Gazi Üniversitesi`nde gerçekleştirilen üçüncü yüz nakliyle ilgili açıklama yapan Doç. Dr. Selahattin Özmen, ameliyatın 11 saat sürdüğünü ve hastanın şuan için durumun çok iyi olduğunu belirterek, "Şuanda hastamız çok iyi. Banyosunu yaptı. Dün akşam itibariyle sıvı da almaya başladı ağzından. Dolaşabiliyor, şişlikleri de azaldı. Gayet rahat. Yüzünü etik nedenlerden dolayı, kendi isterse o zaman size göstereceğiz" dedi.
Gazi Üniversitesi`nde gerçekleştirilen ve üçüncü yüz nakli olma özelliğini taşıyan operasyonun mimarları, yüz nakliyle ilgili açıklama yaptı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi`nde düzenlenen toplantıda Doç. Dr. Selahattin Özmen ve ekibi, ameliyatın üzerinden geçen 6 günü değerlendirdi.
Hastanenin Başhekimi Prof. Dr. Sacit Turanlı, "En zor ve sıkıntılı döneminde başkalarının hayatını düşünerek organ bağışı yapan ailelere teşekkür ediyorum" diyerek, "Üçüncü yüz naklini gerçekleştirdik. Bu tıbbın geldiği noktayı gösteriyor" diye konuştu. Son derece sıkıntılı ve ciddi bir ameliyat olduğunu söyleyen Turanlı, "Sadece hazırlığımız bile çok uzun sürdü" dedi.
DOÇ. DR. SELAHATTİN ÖZMEN
Ameliyatı gerçekleştiren ekibin başında bulunan Doç. Dr. Selahattin Özmen ise, çok zorlu bir süreç olan ameliyatta kendilerine yardımcı olan arkadaşlarına teşekkür etti. Sağlık Bakanlığı`nın kendilerine çok destek verdiğini ve Bakan Recep Akdağ`ın ameliyatı gece yarılarına kadar yakından takip ettiğini söyledi. Hastanın ateşli yaralanma sonucu yüzünün büyük bir bölümünün parçalandığını kaydeden Özmen, naklin ise bir bütün olarak hastaya yapıldığını söyledi. Her hastaya tam yüz nakli yapmak durumunda
olmadıklarını ifade eden Özmen, "Çünkü her zaman reddedilme riski var" dedi.
Özmen, sadece mikrocerrahiyi kendilerinin yaptığı şeklinde bir algı oluşmasını istemediklerini ifade ederek, "Türkiye`de en az 100 tane adam olduğunu biliyorum mikrocerrahi yapabilen" diyerek, birçok cerrahinin bu nakli yapabileceğini dile getirdi. "Bu cerrahlar yarışıyorlar mı?" şeklinde kamuoyunda bir algı oluştuğunu ifade eden Özmen, "Aslında bu iş çok eskilere dayanıyor" diyerek, 2007 yılında kendisinin Türkiye Akademi Bilimleri`ne yüz nakli için proje verdiğini ve o dönemde kabul edilmeğini söyledi.
Bir yarış yapılmadığını fakat mevzuatın yeni açıklamasından dolayı yüz nakillerinin de yeni yeni yapılmaya başladığını dile getiren Özmen, böbrek ve karaciğer bulamadıklarını belirterek, bağış için vatandaşlara da bir çağrıda bulundu.
Prof. Dr. Sühan Ayhan ise, yüz naklinin tarihi hakkında bilgi vererek, naklin çok önceleri hayvanlar üzerinde yapıldığını belirtti.
Doç. Dr. Özmen, kendilerine `neden basının önüne çıkmıyorsunuz?` şeklinde sorular yöneltildiğini belirterek, "Aslında olması gereken bu. Biz sizi elimizden geldiği kadar bilgilendirmeye çalıştık" diye konuştu.
Hastanın ve donörün ailelerinin teşhir edilmemesi konusuna da dikkat edilmesi gerektiğini belirten Özmen, çünkü bu insanların çok büyük bir fedakarlık yaparak bağışta bulunduklarını söyledi. Özmen, "Bunları ifşa etmek, sadece bundan sonra verici olacakların önünü tıkar" değerlendirmesini yaptı.
Başhekim Sacit Turanlı ise, ameliyata Doç. Dr. Selahattin Özmen`in önderliğinde, Doç. Dr Cemalettin Çelebi, Mehmet Akçabay, Sühan Ayhan, Serhan Tuncer, Kemal Fındıkçıoğlu gibi hocaların katıldığını söyledi.
"3 BOYUTLU BİR YAPIYI ORAYA YERLEŞTİRMEK HİÇ DE KOLAY DEĞİL"
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Doç. Dr. Özmen, nakil için hastaların ambulans helikopterlerle mi yoksa kendi imkanlarıyla mı geldikleri yönündeki bir soru üzerine, "Normal şartlarda kişilerin kendileri gelmek zorunda kalıyor. Ama Hatice hanımın buraya tahsisi sırasında bir uçak ambulans tahsis ettiler" diyerek, acil durumlarda ise devletin her türlü imkanını seferber ettiğinin altını çizdi. Hatice Nergis`in 8 saatte Ankara`ya geldiğini belirten Özmen, "Nakil yapılacak
olanlar hastanelere ne kadar yakında oturuyorsa, bu iş o kadar kolay oluyor" diye konuştu.
Özmen bir soru üzerine ise hastanın artık damağı ve dişleri olduğunu belirterek, "3 boyutlu bir yapı olarak onu oraya yerleştirmek hiç de kolay değil. Yani oraya milimetrik olarak o yapıyı oturtmanız gerekiyor. O üç boyutlu yapıyı milim milim işledik ve o da çok zaman aldı" şeklinde konuştu.
"Hasta kime benzeyecek?" şeklindeki bir soru üzerine ise Özmen, "Şimdi deri nakli yapıyorsanız burada temel iskelettir. İskeleti örttüğünüzde alıcıya benzer ama doku varsa vericiye de benzer. Bizim ki biraz vericiye benzeyecek" dedi.
"HASTA GAYET RAHAT"
Doç. Dr. Selahattin Özmen, hastanın son durumun çok iyi olduğunu belirterek, "Şuanda hastamız çok iyi. Banyosunu yaptı. Dün akşam itibariyle sıvı da almaya başladı ağzından. Dolaşabiliyor, şişlikleri de azaldı. Gayet rahat. Yüzünü etik nedenlerden dolayı, kendi isterse o zaman size göstereceğiz" diye konuştu.
Özmen, hastanın vücudunun nakli reddetme olasılığıyla ilgili olarak, "Reddederse biz hasta ameliyat olmamış gibi başa dönmüş olacağız sadece" değerlendirmesini yaptı.
"Ameliyatlar sonrasında bu nakillerle ilgili ön yargının kırılacağını düşünüyor musunuz?" şeklindeki bir soruya ise Özmen, "Kuran-ı Kerim`de zaten bu anlatılıyor. Bir hayat kurtarmak dünyanın en büyük sevabı olduğu bildiriliyor" diyerek, zamanla bağışın artabileceğine dikkat çekti.
UYANINCA SENİ SEVİYORUM YAZDI
Doç. Dr. Özmen, yüz nakli yapılan Hatice Nergis`in ilk uyandığında baş parmağını göstererek her şeyin yolunda olduğuna dair işaret yaptığını ve kağıda `seni seviyorum` ve `yeğenlerimi kucaklamak istiyorum` yazdığını söyledi. Nergis için şuan, "Konuşmaya başlayan, ağzından beslenen bir insan halinde şuan. Yüzünü henüz görmedi. Psikiyatristler izin verince yüzünü görebilecek" diyen Özmen, ailesinin ise Nergis`in yüzünü gördüğünü söyledi. Özmen ayrıca, yüz naklinin toplamda 11 saat sürdüğünü belirtti.