YEREL HABERLER - 07 Nisan 2012 Cumartesi 16:10

KIRŞEHİR BELEDİYESİ LARVA İLAÇLAMASINA BAŞLADI

A
A
A
KIRŞEHİR BELEDİYESİ LARVA  İLAÇLAMASINA  BAŞLADI

Kırşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri bahar ayının yaklaşması ile ilaçlama çalışmalarına başladı.
Yaklaşık 15 gün önce larva mücadelesine başlayan Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri 2. Etap ilaçlama çalışmaları ile devam ediyor. Tespit edilen 200 bölgede yapılan ilaçlama çalışmaları kapsamında, 12 bölgede haşerelerin üreme kaynağı olan yerlerde ilaçlama faaliyetleri sürüyor. İlaçlamaların veteriner hekim ve ziraat mühendisi gözetiminde 15 günlük periyotlarla devam edeceği bildirildi.
Konu ile ilgili açıklama yapan Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, baharın ve hava sıcaklıklarının iyice kendisini hissettirdiği bu dönemde karasinek, sivrisinek ilaçlama faaliyetlerine tam zamanında başladıklarını ifade etti.
Başkan Bahçeci, ``Halkın rahat bir yaşantı sürdürebilmesi için gerekli tedbirleri alan Veteriner İşleri Müdürlüğü zamanında ve düzenli bir ilaçlama programı oluşturarak çok iyi bir başlangıç yapmıştır. Bu yıl ilaçlama programı içerisine, şehirde bulunan bütün mandıraların gübreliklerinin ilaçlanmasını da yine eklemiş bulunmaktayız. Veteriner İşleri Müdürlüğü ev, işyeri, apartman gibi yerleri haşerelere karşı ilaçlama faaliyetleri de çok iyi bir şekilde titizlikle yapılmaktadır.`` dedi.
Ayrıca Kırşehir Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü`nü arayan bütün vatandaşlara ilaçlama konusunda her türlü yardımı yapmaya hazır olduklarının altını çizen Başkan Bahçeci, ``Vatandaşların sineksiz ve haşeresiz rahat ve sağlıklı bir yaşam sürdürmelerine çok önem veriyoruz.`` şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Pazarda Çin kestanesinin yerini yerli kestane aldı Geçtiğimiz yıl yerli kestane rekoltesindeki düşüklük ve talebe karşılık verebilmek amacıyla Çin’den ucuz fiyata getirilip pazarlarda satılan Çin kestanesi bu kış pazarlarda yok. Çin’de hayvan yemi olarak kullanılırken fiyatındaki düşüklük sebebiyle ithal edilip Türkiye’de pazara çıkan ithal Çin kestanesine bu yıl yerli kestanede yaşanan bolluk sebebiyle ilgi gösterilmiyor. Var yılı yaşanan yerli kestane, rekolte ve fiyat olarak pazarda hem satıcıyı hem de tüketiciyi mutlu ediyor. Kış aylarının gelmesiyle birlikte tezgahlarda yerini alan kestane pazarda fiyatı en az artan ürünlerden biri oldu. Bu yıl kestane bolluğu sebebiyle fiyatlar ucuz olunca tüketicinin yüzü güldü. Kış aylarında bolca tüketilen kestane geçtiğimiz yıl en son 180 ila 300 lira arasında satılırken, yeni sezonda 120 ila 250 lira arasında tezgahtaki yerini aldı. Pazardaki bir çok üründe fiyatlar artarken bu yıl fiyatı geçen seneye göre daha düşük satılan ürün kestane oldu. Geçtiğimiz sene ucuz olduğu için çok satılan fakat Çin’de hayvan yemi olarak kullanılan Çin kestanesinin bu sene satılmaması bekleniyor. Kestanenin geçen seneye göre daha uyguna satıldığını söyleyen Tuzpazarı esnaflarından Orhan Çağlayan, "Kış aylarının vazgeçilmezi kestane tezgahlara inmeye başladı. Fiyatlar geçen yıla göre iyi. Geçen yıl 180-300 lira arasındaydı satılırken, bu sene kestanenin bol miktarda olmasından dolayı 120-250 lira arasında satılıyor" diye konuştu. Vatandaşların kestane alırken dikkat etmesi gereken konuları belirten Çağlayan, "Vatandaşlar kestane alırken nereden aldıklarına dikkat etmeli. Satıcının devamını getireceğini veya tezgahı her zaman açıp açmadığını kontrol etmeli. Geçen sene cadde köşesi, cami sıkışları gibi yerlerde satılan Çin Kestanesi’nden kaçınılmalı. Vatandaşların pazar gibi sürekli ulaşabileceği yerlerden almalarını tavsiye ediyorum. Tüketicilerin Sarı Aşı, Kara Aşı ve Şekerci cinsi dediğimiz kestaneleri özellikle Kütahya Simav gibi Uludağ’ın çevre vilayetlerinden almalarını öneriyorum. Tabi satıcının dürüst olup doğrusunu söylemesi gerekiyor. Genelde vatandaşlar kebaplık ve haşlamalık diye soruyor. Bu ayrım yok. Kestane kabuğu açarsa tatlıysa kebaba da haşlamaya da güzel olur. Büyük kestane kebabının yapması güzel olur, küçüğü haşlamaya daha güzel olur" dedi. Çin kestanesinin bu sene gelmeyeceğini belirten Çağlayan, "Çin kestanesi geçen sene vatandaşın baya bir canını yaktı. Bu sene Çin kestanesi çıkmadı, ithalatının yapılmasını da beklemiyoruz. Geçen sene bunu satanlar zarar ettiği için. Bu zamana kadar gelmediğinden bundan sonra da gelmeyeceğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Op. Dr. Oğur: “Kadınlarda genital görünümle ilgili rahatlık ve güven artırılabilir” Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Merih Oğur, labioplastinin tıbbi, fiziksel, kozmetik ve duygusal açıdan birçok nedeni olduğu kaydederek, “Labia minora veya majora asimetrisini düzelterek, genital görünümle ilgili rahatlık ve güven artırılabilir” dedi. Medical Park Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Merih Oğur, labioplasti hakkında açıklamalarda bulunarak, “Labioplasti (labial küçültme), labia boyutlarını küçültmek, asimetrisini düzeltmek veya yeniden şekillendirmek için yapılan cerrahi bir işlemdir. Vajina iç dudaklarındaki sarkma kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek seviyeye gelmiş ise veya labioplastinin tıbbi bir gereklilik haline geldiği durumlarda uygulanabilir” diye konuştu. Op. Dr. Oğur, işlemin tıbbi ve fiziksel nedenleri şu şekilde sıraladı: ”Labia minora boyutunun küçültülmesi, fazla dokunun bükülmesini, sıkışmasını ve rahatsızlık oluşmasını önleyebilir.Egzersiz, fiziksel aktiviteler (bisiklet sürme, koşma gibi) ve cinsel ilişki sırasında oluşabilecek rahatsızlık ve tahrişi azaltabilir. Fazla dokunun hijyen sorunlarına yol açarak idrar yolu enfeksiyonlarına neden olma riskini azaltabilir.” “Kadınlarda özgüveni artırır” Kozmetik ve duygusal nedenlere de değinen Op. Dr. Oğur, “Labioplastinin kadınlarda özgüveni artırmaktadır. Labia minora veya majora asimetrisini (düzensiz şekli) düzelterek genital görünümle ilgili rahatlık ve güven artırılabilir. Normal büyüklükte olan iç dudaklar doğumlar, hormonal değişimler, hızlı kilo alıp verme ve yaşın ilerlemesiyle birlikte deri altı yağ dokusunda azalmaya bağlı sebepler nedeniyle sarkmalar görülebilir. Genital estetik mutlaka uzman hekim tarafından, steril şartlarda gerekli donanıma sahip sağlık kuruluşlarında yapılmalıdır” dedi. “Ameliyat süresi ortalama 45-60 dakikadır” Ameliyat öncesinde hekimle ameliyatın nedenleri, beklentiler ve hedefler üzerine bir görüşme yapılması gerektiğini söyleyen Op. Dr. Merih Oğur, şöyle devam etti: “Cerrahınız işlem detaylarını, kesilerin yapılacağı yerleri ve beklenebilecek değişiklikleri açıklar. Sağlık geçmişiniz ve ameliyatla ilgili tüm ihtimaller değerlendirilir. Ameliyat süresi değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 45-60 dakikadadır. İşlem sırasında anestezi uygulandığı için ağrı hissedilmez. Ameliyat sonrası taburculuk süresi aynı gün veya ertesi gün yapılabilmektedir.” “Dar giysiler, yara üzerine baskı yaparak iyileşmeyi geciktirebilir” Taburculuk sonrası bakım hakkında bilgilendirmede bulunan Oğur, ameliyat sonrasında yaranın bakımı ve ağrı kontrolü konusunda dikkat edilmesi gerekilenleri şu şekilde sıraladı: “Bol paçalı pantolonlar ve iç çamaşırları tercih edilmelidir. Dar giysiler ve iç çamaşırları yara üzerine baskı yaparak iyileşmeyi geciktirebilir. Yara bakımı için ılık su kullanılmalı, idrar sonrası baskı uygulamadan her zaman olduğu gibi bu dönemde de önden arkaya doğru silinmelidir. Kabızlıktan kaçınılması önerilir. Cinsel ilişki, ağır sporlar, bisiklet sürme, koşma ve yüzme gibi aktivitelerden 4-6 hafta boyunca uzak durulmalıdır. Erken dönemde bu aktiviteler yaraya baskı yaparak dikişlerin açılmasına veya iyileşmenin gecikmesine neden olabilir.”
Mersin Mersin’de Kırsal Mahalle Buluşmaları sürüyor Mersin Büyükşehir Belediyesinin kadın emeğine değer katan ve sosyalleşme imkanı sağlayan Kırsal Mahalle Buluşmaları sürüyor. Üretici ve tüketici kadınlar, bağcılıktan zeytinciliğe, hayvancılıktan farklı ürünlere kadar birçok çeşidin üretildiği Tarsus’a bağlı Taşkuyu Mahallesi’nde bir araya geldi. Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı koordinesinde düzenli olarak gerçekleştirilen Kırsal Mahalle Buluşmaları’nın Taşkuyu Mahallesi ayağında kurulan stantlarda üretici kadınlar nar, nar ekşisi, sirke, zeytin, zeytinyağı, baharat ve çeşitli meyve satışlarını yapma fırsatı yakaladı. Mahalle meydanında gerçekleşen etkinliğe Taşkuyu sakini kadınların yanı sıra, çevre mahallelerden de üretici kadınlar katılım gösterdi. Mersin merkez ve Tarsus’ta birçok noktadan ulaşımları sağlanan kadınlar, hem keyif dolu bir gün yaşadı, hem de doğal ürünleri alma imkanı buldu. Çocuklara yönelik oyun atölyeleri ve çeşitli aktivitelerin de yer aldığı programa muhtarlar ve vatandaşlar ilgi gösterdi. "Üretici kadınlarımız el emeği ürünlerinin satışını yapıyor" Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı’nda görev yapan Burcu Sert, projenin hem kırsalda, hem de merkezde yaşayan kadınlar için oldukça verimli olduğunu söyledi. Sert, "Burada üretici kadınlarımız el emeği ürünlerinin satışını yaparken, diğer mahallelerden gelen kadınlar da mahalleyi gezme fırsatı buldu. Zaten projedeki amacımız hem kırsal mahalle üretimini desteklemek, hem merkezde yaşayan kadınlara gezi organizasyonu yapmak, hem de kadınların sosyal hayatını desteklemek" dedi. "Üretici ve tüketici kadınları bir araya getiriyor" Tarsus Ulaş Mahallesi Muhtarı Mahperiye Apaydın da kadınlar olarak bir arada olmaktan memnuniyet duyduklarını dile getirerek, "Bu etkinlik; Büyükşehir Belediye Başkanımızın üretici ve tüketici kadınları bir araya getirdiği, kadınların neler yapabileceğine, nasıl sosyalleşebileceğine ilişkin bir etkinlik" diye konuştu. Türkiye Muhtarlar Derneği Tarsus Şube Başkanı ve Fatih Mahallesi Muhtarı Turgay Benli ise ortamı görünce mutlu olduğunu ifade ederek emeği geçenlere teşekkür etti. Taşkuyu Mahallesi sakinlerinden Ümmügülsüm Gür de etkinlik ve kurulan stantlar sayesinde ürünlerini satma imkanı bulduklarını kaydetti.