YEREL HABERLER - 08 Nisan 2012 Pazar 10:07

HALKA AÇIK KONFERANS

A
A
A
HALKA AÇIK KONFERANS

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Rezan Harman, dünyada 400 milyon kişide kronik Hepatit B olduğunu, her yıl bir milyon kişinin Hepatit B enfeksiyonundan hayatını kaybettiğinin tahmin edildiğini söyledi.
Dr. Harman, Özel Sani Konukoğlu Hastanesi`nde düzenlenen halka açık konferansta, ``Kronik Hepatit B ve Kronik Hepatit C (Sarılık)`` konusunu anlattı. Hepatit B`nin aşısı olan önlenebilen sinsi bir hastalık olduğunu belirten Dr. Harman, ``Siz de bu mikrobu hiç farkında olmadan taşıyor olabilirsiniz. Bu nedenle çok geç kalmadan mutlaka gereken testleri yaptırmalı aşı veya takip/ tedavi için bir sağlık merkezlerine başvurmalısınız`` dedi.
Türkiye`de Hepatit B taşıyıcılığı oranının yüzde 1,7 - 21 arasında değiştiğini ifade eden Dr. Harman, karaciğer kanseri çeşitlerinde biri olan Hepatosellüler Kanser`in yüzde 60-80 sebebinin Hepatit B virüsü olarak bilindiğini anımsattı.
Hastalığın Türkiye`de en fazla Eskişehir, Diyarbakır, Antalya, Adana, Erzurum ve Sivas`ta görüldüğüne dikkati çeken Dr. Harman, ``Hepatit B virüsü kan ve cinsel yolla bulaşan hastalık grubunda olduğundan aynı tabakta yemek yemek, sarılmak, tokalaşmak, hapşırmak, el sıkışmak, aynı giysileri kullanmakla geçmez`` diye konuştu.
``Önlem alabilmek için bulaş yolarının neler olabileceğini doğru bilmek gerekir`` diyen Dr. Harman, şöyle devam etti:
``Ancak diş fırçası, jilet, tırnak makası, iğne veya enjektör, manikür seti gibi kan bulaşının olabileceği malzemelerin ortak kullanılmaması gereklidir. Su ile bulaş yoktur. Tüm bu bulaş yollarının bilinmesine rağmen erişkin hastaların yaklaşık yüzde 30`u Hepatit B virüsünü nasıl aldığını bilmemektedir. Virüs sperm sıvısında, vajina salgısında, tükürük, ter ve gözyaşında bulunabilir, ancak buradaki virüs miktarı kandan çok daha az olduğu için tükürük, ter ve gözyaşı bulaş için önemli bir risk olarak kabul edilmemeli.``
HAMİLE KRONİK HEPATİT B HASTALARI NE YAPMALI
Dr. Harman, hamile Kronik Hepatit B hastaları konusunda da şu uyarıları yaptı:
``Hamile Kronik Hepatit B hastalarında gerek normal gerekse sezaryen doğumda bebeğe bulaşı azaltmak için Hepatit B aşısının ilk dozu ve Hepatit B immun globülin 0.5 mL (tek doz) doğumdan sonra ilk 12 saat içinde bebeğe yapılmalıdır. Bu şekildeki doğru aşılama ile bebek yüzde 95 - 100 korunur. Ancak tam koruma sağlamak için bebeğin 1. ayda ve 6. ayda hepatit B aşıları tamamlanmalı. Yine de bebeğe 9. ve 15. Aylarda HBS AG ve ANTİ HBS baktırarak bebeğe virüs bulaştı mı ya da bebek korundu mu mutlaka bakmak gerekir.``
HEPATİT C VİRÜSÜ DÜNYADA YÜZDE 3 CİVARINDA GÖRÜLMEKTEDİR
1989 yılında tanımlanan Hepatit C virüsünün tüm dünyada yaklaşık yüzde 3 civarında görüldüğünü anlatan Dr. Harman, gelişmemiş ülkelerde bu oranın yüzde 30`lara kadar çıkabildiğine dikkati çekti.
En yüksek oranın yüzde 14-83 ile hemodiyaliz hastalarında olduğunu belirten Dr. Harman, şöyle konuştu:
``Bulaşma yolları yüzde 10`luk oranla en çok kan transfüzyonu ile olmaktadır. Ancak 1990 yılından sonra HCV virüsünün taranmaya başlanması ile bu oran yüzde 1`lere kadar düşmüştür. Bunun yanı sıra bulaş ve risk faktörleri Hepatit B virüsü ile benzerlik gösterir. Hepatit C virüsünün yüzde 80`i kronikleşir. Kronik Hepatit C hastalarının yüzde 4-24`ünde siroz, yüzde 2.5`inde karaciğer kanseri görülür. Karaciğer naklinin de yüzde 30`undan da Hepatit C virüsü sorumludur.``
``Eğer siz kronik Hepatit C hastasıysanız doğum esnasında bebeğinize bulaştırma olasılığınız yaklaşık olarak yüzde 5`tir`` diyen Dr. Harman, sözlerini şöyle tamamladı:
``Vajinal doğum ile bebeğinize bulaştırma olasılığınız daha yüksek gibi görünmekle birlikte sezaryen ile doğumun geçişi azalttığı ile ilgili kesin bir veri bulunmamaktadır. Anne sütü ve özellikle de kolostrumda oldukça düşük miktarda HCV saptanmıştır. Buna rağmen anne sütü ile HCV bulaşı net gösterilememiştir. Hepatit C`li anneden doğan bebeğe 15. ayda anti HCV baktırılmalıdır. Eğer imkanınız var ise 2. ve 6. ayda HCV RNA`da baktırılabilir.``
Dr. Harman, sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Fidanları Toprakla, Minikleri Eğlenceyle Buluşturdular Çınarlı Köyü’ndeki çocukların çevre bilincine destek olmak üzere onlarla birlikte fidan diken Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri, Çınarlı’daki çocukları oyunlarla eğlendirdi. Uçurtmaların da uçurulduğu ‘Doğanın İçindeki Minik Eller’ sosyal sorumluluk projesinde, üniversite öğrencileri minik kardeşlerine rol model üniversiteli olmaya çalıştı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Çanakkale Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Pazarlama Reklamcılık Bölümü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı öğrencileri, sosyal sorumluluk dersi kapsamında Çınarlı Köyü’ndeki Çınarlı İlkokulunda fidan dikim etkinliği ve çocuk şenliği düzenledi. Halkla İlişkiler son sınıf öğrencileri; Selin Bozkır, Ayşe Celayir, Senem Kalaycı ve Rabia Kalaycıoğlu‘nun bitirme projesi olarak gerçekleştirdiği; ‘Doğanın İçindeki Minik Eller’ sosyal sorumluluk projesine; anasınıfındaki minikler ile ilkokul bir ve ikinci sınıf öğrencilerinin katıldı. Renkli görüntülere sahne olan sosyal sorumluluk projesinde ilk olarak okul bahçesini süsleyen öğrenciler, okul bahçesinde bir şenlik alanı oluşturdular. Orman İşletme Müdürlüğünden temin ettikleri 70 fidanı okula götüren ÇOMÜ’lüler, fidanları Çınarlılı miniklerle birlikte ektiler. Halkla İlişkiler ve Tanıtıp Programının mezun adayı diğer öğrencilerinin de katıldığı projede, fidanlara ilk suyun verilmesinin ardından yılsonu şenliği gerçekleştirildi. Halat çekme, çuval yarışı ve sandalye kapmaca gibi yarışmalarla minikleri eğlendiren öğrenciler; çocuklarla, ip atlama, yumurtlayan tavuk, renkli su çekme gibi oyunlar oynandı. Üniversite öğrencilerinin yanı sıra renkli kıyafetleriyle 7 animatör de çocukları eğlendirmek için projeye dahil oldu. Pamuk prenses ve palyaço çocukların yüzlerini boyadığı, müzik ve dansların da yer aldığı etkinlik tüm öğrencilerin dağıtılan ikramlarla dinlenmesinin ardından uçurtmaların uçurulmasıyla son buldu. Tüm planlama, izin ve uygulamayı kendileri gerçekleştiren proje ekibi üniversite öğrencilerine; Yükseloğulları Peynircilik’tan Günay Yüksel de destek oldu. Çınarlı İlkokulu Müdürü Tuğba Akgün ve öğretmen Bulut Akgün’ün de hem katıldığı hem destek verdiği projede; çocuklara, el baskısı yapmaları için tuval, boya ve fırça hediye edildi. Proje sonrası Okul Müdürü Tuğba Akgün’e ve öğretmen Bulut Akgün’e emekleri ve katkıları için teşekkür belgesi veren Proje Sözcüsü Selin Bozkır, Sponsor Günay Yüksel’e ise; çiçek ve teşekkür belgesi takdim etti. Ağaçlandırmaya ihtiyacı olan okul bahçesini, okuldaki miniklerle birlikte ağaçlandırmak istediklerini söyleyen sözcü Bozkır, üniversite öğrencileri olarak miniklere hem rol model olabilmeyi hem de doğa sevgisinin önemini ve çevre bilincini kazandırmayı amaçladıklarını belirtti. Minik öğrencilerin gözlerindeki mutluluğu görmenin kendilerini de çok mutlu ettiğini ifade eden Bozkır, çocukları eğlendirerek çevre bilinci kazandırmak için projeyi şenlikle birleştirdiklerini kaydetti.
Erzincan Atatürk’ün Erzincan’a gelişinin 105. yıl dönümü törenle kutlandı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzincan’a gelişinin 105. yıl dönümü törenle kutlandı. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü sporcuları, ellerinde Türk bayraklarıyla Ergan Kavşağı’ndan belediye binası önüne kadar yürüdü. Burada saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından çelenk sunuldu. Törende sporcu öğrenci tarafından okunan şiirin ardından, günün anlam ve önemine binaen konuşma yapan Belediye Başkanı Bekir Aksun; “Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzincan’a gelişinin 105. yıl dönümünü büyük bir gurur ve coşkuyla kutlamak üzere bir araya geldik. Bundan tam 105 yıl önce, 1 Temmuz 1919’da, Milli Mücadele’nin önderi, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şehrimize teşrif etmiştir. Bu anlamlı ziyaret, hem şehrimiz hem de ülkemiz için tarihi bir dönüm noktasıdır. Atatürk’ün bize miras bıraktığı Cumhuriyet değerlerini korumak ve yüceltmek, hepimizin en önemli görevidir. O’nun, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözü, bizler için yol gösterici olmuştur. Bu nedenle, Cumhuriyetimizin değerlerine sahip çıkarak, birlik ve beraberlik içinde çalışmaya devam etmeliyiz. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzincan’ımıza gelişinin 105. yıl dönümünü o günkü ruhla, heyecanla yaşıyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere milli mücadelemizden bugüne kadar Vatan ve Millet uğruna canını veren tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum” dedi. Törene, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, 3. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Cem Kamil Sağcan, Belediye Başkanı Bekir Aksun, siyasi parti temsilcileri, kurum müdürleri, askeri erkân, gaziler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Bursa Rektör Yılmaz, yangının bilançosunu açıkladı; Yüzlerce dekar orman zarar gördü Bursa Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsü içindeki ormanlık alanda çıkan yangının hasarı ortaya çıktı. 766 dekar orman zarar görürken, 131 dekar biçilmiş alan yandı. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise yangınla alakalı son durumu aktararak, ’131 dekar biçilmiş alan yandı. Arıcılık Geliştirme ve Uygulama Merkezi’nde (AGAM) 30 adet arı kovanı küle döndü. Veterinerlik Fakültesi’nde 10 ton buğday, 20 ton kuru yonca, 30 ton saman, 1 traktör yanarken, hayvan barınakları hasar aldı. Çiftlikte yaşayan hayvanların tamamı da kurtarıldı’ dedi. Dün 14.30 civarında Uludağ Üniversitesi kampüs içindeki orman yangınının hasarı ortaya çıktı. 40’tan fazla kara aracı 4 helikopter ve 2 uçakla birlikte binden fazla personel yangını kontrol altına almayı başardı. Soğutma çalışmalarının hala devam ettiği yangının boyutları da gün yüzüne çıktı. Kampüs içerinde 766 dekar orman alanı zarar gördü. 131 dekar biçilmiş alan yandı. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise yangınla alakalı son durumu aktardı. Şehrin ciğerlerinin yandığını ifade eden Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz sözlerine şöyle başladı; "Öncelikle üniversitemize, Bursa’mıza ve ülkemize geçmiş olsun diyorum. Bu yangının bu şekilde en az zararla atlatılmasında katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin yaklaşık 7 bin 500 dönüm civarında bir ormanı var. Bursa’nın aynı zamanda akciğerlerini ifade ediyor. Dün yoğun bir rüzgar vardı, sahada olanlar biliyorlar. Kampüsümüzün dışında, Yolçatı mevkiinde başladı ve hızlı bir biçimde sınırlarımıza geldi ve bizim çam ormanlarımıza sıçardı. Hızlı bir biçimde bütün yetkililer başta üniversitemizin personeli olmak üzere valiliğimiz, belediyelerimiz, itfaiye, AFAD, AKOM hep birlikte hızlı bir biçimde müdahaleye başladı. Öğleden sonra 14.30 civarında başladı. Bizim kampüsümüze 5-10 dakikada ulaştı. 50 yıllık çam ağaçlarında oluşan ormanda hızla büyümeye devam etti. Hava araçları kampüs içindeki göletten su alarak müdahale ederken, karadan ekipler de çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Bu gölet zamanında BUSKİ tarafından yapılmış ve bu durumda ne kadar işlevsel olduğunu gördük" dedi. 766 dekar alan zarar gördü 766 dekarlık bir alanın zarar gördüğünü ifade eden Yılmaz, "Valiliğimizin koordinasyonunda AKOM, AFAD, itfaiyemiz, Büyükşehir Belediyemiz, ilçe belediyelerimiz başta olmak üzere İstanbul, Balıkesir, Yalova belediyelerinden takviyeler geldi. Kendi personelimiz her an zaten sahanın içerisindeydi. Alanlar açarak yangının kampüsün merkezine doğru ilerlemesini durdurdu. Gece boyu da soğutma faaliyetleri devam etti. Bugün de etraftaki araçlardan görüyorsunuz. Sahada, ormanın içinde, her yerde soğutma çalışmaları devam ediyor. Şu an rüzgar yok ama rüzgar çıktığında bugünü de tetikte geçireceğiz. Yeniden bir alevlenme olmasını istemeyiz. Kabaca bir tespit yaptığımızda ne tür bir hasar olduğunu size şu şekilde ifade edebilirim; 7 bin 500 dönüm civarında bizim ormanımız var. Bunun 766 dekarı zarar görmüş durumda. 131 dekar biçilmiş alanımız vardı. Bir tür anız gibi düşünün. Orası zarar gördü. Arıcılık Geliştirme ve Uygulama Enstitüsü’nde 30 adet arı kovanını kaybettik. Ormanın içerisinde bir yapısı var. Yerli arı ırkı üretimi de dahil olmak üzere önemli bilimsel çalışmalar yapılıyor. Şükürler olsun ki orayı kurtardık. İki fakültemiz ve bir meslek yüksekokulumuz oldukça etkilendi. Veteriner Fakültesi, Ziraat Fakültesi ve Mennan Pasinli Aşçılık Meslek Yüksekokulumuz etkilendi" diye konuştu. Bütün hayvanlar kurtarıldı Büyükbaş ve küçükbaş hayvanların hepsini kurtardıklarını belirten Rektör Yılmaz, "Sosyal medyada farklı iddialar yayıldı. Veteriner Fakültesi çiftliklerinde hem de Ziraat Fakültesi çiftliklerindeki büyükbaş ve küçükbaş hayvanların tamamını kurtardık. Burada gayretlerinden dolayı başta Veteriner Fakültesi Dekanı ve ekibine, Ziraat Fakültesi Dekanı ve ekibine ayrıca teşekkür ediyorum. Canları pahasına mücadele ettiler. Ahırlardaki hayvanları hızla güvenli bölgelere sevk ettiler. Tek bir hayvan kaybımız bile olmadı. Veteriner Fakültesinin uğradığı zararlar şöyle; 10 ton buğday, 20 ton kuru yonca, 30 ton saman, bir adet traktörümüz yandı. Hayvan barınaklarında bir miktar hasar meydana geldi. Çiftlik hayvanlarında kaybımız yok. Personel ya da öğrenci can kaybımız şükürler olsun ki yok. En büyük tesellimiz zaten can kaybının yaşanmamasıdır. Ziraat Fakültesinin 80 dekarlık biçilmemiş buğday tarlası yandı. Elma, armut, ayva, şeftali, fındık, zeytin gibi, muhtelif meyve ağaçlarından oluşan 2 bin ağaçlık Ziraat Fakültemizin eğitim amaçlı da kullandığı ağaçlar kül oldu. Kampüs dışından önce oraya sıçradı. Orada 2 bin ağaç büyük ölçüde zarar gördü. Hemen hepsi yanmadı ama fiilen büyük ölçüde zarar gördü. Ziraat Fakültesi’nde bir eğitim uygulama binamız vardı. Onun çatısı zarar gördü. Onun yanından sıyırarak yangın devam etti. Mennan Pasinli Meslek Yüksek Okulu (Atçılık) koruma demirleri ve bin balyalık da yonca kaybımız var. Yangın şu anda kontrol altına alındı. Ama birkaç gün daha tetikte olacağız. Daha önceki yıllarda da kampüs dışından başlayıp kampüsümüzü tehdit eden yangın riskleri ortaya çıkmıştı. Kampüs alanına girmeden söndürülmesi başarılmıştı. Ama bu sefer maalesef korkulan oldu, alanımıza sirayet etti. Ama sağ olsun bütün yetkililerimiz şu anda sahada. Ormanın iç yollarını genişletme yönünde büyük gayret gösteriliyor. Kontrol altına aldık. Toplam alanımızın yaklaşık yüzde 10’luk kısmını etkilemiş oldu" dedi. Hızlıca ağaçlandırma çalışması yapılacak Yapılan protokol ile birlikte hızlıca ağaçlandırma çalışması yapacaklarının altını çizen Yılmaz, "Dün Bakan yardımcımız ona da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Kendisi de dün burada sahadaydı ve kendisiyle görüştük. Tarım ve Orman Bakanlığı ile bir protokol imzalayacağız ve ekim ayı gelmesiyle birlikte ağaçlandırma çalışmalarına başlayacağız. Hızlı ağaçlandırma kampanyalarımıza öğrencilerimiz zaten güçlü destek vereceklerdir. Kamuoyunun da desteğiyle hızla kaybettiğimiz ağaçlarımızı yeniden hayata, kampüsümüze kazandıracağız. Üstelik bu sefer yeni, yangına karşı daha dayanıklı ağaçları seçeceğiz. Ormanların bakımı, ıslahı meselesinde de bakanlığımız tam destek vereceklerini söylediler" şeklinde konuştu. "Öğrenciler bu akşam yurtlarına davet edilecek" "Yurtların çevresinde bulunan ormanlar öğrenci yerleşimi açısından son derece güzel. Fakat yangın hızla orayı tehdit etmeye başlamasıyla ara yollarla kestik" diyen Yılmaz, "Alevlerin yurtlara varmasını engellemiş olduk. Ama alevler öylesine süratli gidiyordu ki, öğrencilerimiz zarar görmesin diye bir geceliğine öğrencilerimizi tahliye ettik. O tahliyede İl Gençlik Spor Müdürümüz başta olmak üzere yine bakanlığımız büyük destek verdi. YÖK Başkanımız da anbean krizi yakinen takip etti ve yoğun desteğini kendisinden gördük. İl Gençlik Spor Müdürümüz şehirdeki ve Görükle’de ki yurtları hemen devreye soktular. Ve ortada tek bir öğrencimizi bırakmadan onları yerleştirdik. Bugünü de rahat atlatırsak, ki sahaya hakimiz öyle görünüyor, hayırlısıyla bu akşam öğrencilerimizi tekrar yurtlara davet edeceğiz" dedi. "Hastanenin boşaltılması söz konusu olmadı" Yılmaz sözlerini şöyle tamamladı; "Hastane konusunda yine bir yaygın haber ortada dolaştı. Hastanenin tahliyesi diye bir şey söz konusu olmadı. Yine yangının gidişatı hastane yönüne doğruydu ama hastane orman alanımızın bir hayli dışında kalıyordu. Kampüsün oldukça merkezinde yer alıyor. Öyle bir risk kendini göstermedi. Ama yine de hastanemiz kendi eylem planı var. Kriz eylem planı var. Bu konuda son derece tecrübeli. Hazırlıklı bir biçimde beklediler. Olabilecek buradaki yaralanmalar, kazalar vesaireye karşı acillerini hazır tutmanın yanında temel bir sıçrama, yangının oraya gelmesine karşı da tedbirler aldılar. Ayakta olan hastaların bir kısmını tedbiren taburcu ettiler. Onun dışında herhangi bir biçimde hastanede bir tahliye söz konusu olmadı. Tehlike oraya kadar varmadı"
Konya Selçuklu Belediyespor U17 Takımı, Türkiye şampiyonasına damga vuruyor Konya Selçuklu Belediyespor Kulübü U17 Futbol Takımı, Türkiye Şampiyonası 2. Kademe final maçında Kütahya Yeşilayspor’u 3-0 yenerek şampiyonada adını son dört takım arasına yazdırdı. Selçuklu Belediyespor Kulübü, futbol branşında başarılı sonuçlar elde etmeye devam ediyor. 2023-2024 futbol sezonunda U14-U15-U16-U17 ve U18 yaş gruplarını Konya şampiyonu olarak tamamlayan Selçuklu Belediyespor Kulübü, Türkiye şampiyonasında da Konya’yı başarıyla temsil etmeye devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda U16 kategorisinde Türkiye şampiyonu olarak tarihi bir başarıya imza atan Mavi-Beyazlılar bu kez U17 kategorisinde son dört takım arasına kalmayı başardı. Uşak’ta düzenlenen 2. kademe final müsabakasında Kütahya Yeşilayspor’u ikinci yarıda Mustafa Özemiş’in kaydettiği gollerle 3-0 mağlup etmeyi başaran Selçuklu Belediyespor U17 takımı Türkiye şampiyonasında dörtlü finale kalma başarısı gösterdi. Rakipler belli oldu Selçuklu Belediyespor Kulübü U17 futbol takımının Türkiye şampiyonası dörtlü finaldeki rakipleri İstanbul Eroğluspor, Bursa Kestel Belediyespor ve Anadolu Bingölspor oldu. Selçuklu Belediyespor U17 takımının yarı final karşılaşmasındaki rakibi müsabakalardan önce yapılacak olan kura çekimiyle belli olacak. Müsabakaların oynanacağı yer ve tarih ise önümüzdeki günlerde Türkiye Futbol Federasyonu tarafından açıklanacak. Çankaya: “Hedefimiz bir kez daha Türkiye Şampiyonluğu” Selçuklu Belediyespor Kulübü U17 futbol takımı antrenörü Çağdaş Çankaya hedeflerinin bir kez daha Türkiye şampiyonluğu olduğunu söyledi. Çankaya, “Selçuklu Belediyespor Kulübü olarak futbol branşında tarihi bir sezonu geride bırakıyoruz. U14-U15-U16-U17 ve U18 takımlarımızla Konya şampiyonluğunun yanı sıra Türkiye şampiyonalarında da şehrimizi başarıyla temsil ediyoruz. U16 takımımızla Türkiye şampiyonu olduk, şimdi ise U17 takımımızla dörtlü finallerde mücadele edeceğiz. Aynı sezon içerisinde iki takımımızın da böyle önemli bir başarıya imza atması bizleri gururlandırdı. Bizlere desteklerinden dolayı Selçuklu Belediye Başkanımıza ve kulüp yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Kulüp antrenörlerimiz Alparslan Patlar, Samet Güneş, Furkan Gülhan ve Muhittin Sütiçen’e de emekleri için ayrıca teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Başkan Pekyatırmacı’dan tebrik Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Türkiye şampiyonasında dörtlü finale kalan U17 futbol takımı sporcularını tebrik etti. Başkan Pekyatırmacı, “Futbol branşımızda Selçuklu Belediyespor Kulübü olarak son yıllarda ciddi başarılar elde ediyoruz. Bu sezon Türkiye Şampiyonu olmayı başaran U16 futbol takımımızın ardından U17 takımımız da son dört takım arasına kalarak önemli bir başarıya imza attı. İnşallah U17 takımımızda yolun sonunu Türkiye şampiyonluğu ile tamamlayarak şehrimize önemli bir başarı daha kazandıracaklardır. Tüm sporcularımıza güveniyor dörtlü final müsabakalarında başarılar diliyorum” dedi.