YEREL HABERLER - 25 Mart 2012 Pazar 11:00

KONUKOОLU`NDAN ÖОRENCİLERE TAVSİYE

A
A
A
KONUKOОLU`NDAN ÖОRENCİLERE TAVSİYE

SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, başarı için hırslı olunması gerektiğini, ancak hırsın fazlasının zararlı olduğunu söyledi.
Sani Konukoğlu Vakfı`ndan burs alan ve Ege Bölgesi`ndeki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerle İzmir Crowne Plaza`da bir araya gelen Konukoğlu, bilgilerini paylaştı. Ortaöğretimini yarım bırakarak babasının işyerinde çalışmaya başladığını belirten Konukoğlu, ``Yer süpürmekten, tezgah silmeye kadar her işi yaptım. İşletme sahibinin oğlu olarak değil, çalışan olarak görev yaptım. Bu noktalara patron oğlu olarak değil, çalışarak, her kademenin hakkını vererek geldim`` dedi.
Tekstil sektöründe faaliyet gösteren SANKO`yu babasının vefatı sonrasında kardeşleri ile birlikte diğer sektörlere de yönelttiklerini kaydeden Konukoğlu, ``Babamın 1994 yılında bir sektörde 7.000 çalışanla bize devrettiği SANKO``yu, kardeşlerimle birlikte 13 sektörde yaklaşık 14.000 kişinin istihdam edildiği büyüklüğe eriştirdik`` diye konuştu.
``Bunları bugün bir hikaye gibi anlatıyoruz ama bu işler anlatıldığı gibi kolay olmadı. Şunu da belirtmek istiyorum. Büyümemizin sırrı paylaşmaktan geçiyor`` diyen Konukoğlu, şöyle devam etti:
``Sani Konukoğlu Vakfı aracılığı ile 1.500`ün üzerinde üniversite öğrencisine burs veriyoruz. Burs alan öğrencilerden tek dileğimiz var. Ekonomik durumları iyi olduğunda, ailesinin geçimini sağladıktan sonra en azından bir öğrenciye burs vererek okumasını sağlamaktır. Bunu yapanların bize karşı hiçbir gönül borcu kalmaz ve ekonomik olanağı olmayan zeki öğrenciler yükseköğrenim yapma fırsatı bulur. Valilikle işbirliği içerisinde 65 bin kişiye gıda yardımı yapıyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordine ederek 10 bin öğrenciye kıyafet, 10 bin öğrenciye kırtasiye yardımı gerçekleştiriyoruz. Herkes olanağı ölçüsüne toplumla paylaşırsa, o ülkede birlik ve dirlik hakim olur. Türkiye bugün dimdik ayaktaysa bunun bir nedeni de akrabalar arasında var olan yardımlaşma anlayışının, milletçe uygulanmasıdır.``
ÖОRENCİLERE ÖNERİLER
Öğrencilere çeşitli önerilerde bulunan Konukoğlu, empati kurmalarını ve kendilerini her konuda karşılarındakinin yerine koymalarını istedi.
Öğrencilerin kendilerine hedef koymaları gerektiğine dikkati çeken Konukoğlu, şu önerilerde bulundu:
``Üniversite eğitimi almanın mutluluğunu yaşayın. Bu okulları kazanamayan arkadaşlarınızı düşünün ve halinize şükredin. `Neden iyi bir işadamı almayayım, bu okulda neden profesör olmayayım, neden ülkenin en iyi mühendislerinden, iktisatçılarından, avukatlarından, doktorlarından birisi olmayayım` diye de hırslanın ama hırsınız aklınızı geçmesin. Hırsın fazlasının zarar olduğunu da unutmayın. İş başvurusu yaparken veya görüşmeye gittiğinizde kıyafetinize ve görüşmeye gittiğiniz kişinin otur demesini beklemeden oturmamaya dikkat edin. Bu okulları bitirenler geliyorlar, `maaşım ne olacak, makamım ve arabam olacak mı` diyor. Çalışıp, başarmadan yüksek maaşı, müdürlüğü, arabayı bunları beklemek hayaldir. İş görüşmeleri başta olmak üzere her türlü görüşmede kıyafetinize ve üslubunuza dikkat ederseniz, kazanan siz olursunuz. Hocalarınız sizin hafızanızı açıyor, genişletiyor. Bunu dolduracak olan sizlersiniz. Bir işe girdiğinizde, sizden önce işe başlayanlara, hele hele aynı birimdeyseniz, eğitim düzeyi sizden daha az dahi olsa, en azından o işi tam anlamıyla kavrayana kadar sakın saygıda kusur etmeyin. Onların kıskançlığına ve bilgi saklamasına neden olmayın. `Abi - abla` derseniz, onun `kardeşi` olursunuz. Saygı sevgiyi, sevgi saygıyı getirir. Hizmet etmekten gocunmayın. Bir üstünüz sizden bir bardak su istese dahi, içtenlikle götürün.``
``İŞİN HİLESİ DÜRÜSTLÜKTÜR``
Babası Sani Konukoğlu`nun, ``İşin Hilesi Dürüstlüktür`` sözünün başarılarında önemli etken olduğunun altını çizen Konukoğlu, öğrencilere yokluklar ve zorluklar karşısında pes etmemeleri çağrısında bulundu.
Başarılı olmak için, ne iş yapılıyorsa yapılsın, işi en iyi şekilde yapmak gerektiğini belirten Konukoğlu, bir soru üzerine, babasının işyeri olanların mezuniyet sonrasında mümkün ise ``emir almayı ve iş ortamını öğrenmek`` amacıyla 2 yıl başka bir işyerinde çalışmaları gerektiğinin altını çizdi.
İnovasyon, Ar-Ge ve Kariyer Eğitimcisi ve Danışmanı Prof. Dr. C. Ruhi Kaykayoğlu`nun ``Üniversitede Kariyer Planlaması ve Geleceği Bugünden İnşa Etmek`` konulu sunum yaptığı toplantıyı, Gaziantep eski Cumhuriyet Başsavcısı Kazım Arapoğlu da izledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Yetişkin’den felsefe dünyasına katkı Kültür, bilim ve sanat etkinlikleriyle Efeler halkını buluşturmaya devam eden Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, 21 Kasım Dünya Felsefe Günü’nde düzenlediği özel bir programla felsefe dünyasına da katkı sundu. Efeler Belediyesi’nin Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) ve Türkiye Felsefe Kurumu’nun katkılarıyla organize ettiği sempozyum, felsefe alanında değerli akademisyenleri bir araya getirdi. İki oturum halinde gerçekleşen etkinliğin ilk buluşması Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İsa Bey Salonu’nda, ikincisi ise Efeler Belediyesi Nevzat Biçer Konferans Salonu’nda gerçekleşti. İsa Bey Salonu’ndaki sempozyuma katılan Başkan Anıl Yetişkin, yaptığı konuşmada, Efeler Belediyesi olarak bundan sonraki süreçte Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ile çok büyük iş birliği yapmayı planladıklarını belirterek, “Hem yerelde hemşehrilerimizle, hem de misafir olarak gördüğümüz ama Aydınlı olarak kabul ettiğimiz üniversitemizin öğrencileri ile bütünleşmeyi, onlarla daha güzel etkinliklerde buluşmayı planlıyoruz. Bu etkinliklerin artarak devam etmesini umuyorum. Bugüne emek veren, katkı sunan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyor, Dünya Felsefe Günü’nü kutluyorum” dedi. Etkinliğin ikinci oturumunda Efeler Kent Konseyi tarafından Platon, Hegel, Kant, Descartes, Marcus gibi ünlü düşünürlerin fotoğraflarının ve sözlerinin yer aldığı sergi düzenlendi. Programın sonunda Başkan Yetişkin sempozyumu gerçekleştiren akademisyenlere plaket takdim etti.
Çanakkale Troya Müzesi’nde ’Devralma Günü’ etkinliği gerçekleştirildi Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi’nde “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliği çerçevesinde bir gün boyunca 16 çocuk müzeyi devralarak, müzede tur rehberi, gişe görevlisi, güvenlik, karşılama görevlisi, mağaza personeli, sosyal medya yöneticisi, eğitimci, arkeolog olarak çalıştı. Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi farklı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. İlk kez 2010 yılında İngiltere’de ortaya çıkan “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği bu yıl 2’nci kez Troya Müzesi’nde gerçekleşti. Devralma Günü, müzelerin çocukları normalde yetişkinlerin yaptığı işleri devralmaya davet ettiği gün olarak tanımlanıyor. Bu özel günde müze profesyonellerinin yaptıkları tüm görevleri bir günlüğüne çocuklara devredildi. Müzede ‘Takeover Day’ (Devralma Günü) etkinliği çerçevesinde koleksiyon sorumlusu, güvenlik personeli, rehber, sosyal medya görevlisi, mağaza görevlisi, kafe personeli, müze müdürü, sanat tarihçisi, arkeolog gibi farklı görevlerde toplam 8-12 yaş arası 16 çocuk saat 09.00 ile saat 17.00 arasında Troya Müzesi’nde çalıştılar. Etkinlikte Troya Müze Müdürü olan Kumkale Ortaokulu Öğrencisi 11 yaşındaki Lisa Meran Polat, “Müzeyi bir günlüğüne biz devraldık. Ben Müze Müdürüyüm. Mağaza çalışanı, restoratör, müdür yardımcısı ve rehber olan çocuklar var. Biz bu etkinlikle beraber bütün çocuklar olarak kendimizi mutlu hissettik. Müzeyi devralmak eğlenceli” dedi. Müzede rehberlik görevinde bulunan 8 yaşındaki Bulut Asilkan ise, “Müzeyi ele geçirme gününde rehber olarak görev yapıyorum. Şuanda Pers döneminden bir lahitin önünde duruyoruz. Lahitin üzerinde av yapan bir Pars askeri var. Pers askeri köpekleriyle birlikte yaban domuzu avlıyor” diye konuştu. Etkinlik hakkında konuşan Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, “3’üncü Milli Kültür Şurası’nda müzelerle ilgili çok önemli bir noktaya temas edilmişti. Müzeler sadece saklama ya da sergileme yapılan mekanlar değildir. Aynı zamanda okul dışı öğrenme alanları arasında en kuvvetli mekanlardan birisidir. Dolayısıyla da müzelerin eğitim konusunda yapabilecekleri çok iş var. Bu sebeple geçtiğimiz yıl yeni bir projeye başladık. İngiltere’den, Londra’dan partner ortak bir müze bulduk ve ‘Takeover Day’ uygulamasını geçen sene Kasım ayında başladık. ‘Takeover Day’ ne demek. Çocukların bir günlüğüne müzeyi devraldığı yada ele geçirdiği bir çocuk etkinliği. Öncesinde müze sosyal medyadan açık çağrıya çıkıyor. Çocuklara ‘müzede görev almak ister misiniz, müzede hangi işi yapmak istersiniz bize bir motivasyon mektubu yazın’ diyor ve Türkiye’nin dört bir yanından çocuklar bu sene motivasyon mektuplarını bizlerle paylaştılar. Çocuklardan müze müdürü, kafe sorumlusu, rehber, arkeolog olmak isteyen ve bizimle çalışmak isteyen çocuklarda bu mektupları topladık. Dün müzede yarım günlük bir oryantasyon eğitim yaptık. Çocuklara bu meslekleri tanıttık. Ardından hangi meslekleri yapacaklarını belirledik. Bugün müzede, tüm bu görevleri 8-12 yaş arasındaki çocuklar yapıyor. Çocuklar neden müzeyi devralıyor. Kültür mirası sevgisinin aşılamanın temel yollarından bir tanesi. 2’ncisi çocuklara sorumluluk almayı öğreten, onlara özgüven veren bir eğitim uygulaması. Troya Müzesi bunu Türkiye’de yapan ilk kamu müzesi oldu. Bu uygulamada 2’nci yılımız. Çocuklar görevleri yaptıkları süre boyunca mutlular, özgüvenliler. Müzeyi çocuklara devretmekten oldukça mutluyuz” şeklinde konuştu. (MS