Türkiye`ye kaçak yollarla giren sağlıksız, glikozlu ve ucuz balların insan sağlığını tehdit ettiği gibi arıcıları da olumsuz etkilediği belirtildi.
Hakkari`de "Nehri Şemdinli Balı" markası ile organik üretim yapan Altınova Naturel Limitet Şirketi yetkilisi Sait Erçin, bölgedeki arıcılığın önemi, sorunları ve çözüm önerileri hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Ercin, dört mevsimin iç içe yaşanabildiği Hakkari`nin, farklı iklim özellikleri ve ekolojik havzaları ile arıcılık potansiyeli açısından ülkenin en şanslı yörelerinden biri olduğunu söyledi. Hakkari`nin arazi yapısının engebeli olduğunu, dar bir alan içinde topoğrafik farklılıkları
nedeni ile arıcılık sezonunun diğer yörelere göre daha uzun sürdüğünü ifade eden Sait Erçin, ilin bu yükseklik farklılıklarının yanı sıra bitki örtüsü bakımından zengin bir floraya sahip olması, bitkilerin değişik zamanlarda çiçek açması ve yöreye has çiçeklerin bolluğu üretilen balın kalitesini yükselttiğini ifade etti.
İlin florasının, Hakkari balına, kendine özgü tadını, rengini, aromasını ve lezzetini verdiğini anlatan Erçin, Hakkari florasında bulunan bitkilerin birçoğunun endemik olmasının, üretilen balın Türkiye`nin diğer yörelerinde üretilen bala göre eşsiz ve rakipsiz olmasını sağladığını anlattı. Hakkari balının Osmanlı tarihine dayandığı, hatta hükümdarların kahvaltı sofralarını süsleyen vazgeçilmez bir gıda olduğunun bilinmekte olduğunu belirten Erçin, "Katkısız ve saf çiçek tozlarından elde edilen Hakkari
balı, lezzet, renk ve içerik bakımından üstün özelliklere sahip olup diğer besinlerde olduğu gibi insan bünyesinde rahatsız edici hiçbir özellik taşımamaktadır" dedi.
"SAHTE BALI HAKKARİ BALI ADI ALTINDA SATILMAKTADIR"
Erçin, "Hakkari balı, antiseptik etkisi ve antioksin özelliğinde dolayı mide, kalp, karaciğer, şeker hastalığı, kemik hastalıkları ve hatta kanseri iyi edici özellikleri bulunmaktadır. Buradaki sorunlarımız ise arıcılıktaki en büyük problemlerin başında Hakkari balının bu kadar üstün özellikleri ve farklılığına rağmen arıcılar bu güne kadar, bundan yeterli düzeyde ekonomik gelir elde edememeleri. Özellikle bazı basın yayın organlarında reklamı yapılan ve Türkiye`nin herhangi bir yöresinde üretilen
ballar yöremizin ballarıymış gibi satılabilmekte ve bu da bizim balımızın ucuza gitmesine neden olmaktadır. Kaçak yollarla ülkemize gelen yine sağlıksız, glikozlu ve ucuz ballar hem insan sağlığını tehdit etmekte hem de biz arıcıları büyük ölçüde etkilemektedir" diye konuştu.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
İldeki arıcılığın yeni üretim sistemlerine entegrasyonuna yönelik olarak yeni projelerin hayata geçirilmesi ve başta organik bal olmak üzere iyi tarım uygulamaları çerçevesinde doğal bal üretiminin gerçekleştirilmesine yönelik projelerin alt yapı çalışmalarına devam edilmesi gerektiğini anlatan Sait Erçin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Hakkari, mevcut 93 bin 476 arılı kovanın 3-4 katı kadar potansiyele sahiptir. Hakkari`deki bu zengin florayı değerlendirerek ülke ekonomisine katkı sağlamak için arıcılara, arılı kovan desteği, ana arı desteği ve modern arıcılık malzemelerinin destekleri mutlaka yapılmalıdır. Ayrıca arıcılık eğitimi ile ilgili çalışmalarının devam edilmesi hastalık ve zararlılarla mücadelede uygun zamanda uygun ilaçların kullandırılması gerekir. Bununla beraber bal numunelerinin laboratuar analizleri sonucu kesinleşen
üstün özellikleri, balın geniş kitlelere ulaştırılması ve ülkemizin bir kaynağının daha dış dünyaya tanıtılması için özellikle uluslararası fuarlarda, etkinliklerde, basın ve yayın organlarında tanıtım çalışmaları yapılmalıdır."