GENEL - 22 Mart 2012 Perşembe 14:07

LUFTHANSA HAVA YOLLARI YAZ SEZONUNU AÇTI

A
A
A
LUFTHANSA HAVA YOLLARI YAZ SEZONUNU AÇTI

Lufthansa Alman Hava Yolları, 5 yeni varış noktası ve 61 yeni bağlantı ile 25 Mart`tan itibaren yaz tarifesine başlıyor.
Lufthansa Alman Hava Yolları, yeni yaz tarifesiyle birlikte Berlin uçuşlarının ve yaz aylarında tercih edilen Avrupa tatil merkezlerine yönelik seferlerinin kapsamını genişletiyor. Uzun menzilli uçuş ağı kapsamında ise Çin Halk Cumhuriyeti`ne yeni bir bağlantı sunulurken, Dünya`nın en fazla nüfus yoğunluğuna sahip Asya ülkesinde iki yeni varış noktası daha sefer ağına dahil ediliyor. Lufthansa müşterileri yine zengin uçuş seçeneklerinden yararlanma imkanı bulacak. Lufthansa yeni yaz tarifesinde 83 ülkede
216 noktaya sefer düzenleyecek.
Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi Jens Bischof, haziran ayından itibaren Berlin`de haftada 1000`in üzerinde iniş ve kalkış gerçekleştireceklerini ve böylelikle direkt uçuşlarının sayısını belirgin şekilde artıracaklarını söylüyor. Yaz tarifesi 25 Mart Cumartesi yürürlüğe girerek, 27 Ekim 2012 Cumartesi gününe kadar geçerli olacak.
BERLİN BER SEFERLERİ DÖRT KAT ARTIYOR
Alman havayolu şirketi 3 Haziran 2012 tarihinden itibaren Berlin`de yepyeni bir dönem başlatıyor. Başkent çıkışlı veya başkent yönündeki uçuşlara 28 direkt Lufthansa seferi eklenmiş olacak. Böylelikle halen 11 hattı kapsayan uçuş ağı 39`a yükselmiş olacak. Yeni seferlerin 26`sı Avrupa kentlerine, 2`si ise Berlin`den Yakındoğu ülkelerine düzenlenecek. Berlin yolcuları, Lufthansa Şirketler Grubu bünyesindeki havayolu şirketleri veya Star Alliance üyesi havayolu şirketleriyle yeni Berlin havalimanından
Avrupa, Yakındoğu ve Kuzey Amerika`da 50 varış noktasına aktarmasız rahat ve hızlı ulaşım olanağı elde edecekler. Böylelikle Berlin uçuşlarının sayısı eskiye kıyasla dört kat, sunulan koltuk kapasitesi ise yüzde 40`ın üzerinde artış gösterecek. Yolcuların en fazla tercih ettikleri en önemli Avrupa metropollerine yönelik direkt seferlerin sayısı da artırılacak ve çoğu kez sabah gidiş ve akşam dönüş olanağı sunulacak. Şimdiye kadar Berlin`den direkt sefer düzenlenmemiş olan yeni Lufthansa varış noktaları
arasında Valencia, Bologna, Birmingham ve Beirut da yer alıyor. Lufthansa ayrıca Berlin piyasasına özel yeni bir fiyat sistemi uygulamaya koyuyor. Berlin ve Avrupa kentleri arasındaki tüm Lufthansa uçuşları için fiyatlar 49 Euro` dan (tek yön) başlıyor. Tüm uçuşlar Business ve Economy olmak üzere iki farklı sınıfı içerecek.
ÇİN`DE İKİ YENİ VARIŞ NOKTASI
Yaz tarifesiyle birlikte Çin`in kuzeydoğusunda yer alan Shenyang kentine yine sefer başlatılırken, doğu kıyısında bulunan Qingdao (Tsingtao) kenti de ilk kez Lufthansa sefer ağına dahil ediliyor. Böylelikle Lufthansa ülke pazarındaki varlığını alansal açıdan genişletmiş olacak. Peking kentinden yaklaşık 700 kilometre uzaklıkta yer alan birkaç milyon nüfuslu Shengyang ülkenin en büyük sanayi bölgelerinden birini oluşturuyor. Kentin ekonomik yapısında otomotiv ve uçak üretiminin yanı sıra kimya sanayi ve
bilişim sektörü belirleyici rol oynuyor. Yaklaşık dokuz milyon nüfuslu Qingdao kenti ise petro-kimya sanayi ve Çin`in doğusundaki Shangdong yarımadasının deniz taşımacılığı açısından büyük önem taşıyan limanıyla önemli rol oynuyor. Liman Çin Halk Cumhuriyeti`nin üçüncü büyük limanını, dünyanın ise dokuzuncu büyük limanını oluşturuyor. Kent aynı zamanda Çin`in en önemli plajlarından birine sahip bulunuyor.
TURİSTİK UÇUŞ AОI GENİŞLETİLİYOR
Önümüzdeki yaz tarifesinde tercih edilen tatil merkezlerine yönelik uçuşların sayısı da artırılıyor. Lufthansa "tatil seçeneklerini" dört yeni varış noktasıyla belirgin şekilde genişletecek ve ilk kez cazip yaz tatili merkezleri Knock/İrlanda, Montpellier/Fransa, Odessa/Ukrayna ve Pula/Hırvatistan kentlerine sefer başlatacak.
Tatil amacıyla yolculuk edecek olanlar ise Avrupa`nın gözde tatil kentlerine düzenlenecek sezonluk yeni uçuşlardan yararlanabilecekler. Nitekim yeni tarifede Düsseldorf çıkışlı 17, Hamburg çıkışlı 6, Münih çıkışlı 18 ve Frankfurt çıkışlı 16 yeni uçuş sunuluyor. Jens Bischof yılın "en güzel ayları" için Lufthansa`nın deniz kenarına veya dağlara giderken güvenilirlik, kapsamlı hizmet ve dolayısıyla dinlenme olanağı sunacağını belirtiyor ve Lufthansa`nın Akdeniz kıyılarındaki 29 varış noktasının adeta
bir inci kolye gibi dizildiğini ekliyor. Jens Bischof ayrıca, Kuzey Denizi veya Atlantik sahilindeki cazip tatil merkezlerine de en kısa sürede doğrudan ulaşım olanağı sunduklarını, bunların yanı sıra Avrupa`nın en cazip metropollerine çoğu kez günde birkaç kez düzenledikleri seferlerin şehir gezisini tercih edecek yolcular için ideal bağlantı sunduğunu ekliyor. Lufthansa ekonomik nedenlere dayalı olarak geçtiğimiz aylar içinde Guangzhou/Çin, Kalküta ve Hyderabad/Hindistan, Klagenfurt/Avusturya,
Calgary/Kanada ve Bursa/Türkiye seferlerini iptal etmişti. Alternatif olarak Calgary uçuşları Air Canada tarafından düzenleniyor. Lufthansa Şirketler Grubu bünyesindeki havayolu şirketleri -Lufthansa, Austrian; Brussels ve SWISS - Brüksel, Düsseldorf, Frankfurt, Münih, Viyana ve Zürih`teki merkezlerinden dört kıtada 105 ülkede 283 noktaya uçuş düzenliyor ve ortak seferlerle karşılıklı olarak birbirlerinin sefer ağına tamamlayıcı destek veriyorlar.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Üniversitelerin kapısı ardına kadar açık olmak zorundadır" İstanbul Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yıl Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Üniversite evrensel şehir, evrensel bir alan demektir. Üniversitelerde ön yargılara, zihinsel kalıplara ve normlara yer yok. Üniversiteler zihni açık insanların yeridir. Her türlü farklılığa, değişik görüşe açık olan bir alandır. İstanbul Üniversitesi ilimin kapısıdır. Bu kapı ardına kadar açık olmak zorundadır" dedi. İstanbul Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı düzenlenen açılış töreniyle başladı. İstanbul Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen açılış töreni, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut Gül, Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar ve çok sayıda öğretim üyesi ile öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. Saygı duruşu ile başlayan törende İstiklal Marşı okundu. Ardından İstanbul Üniversitesi’nin gelecek vizyonunun anlatıldığı ’Perspektif 2053’ kısa filmi izleyicilere sunuldu. Filmin izlenmesinden sonra ise açılış konuşmaları yapıldı. "’Tek tip’ üniversite istemiyoruz" Törende bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bulundukları şehre değer katan üniversiteler, toplumsal sorumluluk projeleri ve yerel kalkınma programları ile bölgesel eşitsizlikleri azaltır. Aynı zamanda sosyal bütünleşmeye katkıda bulunur. Ayrıca, uluslararası işbirlikleri sayesinde küresel bir bilgi ağı kurarak, geleceğin bilim insanlarını ve liderlerini yetiştiren stratejik bir öneme sahiptirler. Bugün bizleri bir araya getiren İstanbul Üniversitesi, bu misyonların ülkemizde en güçlü şekilde yerine getiren yükseköğretim kurumlardan biridir. Az önce ekranlarda da olduğu gördük. Biz üniversitelerin açık sistemler olmasını istiyoruz. Etrafında fiziki duvarlar olur olmaz bir şey diyemem ama zihinlerde bu duvarlar olmamalıdır. Bu çok önemli. Üniversite evrensel şehir demektir, evrensel bir alan demektir. Üniversitelerde ön yargılara, ön kabullere yer yok. Üniversite de zihinsel kalıplara, normlara yer yok. Üniversiteler zihni açık insanların yeridir. Her türlü farklılığa, değişik görüşe açık olan bir alandır. İstanbul Üniversitesi ilimin kapısıdır. Bu kapı ardına kadar açık olmak zorunda. Az önce de açık olduğunu gördük. Bütün üniversitelerimizin böyle olmasını istiyoruz. Sonuçta toplum üniversite için bir fedakarlık yapıyor. Tarlada çalışan, inşaatta ter döken vatandaşımızın, fabrikada gün boyu mesai harcayan birçok insanın emeğiyle ortaya çıkan değer ve vergilerimizle üniversitelerimizi destekliyoruz. Bunun da karşılığını toplum olarak üniversitelerimizden bekliyoruz. Bu karşılığı alabilmemizin yolu da toplum ve üniversitenin etkileşimidir. ‘Tek tip’ üniversite istemiyoruz. Üniversitelerimiz farklılaşsın içinde bulundukları bölgelere, şartlara göre mutlaka farklı işlevleri olan üniversiteler olsun. Birbirinin kopyası olan üniversitelerimizin ülkemize bir yere kadar değer katabilirler. Ama farklılaşan üniversiteler, belli alanlara yoğunlaşan o alanlarda dünya ölçeğinde işler yapan üniversiteler, ülkemize çok daha büyük değerler katar" ifadelerini kullandı. "Kadınların okullaşma oranını yüzde 14’ten yüzde 51’e çıkardık" Cumhuriyetin en kıymetli özelliğinin fırsat eşitliği olduğunu belirten Yılmaz, "Bazen sloganlar, ideolojik tartışmalar oluyor. Bence en kıymetli şeylerden biri budur. Hangi yörede doğarsanız doğun, hangi sosyoekonomik gruptan olursanız olun, devlet - ülke size bir fırsat sunuyorsa işte bu çok kıymetlidir. Bu açıdan şunun altını çizmek isterim: Fırsat eşitliği herkesin çaba göstererek daha iyi yerlere gelebileceği ortamı ifade eder. Ama o fırsatı değerlendirip, değerlendirmemek herkesin bireysel çabasına kalmıştır. Genç kızlarımızın, kadınlarımızın eğitime erişimi son 22 yılda iktidarımız döneminde en fazla önem verdiğimiz şeylerden biri bu oldu. Okul öncesinden yükseköğretime kadar kadınların okuma ve okullaşma oranlarında ciddi bir gelişme sağladık. Kadınların okullaşma oranını yüzde 14’ten yüzde 51’e çıkardık. Eğitimdeki bu dönüşümün toplumsal etkilerini önümüzdeki dönemlerde çok daha rahat göreceğiz. Bundan 20 yıl önce 182 bin olan yurt yatak kapasitemizi bugün 993 bine ulaştırdık; dünyada en fazla örgün öğrenci başına yurt, oda sayısı olan ülkelerden biri biziz. TBMM’de görüşmelerine başladığımız 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifimizde eğitime öncelik verdik ve yüzde 14,8 ile en yüksek payı ayırdık. Bunların yanı sıra, göreve geldiğimizde 64 bin civarında olan öğretim elemanı sayısını bugün 185 bine çıkararak ülkemizi OECD ülkeleri arasında 8. sıraya taşıdık. Bu sayısal artış, bilimsel çalışmalara ve üretime de yansıdı; ülkemizi bilimsel yayınlar açısından dünya sıralamasında 29. sıradan 17. sıraya yükselttik. Ülkemizin yükseköğretimdeki başarısı, uluslararası raporlarla da tescilleniyor. İstanbul Üniversitesi, ARWU (Academic Ranking of World Universities) Sıralaması’nda ilk 500 üniversite arasında yer alıyor" şeklinde konuştu.
Diyarbakır Kanser hastası anne, ağlayarak evladını PKK’dan istedi Diyarbakır annelerinin oturma eylemine 2 ailenin katılımıyla sayı 379’a yükseldi. Kanser hastası anne, ağlayarak evladını PKK ve HDP’den istedi. 3 Eylül 2019 yılında eski HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti 1891’inci gününde devam ediyor. Diyarbakır ve Ankara’dan gelen 2 ailenin katılımıyla sayı 379’a çıktı. 2023 yılında Hollanda’ya gidip bir daha haber alınamayan Vural Işıklı’nın (21) annesi Nülifer Polat, Ankara’dan geldiğini, oğlunun yurt dışında olup haber alamadığını söyledi. Çocuğunun PKK’nın elinde olduğunu ileri süren Polat, “Çocuğumu bana versinler. Çocuğuma yalvarıyorum, sesimi duysun, beni görsün. 4’üncü evre kanser hastasıyım. Son nefesimde çocuğumu görmek istiyorum. Hollanda’ya gitmişti. 4 Ekim 2023’ten beri haber alamıyorum. PKK, çocuğumu götürdü. Benim canım yandı, onların da yansın. Belki 1,1,5 ay yaşayacağım. Hiçbir şekilde haber alamadım, sesini duyamadım. Kız kardeşin çok kötü, ne olur geri gel. Bütün bilgiler o tarafta, çocuğum PKK’nın elinde, başka yerde değil. Çocuğuma eğitim verdiklerini duydum” dedi. 2013 yılından beri kız kardeşi R.N.’den (28) haber alamayan abla A.A. da, Diyarbakır’dan gelip oturma eylemine katıldı. Öte yandan, şimdiye kadar oturma eylemine dahil olan ailelerden 56’sı evladına kavuştu.
İstanbul Cher Ndour: “Şimdi iyi bir reaksiyon verme zamanı” Beşiktaş’ın genç futbolcusu Cher Ndour, Süper Lig’de üst üste aldıkları Galatasaray ve Kasımpaşa mağlubiyetlerinin ardından yarın Malmö karşısında reaksiyon vererek maçı kazanmak istediklerini söyledi. Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi dördüncü maçında yarın saat 18.30’da evinde İsveç ekibi Malmö ile mücadele edecek. Karşılaşma öncesi siyah-beyazlıların 20 yaşındaki futbolcusu Cher Ndour, Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısında konuştu. “3 puan almak istiyoruz” Zor bir maç olacağından bahsederek sözlerine başlayan Ndour, “Fiziksel olarak iyi bir takıma karşı oynayacağız. Oyun temposu yüksek bir takım. Bizim onlardan daha kaliteli bir takım olduğumuzu düşünüyorum. Tempomuz ve taraftarın desteğiyle 3 puan almak istiyoruz” ifadelerini kullandı. “Büyük bir takımda oynuyorum” Genç futbolcu, Beşiktaş’ta çok mutlu olduğunu söyleyerek, “Büyük bir takımda oynuyorum. Böyle bir taraftarı olan bir takımda oynadığım için çok gururluyum. Hocama teşekkür etmek istiyorum, bana şans verdi. Ben de şansı iyi kullandığımı düşünüyorum. Çalışarak daha iyiye gitmeye çalışacağım” cümlelerine yer verdi. “İyi bir reaksiyon verme zamanı” Süper Lig’de oynadıkları Galatasaray ve Kasımpaşa müsabakalarını kaybettiklerinin hatırlatılması üzerine siyah-beyazlı oyuncu, “Son 2 maçımızı kaybettik ligde. Ama yarın farklı bir kulvarda mücadele edeceğiz. Avrupa Ligi’nde deplasmanda Lyon’a karşı 3 puanla bitirdik. Bu son 2 mağlubiyette Galatasaray maçında iyi oynadık, Kasımpaşa maçında kötüydük. Şimdi iyi bir reaksiyon verme zamanı” şeklinde konuştu.
Nevşehir Yapay zeka depremleri önceden algılayabilecek Kapadokya Üniversitesi Yapay Zeka Komisyon Başkanı Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu; çok yakın bir zamanda depremlerin önceden belirlenmesi için yapay zekanın büyük rol oynayacağını söyledi. Gökçeoğlu, “Kuzey Anadolu üzerindeki Erzincan-Bingöl ile Marmara, Bursa ve Ege’deki bazı fayları dönüşüm periyotlarını doldurmuş durumda. Anadolu deyimiyle yeni ve büyük depremlerin eli kulağında” dedi. Kapadokya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Türkiye’de ilk defa yapılan ’Yapay Zeka Buluşmaları’nda, yapay zekanın gelecekte neler yapabileceğinin tartışıldığını söyleyen Kapadokya Üniversitesi Yapay Zeka Komisyon Başkanı Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, “Nasıl ki hava durumunu çok güzel tahmin edebiliyoruz, hangi saatte yağmur yağacak rüzgâr nereden nasıl esecek gibi çok değişkenlik içeren karmaşık modellemeler gerektirdi. Bu karmaşık modellemeler de yapay zeka algoritmaları ile başarmanız mümkün. Türkiye’de çok kapsamlı bir çalışma var. Faylar üzerinde çok çalışmalar var. Üniversitelerden AFAD’dan ve MTA’dan oluşan araştırmacıların bulunduğu 23 ayrı ekip Türkiye’nin arazilerinde şu anda çalışıyor. Bu veriler toplandıktan sonra bunların bir kısmı bildiğimiz klasik konvansiyonel yöntemlerle değerlendirildiği gibi, bir kısmı da yapay zeka algoritmaları ile denenecek. Çok hızlı sonuca gideceğimizi düşünüyorum” dedi. Önümüzdeki günlerde veya yıllarda Türkiye’yi bekleyen büyük bir depremin olduğuna dikkat çeken Gökçeoğlu, "Şu anda halihazırda kuzey Anadolu üzerindeki Erzincan - Bingöl arası, bununla beraber Marmara, Bursa ve Ege. Ege’deki bazı yerler artık bilindiği kadarıyla dönüşüm periyodunu doldurmuş durumda. Hani Anadolu deyimiyle eli kulağında dediğiniz depremlerimiz var. Bunların her biri yedinin üzerinde olacak depremler. Allah korusun Allah saklasın diyoruz. Tabii ki olmasın diyoruz” şeklinde konuştu. Gökçeoğlu, "Yapay zeka şu anda nerede sıvılaşma olacak, nerede yapılarda hasar olacak bunu söylüyor. Ayrıca yine yapay zeka modelleri bize bir şey daha söylüyor, deprem olduğu andan itibaren nerelere hemen yardımların ulaştırılması gerekiyor. Nereler yıkıldı, hangi yollarda hasar var. Oraya en yakın nasıl ulaşırsın, hangi yolu takip etmen gerekiyor, hangi ulaşım aracıyla gitmen gerekiyor bunları söylüyor. Dolayısıyla bunu insan eliyle yönetmek çok zor. İşte yakın zamanda yaşadık. Bunlar çok karmaşık problemler. Dolayısıyla bu problemlerin çözümünü de yapay zekâlar artık kullanılmıyor ve bize çok şey söylüyor” ifadelerini kullandı.