YEREL HABERLER - 03 Nisan 2012 Salı 18:08

YURT DIŞINDA GÖREV YAPAN BİLİM ADAMLARINDAN ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİNE YOОUN İLGİ

A
A
A
YURT DIŞINDA GÖREV YAPAN BİLİM ADAMLARINDAN ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİNE YOОUN İLGİ

Çorum Hitit Üniversitesi, son aylarda yoğun olarak gerçekleştirdiği tanıtım faaliyetleri ile birlikte yurt dışında görev yapan Türk bilim adamlarının ilgi odağı haline geldi.
Başta Amerika olmak üzere İngiltere, Fransa ve Belçika gibi dünyanın çeşitli ülkelerinde görev yapan akademisyenler Hitit Üniversitesi`nde görev yapmak için üniversiteye başvurdu.
Prof. Dr. Reha Metin Alkan`ın göreve gelmesiyle değişim rüzgarlarının estiği üniversite, "dünya üniversitesi olma" sloganıyla yola çıkan Hitit Üniversitesini son aylarda yurt içinde ve yurt dışında yaptığı tanıtımlarla cazibe merkezi haline geldi.
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Hitit Üniversitesinin artık taşrada bir Anadolu üniversitesi değil, herkesin tercih ettiği, gelmek istediği örnek bir yüksek öğretim kurumu olduğunu söyledi.
Gelinen noktada elde edilen başarının sadece kendilerine ait olmadığının altını çizen Rektör Alkan, bunda başta siyasiler, valilik, belediye, sivil toplum kuruluşları ve toplumun tüm katmanlarının katkısının bulunduğunu vurguladı. Üniversiteye verilen destek ve gösterilen ilginin kendilerini mutlu ettiğini dile getiren Prof. Dr. Alkan, kendilerine duyulan güveni boşa çıkartmamak için çalıştıklarını ifade etti.
Çorum`un yüksek öğretim serüvenin 36 yıl önce kurulan meslek yüksek okulu ile başladığına dikkat çeken Alkan, "Kimse üniversiteyi bilmiyorken bizde yüksek okul varmış. 36 yıllık geçmişe sahip bir eğitim kurumuyuz. Biz 6 yıllık bir üniversite değiliz. Bunun farkına varmamız gerekiyor. 1976`dan sonra kaç tane üniversite kurulmuştur. Çoğu yeni kuruldu. Şehirde bir yüksek okulu bulunmaktaydı. Gönül isterdi ki daha hızlı bir oluşumla, daha hızlı bir üniversite yapısına çok daha önceleri kavuşsaydık. 10-15 yıl öncesinde Çorumun bir çok bölgesinde arazi daha çok ucuzdu. O zamanlar kampüs sorunu çözülseydi biz şuan bunlarla uğraşmazdık. 2012 yılında 36 yıl sonunda kampus sorunu ile uğraşan bir rektörüm. Bunun çok zorlu tarafları var ancak keyifli tarafları da var" dedi.
Tüm dünyayı paydaş olarak gören öğretim elemanları ve mezunlarla "dünya üniversitesi olma" hedefi ile yola çıktıklarını dile getiren Alkan, bu hedefin bir gecede veya para verilerek gerçekleşmeyeceğini, herkesin kavraması aynı zamanda görmesi gerektiğini belirtti.
Bunun bir gönül işi olduğunu, `büyüyoruz" diyerek `büyünmediğini` herkesin buna inanması ve gönül vermesi gerektiğini anlatan Alkan, "Herkese düşen pay var. Herkes buna destek verirse burada gelişen Çorum olacaktır. Caddede insanların çevirin sorun, `yurt dışından üç üniversite ismi söyleyin` diye sorsanız ilk olarak Oxford Üniversitesini söylerler. Oxford üniversitesinin olduğu şehir 150-200 bin nüfuslu bir şehir. Öyle bir üniversite ki şehrini tüm dünyaya tanıtabiliyor. Üniversitenin faydasını anlarsak bu Çorum için üniversitemiz için dünyaya açılan muazzam bir kapı olduğunu, önümüzün açılmasında ciddi bir faktör olduğunu rahatlıkla görebileceğiz" diye konuştu.
Mayıs ayı içerisinde Fen Edebiyat Fakültesi yerleşkesinde bahar şenlikleri düzenleyeceklerini açıklayan Rektör Alkan, şenliklerle üniversitedeki bölümlerde görev yapan öğretim elemanlarının etkinliğe katılacak olan lise öğrencilerine hem üniversiteyi hem de bölümleri tanıtacaklarını bildirdi. Alkan, Çorum özelinde uygulanacak bu programla gençlerin üniversite havasını Hitit üniversitesi ile soluyacağını dile getirdi.
108 tane lisede özel tanıtım faaliyetinde bulunduklarını anlatan Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, "İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir olmak üzere çok sayıda ilimizde binlerce öğrencimize ulaştık. Tanıtım faaliyetlerinde `hangi vakıfa ait üniversitesiniz, ücretleriniz ne kadar` yönünde sorular yöneltildi. Bu şaşırtıcı bir durum. Üniversitemizin yeteri kadar tanıtımının olmadığını düşünüyoruz ve bunun için çalışıyoruz. İkinci olarak yaptığımız etkinliklerin profesyonelliği önemli. Tanıtımlara bende katılıyorum. Bu tür etkinliklere bir rektörün katılması alışılagelmiş bir durum değil. Bir çok algıya göre `rektör, görünmez, konuşulmaz, ulaşılmaz` gibi bir şablon var. Biz bu durumun aksine öğrencilerimizin karşısına çıkıyoruz. Bu faaliyetler sonunda Türkiye`nin her bölgesinden başarılı öğrencileri üniversitemize kazandırma amacındayız. Üniversiteye gidecek öğrencilerin bizi tercih etmeleri, üniversitemizdeki öğrencilerimizin de yüksek lisans yapmaları için belli bir alt yapıyı hazırlamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin zor şartlarda öğrenim hayatını sürdürmeye çalıştığının farkında olduklarını dile getiren Alkan, öğrencilerin hayatını kolaylaştıracak her türlü tedbiri almaya çalıştıklarını söyledi. Üniversitelerdeki en önemli varlıklardan birisinin kütüphane olduğuna vurgu yapan Alkan, üniversite kütüphanesine elektronik kaynaklar alarak 7 gün 24 saat ulaşılmasını sağladıklarını bildirdi.
Kampusle ilgili Belediye Başkanı Muzaffer Külcü öncülüğünde güzel bir çalışmanın devam ettiğini kaydeden Alkan, üniversitenin fiziki mekan olarak ta her türlü eksiğini gidereceklerini belirtti.
Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül`ün Üniversite rektörleri ile yaptığı toplantı hakkında da izlenimlerini aktaran Rektör Alkan, "Cumhurbaşkanımız, beş yıldızlı otel görünümünde binalar yapılmış olması güzel olabilir ancak sizden istediğim onun içerisinde ne tür faaliyetler yapıldığı, ne kadar bilimsel faaliyetlerin yapıldığı çok daha önemli" dedi.
Bu kampus önemli değil demek değildir. Elbette önemli ama bunun içerisinde öğrencilerin gelmesi için sebeplerin olması gerekiyor. Onun için yeni, güncel bölümler olması gerekiyor. Bu yüzden tüm dünyayı yakından takip eden, dünya vatandaşı olmak gibi büyük bir vizyonu olan öğretim görevlilerine sahip olmamız gerekiyor. Ben gururla söylüyorum şuanda sahip olduğumuz akademik kadronun tümü canla başla ellerinden geldiği kadar hem eğitsel hem de araştırma faaliyetleri yürütmeye çalışan arkadaşlardan oluşuyor. Her geçen günde yeni arkadaşlarımızı tercih ediyoruz. Yurt dışından bilim adamlarını tercih ediyoruz. Yakın zamanda Amerika`dan iki arkadaşımız gelecek. Kanada`dan bir arkadaşımız gelecek. İngiltere`de doktora yapmış iki araştırma görevlisi görevlerine başladı. Belçika`da görüştüğümüz bir akademisyenimiz var. 8 tane dil biliyor. Kendisi gelmek için başvuruda bulundu. Fransa`dan bir arkadaşımız bize gelmek istiyor. Amerika`da yine doktora yapan birisini bünyemize kazandırmayı planlıyoruz" şeklinde açıklamada bulundu.
Dünyayı yakından takip eden, vizyonu olan akademik kadrolarına yine bu özelliklere sahip başka bilim adamlarını katarak daha genç daha dinamik ve büyük projelere imza atan bir üniversite modelini tasarladıklarını anlatan Rektör Prof. Dr. Reha Metin Alkan, "Daha önce öğretim elemanı olmadığı için öğrenci alamadığımız matematik bölümü kısa süre önce öğrenci aldık. Açılmış olan bölümleri faaliyete geçirmek için öğretim elemanlarını temin yoluna gittik. Çok ciddi yol kat ettik. Çorum bir sanayi şehri, kentte Meteoroloji Malzeme Mühendisliğinin önemli bir yere sahip olduğunu düşündük. Bu çerçevede Meteoroloji Malzeme Mühendisliğine öğretim elemanı bulduk. Şuanda Amerika`da bir öğretim görevlisi gelerek yakında görevine başlayacak. YÖK`e bu bölüme öğrenci alımı için başvuruda bulunduk. Yeni bölümler açıyoruz. Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Antropoloji bölümlerini açtık. Eski Çağ Kültürleri ve diller ile ilgili çalışmalarımız başladı. Sanat tarihi ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Batı dillerine öğretim elemanı için başvuruda bulunduk. Kısa sürede oraya da öğretim elemanı alabilecek minimum sayıya ulaşabileceğiz. Her geçen gün sayıları artıyor. Yüksek lisans, doktora yapmak için belirli öğretim üyesi sayısına ulaşmak gerekiyor. Hemen hemen her birimde yüksek lisans ve doktora yapılması için çalışmalar devam ediyor" diye konuştu.
Üniversitenin öğrenci projelerine verdiği destekler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Reha Metin Alkan, 2010 yılında öğrenci projelerine 110 bin TL tutarında bir destek verilirken, göreve geldikleri günden bugüne kadar öğrencileri projelerine yaklaşık 650 bin TL tutarında katkı sağladıklarını açıkladı.
Üniversite öğrencilerinin önümüzdeki günlerde Türkiye çapında bir etkinliğe imza atmaya hazırlandığını kaydeden Alkan, "Hititlerin başkenti Hattuşa`da yapılacak olan bu etkinlikle bölgenin tanıtımına da katkı sunacağız. Öğrencilerimizin etkinliklerinin yanı sıra ilin sahip olduğu kültürel ve tarihi değerleri de misafirlere tanıtıyoruz. Bunları üst üste koyduğumuz zaman öğrenci bulmakta, öğretim görevlisi bulmakta sıkıntı çekmiyoruz. İskilip Meslek Yüksek Okulunda bir kişilik kadro açtık 54 başvuru oldu. 5 kişilik İngilizce okutman için açılan başvuruya 122 başvuru yapıldı. Bu inanılmaz bir rakam" diyerek sözlerini tamamladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir KADEM kadına yönelik şiddete dikkat çekti Eskişehir KADEM İl Temsilcisi Mehtap Özkaya, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ile ilgili yaptığı konuşmada televizyon dizilerinin kadına yönelik şiddet üzerindeki etkisini vurguladı. Eskişehir KADEM İl Temsilcisi Mehtap Özkaya, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ile ilgili yaptığı konuşmada bu yıl ki sloganlarının “şiddete seyirci kalma” olduğunu söyledi. Özkaya, geçtiğimiz yıl en çok izlenen 14 yerli yapım diziyi kadına yönelik şiddet bağlamında değerlendirdiklerini söyledi. İncelemeye konu olan 14 dizide toplam 327 bölümde 3 bin 13 kadına yönelik şiddet sahnesi tespit ettiklerini dile getiren Özkaya, “25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle bir aradayız. Tüm dünyada kadınlar özel ve kamusal alanda farklı şiddet türlerine maruz kalıyorlar. Bu gerçeğe dikkat çekmek ve kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak adına 25 Kasım önemli bir gündür. Bu yıl ki hazırladığımız kampanyamızın sloganı ise “şiddete seyirci kalma”. Bu sloganla vermeyi hedeflediğimiz mesajlar var. Medyada geçen kadına yönelik şiddet konusu bizimde uzun zamandır gündemimizde yer alıyor. Medyada kadına yönelik şiddet ve izleyici farkındalığı, yerli diziler üzerinde inceleme başlıklı önemli araştırmayı hayata geçirdik. Bu araştırmada geçtiğimiz yıl en çok izlenen 14 yerli yapım diziyi kadına yönelik şiddet bağlamında inceledik. Bu araştırmada dizilerde işlenen şiddet türlerini, bu türlerin oranlarını, yaygınlığını, izleyicilerin dizilerdeki kadına yönelik şiddete dair farkındalığını ve şiddet sahnelerinden etkilenme durumlarını ölçtük. İncelemeye konu olan 14 dizide toplam 327 bölümde 3 bin 13 kadına yönelik şiddet sahnesi tespit ettik. En çok karşılaşılan şiddet türlerine baktığımızda ise yüzde 51 oranında psikolojik, yüzde 24 sözlü, yüzde 11 çok boyutlu ve karmaşık, yüzde 8 fiziksel şiddet tespit ettik. Kadına yönelik şiddetin bütün türleri diziler aracılığıyla evimize sızıyor. Bu sebeple bizler kampanya boyunca “şiddete seyirci kalma” diyerek televizyon dizilerindeki kadına yönelik şiddet ve türlerine, etkilerine dikkat çekip sizlerle paylaşacağız. Kampanyamızın kadına yönelik şiddete karşı bireysel ve toplumsal farkındalık oluşmasını diliyor, hepinize duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Deprem sonrası felç kalan Mehmet, hayallerini gerçekleştirmek istiyor Kahramanmaraş’ta depremden sağ kurtulan ancak omurilik felci teşhisi konulup yürüyemeyen 22 yaşındaki Mehmet, yeniden ayağa kalkıp vatani görevini yapmak istiyor. Kahramanmaraş’ta yaşayan 22 yaşındaki Mehmet Fatih Güngör, 6 Şubat depremleri sırasında bir tekstil fabrikasında çalışırken enkaz altında kalarak ağır yaralandı. Çeşitli hastanelerde tedavi gören Mehmet’e, omurilik felci teşhisi konuldu. Belinden aşağısı tutmadığı için yürüyemeyen gencin birçok hayalide yarım kaldı. Askerlik ve evlilik hayali yarım kaldı Hayatı boyunca vatani görevini yapmayı, otomobil kullanmayı ve evlenip yuva kurmayı hayal eden Mehmet, şimdi ise yeniden ayağa kalkabilmek için hayırseverlerin ve yetkililerin desteklerini bekliyor. “Ameliyattan sonra ayaklarımı hissetmedim” İhlas Haber Ajansı’na konuşan Mehmet Fatih Güngör, depremden sonra enkazda kaldığını ve 15 dakika içerisinde kurtulduğunu anlatarak, “Deprem sırasında iş yerinde çalışıyordum ve o anda duvar üzerime düştü. 15 dakika sonra beni kurtardılar, hastanelere gittim, çevre illerdeki hastanelere de gittim. Şuanda gelişmeler var. Enkaz altındayken kaburgam akciğerime batmış ve delik oluşmuş. Ankara’da onun tedavisi yapıldı, omurilik ve ortopedi ameliyatı oldum. Bir gün sonra kendime geldiğimde ayaklarımı hissetmediğimin farkına vardım” dedi. “Hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum” Adana’da bir doktorun tedavisi ile sağlığına kavuşabileceğini belirten Güngör, “Adana’da bir doktor bulduk ancak seans başı 70 bin lira ücreti var. Omuriliğe kök hücre tedavisi yapıyormuş. En az 2 iğne vurulmam lazımmış ve daha sonra gelişim görebilecekmişim. Gelişim sonrası daha farklı bir tedavi uygulayacağını söyledi. Eski sağlığıma tam kavuşmayabilirim ama kendi işlerimi halledebileceğimi öğrendim. Hayallerim var. Askere gitmek istiyorum, hayat kurmak ve tekrardan çalışmak istiyorum. Araba sürmek istiyorum. Cumhurbaşkanımıza ve yetkililer hayırseverlerin yardım etmesini bekliyorum” diye konuştu.
Manisa Akhisar Emniyeti’nden geniş kapsamlı asayiş uygulaması Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ve Akhisar İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, ilçe genelinde geniş çaplı asayiş uygulaması gerçekleştirdi. Uygulamada, kurallara uymayan araç sürücüleri ile çeşitli eğlence merkezlerine para cezası kesilirken, üzerinde uyuşturucu madde bulunan şahıslar hakkında adli işlem başlatıldı. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü; Akhisar ilçesi genelinde dün 20.00-00.00 saatleri arasında, Asayiş, KOM, TEM, Narkotik, Güvenlik Şube Müdürlüğü ve Akhisar İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı 38 ekip, 195 personel ile asayiş uygulaması yaptı. Uygulamada, bin 212 şahıs sorgulanırken, 556 araç da denetlendi. 43 araç sürücüsüne 186 bin 54 TL para cezası uygulandı ve 11 araç trafikten men edildi. 16 umuma açık istirahat ve eğlence yerinin kontrol edildiği uygulamada; 2 şahsa Kabahatler Kanunu 36/1 maddesine göre 1 bin 954 TL idari para cezası, 1 iş yerine ruhsat dışı konsomatris çalıştırmaktan, 1 iş yerine kapalı alanda sigara içmekten,1 iş yerine de ruhsatı olmadan canlı müzik yayını yapmaktan tutanak tutuldu. Denetlemelerde, 1 adet kurusıkı tabanca ele geçirilirken, 1 şahsa 5279 sayılı kanuna göre 8 bin 323 TL idari işlem uygulandı. Yine aynı uygulamada, 36 adet sentetik uyuşturucu madde, 1,6 gram esrar maddesi, 0,35 gram metamfetamin maddesi, 1 adet Akhisar İlçe Emniyet Müdürlüğü asayiş kanalını dinleyebilen el telsizi ele geçirilirken, 1 şahsa haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan, 2 şahsa alkollü araç kullanmaktan, 8 şahsa TCK 191 (Kullanmak için Uyuşturucu Madde Bulundurmak) suçundan adli işlem yapıldı. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü, Manisa halkının huzur ve güvenliği için suç ve suçlularla mücadelenin aralıksız devam edeceği vurguladı.
İstanbul Ticaret Bakanı Bolat: "Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararı alması çok önemli bir adım" Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’nda katılan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) birkaç gün önce İsrail’in soykırımının baş mimarları olan kişileri tutuklama kararı alarak suçlu ilan etmesi çok önemli bir adımdı. Filistin’de, Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’daki vahşi katliamın ve soykırımın son bulması noktasında cesaretlendirici olmuştur” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’na katıldı. Beylikdüzü’nde bir otelde düzenlenen etkinlikte iki ülke arasındaki stratejik ortaklık ve ekonomik iş birliği konuları ele alındı. Foruma Bakan Bolat’ın yanı sıra Uluslararası İş Forumu Başkanı Erol Yarar, Cezayir İktisat Eski Bakanı Prof. Dr. Abdelkader Sammari, Cezayir Ankara Büyükelçisi Ammar Bellani, Müteahhitler ve Sanayiciler Kulübü Başkanı Rashid Bouhamid ve çok sayıda sektör paydaşları katıldı. “Bu yılın ilk yarısı itibariyle milli gelirimizi tam 5 katı artırarak, 230 milyar dolardan 1,2 trilyon dolara yükselttik” Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’nda konuşan Ömer Bolat, "Cezayir-Türkiye Karma Ekonomik Komisyon 12. Dönem Toplantısı da geçtiğimiz Mayıs ayında Ankara’da yapılmıştı. İki ülke liderleri ve hükümetleri arasında çok büyük bir yakınlık var ve yakın ilişkilerimiz devam etmektedir. 22 yıldan bu yana Türkiye Cumhuriyeti olarak ekonomide çok büyük atılımlar ve başarılar kaydettik. Milli gelirimizi tam 5 katı artırarak, 230 milyar dolardan 1,2 trilyon dolara yükselttik, bu yılın ilk yarısı itibariyle. Kişi başına milli gelirimizi yine 22 yılda 3 bin 600 dolardan 13 bin 300 dolara yükselttik. Bu yılın sonunda inşallah 14 bin 500-15 bin dolar civarında kişi başı milli gelire ulaşacağız. Mal ihracatlarımızı 7.5 kat arttırarak 36 milyar dolardan 262 milyar dolara, hizmetler ihracatımızı da yine 7.5 kat artışla 14 milyar dolardan 112 milyar dolara yükselttik. Bugün Türkiye 340 milyar dolar mal ithalatı, 260 milyar dolar mal ihracatı ile 600 milyar dolar civarında bir toplam dış ticarete sahiptir. Milli gelirimizin yaklaşık yüzde 50’sini oluşturmaktadır. Dış yatırımlarda da, 2002’ye kadar 14 milyar dolar yabancı doğrudan yatırım gelmişken Türkiye’ye, bu rakam son 22 yılda 269 milyar doları aşmıştır. Bunları reformlarla, doğru politikalarla, siyasi ve ekonomik istikrarı koruyarak, hep yurt içi ve yurt dışı yatırımları, istihdamı ve ihracatı arttırmaya çalışarak başardık" dedi. “Cezayir bizim Afrika’daki ikinci büyük dış ticaret ortağımızdır” Cezayir ile yürütülen ticari ilişkilere değinen Bakan Bolat, "Cezayir bizim Afrika’daki ikinci büyük dış ticaret ortağımızdır. Birinci sırada Mısır, ikinci sırada Cezayir yer alıyor. Ancak Cezayir, Türkiye yatırımları için birinci ülkedir Afrika’da. Bin 500 Türk firması 6 milyar dolarlık yatırımlarla Cezayir’de yatırım, üretim, istihdam ve ihracat peşinde koşmaktadırlar. Bunu yaparlarken de Türkiye ile ticarette de köprü rolü oynamaktadırlar. Müteahhitlik bir başka başarı hikayemizdir. Türkiye’nin dünyada 2002’ye kadar 50 milyar dolarlık müteahhitlik hizmetleri varken, son 22 yılda buna 472 milyar dolar daha ilave oldu. 522 milyar dolara yükseldik,137 ülkede 12 bin 330 proje ile. Ve Afrika’da en büyük müteahhitlik hizmetlerini Cezayir’de gerçekleştirdik. 700’e yakın proje ve 33 milyar dolarlık müteahhitlik hizmetlerini gerçekleştirdik. Cezayir’de dış ticaret bakanımızla beraber bu tercihli ticaret anlaşması müzakerelerini hızlandıracağız. Bu ticaret diplomasisi çabalarımız, dünyayla maksimum ekonomik iş birliği çabalarımız, siyasi istikrar ve yurt dışı ilişkilerde kazan-kazan, birlikte güçlenmek, birlikte büyümek hedefleri doğrultusunda hızlı adımlarla yol alıyoruz. İslam ülkeleri ile dış ticaret anlaşmalarımız 22 yılda tam 11 kat yükseldi. 10,8 milyar dolardan 2023 yılında 130 milyar dolara artış gerçekleştirmiş olduk” ifadelerini kullandı. “UCM heyetini yürekten tebrik ediyoruz” Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni tutuklama kararı alması çok önemli bir adım olduğunu söyleyen Bakan Bolat, "Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) birkaç gün önce İsrail’in soykırımının baş mimarları olan kişileri tutuklama kararı alarak suçlu ilan etmesi çok önemli bir adımdı. Filistin’de, Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’daki vahşi katliamın ve soykırımın son bulması noktasında cesaretlendirici olmuştur. Suçların cezasız kalmayacağı ve adaletin ahirete kalmadan bu dünyada da tecelli edeceği noktasında yüreklere su serpmiştir. UCM heyetini yürekten tebrik ediyoruz. Türkiye olarak gerçekten dünyada tek başımıza da olsak, İsrail ile ihracat ve ithalatı 6 ay önce durdurma kararı almıştık ve bu kararımızı uygulamaktayız. Ama Filistin ekonomisine ayakta kalması için Filistin’in istediği ticaret noktasında da onlara gerek ihracatta gerek ithalatta destek vermekteyiz. Ve Gazze’dekiler başta olmak üzere kardeşlerimize 85 bin ton gıda ve sağlık yardımları, hijyen yardımları konusunda öncülük ediyoruz, etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.