DÜNYA - 26 Mart 2012 Pazartesi 12:02

TRABZONSPOR`DA GÖZLER FENERBAHÇE MAÇINA ÇEVRİLDİ

A
A
A
TRABZONSPOR`DA GÖZLER FENERBAHÇE MAÇINA ÇEVRİLDİ

Galatasaray deplasmanından 1 puanla dönerek Play-off`u garantileyen Trabzonspor`da gözler ezeli rakibi Fenerbahçe ile sahasında oynayacağı maça çevrildi.
Spor Toto Süper Lig`in 32. haftasında deplasmanda Galatasaray ile 1-1 berabere kalarak Play-off girmeyi garantileyen Trabzonspor`da gözler şampiyonluk polemeiği yaşadığı Fenerbahçe ile sahasında oynayacağı maça çevrildi. Hüseyin Avni Aker Stadyumunda oynanacak olan karşılaşmanın bordo-mavili takım için anlamı çok büyük olurken, Karadeniz ekibi sahasında oynayacağı maçtan galibiyetle ayrılarak yeni adı "Süper Final" olan turnuvaya avantajlı girmeyi hedefliyor.
Geçtiğimiz sezon Trabzonspor 82 puan elde etmesine rağmen şampiyonluğu averajla Fenerbahçe`ye kaptırmıştı. 3 Temmuz`da başlayan şike sürecinin ardından iki kulüp arasında yaşanan şampiyonluk polemiği bu sezon boyunca spor kamuoyunun ilk gündem maddesini alırken, bordo-mavili kulüp şampiyonluk kupasının kendilerine verilmesini isterken, sarı-lacivertli kulüp ise buna tepki göstererek kupayı iade etmeme konusunda direnişini sürdürüyor. Ezeli rekabetin yanı sıra son dönemde yaşanan kupa polemiği iki takım
arasında Trabzon`da oynanacak olan karşılaşmaya ayrı bir hava katarken, şike sürecinin ardından ilk kez Avni Aker`de Fenerbahçe`yi ağırlayacak olan bordo-mavili taraftarlarda müsabakaya ayrı bir heyecanla bekliyor.
ZOKORA`NIN FENERBAHÇE ÜZÜNTÜSÜ
Trabzonspor`un Fildişi Sahil`li oyuncusu Didier Zokora Fenerbahçe`ye karşı iki maçta da forma giyemeyecek olmanın üzüntüsünü yaşıyor. Spor Toto Süper Ligi`nin ilk yarısında Galatasaray maçında gördüğü kırmızı kart nedeniyle Fenerbahçe maçında forma giyemeyen oyuncu bu kez ise yine Galatasaray maçında gördüğü sarı kart sonrası 4 sarı kart ile cezalı duruma düşerek Fenerbahçe maçında forma giyemeyecek. Bu durumu ilginç bir tesadüf olarak yorumlayan Zokora, "İki Fenerbahçe maçında da cezalı duruma düştüm.
Fenerbahçe`ye karşı bu sezon hiç forma giyemedim. Bir türlü bu rakibe karşı oynayamadım. Bu da kaderin bir cilvesi olsa gerek."yorumunu yaptı.
KAPTAN TOLGA ZENGİN FENERBAHÇE`Yİ DÜŞÜNÜYOR
Trabzonspor`un başarılı kalecisi Tolğa Zengin, farklı bitebilec ek bir müsabakadan beraberlikle ayrıldıklarını belirterek, "1-0`dan sonra yakaladığımız pozisyonları değerlendirsek ikiyi üçü atabilirdik. Son maçlarda iyi oynamıyorduk, bugün iyi oyun ortaya koyduk. Pozisyon olarak rakipten daha fazla pozisyona girdik. Güzel maç oldu. Gönül isterdi galip gelelim ama şimdi önümüzde Fenerbahçe ile önemli bir maçımız var. Fenerbahçe ve Orduspor maçlarını kazanıp Play-Off`a en iyi şekilde girmeye çalışacağız."
ifadesini kullandı.
BURAK YILMAZ REKORA ORTAK OLDU
Trabzonspor`un başarılı oyuncusu Burak Yılmaz, bir sezonda Bordo Mavili formayla en çok gol atan Fatih Tekke`nin rekoruna ortak oldu. Bordo-mavili takımın son gol kralı 2004-05 sezonunda 31 gol atan Fatih Tekke olmuştu. Fatih Tekke 2004-05 sezonunda attığı 31 golle lig tarihinde Trabzonspor`un bir sezonda en çok gol atan oyuncusu ünvanını almıştı.
Burak Yılmaz da bu sezon 31 gole ulaştı ve Trabzonspor`un tarihinde bir sezonda en çok gol atan iki oyuncusundan biri oldu. Burak Yılmaz bu sezon kalan 2 haftada ve play-off maçlarında 1 gol bulursa rekoru tek başına eline geçirecek, 9 gol daha bulursa Tanju Çolak`a ait lig tarihinin bir sezonda en çok gol atan oyuncu rekorunu kırmış olacak. Ayrıca Fatih Tekke`nin Trabzonspor formasıyla 2004-05 sezonunda 31. golünü İstanbul`da İstanbulspor`a karşı penaltıdan atması oldu. Burak Yılmaz da Trabzonspor
formasıyla 31. golünü Galatasaray`a karşı İstanbul`da kaydetti. Burak Yılmaz, Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena Stadı`nda oynadığı 2 maçta da gol attı. Geçen sezon 1-0 kazanılan maçta tek golü atan Burak Yılmaz, bu sezonda 1-1 biten maçta 1 gol attı.
TRABZONSPORLU TARAFTARLARIN TWİTTER MESAJLARI
Trabzonspor`lu taraftarlar Twitter`den karşılşamanın hakemi Cüneyt Çakır`a ateş püskürdü. Çakır`ın vermiş olduğu kararların yanlış olduğuna dikkat çeken bordo-mavili taraftamlra Selçuk İnan ve Emre`nin oyundan atılması gerektiği konusunda yorumlarda bulundu. Takım vermiş olduğu mücadeleden dolayı kutlayan taraftarlar "Canınız Sağolsun" twittleri atarken Trabzonspor`un tek golünü atan Burak Yılmaz`ı ise pas vermediği gerekçesiyle eleştirdi. Galatasaray maçında alışılagelmiş giyim tarzı dışında farklı bir
tarz ile kulübede yer alan teknik direktör Şenol Güneş`in yeni imajını ise taraftarlar beğendi. Bu konuda bir çok twitter atan taraftarlar "Bur tarzı kim düşünmüşse helal olsun" yorumlarında bulundular.
GİRAY TARAFTARLARI TWİTTER`DAN RAHATLATTI
Galatasaray maçında kafasına aldığı darbe sonrası sakatlanan ve cilt altı kanaması geçiren Giray Kaçar, bordo-mavili taraftarları kendisine ait twitter hesabından rahatlattı. Kendisine mesaj atan herkese teşekkür eden Giray, "Allaha çok şükür çok ciddi bir durumum yok" ifadesini kullandı.
SADRİ ŞENER UEFA TARAFINDAN ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNAL MAÇINA DAVET EDİLDİ
Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, UEFA tarafından Şampiyonlar Ligi final maçına davet edildi. Buna göre UEFA tarafından bordo-mavili kulübe gönderilen yazıda Şener, 19 Mayıs`ta Almanya`nın Münih kentinde oynanacak final maçına davet edildi.
FİKRET ORMAN`A KUTLAMA
Bu arada Trabzonspor Kulübü, Beşiktaş Olağanüstü Genel Kurulu`nda başkanlığa seçilen Fikret Orman`ı kutlayarak görevinde başarılar diledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Türkiye’de en çok çay Gaziantep’te tüketiliyor Misafirperverliğin, dostluğun, muhabbetin ve koyu sohbetlerin olmazsa olmazı ve sembol içeceği olan çayın en çok tüketildiği şehir gastronomi kenti Gaziantep oldu. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR), Türkiye’deki çay tüketim alışkanlıklarına dair merakla beklenen listesini açıkladı. Çayın anavatanı Karadeniz olsa da Türkiye’de en çok çay tüketilen iller Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri oldu. Gaziantep, Şanlıurfa, Muş, Diyarbakır, Mardin, Bitlis ve Ağrı gibi kentlerde her yıl yaklaşık 50 bin ton çay tüketildiği tahmin ediliyor. Çay tüketiminde ilk sırada çıkan Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ağırlıklı olarak ise Seylan çayı tercih ediliyor. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yerli çayın yanında halk arasında "kaçak çay" olarak bilinen ithal çaylar da fazlasıyla tercih ediliyor. Türkiye’de en çok çay içilen şehir Gaziantep Türkiye’nin en çok çay içen şehri ise gastronomi dalında UNESCO’nun "Geliştirici Şehirler Ağına" giren, fıstığı, baklavası ve mutfağıyla ünlü Gaziantep oldu. Gastronomi şehri Gaziantep, ÇAYKUR’un yayımladığı verilere göre çay tüketimiyle listenin başında yer alıyor. Gaziantep’i sırasıyla komşu ili Şanlıurfa, Muş, Diyarbakır, Mardin, Bitlis ve Ağrı takip ediyor. Zengin mutfak kültürüne sahip Gaziantep, çay tüketimindeki yükselişiyle de yeni bir kimlik kazandı. Gaziantep’te çayın günün her saatinde tüketilmesi, aile ve dost toplantılarında önemli bir yer tutması bu sonucun en büyük sebepleri arasında gösteriliyor. Türkiye’de en çok çayın tüketildiği, çay ocağı ve kahvehane alışkanlığının yaygın olduğu Gaziantep’te vatandaşlar, Gazianteplilerin çayı çok sevdiğini dile getirdiler. Misafirperverliğin, dostluğun, muhabbetin ve koyu sohbetlerin olmazsa olmaz sembol içeceğinin çay olduğunu belirten vatandaşlar, güne çayla başladıklarını ve günü çayla bitirdiklerini söylediler. “Gaziantepliler çayı sever” Çayın Gaziantepliler için olmazsa olmaz içecek olduğunu belirten vatandaşlardan Mehmet Kılıç, “Çay bizim hobimizdir. Biz yemekten sonra mutlaka çay içeriz. Çünkü biz böyle alıştık. Çocuklarımızı da bu şekilde alıştırdık. Arkadaşlarımızla çay ocağına gelip çay eşliğinde sohbet ediyoruz. Çaya karşı bizim hobimiz var. Gaziantepliler çayı sever. Çay olduğu zaman sohbette koyu oluyor” dedi. “Çay olmazsa sofranın da sohbetin de tadı olmaz” Çay içmeyi çok sevdiğini belirten Özkan Hoşaf ise, “Çay bütün sofraların baş tacıdır. Yemeklerden sonra mutlaka çay içilmesi lazım. Çünkü sindirim sisteminde çayın büyük rolü vardır. Gerek sofrada olsun gerek arkadaş ortamında olsun, çay olmazsa sofranın da sohbetin de tadı olmaz. Sofrada ve sohbet ortamlarında çay mutlaka olmalıdır. Bir insan günlük 8-10 tane çay içer. Toplum ne kadar güzel olursa çay sohbetleri de o kadar iyi olur” diye konuştu.
İstanbul “Ateşli havalede genetik faktörler riski artırabilir” Ateşli havalenin, yüksek ateş nedeniyle ortaya çıkan nöbetler olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Taşkın Taş, “Genellikle 6 ay ile 5 yaş arasındaki çocuklarda daha yaygındır, ancak her çocuğun riski aynı değildir. Ailede ateşli havale geçiren biri varsa, çocukta risk artabilir. Çevresel faktörler (sık enfeksiyonlar) ve genetik yatkınlık da riski etkileyebilir” dedi. Medical Park Ataşehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Taşkın Taş, ateşli havale hakkında açıklamalarda bulundu. Ateşli havalenin tanımını yapan Dr. Öğr. Üyesi Taş, “Ateşli havale, yüksek ateş nedeniyle ortaya çıkan nöbetlerdir. Genellikle 6 aydan 5 yaşına kadar olan çocuklarda görülür. Ateşli havale, beynin sıcaklık artışı nedeniyle anormal elektriksel aktivite gösterdiğinde vücutta kasılmalar, titremeler ve bilinç kaybı gibi belirtilere yol açabilir. Genellikle 38 derecenin üzerindeki ateşle ilişkilidir ve birkaç dakika süren nöbetler çoğunlukla kendiliğinden geçer” diye konuştu. “Havale türleri” Dr. Öğr. Üyesi Taş, ateşli havale türlerini şöyle açıkladı: “Basit ateşli havale: Kısa süreli, tek bir nöbet olur ve genellikle vücudun sadece bir tarafını etkiler. Genelde iyileşme hızlıdır ve nörolojik hasar bırakmaz. Komplike ateşli havale: Nöbet daha uzun sürer, vücudun her iki tarafını etkiler ve birkaç kez tekrar edebilir. Bu durumda tıbbi müdahale gereklidir.” “Ani bilinç kaybı görülebilir” Ateşli havalenin belirtilerine değinen Dr. Öğr. Üyesi Taş, “Belirtiler arasında ani bilinç kaybı, kasılmalar, gözlerin yukarıya kayması, nefes alıp vermede düzensizlik ve dudaklarda morarma yer alır. Ateşli havale geçiren bir çocuğun hızlı bir şekilde iyileşmesi yaygın olsa da, doktor değerlendirmesi ve ateşin kontrol altına alınması önemlidir” dedi. “Yüksek ateş varsa dikkat edilmeli” Dr. Öğr. Üyesi Taş, ateşli havalenin anlaşılabileceği durumları şu şekilde sıraladı: “Yüksek ateş: Çocuğun ateşi 38 derecenin üzerine çıkmıştır. Hızla yükselen ateş, havale riskini artırır. Ani başlangıç: Ateş yükseldiği sırada çocuğun aniden nöbet geçirmeye başlaması, genellikle birkaç saniye ile birkaç dakika sürer. Nöbet sonrası durum: Nöbet bittikten sonra çocuk bir süre uyuşuk olabilir, ancak kısa sürede normale döner ve uzun süreli bilinç kaybı veya nörolojik sorun görülmez.” “Viral enfeksiyonlar neden olabilir” Havalenin nedenlerinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Taş, “Çocuklarda genellikle 6 ay ile 5 yaş arasında yüksek ateş nedeniyle görülür. Havale beyindeki anormal elektriksel aktiviteler sonucu vücutta kasılmalar, titremeler ve bilinç kaybına yol açan bir durumdur” dedi. Dr. Öğr. Üyesi Taş, havalenin başlıca nedenlerini şu şekilde açıkladı: “Viral enfeksiyonlar (soğuk algınlığı, grip), bakteriyel enfeksiyonlar (kulak enfeksiyonları), aşılar, epilepsi, beyin travması, beyin enfeksiyonları, metabolik dengesizlikler, ilaçlar, genetik faktörler, beyin tümörleri ve hormonel değişiklikler.” “Her çocukta görülmez” Ateşli havalenin her çocukta görülmediğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Taş, “Genellikle 6 ay ile 5 yaş arasındaki çocuklarda daha yaygındır, ancak her çocuğun riski aynı değildir. Ailede ateşli havale geçiren biri varsa, çocukta risk artabilir. Ateşin hızla yükselmesi, havale riskini artırır. Sağlıklı çocuklar daha az risk altındadır, ancak bağışıklık sistemi veya nörolojik durumu hassas olanlarda risk artabilir. Çevresel faktörler (sık enfeksiyonlar) ve genetik yatkınlık da riski etkileyebilir. Özetle, ateşli havale her çocukta görülmez ve risk, yaş, aile öyküsü ve ateşin hızla yükselmesi gibi faktörlere bağlıdır. Havale geçiren çocuklar genellikle iyileşir, ancak uzman hekime danışmak önemlidir” ifadelerini kullandı. “İlkyardım doğru şekilde olmalıdır” Ateşli havalenin doğru şekilde yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Taş, ateşli havale geçiren bir çocuğa yapılması gereken ilkyardım adımlarını şöyle sıraladı: “Sakin olun: Panik yapmayın çünkü ateşli havale çoğu zaman kısa sürelidir. Çocuğu güvenli bir yere yatırın: Çocuğu yumuşak bir zemine yatırın, başını koruyarak sert nesnelerden uzak tutun. Ağzında bir şey olmamasına dikkat edin: Çocuğun ağzına herhangi bir şey koymayın. Zamanı takip edin: Nöbetin süresini takip edin. 5 dakikadan uzun süren nöbetlerde hemen acil yardım çağırın. Çocuğun üzerindeki kıyafetleri rahatlatın: Sıkı kıyafetleri gevşeterek ateşi düşürmeye yardımcı olun. Ateşi kontrol altına alın: Ateş düşürücü ilaç verin, ancak önce bir sağlık profesyoneline danışın. Çocuğun başını ve vücudunu izleyin: Nöbet sonrası çocuk uyuşuk olabilir, dikkatlice gözlemleyin. Uzman hekime başvurun: Ateşli havale geçiren çocuk mutlaka bir doktora gösterilmelidir.” “Epilepsi gelişme riski yüzde 1-2’dir” Ateşli havalenin genellikle kalıcı sağlık sorunlarına yol açmadığını ve çoğu çocuğun iyileştiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Taş, “Basit ateşli havale geçiren çocuklar genellikle hızlıca iyileşir ve nörolojik gelişimleri normaldir. Çoğu çocukta ateşli havale sonrası zeka veya gelişimsel bir sorun görülmez. Ancak, bazı nadir durumlarda uzun vadeli etkiler görülebilir. Uzun süren veya tekrarlayan nöbetler, nadiren nörolojik sorunlara yol açabilir. Ateşli havale sonrası epilepsi gelişme riski yüzde 1-2 civarındadır. Ailede epilepsi öyküsü varsa, bu risk biraz daha yüksektir” şeklinde konuştu. “Tedavi yolları” Tedavi yollarına değinen Dr. Öğr. Üyesi, “Ateşli havale genellikle kendiliğinden geçer ve ciddi tedaviye ihtiyaç duymaz. Ancak, doğru şekilde yönetilmesi önemlidir. Ateş düşürücü ilaçlar (paracetamol, ibuprofen) kullanılabilir, ancak aspirin verilmemelidir. Fiziksel yöntemlerle (ılık suyla banyo, ıslak bez) ateş düşürülebilir, fakat suyun aşırı soğuk olmaması gerekir. Uzun süren nöbetlerde antikonvülzan ilaçlar (diazepam, lorazepam) verilebilir. IV (damardan verilen) sıvılarla elektrolit dengesi sağlanabilir. Çoğu çocuk bir daha havale geçirmez. Ancak tekrarlayan nöbetler epilepsiye yol açabilir ve antiepileptik ilaçlar gerekebilir. Çocuğun nörolojik gelişimi izlenebilir ve herhangi bir gerilik durumunda erken müdahale yapılabilir. Ailelerin eğitilmesi, havale sırasında ne yapacaklarını bilmeleri önemlidir. Psikolojik destek, özellikle ilk kez bu durumu yaşayan aileler için faydalıdır. Sonuç olarak, ateşli havale tedavisi genellikle basittir, ancak uzun süreli nöbetler veya tekrarlayan havale durumlarında tıbbi müdahale gerekebilir. Çocuğun durumu izlenmeli ve gerektiğinde bir doktora başvurulmalıdır” dedi.
Kahramanmaraş Büyükşehir, Elbistan’da çarşı oluşturuyor Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Elbistan’da rezerv alanlarda kalan iş yerleri için geçici çarşılar oluşturuyor. 155 esnafa ev sahipliği yapacak Güneşli ve Kocasinan Esnaf Çarşıları’nın kısa süre içerisinde tamamlanması hedefleniyor. Kahramanmaraş’ın yeniden imarı ve inşası için var gücüyle çalışan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, depremden etkilenen esnafın yaralarını sarmak için önemli projelere imza atmaya devam ediyor. 6 Şubat’ta meydana gelen ikinci depremin merkez üssü olan Elbistan’da, rezerv alanlarda kalan esnafın faaliyetlerini sürdürebilmesi adına geçici çarşıların yapımı büyük bir hızla sürdürülüyor. Elbistan ilçe merkezinde oluşturulan ve toplam 155 konteyner iş yerinde de alt ve üstyapı imalatları büyük bir hızla gerçekleştiriliyor. Geçici çarşıların kurulumunda KASKİ Genel Müdürlüğü ve Kuzey İlçeler Dairesi Başkanlığı koordineli bir şekilde çalışıyor. Geçici çarşılarda yürütülen çalışmalarda öncelikli olarak zemin düzenlemeleri gerçekleştirildi. KASKİ Genel Müdürlüğü tarafından bölgedeki altyapı hatlarının imalatı gerçekleştirilirken, Kuzey İlçeler Dairesi Başkanlığı ekipleri ise zeminin düzenlenmesi ve kilit parke imalatlarına devam ediyor. Ayrıca konteyner iş yerlerinin çatı ve sundurma imalatları da Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılıyor. Hedef: Kısa Sürede Tamamlayarak Hizmete Sunmak Geçici çarşıların inşasında hız ve kaliteye büyük önem veriliyor. Çalışmaların kısa süre içinde tamamlanmasıyla esnafın geçici iş yerlerinde faaliyetlerine başlaması hedefleniyor. Bu sayede, deprem sonrası ekonomik toparlanma sürecinin hızlandırılması amaçlanıyor. Yeni Kahramanmaraş’ın inşasında önemli bir rol üstlenen Büyükşehir Belediyesinin bu çabaları, esnaf ve vatandaşlar tarafından da takdirle karşılanıyor.
Adana Başkan Altıok, ilçedeki muhtarlarla istişare toplantısı düzenledi Yumurtalık Belediye Başkanı Erdinç Altıok, yılın 4 mevsiminde ayrı bir güzellik taşıyan Yumurtalık ilçesinde tarihi ve turistik yerlerine daha çok ziyaretçi gelmesi için kısa sürede önemli çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Yumurtalık Belediyesi, Adana Büyükşehir Belediyesi ile birlikte istişare halinde ilçedeki tüm sorunları çözmeye yönelik adımlar atıyor. Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın Yumurtalık’ta düzenlediği Muhtarlar İstişare Toplantısı’na katılan Belediye Başkanı Erdinç Altıok, demokrasinin temel taşı muhtarlarla birlikte tüm mahallelerdeki eksiklikleri tek tek tespit edip öncelik sırasına göre çözüm üreteceklerini vurguladı. Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Hıdır Köseoğlu ile birlikte tüm mahalle muhtarlarıyla ilçenin gelişimi, vatandaşların daha rahat bir yaşam sürmeleri için durum tespiti yapan Başkan Altıok, “Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar öncülüğünde, Genel Sekreter Yardımcımız Ali Hıdır Köseoğlu ve tüm daire başkanlarımız, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin tüm ekipleri ilçemize özel bir önem gösteriyor. Hizmetlerimizin aksamaması ve hizmet çeşitliliğinin artması için imkanlarını seferber eden Zeydan Başkanımıza teşekkür ediyoruz” dedi. “Yeni projelerimiz olacak” Yumurtalık’taki muhtarlarla birlikte uyumlu bir çalışma süreci içerisinde olduklarından duyduğu memnuniyeti ifade eden Başkan Erdinç Altıok, “İlçemizi her alanda ön plana çıkarma gayretimiz devam edecek. Yumurtalık ilçemizi güneyin yıldızı yapmaya kararlıyız. Yılın 4 mevsiminde ayrı bir güzellik taşıyan Adana’nın denize açılan kapısı şirin ilçemizin tarihi ve turistik yerlerine daha çok ziyaretçi gelmesi için kısa sürede önemli çalışmalar yaptığımızı düşünüyorum. Yeni projelerimizle, halkımızla iç içe, samimi bir atmosferde ilçemizin Türkiye genelinde adından daha sık söz edilmesi için var gücümüzle çalışacağız” diye konuştu. Başkan Altıok, Yumurtalık’taki tüm muhtarların belediyenin yol ve ekip arkadaşı olduğunu, bu kapsamda çalışmaların istişare halinde, uyumlu bir süreçte devam edeceğini sözlerine ekledi.
İstanbul BTM, Teknoloji Geliştirme Merkezi kuruyor İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Merkezimizde girişimcilerimize daha fazla destek sunmak ve yenilikçi projelere daha güçlü bir altyapı sağlamak amacıyla kısa adı TEKMER olan Teknoloji Geliştirme Merkezi kuruyoruz. TEKMER ile girişimcilerimizin iş fikirlerini daha hızlı bir şekilde geliştirmelerine, teknolojik altyapılarına yatırım yapmalarına ve iş dünyasıyla daha etkin bağlantılar kurmalarına imkan sağlayacağız” dedi. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) girişimcilik merkezi Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), firmalara Ar-Ge kanununda geçen vergisel istisnaları sunan Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) kuruyor. TEKMER kurulacağının müjdesini BTM Sahne XL etkinliğinde açılış konuşmasını yapan İTO Başkanı Şekib Avdagiç verdi. Merkezde girişimcilere daha fazla destek sunmak ve yenilikçi projelere daha güçlü bir altyapı sağlamak amacıyla kısa adı TEKMER olan Teknoloji Geliştirme Merkezi kurduklarını belirten Avdagiç, “TEKMER ile girişimcilerimizin iş fikirlerini daha hızlı bir şekilde geliştirmelerine, teknolojik altyapılarına yatırım yapmalarına ve iş dünyasıyla daha etkin bağlantılar kurmalarına imkan sağlayacağız. Bu kapsamlı altyapıyla 30 girişimin, toplamda da yaklaşık 200 girişimcinin TEKMER imkanlarından yararlanmasını hedefliyoruz. TEKMER’le getirdiğimiz farklılık ise ‘yeşil girişimcilik, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği’ gibi alanlarda çalışan girişimcilere özel imkanlar sunulacak olması” dedi. “BTM küresel inovasyon üssüne dönecek” BTM olarak bu yıl toplam bin 158 girişime, bin 486 girişimciye ücretsiz hizmet verdiklerini belirten Avdagiç, “Bu yıl 17 girişimimiz yatırım aldı ve şimdiye kadar yatırım alan BTM girişimlerinin sayısı 132’ye yükseldi. Ticarileşen 19 girişimimiz ise ülkemizin ekonomik büyümesine katkı sağlamanın yanı sıra, global arenada da ses getiren projelere imza attılar. İTO Meslek Komiteleri Eşleştirmeleri kapsamında bu yıl aralık ayına kadar 57 eşleştirme gerçekleşti. Yıl içindeki toplam yatırımcı- girişimci eşleştirme sayımız ise 67’ye ulaştı. Bu rakamlar bizim için önemli. Çünkü doğru yolda olduğumuzu, doğru işler yaptığımızı, girişimcilerimize doğru istikametler gösterdiğimizi ortaya koyuyor. Vurgulamak isterim ki, 2025 yılında da doğru işler yapmayı sürdüreceğiz. Buradan bir müjdeyi vermek istiyorum. Merkezimizde girişimcilerimize daha fazla destek sunmak ve yenilikçi projelere daha güçlü bir altyapı sağlamak amacıyla kısa adı TEKMER olan Teknoloji Geliştirme Merkezi kuruyoruz. BTM’nin öncülüğünün yansıması olan TEKMER, sadece bir mekan değil, aynı zamanda bir vizyon projedir. İnanıyorum ki, bugün atacağımız bu adım, gelecekteki büyük başarı hikayelerinin de başlangıcı olacaktır. Yine inanıyorum ki, bu tür projelerle hep birlikte, BTM’yi küresel bir inovasyon üssüne dönüştüreceğiz” ifadelerini kullandı. "Dünyanın en iyisi olma hedefi sürüyor" BTM Genel Müdürü İbrahim Elbaşı da yaptığı açılış konuşmasında “Bugün BTM’nin 18’inci Sahne XL etkinliğini gerçekleştiriyoruz. Sahne XL, her yıl üzerine koyarak büyüttüğümüz, geliştirdiğimiz ve daha fazla girişimciye dokunduğumuz bir etkinlik haline geldi. Bu etkinliğimizi Domino konsepti ile düzenliyoruz. Çünkü girişimcilik bir domino etkisi oluşturur. Domino, yalnızca bir oyun değildir. Aynı zamanda stratejiyi, sabrı ve birbiriyle bağlantılı küçük adımların büyük sonuçlar doğurabileceğini gösteren bir sanatın adıdır. Her fikir, bir domino taşını harekete geçiren ilk dokunuştur. Her iş birliği, bir sonraki taşı devirecek stratejik bir adımdır. Her başarı, zincirin devamını getiren bir ilham kaynağıdır. Yani kısaca domino taşları, yalnızca bir hareketin gücünü değil, bu gücün doğru bir planlamayla büyük bir değişime dönüşebileceğini de simgeler. BTM olarak bizler de bu taşların daha sağlam dizilmesi, daha uzağa ulaşması ve daha büyük etkiler oluşturması için çalışıyoruz. Tabi bu zincirin tamamlanması, sizin gibi değerli destekçilerimizin katkılarıyla mümkün oluyor. Hep birlikte girişimcilerimizin gelişimine rehberlik ederek, domino taşlarının düzenli bir şekilde dizilmesine katkı sağlıyoruz” dedi. UBI Global tarafından “Dünyanın En İyi 3’üncü Start Up Merkezi” ödülüne layık görüldüklerini hatırlatan Elbaşı, “Dünya Birinciliği hedefimizin bir kez daha altını çizerek yinelemek istiyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde Dünyanın En iyi Startup Merkezi olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Yılın son Sahne XL etkinliğinde yine iki panel düzenlendi. StartupWatch Kurucusu Serkan Ünsal’ın moderatörlüğünü yaptığı panelin ilki, “VC LP’ye karşı” ismini taşıyordu. Panelin konuşmacıları Domino Ventures Yönetici Ortağı Mustafa Kopuk ve Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Dönüşüm-Teknoloji Lideri Yahya Ülker isimlerinden oluştu. Girişimlerin Turcorn Yolculuğu isimli ikinci panelin moderatörü Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Dr. Damla Turan, konuşmacıları ise Navlungo Kurucu Ortağı İsa Korkmaz ile WASK Kurucusu Ercan Pilcioğlu oldu. Sahne XL etkinliğinde 39 girişim stant açarken, 18 girişim de sunum için sahne aldı. Sunum yapan girişimler şöyle: HirinGames, Vezüve, SporAra, TellPal, Mindmoov, Pinyto, Yedir App, Pace, Deeplay Creative Studio, OyunMu, Luufs, Kubulab, NexRacon, Vatut AI, GoKargo, Kiraz.co, eşyala.com, Beekod.