Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, Almanya`da Türkiye`den giden dolmalık biber, armut ve üzümde ilaç kalıntısı çıktığı haberlerinin zamanlamasına dikkat çekerek, "Bu haberlerle rekoltenin düşmesine bağlı fiyat yükselmesinin çiftçiye yapacağı katkının önüne geçilmek istendiğini düşünüyorum" dedi.
Ziraat Odası Başkanı Gökçel, Almanya`da Greenpeace örgütünün yaptırdığı bir araştırma sonucunda özellikle Türkiye`den giden yaş sebze ve meyvelerde ilaç kalıntısına rastlandığı haberlerini İHA muhabirine değerlendirdi. Bu konuların haber olarak yapılmasının, ürettikleri ürünlerin pazardaki talebinin artmasına engel olduğunu belirten Gökçel, kendileri için olayın en önemli tarafının bu olduğunu söyledi. İddiada gerçek payı varsa bundan ders alıp, bu ürünleri sağlıklı bir şekilde üretmeleri gerektiğinin de
altını çizen Gökçel, "Biz bu sorumluluğu da üstümüze alıyoruz. Ama baktığımız zaman, son 3-4 yıldır Tarım Bakanlığı`nın, tarım teşkilatlarının çıkarttığı yasalar, genelgeler doğrultusunda artık bu ürünler tesis edileceği vakitten hasat edileceği süreye kadar geçen o zaman diliminde her türlü kayıt altına alınıyor. Bunların kimyasal mücadeleleri, hastalık ve zararlı ile yapılacak mücadelelerin hepsi harfiyen kayıt altına alınıyor. Yani son yıllarda Türkiye, özellikle Mersin`de bunu biz gururla söylüyoruz.
Daha önceki yıllarda ihracatı yapılan bu ürünlerin laboratuarlarda yapılan tahlil neticelerinde bazı zamanlar istenilen değerlerin üstünde bir takım ilaç kalıntılarının olduğu ortaya çıktı ama zaten bu konular ortaya çıktıktan sonra son 3-4 yıldır bu talimatlar, yasalar, uygulamalar gündeme getirildi ve bugün bu başarıyla uygulanıyor" dedi.
"HABERLER İYİ NİYETLE YAPILMIYOR"
Söz konusu haberde dolmalık biber, armut ve üzümün ön plana çıktığını, biberin anavatanının da artık Mersin olduğunu kaydeden Gökçel, dolayısıyla 40 bin dönüm alanda sera yetiştiriciliği yapılan kentte bu haberlerin kendilerini olumsuz yönde etkilediğinin altını çizdi. Haberin zamanlamasına da dikkat çeken Gökçel, "Zamanlama beni çok endişeye sürüklüyor. Kış mevsimi zaten çok ağır soğuklarla ve yağışlarla geçti. Serada olmasına rağmen ürün rekoltesinde bir düşüş var. İnsanların da bunu tüketmekle ilgili
bir talebi var. Bu talep artınca fiyatlar da otomatik olarak yüksek oluyor. Sanki bu dönemde bu tür haberler yapılarak en azından şu fiyat yükselmesinin ya da çiftçilerimize yapacağı katkının önüne geçilmek isteniyor. Bunu ben böyledir diye adlandırmak istemiyorum ama bu haberleri yapan insanların iyi niyetiyle bunu yaptığını da düşünmüyorum. Önce o haberi yaparken bu ürünlerin nasıl yetiştirildiği konusunda da bilgi vermesi lazım. Çünkü ülkemizde bu artık eskisi gibi anadan babadan kalma usullerle
yapılmıyor, belirli talimatlar ve belirli kayıtlar çerçevesinde bu üretimler yapılıyor. Dolayısıyla bizi endişeye sürüklüyor" diye konuştu.
"BU TÜR OLAYLAR BİZİ DERİNDEN YARALIYOR"
Bu tür haber yapan insanların sorumlu davranmaları gerektiğini, üreticiler olarak kendilerinin sorumlu davranmaya çalıştıklarını ifade eden Gökçel, şöyle devam etti:
"Bizim de bu işin içinden her şeyi dört dörtlük doğru yapıyoruz diye sıyrılmamız mümkün değil. Sorumluluğumuz varsa biz bu sorumluluğumuzu da yerine getirmek çabasındayız. İnsanlarımız artık bu tür olaylar sonucunda piyasada fiyat konusunda bir sıkıntı olduğunda zararını kendisi çekiyor zaten. Dolayısıyla doğru üretim yapmaya çaba sarf ediyoruz ve bunu da kayıt altında yapıyor çiftçilerimiz. Belki bazı aksaklıklar oluyor olabilir ama en azından üreticiler kayıt altında. Dolayısıyla bu tür olaylar bizi
derinden yaralıyor. Özellikle fiyat bakımından çiftçilerimize büyük zarar veriyor."
Yaş sebze ve meyvedeki ilaç kalıntılarının insanlara nasıl zarar verdiğini Mersin Ziraat Odası olarak 3 yıl önce uzmanlar eşliğinde üreticilere anlattıklarını da dile getiren Gökçel, "Kullandığımız ilaçların ve kimyasalların çevreye, doğal kaynaklara ve insan sağlığına nasıl zarar verdiğini biliyoruz artık biz. O ürünlerden bizler de tüketiyoruz, kendi kendimizi zehirlemek ister miyiz? Bunlar biraz daha üreticiye zarar vermeyecek şekilde gündeme getirilebilir. Salt `aldığımız her ürün bizi zehirliyor,
kansere sebep oluyor` diye yapılan haberler bize zarar veriyor. Benim onların işine karışacak halim yok ama işin bize zarar vermemesi konusunda da bu haberi yapan arkadaşlarımızın dikkatli olmasını tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.
Gökçel, Akdeniz Örtü Altı Yetiştiriciler Birliği`ni kurduklarını, önümüzdeki günlerde orada basına da açık toplantı düzenleyerek bu konularla ilgili bilgilendirme yapacaklarını da sözlerine ekledi.