YEREL HABERLER - 31 Mart 2012 Cumartesi 11:03

KARANFİL KOKUSU TİYATRO SEVERLERİN BEОENİSİNİ KAZANDI

A
A
A
KARANFİL KOKUSU TİYATRO SEVERLERİN BEОENİSİNİ KAZANDI

Nevşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından organize edilen ve ülkemizdeki terörün trajik yüzünü anlatan belgesel tiyatro ``Karanfil Kokusu``, İstanbul Pencere Tiyatro topluluğu tarafından Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi`nde halka ücretsiz olarak sahnelendi.
Bayram isimli Üniversite özlemi içerisindeki bir gencin terör örgütünün kıskacında kalarak kendini bölücü örgütün elemanları ile birlikte dağda bulması ve katıldığı bir bombalı saldırıda masum insanların yanı sıra kardeşinin de ölümüne neden olması ile ortaya çıkan gelişmelerin aktarıldığı Karanfil Kokusu isimli oyunda, Namık Kemal Yiğittürk, Yaşar Karakulak, Nesrin Yıldırım,Yaşar Ayvacı, Ali Murat Karaaslan, Hilal Özbalcı ve Seda Yılmaz başlıca rolleri üstlendi.
Nevşehir Vali Yardımcısı Mustafa Kemal Keskin, Türk tiyatrosunun duayen isimlerinden ve Nevşehir`de özel bir TV için çekilen dizide Remzi rolünü de başarı ile canlandıran Ulvi Alacakaptan ile çok sayıda tiyatro severin büyük bir ilgiyle izlediği Karanfil kokusu isimli oyun, izleyenlerin büyük beğenisini kazandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TİKA Nijerya’daki okulda kapsamlı yenileme çalışması gerçekleştirdi Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Nijerya’nın Kano kentinde eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren “Kano Capital School” adlı okulda kapsamlı yenileme çalışması gerçekleştirdi. Nijerya, Afrika’nın en büyük ekonomilerinden biri olmasının yanı sıra, hızla artan genç nüfusuyla dikkat çekiyor. Nüfusunun neredeyse yarısı 18 yaş altında olan ülkede öğrenim gören gençler sağlıklı, modern ve güncel pedagojik ögeleri içeren eğitim ortamlarına erişmekte oldukça zorlanıyor. Nüfusunun önemli bir bölümü Müslüman Haussalardan oluşan ve aynı zamanda ülke tarihi ve kültürü açısından da önemli birçok mirasa ev sahipliği yapan Kano, 4 milyona yakın nüfusuyla Nijerya’nın en büyük ikinci şehri Kano’da yer alan "Kano Capital School" TİKA tarafından yenilendi. Kapsamlı yenileme Uzun yıllardır kısıtlı imkanlarla eğitim veren okulun 6 sınıflı ana binası ve bilgisayar bloğu kapsamlı bir yenileme sürecinden geçti. Çalışmalar kapsamında, okulun çatısı yeniden inşa edildi; iç ve dış duvarlar onarılarak boyandı; kapı ve pencereler yenilendi; zeminlere fayans ve mozaik döşendi; elektrik ve su tesisatları değiştirildi; LED aydınlatma sistemleri kuruldu; tuvaletler onarıldı ve paratoner sistemleri kurularak okulun güvenlik altyapısı güçlendirildi. Ayrıca okul, akıllı tahtalar, projeksiyon cihazları, güvenlik kameraları, öğretmen masaları, öğrenci sıraları, klima ve vantilatörlerle donatıldı. Enerji ve su altyapısı güçlendirildi Okulun enerji altyapısı da güneş enerjisi sistemleriyle desteklenirken, açılan yeni bir su kuyusu ile öğrencilerin temiz suya erişimi sağlandı. Bu yeniliklerle birlikte okulda, 4-18 yaş arası 600 öğrenciye daha sağlıklı ve modern bir eğitim ortamı oluşturuldu. Modern Eğitim teknolojilerine erişim hedefleniyor Yenilenen Kano Capital School, 22 Kasım 2024 tarihinde düzenlenen bir törenle Nijerya Milli Eğitim Bakanlığına teslim edildi. Törene, yerel yetkililer, TİKA temsilcileri ve öğrenciler katıldı. TİKA’nın gerçekleştirdiği bu proje, Nijerya’nın eğitim altyapısını güçlendirmeyi, öğrencilerin modern eğitim teknolojilerine erişimini artırmayı ve eğitimde fırsat eşitliğini desteklemeyi hedefliyor.
İstanbul Yenidoğan çetesi davasının görülmesine 7’nci gününde devam ediliyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 7’nci gününde devam ediyor. Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 7’nci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Bugün görülecek olan celsede tutuksuz sanıkların savunma yapacağı öğrenildi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı. İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına karlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi. Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçek olmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin "kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri" gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı. İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde "TPN tüketimini azaltın" şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.
Tokat Tokatlı gençlerden kış sporlarına yeni bir boyut Tokat’ta etkili olan yoğun kar yağışı, zorlu yaşam şartlarının yanı sıra ilginç görüntülere de sahne oldu. Olimpik yüzme havuzu olmayan Tokat’ta farkındalık oluşturmak isteyen yüzme antrenörü 15 çocukla karda yüzmeye çalıştı. Tokat’ta etkili olan yoğun kar yağışı, renkli görüntülere sahne oldu. Olimpik yüzme havuzunun eksikliğine dikkat çekmek isteyen yüzme antrenörleri, ilginç bir farkındalık etkinliği düzenledi. Antrenör Samet Uluhan ve 15 öğrencisi, karda mayo ve şortlarını giyerek yüzme taklidi yaptı. Eğlenceli anları cep telefonuyla kaydeden Alper Kıvrak, etkinliği izleyenlerin yüzlerini güldürdü. Kentte olimpik yüzme havuzu için yapılan bu ilgi çekici farkındalık çalışması, karın eğlencesini yüzme tutkusuyla birleştirdi. “Yapılacak olimpik havuz, Tokat’ın ismini yurt dışında duyuracak” Kentin olimpik yüzme havuzu ihtiyacı olduğunu söyleyen yüzme antrenörü Samet Uluhan, “Geçtiğimiz yıl yine kar yağışında bir farkındalık amaçlı kara girerek yüzmüştüm. Çocuklar bu videoyu gördüğünde hocam bizi de çağırsaydınız biz de katılırdık dediler. İnşallah bir sonrakinde birlikte yaparız demiştik. O da bugüne nasip oldu. Böyle bir video çektik. Bu etkinlikle birkaç tane amacımız var. Ama en önemlisi çocuklarımızı mutlu etmekti. Onlara güzel hatıralar bırakmaktı. Amaçlarımızdan birisi soğuğun çocuklarımızın üzerinde korkulacak bir etkisinin olmadığını göstermekti. Aksine direnci arttıracağını düşündüğümüzden dolayı yüzmeyle alakalı birleştirmek istedik. Ortaya böyle bir olay çıktı. Son yıllarda Gençlik Spor Bakanlığı çok ciddi yatırımlar yaptı. Tokat’a da bu yatırımlar yansıdı. Şehrimizin merkezinde üç tane yüzme havuzu var. Birisi bizim video çektiğimiz havuzumuz. Çok iyi havuzlarımız ama daha iyi olabilir mantalitesinde olduğumuz için çocuklarla birlikte bu konuya da dikkat çekmek istedik. Yetkililerden Tokat’ımıza olimpik havuz isteğimiz var. Yapılacak bir olimpik havuz, Tokat’ın ismini Türkiye’de hatta yurt dışında çok iyi bir şekilde duyuracağını düşünüyoruz. Ya çocuklar zaten kar yağışına mutlu oluyorlar. Üstüne bir de böyle bir etkinlikle çok daha mutlu oldular ufak bir şey yaptık zaten. Çok ciddi bir süre harcamadık. Kısa süreli bir videodan sonra tekrardan içeride hemen antrenmanımıza başladık. Havuzumuz sıcak ve hijyeniktir. Çok sağlıksız bir ortam yoktu” dedi. “Onlar karda yüzerken ben çekerken eğlendim” Çocukların o anlarını kaydeden antrenör Alper Kıvrak ise “Samet Hocam ve çocuklar karda yüzerken çok eğlendi. Ben de onları çekerken çok eğlendim. Çok eğlenceli bir durumdu. İnşallah tekrarını daha güzel videolarla yapacağımıza inanıyorum. Memleketimiz için güzel projelerimiz var. Yüzme camiası için güzel projelerimiz var. Grubumuzla iyi bir seviyedeyiz. İnşallah olimpik havuzumuz da yapılırsa Samet Hocamın da dediği gibi daha güzel yerlere, gelip daha güzel başarılar kazanacağımızı inanıyorum” diye konuştu.