YEREL HABERLER - 06 Nisan 2012 Cuma 19:38

İNEGÖL`ÜN İL OLMA KONUSU KENT KONSEYİNE HAVALE EDİLDİ

A
A
A
İNEGÖL`ÜN İL OLMA KONUSU KENT KONSEYİNE HAVALE EDİLDİ

İnegöl Belediye Meclisi`nin nisan ayı toplantısında, İnegöl`ün büyükşehire bağlanması tartışıldı.
Bağımsız Meclis üyesi Sadri Demirtaş tarafından yazılan ve SP Meclis üyeleri Tamer Uşak, Özgür Öztürk, HAS Parti Meclis üyesi Hüseyin Doğan`ın imzalarının bulunduğu, "Son günlerde gündemde olan İnegöl ilçemizin büyükşehire bağlanıp bağlanmaması konusu belediye meclisimizde tartışılarak bir karara varılmasını talep ediyoruz` yazılı dilekçe meclise sunuldu. Konu gündem dışı görüşüldü. Sadri Demirtaş, "Son yıllarda İnegöl`ün il olması konusu konuşuluyor. İnegöl`ümüz ekonomisiyle sosyal yapısıyla sanayisi ile büyüyen gelişen, kendini aşan bir ilçe konumuna gelmiştir. Artık ilçe olarak sorunları çözemez bir konuma gelmiş. Halkımızın bizden beklentileri var. Halkımız büyük bir endişe ve tereddüt içerisinde. İnegöl merkez ilçe mi yoksa il mi olacak? Burada alacağımız karar İnegöl`e sahip çıktığımızı göstergesi olacaktır. Bu karar doğrultusunda kuracağımız komisyonla halkımızı da yanımıza alarak, İnegöl`ün il olması için mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Partiler üstü bir konumda bu işi takip edersek, İnegöl`ün hak ettiği yere geleceğine inanıyorum. Hiçbir şey için geç değildir. Biz İnegöl olarak, geçmişte birçok meseleyi aşmıştık. Bundan sonra da hep birlikte aşacağız. Son günlerde muhalefet partileri de dahil bu konuda büyük bir çaba gösteremedi. Sadece medyada birkaç arkadaşımız özellikle son günlerde bunu dile getirir oldu. İnegöllü olarak insanlarımıza bir umut verebilmek, onların beklentilerine sahip çıktığımızı göstermek için böyle bir çalışmanın yapılmasını istiyoruz" dedi.
Bu konuyu İnegöl gündemine taşıyan basın mensuplarına teşekkür ederek konuşmasına başlayan Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, "1990`lı yıllara kadar 67 vilayetimiz vardı. 90 ve 2000`li yıllar arasında birkaçı depremden, birçoğu siyasi kaygıyla, güvenlik sebebiyle olmak kaydıyla 14 yeni ilimiz oldu. İnegöl`ün il olmayla alakalı 20-30 yıldır ciddi bir isteği var. İnegöl`de dönem dönem Ankara`ya milletvekili göndermiş, siyasette sorumluluklar almış, hatta bünyesinden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı çıkarmıştır. Rahmetli Erbakan`ın İnegöl meydanında, `Ya 81 ya 82`siniz` dediği günleri hatırlıyoruz. İnegöl`ün çift milletvekili ile temsil edildiği bir dönemde insanlar otobüs otobüs buradan Ankara`ya gitti. Ama iktidar ortağı milletvekilleri olmasına rağmen yine il olamadık. 9,5 yıllık AK Parti iktidarında da hiçbir ilçenin il olmadığını biliyoruz. Farklı şehirlerinde bu konuda istek ve arzuları var. İnegöl`ün ekonomik sıkıntısı yok. İnegöl alt yapısı itibariyle buna hazır olduğu için İnegöl`ün potansiyelinin daha fazla artırılması, bünyesinde üniversite kurulabilmesi ve benzeri sebeplerden dolayı il olmak istiyoruz. Belediye meclisinde bu konuyla alakalı alacağımız bir karar, `İnegöl`e deniz getirmek` gibi bir şeydir. Son 8 aylık süreçte belediye başkanlarına il konusuyla alakalı anketler geldi. Yazılı olarak düşüncelerimiz alındı. Bu il konusunda detaylı bir şekilde görüşlerimi yazdım. Şu an bununla alakalı kesinleşmiş bir tasarı yok. Mecliste görüşülmüş bir şey yok. Şimdi benim hiç bir yetkilinin ağzından duymadığım bir şeyle kalkıp burada yorum yapmam gibi bir ifade de bulunmam doğru olmaz. Ben gerçekten İnegöl`ün il olmasını istiyorum" diye konuştu.
İnegöl`ün il olmasıyla beraber çok ciddi kazançlar elde edileceğini söyleyen Aktaş, "Bununla alakalı lobi çalışmalarına veya bunla alakalı kurulacak komisyonun Ankara nezdinde ne kadar etkili olup olmayacağı konusunda çok fazla tahminim yok. Lakin böyle bir çalışmaya destek verebileceğimi, konuyla alakalı maddi ve manevi katkıda bulanabileceğimi ifade etmek istiyorum. Tasarı mecliste görüşülmeye başlanırsa o zaman fikrimizi daha net göstermiş oluruz" ifadelerini kullandı.
Söz alan SP`li üye Hakan İnkaya da, "İsteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü. Böyle bir talep var ortada. Bu konu konuşuluyor mecliste. Her ne kadar siyasi partilerin bir kısmı, İnegöl ile alakalı bir şey yapma gayretinde ama tüm bunları bir çatı altında toplayabilecek, bana göre tüm STK`ları bir araya getirebilecek kent konseyimiz var. Bu kent konseyimizi aktif hale getirebilirsek, belki bir ilerleme kaydedebiliriz. Veya ulusal gündeme düşebiliriz. Bursa ile İnegöl`ün yakın olma gerekçesini ön plana koyuyorlar ama Manisa ile İzmir arasındaki tünelle 15 dakikada iki şehir birbirine bağlanacak. İzmit ile İstanbul`u ayıran tek bir cadde. İstanbul ile Tekirdağ birbirine yapışmış. Bu örnekleri gündeme taşıyabilirsek, bizler için daha iyi olur. Yoksa karar meclisten geçtikten sonra çok fazla yapacak bir şeyimiz kalmayabilir" şeklinde konuştu.
İnkaya`nın teklifine katılan Başkan Aktaş, "Kent konseyi bu manada gündem oluşturabilir. STK`lar bu çatı altında toplayabiliriz. Konuyu ben ilgili arkadaşlarla paylaşacağım. Özellikle bununla alakalı kent konseyinin harekete geçmesi ve konseyin konuyla alakalı çalışma yapması noktasındaki konuyu ileteceğim. Yarından itibaren inşallah bununla alakalı çalışmalar başlar" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.