daha güçlü, daha kararlı olacağız. Kadına karşı şiddeti normalleştiren her türlü anlayışı reddediyor, şiddet mağduru olan kadınların yanında durmaya devam ediyoruz. Şiddetin sona erdiği, kadınların özgür ve güvenli bir şekilde yaşayabildiği bir dünyada, hep birlikte daha güzel bir geleceğe doğru yürüyelim. Kadına karşı şiddetle mücadele, sadece bir günün değil, her günün meselesidir. Hep birlikte, şiddeti durdurmak ve kadınları korumak için el birliğiyle çalışacağız” ifadelerine yer verdi.
Adana Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Aladağ: “Adet düzensizliği polikistik over sendromuna işaret ediyor” Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Zeynep Cansu Aladağ, her 10 kadından birinin polikistik over sendromu yaşadığına dikkat çekerek, adet aralıklarının 35 günden uzun olması, adet kanamalarının çok az ya da çok sık olmasının bu sendroma işaret ettiğini söyledi. Acıbadem Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Zeynep Cansu Aladağ, hormonal dengesizliklere bağlı olarak kadınlarda sık görülen “Polikistik Over Sendromu” (PCOS) hakkında önemli bilgiler verdi. Dünya genelinde kadınların yaklaşık yüzde 5 ila 10’unu etkileyen bu sendromun genellikle ergenlik döneminden itibaren başlayarak birçok kadında yaşam boyu devam ettiğini belirten Dr. Aladağ erken tanı ve doğru yönetim ile semptomların kontrol altına alınabileceğini ifade etti. PCOS bulgularının herkeste farklı şiddette ve kombinasyonlarla görüldüğüne değinen Dr. Aladağ “Bu sendromun görüldüğü kadınların çoğu adet döngüsünde düzensizlikler yaşar. Bu durum, genellikle yumurtlamanın (ovülasyon) olmaması veya düzensiz olmasından kaynaklanır. Adet aralıklarının 35 günden uzun olması, adet kanamalarının çok az ya da çok sık olması PCOS’un belirgin işaretlerindendir” dedi. “Aşırı tüylenme veya saç seyrelmesi görülebilir” Androjen hormon seviyelerinin yüksekliği nedeniyle PCOS’lu kadınlarda yüz, çene hattı, göğüs, karın ve sırt bölgelerinde erkek tipi tüylenme artışı yaşanabileceğini belirten Dr. Aladağ, yüksek androjen düzeylerinin ciltteki yağ üretimini artırdığını, bunun da akneye neden olabileceğini, özellikle ergenlik döneminden sonra yaygın görülen bu semptomun, genç kadınlarda estetik kaygılara yol açabileceğini dile getirdi. Bazı kadınlarda yine erkek tipi saç dökülmesinin, yani başın ön kısmı ve tepe noktasında saç seyrelmesi görüldüğünü sözlerine ekledi. “Gebelik şansını azaltabilir” Yumurtlama düzensizlikleri nedeniyle PCOS’lu kadınların gebelik şansının azalabileceğini anlatan Dr. Aladağ, “Ancak bu durum takip ve tedavi ile iyileştirilebilir. Yine PCOS’lu kadınlar, metabolik bozukluklar nedeniyle kilo almaya daha yatkındır. Özellikle karın çevresinde yağ birikimi gözlenebilir. Hastalık insülin direnci ile de ilişkilidir. Bu durum, şeker metabolizmasını olumsuz etkileyerek diyabet ve kalp hastalıkları riskini artırabilir” diye konuştu. “Doğum kontrol hapları adet döngüsünü düzenler” PCOS bulgularını yönetmek için semptomların türüne, şiddetine ve kadının yaşam tarzına bağlı olarak kişiye özel tedavi gerektiğinin altını çizen Aladağ, “Tedavide temel hedef, semptomları kontrol altına almak, yaşam kalitesini artırmak ve komplikasyonları önlemektir. Öncelikle adet döngüsünü düzenlemek için doğum kontrol hapları sıklıkla kullanılır. Bu haplar, östrojen ve progesteron içererek hormonal dengeyi sağlar, adet döngüsünü düzenler ve aşırı tüylenmeyi kontrol eder. Tedaviye başlandıktan sonra, düzenli olarak adet döngüsü izlenmeli ve gerekirse hormonal düzeyler kontrol edilmelidir” dedi. “Hastaların genelinde insülin direnci de görülür” Aşırı tüylenme ve aknenin de yine hormon tedavileri ile düzeltilebileceğini ifade eden Dr. Aladağ, doğum kontrol haplarının olumlu etkiler oluşturacağına, ayrıca, antiandrojenik ilaçlar ile topikal tedaviler veya sistemik tedavi seçenekleri tercih edilebileceği bilgisini verdi. Kilo almanın PCOS semptomlarını kötüleştirebileceğini aktararak düzenli egzersiz ve düşük karbonhidratlı diyetler gibi sağlıklı beslenme alışkanlıklarının büyük önem taşıdığını söyledi. Kilo kaybının insülin direncini iyileştirerek adet düzenini olumlu yönde etkileyebildiğini vurgulayan Dr. Aladağ, “PCOS’lu hastaların genelinde insülin direnci bulunduğundan, hastaların metabolik durumları izlenmelidir. Glukoz, insülin ve lipid profilleri gibi testlerle metabolik riskler değerlendirilmelidir. Metformin gibi ilaçlar, insülin duyarlılığını artırarak kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olabilir” diye konuştu. Gebelik ile ilgili de yumurtlamayı arttıran ve düzenleyen tedavilerin uygulandığının altını çizdi. “Kişiye özel tedavi uygulanmalı” Yine bu hastalığın depresyon, anksiyete ve düşük benlik saygısı gibi psikolojik sorunlara yol açabileceğine işaret eden Dr. Aladağ, “Psiko-sosyal destek, tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle, hastaların ruhsal sağlıkları da göz önünde bulundurulmalıdır. PCOS kadınların yaşamını etkileyebilecek birçok semptomla seyredebilir. Ancak, doğru yönetim ve bireyselleştirilmiş tedavi planları ile semptomlar kontrol altına alınabilir. Erken tanı, düzenli takip ve yaşam tarzı değişiklikleri ile PCOS’lu hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek mümkündür” dedi.