POLİTİKA - 26 Mart 2012 Pazartesi 15:40

CUMHURBAŞKANI GÜL REKTÖRLERLE BULUŞTU

A
A
A
CUMHURBAŞKANI GÜL REKTÖRLERLE BULUŞTU

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk üniversitelerinin yavaş yavaş belli bir başarıyı yakalamaya başladığını belirterek, "Bu tabii ki üniversitelerin kendi asli görevlerine dönmeleriyle ilgili bir konudur aslında. Daha önce enerji, kaynaklar çok farklı şekilde harcanıyordu. Kendi aramızda sürtüşmelerle ve başka şeylere çok fazla odaklanıyorduk. Ve bütün gücümüz, zihnimiz, enerjimiz o işlere gidiyordu" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü`nde rektörlerle buluştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün rektörlerle bir araya geldiği öğle yemeğine ayrıca YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya ve YÖK üyeleri de katıldı. Yemek öncesi bir konuşma yapan Gül, 15-20 yıl önce rektörlerin sayısının bir masanın etrafında oturan kişi sayısı kadar olduğunu belirterek, "Şimdi bu salonda hepinizin Türkiye`deki üniversitelerin rektörleri olduğunu görünce Türkiye`nin kapasitesini, Türkiye`nin geldiği durumu bir kez daha gururla idrak
ettim" diye konuştu.
Konuşmasının başlarında YÖK Başkanı Çetinsaya`ya ve rektörlere başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Gül, eğitim konusunun kendisi için çok önem verdiği bir konu olduğunu belirterek, "Üniversiteler söz konusu olunca Cumhurbaşkanı olarak tabii ki ayrı bir sorumluluğum da var. Dolayısıyla üniversitelerimizin başarılarını yakından takip ediyorum ve takip etmeye de çalışıyorum" dedi.
Türkiye`deki üniversitelerin fiziki anlamda çok iyi bir seviyeye geldiğini ifade eden Gül, 2015 yılında ulaşılması gereken hedefe Türkiye`nin 2010 yılında ulaştığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül ayrıca, dünyanın birçok yerinde üniversitelere yeterli kaynak ayrılmadığını fakat Türkiye`de ise bunun tam tersi bir durum söz konusu olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, gelecekte nasıl üniversiteler olması gerektiği noktasına değinerek şunları söyledi:
"Nasıl üniversiteler olacak? Liselerin devamı şeklinde çocukların 4 sene daha vakit geçirdiği, biraz daha yeni çevre öğrendiği mekanlar mı olacak, yoksa akademik özgürlüğü, akademik iklimi oluşturan ve gerçekten çocuk liseden ayrılıp üniversiteye geldiğinde üniversitede olduğunu hisseden ve mezun olduğunda onu tamamen değiştiren, topluma o şekilde sunan üniversiteler mi olacaksınız? Biz bir israf kaybıyla karşı karşıya olmamalıyız. İsraf kaybı hem maddi hem de gençlerin, çocuklarımızın zamanı
itibariyledir. O bakımdan büyük bir imtihanla karşı karşıyayız."
"ÜNİVERSİTELERDE NORMALLEŞME BÜYÜK KAZANIM GETİRDİ"
Üniversitelerin kalitesini artırıcı birçok tedbirin alınması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, Türk üniversitelerinin başarılarıyla dikkat çekmeye başladığını belirterek, "Bu tabii ki, üniversitelerin kendi asli görevlerine dönmeleriyle ilgili bir konudur aslında. Daha önce enerji, kaynaklar çok farklı şekilde harcanıyordu. Kendi aramızda sürtüşmelerle ve başka şeylere çok fazla odaklanıyorduk. Ve bütün gücümüz, zihnimiz, enerjimiz o işlere gidiyordu. Şimdi memnuniyetle gerçekten görüyorum; bu
normalleşme Türkiye`ye çok büyük kazanım getirmiştir ve önümüzdeki yıllarda bu yılların çalışmaları, semereleri ortaya çıkacaktır. Ve çok daha fazla başarılar olacaktır" değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Gül, üniversitelerin içine kapalı olduğuna dikkat çektiği konuşmasında, "Türk üniversitelerinin en büyük noksanlığını içe kapalılıkta görüyorum. Bu gerek yabancı öğretim üyesi, gerekse yabancı öğrenci açısından. Bu konuda birkaç üniversitemiz var dışa daha çok açık olan. Ama onların da aslında öğrenci sayılarına ve öğretim üyesi sayılarına baktığımızda o da yeterli değil" diye konuştu.
Türkiye`ye yabancı öğrenci gelmesinin önünün açılması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Bunu artırmamız lazım. Bunun ekonomik boyutları falan farklı. Türkiye`de okuyan bir yabancı öğrenci ülkesine döndüğünde orada nasıl bir Türkiye elçisi olacaktır, bu ayrı. Yani bunlar çok büyük kazanımlar. Bunlar küçük paralarla ifade edilemeyecek kadar büyük kazanımlar" şeklinde konuştu.
"Türkiye aslında dışarıdan öğretim üyelerinin koşarak gelmek istediği bir ülke haline gelmesi gerekir" diyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bu hem kendi akademisyenlerimizin yurt dışındaki, yani beyin göçünü tersine döndürme açısından, hem de başka yine değerli beyinlerin Türkiye`ye getirilmesi açısından buna gayret sarf edilmeli. Buna özellikle rektörlerin uğraşması, takip etmesi bir nevi avcılık yapıp, gidip üniversitelerinize iyi hocaları getirmeniz gerekmektedir" dedi.
"EОİTİMDE SORUN ORTAÖОRETİMDE BAŞLIYOR"
Eğitimde problemin ilköğretimde başladığını, ortaöğretimde devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Çocuklarımızın maalesef çoğu, okullarda sadece vakit kaybediyor. Bunlar ölçülüyor, bunlarla ilgili çok çalışma var" dedi. Eğitim kalitesini artırmanın temel direğinin öğretmen olduğunu belirten Gül, üniversitelerde de öğretim üyelerinin iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül ayrıca, YÖK`ün şimdiden Yeni Yüksek Öğretim Yasası`na kendisini hazırlamasını ve hazırlık yapmasını istedi.
Yemekte konuşan YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya ise, davetten dolayı ve üniversitelerin gelişmesi için harcadığı çabalardan dolayı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`e teşekkür etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Şanlıurfa’da gösteri ve yürüyüşler 5 gün yasaklandı Şanlıurfa Valiliği, kent genelinde gösteri ve yürüyüşlerin 5 gün yasaklandığını açıkladı. Valilikten yapılan açıklamada, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. ve 19. maddesine istinaden bazı kararlar alındığı belirtildi. Açıklamada, "İlimiz sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu esenliğinin sağlanması amacıyla Valilik ile kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu Ek-1 maddesi kapsamındaki oyun, temsil ve çeşitli şekillerdeki gösteri ve etkinlikleri ve ticari kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişiliklerinin ticari faaliyetleri hariç olmak üzere 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. ve 19. maddesine istinaden yapılması muhtemel tüm açık alan etkinlikleri, basın açıklaması, toplanma, yürüyüş, açlık grevi, oturma eylemi, nöbet eylemi, miting, stant açma, çadır kurma, bildiri, broşür dağıtma, afiş, pankart asma, vb. gibi eylem etkinlik düzenlemek ve düzenlenecek olan eylem etkinliğe destek vermek amacıyla ilimize gelen şahısların ve araçların ilimiz sınırlarına girişleri 23.12.2024 saat 00.01’den 27.12.2024 saat 23.59’a kadar 5 gün süreyle il merkezi ve ilçelerimiz dahil olmak üzere Şanlıurfa coğrafi sınırları içerisinde yasaklanmıştır" denildi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in kullandığı çirkin ve hadsiz üslup kabul edilemez” Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimize yönelik kullandığı çirkin ve hadsiz üslup kabul edilemez” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimize yönelik kullandığı çirkin ve hadsiz üslup kabul edilemez. Hakikat çirkin sözlerle örtülemez. Halkın teveccühünü kaybetmenin ve parti içi kavgaların telaşı ile sarfedilen seviyesiz sözler, CHP’ye gönül vermiş vatandaşlarımız dahil olmak üzere milletimizin vicdanında mahkum edilecektir” ifadelerine yer verdi. Yılmaz, “Kullanılan vahim üslup özünde tüm milletimize ve Cumhurbaşkanımız liderliğinde izlenen güçlü milli politikalara yönelik bir çekememezlik ve saldırganlıktır. Suriye örneğinde görüldüğü üzere çeşitli milli meselelerde tarihin doğru tarafında duramamış olmanın kifayetsizliğinin dışa vurumudur. Defalarca demokratik seçimlerde halkımızın desteğine mazhar olan Sayın Cumhurbaşkanımız, sayısız eser ve hizmetle ülkemizi uluslararası yarışta ön sıralara taşıdığı gibi haktan ve mazlumlardan yana duruşuyla daha adil bir dünya arayışının bayraktarı olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız aziz milletimizden aldığı güçle mazlumların umudu, zalimlerin korkulu rüyası olmaya devam edecektir” dedi.
Ankara AK Parti Genel Sekreteri Şahin: “CHP milletimizin menfaatlerinin tam karşısında adeta yıkılmak üzere olan bir korkuluk gibi durmaktadır" AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, “CHP on yıllardır aynı noktada; milletin tam karşısında, milletimizin menfaatlerinin tam karşısında adeta yıkılmak üzere olan bir korkuluk gibi durmaktadır. CHP’nin nerede karşımıza çıktığını aziz milletimiz çok iyi bilmektedir” dedi. AK Parti Genel Sekreteri Şahin, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “Siyaseten her çuvalladığınızda, parti içi bitmek bilmeyen iç savaşlarınızda her mevzi kazanmak istediğinizde aynı ezberleri tekrar ederek, çirkin sesinizle aynı nakaratı söyleyerek bir yere varamazsınız. 21. yüzyıl Türkiye’sinde 70’lerden kalma istismar siyaseti ezberleriyle bir arpa boyu yol alamazsınız. CHP’nin nerede karşımıza çıktığını aziz milletimiz çok iyi bilmektedir. Çünkü CHP on yıllardır aynı noktada; milletin tam karşısında, milletimizin menfaatlerinin tam karşısında adeta yıkılmak üzere olan bir korkuluk gibi durmaktadır” ifadelerine yer verdi. “Her büyük hizmetin tam karşısında CHP durmaktadır” Şahin, “Diplomaside elde ettiğimiz her kazanımda, milli menfaatlerimizin tam karşısında CHP durmaktadır. Türkiye karşıtı tüm odakların etrafında aynı anda pervane olmaya çalışmaktan yörüngesini şaşırmış CHP, aziz milletimizin tam karşısında durmaktadır. Ülkemiz için attığımız her önemli adımın, milletimize kazandırdığımız her büyük hizmetin tam karşısında CHP durmaktadır. Özgürlüklerin, bir arada yaşama kültürünün tam karşısında yıllardır CHP durmaktadır. FETÖ’sünden PKK’sına, YPG’sinden IŞİD’ine tüm terör örgütlerinin diliyle konuşup, Yunanistan’ından Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne, Ermenistan’ından İsrail’ine kadar Türkiye karşıtı tüm ülkelerin tezlerini yıllardır CHP savunmaktadır. CHP kendisi için iyi bir şey yapmak istiyorsa milletimizin bir çırpıda yüzlerce örneğini sayabileceği millet karşıtı tutumunu hatırlatacak söylemlerden uzak durmaya çalışmalıdır. Söylediği kelimelerin anlamına dair bir papağan kadar bile fikir sahibi olmayanların ucuz ezberleri AK Partimizin yıllardır inşa ettiği fikir kulesinin duvarlarına dahi asla erişemeyecektir. CHP sadece ve sadece bir bataklık siyaseti olarak karşımıza çıkmaya devam edecektir” dedi.