Sosyolog Cahit Karaman, sosyologların kendi alanlarında iş bulamadıkları için çoğunlukta pazarlamacı ve anketör olarak çalışmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Sosyolog Cahit Karaman meslektaşlarıyla yaptığı görüşmeleri bir metin haline getirerek basına açıkladı. Karaman genelde meslektaşlarının yaşadığı sorunları ve istihdam alanlarında yaşadıkları olaylara değinirken, kendi istihdam alanları dışında çok fazla işte çalıştıklarını belirtti. Karaman, "Bugüne değin eğitim, sağlık, hukuk ve sosyal hizmet alanlarında sosyoloji biliminden faydalanmaksızın hizmet üretilmesi pek çok anlamda eksiklik yaratmıştır. Diğer yandan, Sosyologlar yıllardır işsizlik sorunuyla
baş başa bırakılmıştır. Ülkemizdeki Sosyoloji bölümleri her yıl binlerce mezun vermektedir. Akademik unvanlar alarak yola devam eden bir azınlığın yanında, sosyoloji mezunlarının çoğu mesleki eğitimlerinden uzak alanlara yönelmek zorunda kalıyor. İstihdam yetersizliği nedeniyle sosyologları kimi zaman pazarlamacı, kimi zaman anketör olarak görebiliyoruz. Özel sektörde çoğu kez yakın meslek dallarında ucuz işgücü olarak yer alıyor. Sosyolog kadro unvanına uygun olarak, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim
Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı başta olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarında Sosyolog kadrosu açılmalı ve alımlar sözde kalmamalıdır" dedi.
Karaman tüm kurum ve kuruluşların kendi politikası nedeniyle toplumsal yapıda bir değişim olduğunu belirterek, "İşte bu yüzden, tüm kurum ve kuruluşların kendi politikasını, toplumsal yapıdaki değişimleri ve gelişmeleri kavrayarak, belli hak ve özgürlükleri gözeterek, halkın ihtiyaçlarına uygun biçimde oluşturmasına destek için istihdamın arttırılmasını istiyoruz. Sosyologlar nitel ve nicel araştırma yöntemlerini kullanarak toplumsal sorun, durum ve ihtiyaçları tespit ederek, Sosyologlar toplumun ve
toplumsal kurumların ihtiyaçları doğrultusunda gerekli verileri sağlar ve güncelleştirir. Sosyologlar kamusal hizmetlerin niteliğinin yükseltilmesi ve bunların ihtiyaç duyan gruplara ulaştırılması konusunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı`nın yürüteceği ASDEP projesinin her ne kadar sosyal çalışmacıların hem makro hem de mikro düzeyde araştırılmasında sosyologlar yoksun bırakılmamalıdır. Sosyologların atandıkları kurumlarda faal olarak çalışabilmeleri için söz konusu kurum ve bağlı kuruluşların
mevzuatında sosyolog unvanına yer verecek düzenlemeler yapılmalıdır" dedi.
"KURUMLARDA MESLEKİ ÇATIŞMALAR VAR"
Karaman, kurumlarda mesleki çatışmaların olduğunu ve özellikle sosyal çalışmacılar, sosyologlar ve psikologlar arasında ciddi bir mesleki çatışma bulunduğunu kaydetti. Karaman, "Bu mesleki çatışmaların bitirilmesi için gerekli düzenlenmeler yapılarak mesleğe saygıyı gerektiren davranışların sergilenmesini istemekteyiz. Özellikle toplumsal sorunlar konusunda kendi bölümleri dışında herhangi bir bölümü kabul görmeyen, `Devlet bizim sayemizde sosyal hizmet üretiyor, biz olmasak sosyal hizmet çöker` mantığını
güden sözde sosyal çalışmacı zihniyetlerin küflenmiş çalışma anlayışlarının bir kenara bırakılıp kurumlar arası koordinasyonu sağlayacak, eşitlikçi, mesleğe saygıyı gerektiren bir pozisyonda sosyologlarında varlıksal alanlarının genişletilmesi gerekmektedir. Bu konuda hükümetimizden ve ilgili kurumlarımızdan hassasiyet bekliyoruz" dedi.
Karaman sosyologların bazı ülkelerdeki mesleki kariyer alanlarına ilişkin bilgiler bulunduğunu, bu çalışma ile sosyologların çeşitli ülkelerdeki kariyer alanları ile Türkiye`deki sosyologların çalışma alanları arasındaki farkların daha net olarak görüldüğünü söyledi. Karaman Amerika`da ve bazı Batı Avrupa ülkelerinde Sosyoloji Mezunlarının İstihdam Alanları`nın çok fazla olduğunu ancak Türkiye`de aynı öneme sahip olmadığını belirterek, "Biz Türkiye`nin Avrupa Birliği sürecinde Sosyologların bu tür
kurumlarda aynı işlevler ile çalıştırılmasını talep ediyoruz" dedi.