YEREL HABERLER - 16 Aralık 2011 Cuma 15:42

CHP MALATYA MİLLETVEKİLİ AĞBABA TBMM`DE KONUŞTU

A
A
A
CHP MALATYA MİLLETVEKİLİ AĞBABA TBMM`DE KONUŞTU

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yaparak Malatya’nın sorunlarını dile getirdi.
Ağbaba, "Ben dünya kayısı başkenti Malatya’nın milletvekiliyim. Dokunduğunuzda dışarı fırlayan Türkiye’nin en güzel cevizini üreten Hekimhan’ın Milletvekiliyim. Ürettiği kara üzümlerle ülkenin her yanında aranan Arapgir’in, Banazı’nın milletvekiliyim. Bölgenin en güzel elmasını ve fasulyesini üreten Doğanşehir’in milletvekiliyim. Kurulan İsrail Kalkanı ile yok edilmek istenilen meşhur armudu ile ünlü Akçadağ’ın milletvekiliyim. Susuz topraklarda bölgenin en güzel buğdayını üreten Yazıhan’ın
milletvekiliyim. Barajı yıllardır yapılmayan ,ayrıma tabi tutulan, susuz topraklarında o muhteşem kavunların yetiştiği Arguvan’ın milletvekiliyim. Eşi benzeri olmayan Türkiye’de isim yapmış, dalbastı kirazların üretildiği Yeşilyurt’un milletvekiliyim. Yetiştirdiği narı ile ünlü Doğanyol’un milletvekiliyim. Dikmiş olduğu kayısılar kurumasın diye kanalizasyon borularını kırarak sulama yapan Battalgazi , Dilek , Hatunsuyu’nun milletvekiliyim. Pütürge’nin, Kuluncak’ın, Kale’nin, Darende’nin milletvekiliyim.
Yani ürettiği her ürünle Türkiye’de ve dünyada marka olmuş önemli bir tarım kentinin milletvekiliyim. Bu kadar önemli ürün üreten Malatya için çok önemli bir yeri olan Meteoroloji Bölge Müdürlüğü Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılıyor. Malatya başka bir ile bağlanıyor. Bu hak mıdır? Bu Malatya’ya reva mıdır? Malatya Nisan ayında don olacak mı? Yağmur yağacak mı? diye sabahlara kadar sürekli meteorolojiyi takip etmektedir. Bunu lütfen yapmayın. Malatya’nın tarımını yok etmeyin. Ben kaybeden bir kentin
milletvekiliyim. Tekeli peşkeş çekilmiş, Sümerbank’ı yok pahasına satılmış, meşhur hal binası camisiyle Hollandalılara satılmış bir kentin milletvekiliyim. Bir yok pahasına satışla daha karşı karşıyayız" ifadelerini kaydetti.
Ağbaba şunları söyledi:
"Daha önce Danıştay’ın iptal etmesine ve bizim ısrarla karşı çıkmamıza rağmen Şeker Fabrikası satılmak isteniyor. Bu haksızlıktı. Bu hukuksuzluktur. Aralarında Malatya -Elbistan-Erzincan-Elazığ’ında bulunduğu fabrikalar toplam 266 milyon dolara satıldı. Bu halkın malını yok etmektir. Bu üretimi yok etmektir. 4 fabrika 266 milyon dolar. Yani ortalama her fabrika 66.5 milyon dolar, yani 120 milyon liraya satıldı. Bu fiyat tamamıyla talandır. Örnekleriyle anlatayım sizlere; Malatya fabrikasının 2010 yılı
emlak değeri 240 bin Lira. Dikkatinizi çekiyorum. Bu bedel sadece emlak değeri. Bu değere arıtma tesisi, makineleri, üretim yapılan fabrika dahil değil. 32 dönümlük hal binası 3 yıl önce 52 milyon liraya satıldı. Malatya Şeker Fabrikası ise 459 dönüm. Yani hal binasının 15 katı. Yani 1 alana 3 bedava. Bu fabrika satılırsa sadece fabrika yok olmayacak. 4 bin 800 adet ekim yapan pancar çiftçisi , nakliyecisi, besicisi yan, 85 bin Malatyalı aç kalacak, yoksul kalacak. Sizleri bir kez daha bu kararı gözden
geçirmeye, sizleri bir kez daha dedelerimizin mallarını, babalarımızın mallarını satarken vicdanlı olmaya davet ediyorum."
Ağbaba, "Ben aldatılan bir kentin milletvekiliyim. 17 Mayıs 2011 de Başbakan Malatya’ya geldi. Malatya’nın meydanında ’kadınlar erkekler hazır mısınız? Çocuk yapın. Nüfusunuzu artırıp, 750 bine tamamlayın. Sizi büyükşehir yapacağım’ dedi. Arkadaşlar doğanın kanunu. Çocuk 9 ayda doğuyor.7 ay oldu. Büyükşehir belediyesi yapılacağı açıklanan 11 şehrin arasında Malatya yok. Başbakan Malatya’yı kandırdı. Büyükşehir sözünü unuttu. Sizleri Malatya’ya sahip çıkmaya, özellikle Malatya milletvekillerini
Malatya’ya sahip çıkmaya davet ediyorum" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale 2 bin 500 yıllık Polyksena Lahti, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde siyah örtüyle kapatıldı Çanakkale’deki Troya Müzesi’nde 2 bin 500 yıllık Troya Kralı Priamos ile Kraliçe Hekabe’nin küçük kızları Polyksena’nın kurban edilmesinin betimlendiği Polyksena Lahti, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde 1 saat siyah örtüyle kapatıldı. Çanakkale’de 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde farklı bir etkinliğe imza attı. Troya Müzesi’nde yer alan ve Troya Kralı Priamos ile Kraliçe Hekabe’nin küçük kızları Polyksena’nın kurban edilmesinin betimlendiği 2 bin 500 yıllık Polyksena Lahti, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde 1 saat siyah örtüyle kapatıldı. Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, bugünün Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olduğunu belirterek, “Kadına yönelik şiddetin tarihi kökenleri var. Bunu Troya destanında ya da bağlantılı anlatılarda da görüyoruz. Bunlardan bir tanesi Aka Komutanı Agamemnon’un kızı İfigenya’yı kurban etmesi ya da bugün önünde durduğumuz Troya Kralı Priamos’un ve anne Hekabe’nin kızı Polyksena’nın kurban ediliş sahnesi de bunlardan birisi ve arkamızda duran 2 bin 500 yıllık lahitin üzerinde bir kadının kurban ediliş sahnesi tüm yürek burkuculuğuyla işleniyor. Bugüne dikkat çekmek için Polyksena’nın kurban ediliş sahnesinin yer aldığı arkadaki ahdi siyah bir örtüyle örtüp, 1 saat kadar üzerindeki şiddetli bloklamaya, engellemeye ve onu göstermemeye çalışıyoruz. Kadın başka hiçbir sebeple değil, sadece insan olduğu için kıymetli ve değerli. Ve dolayısıyla biz de bulunduğumuz noktada bu değeri, bu kıymeti tekrar vurgulamak istiyoruz” dedi. Polyksena Lahti, 1994 yılında Çanakkale’nin Biga ilçesinde Kızöldün Tümülüsü’nde bulunmuştu.
Erzurum EDT ’Palto’ İle Tunus’ta "Perde" diyecek Erzurum Devlet Tiyatrosu (EDT) tarafından sahnelendiği her gösterimde tiyatro severlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan "Palto" isimli oyun, Tunus’ ta bu yıl 25.si düzenlenen Kartaca Uluslararası Tiyatro Festivali kapsamında Türkiye’yi temsilen tiyatro severlerle buluşacak. Nikolay Vasilyevic Gogol’un kaleme aldığı, Abdullah Arif Atalay’ın yönetmenliğini üstlendiği, Mustafa Bilirdönmez, Mekselina Düğdü ve Berkay Alkan’ın reji asistanlığını yaptığı oyun başta Erzurum’da olmak üzere sahne aldığı tüm şehirlerde tiyatro izleyicileri tarafından ayakta alkışlanıyor. Dünya tiyatrosunun baş yapıtlarından biri olarak görülen oyunda 9’uncu dereceden kadrolu kalem memuru Akakiy Akakiyeviç’in kendisini soğuktan koruyamayan eski paltosunun arkadaşları tarafından yırtılmasının ardından yüksek fiyat karşılığında yepyeni bir palto diktirmesi ve bu yeni paltosu şerefine verilen kutlama partisi sonrasında ise paltosunu çaldırması, ardından çalınan paltosunu bulmak adına verdiği mücadele anlatılıyor. Yılmaz Karakuzu, Özlem Çiftçi Sak, Özlem Uslu, Ergenekon Cemil Başdoğan, Onur Emre Teber, Halit Burak Günuğur ve Berkay Alkan’ın rol aldığı "Palto" isimli tiyatro oyunu 30 Kasım’a kadar sürecek olan festivalde, 32 ülkeden toplam 125 oyunun sahneleneceği 25. Kartaca Uluslararası Tiyatro Festivali’nde 26 Kasım da Tunus’ta tiyatro severlerle buluşacak.
Eskişehir Hamamyolu çarşısının 1940-1980 yılları Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşen Çelen Öztürk yürütücülüğünde hazırlanan, TÜBİTAK 1001 “Anımsama Kutusu Deneyimi Tasarımı” projesi kapsamında, Hamamyolu Çarşısı 1940-80 yılları Sanal Gerçeklik modeli uygulaması, o dönemlerde Hamamyolu Çarşısı’nı bilen 65 yaş üstü bireylerin deneyimine sunuldu. Büyükşehir Belediyesi Porsuk Konukevi’nde, yapılan uygulamada, sanal gerçeklik gözlüğü ile modellenen alanda yürüyen katılımcılar, o dönemde var olan; Akar Deresi ve kıyısındaki iki katlı evleri, ahşap köprüleri, çarşamba-cumartesi günleri kurulan pazaryerini, eski dükkanları, faytonları ve o dönemde yaşayan kişilerin alandaki anılarının ses kayıtlarını dinleyerek, o dönemin kıyafetleri ile yürüyen insanlarla birlikte Hamamyolu turu yaptılar. Bu heyecanlı sanal gerçeklik deneyimi öncesi ve sonrası, 65 yaş üstü katılımcıların, Hamamyolu çarşısının geçmiş yıllara ait bellek ögeleri ve anıları ile sohbet havasında analiz edilerek sanal gerçeklik deneyiminin anımsamaya etkisi araştırıldı. Sanal gerçeklik deneyimi sonrası, 65 yaş üstü bireylerin canlanan anıları ile yaşadığı dönemin görsel verilerine yaptığı kritikler doğrultusunda, sanal gerçeklik (VR) uygulaması geliştirilerek revize edilecek. “Hamamyolu Çarşısı Geçmiş Dönem Sanal Gerçeklik Deneyimi”nin son hali, Mayıs-Haziran 2025’de Atilla Özer Karikatürlü Ev’de 18 yaş üstü tüm kentlilerin deneyimine sunulacak, daha sonra Kentsel Belleği Müzesi’nde herkesin izlenimine sunulacak. Hamamyolu Çarşısı’nın geçmiş belleğinin dijitalleşmesi Proje, bireylerin geçmişte yaşadığı kentsel mekânların, hızla değişen kentleşme süreçlerinde kaybolması nedeniyle, toplumsal ve bireysel belleğin yok olması probleminden yola çıkarak hazırlandı. 1940-1980 yılları arasında Hamamyolu çarşısının dijital ortamda modellenmesiyle, kentsel bellek aktarımında yeni teknolojilerin rolü vurgulanıyor. ESOGÜ’nin koordinatörlüğünde, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Tepebaşı Belediyesi, Pencuse Dijital ve Alzheimer Derneği Eskişehir Şubesi gibi paydaşlarla yürütülen 30 aylık proje ile “Kentsel Anımsama Kutusu (UrbanMemoryBox)” modeli ile Kentsel Belleğin Dijital Arşivi’nin oluşturularak sürdürülebilirliğinin sağlanması amaçlanıyor. Demans hastalarında anımsama terapisi deneyimi Geliştirilen Sanal Gerçeklik Geçmiş Kent Simülasyonu, Alzheimer Derneği’nin katkılarıyla demans teşhisinin ilk süreçlerinde olan hastalara da uygulanarak, geçmiş kentsel mekân görselleri ile hazırlanan kent simülasyonunun, anıları tetiklemeye ve hatırlamaya katkısının, akademik ortamlarda paylaşılması planlandı.