GENEL - 16 Mart 2012 Cuma 15:22

HAVALİMANINDAKİ SORUNLAR ÇALIŞTAYDA MASAYA YATIRILDI

A
A
A
HAVALİMANINDAKİ SORUNLAR ÇALIŞTAYDA MASAYA YATIRILDI

Atatürk Havalimanı’nda acil çözüm bekleyen sorunlar Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Çalıştayı’nda masaya yatırıldı.
Günde ortalama bin uçağın iniş kalkış yaptığı Atatürk Havalimanı’nda acil çözüm bekleyen sorunlar Devlet Hava Meydanları İşletmesi Çalıştayı’nda masaya yatırıldı. Önce havalimanında trafiği rahatlatmak için yapılan çalışmalar sinevizyon gösterisi eşliğinde anlatıldı. Ardından çalıştaya katılanlardan yaşadıkları sıkıntıları ve çözüm önerileri anlatmaları istendi. Herkesin ortak şikayeti havalimanının fiziki yapısının ihtiyacı karşılamakta yetersiz kaldığı yönündeydi. Çözüm için Atatürk Havalimanı’na 4’üncü
paralel pist yapılması, meteorolojik verilerin anlık olarak pilotlara verilmesi, hatta şiddetli rüzgarlı havalarda pilotların görerek pas geçmesi bile vardı.
Şikayetlerden en dikkat çekeni ise THY Uçuş İşletmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Asaf Ahmet Bora’dan geldi. Bora, "Uçaklarımızın pist başına gitmek için geçirdikleri süre 20 dakikanın üzerine çıktı. Aynı şekilde piste inen bir uçağımız park yerine 20 dakikanın üzerinde bir sürede gelmektedir. Bu THY için çok ciddi bir maddi kayıp anlamına geliyor. Bunun bir hesabını da yaptık. Ocak 2011’den Şubat 2012’ye kadar taksi süreleri 20 dakikanın üzerine çıktığı için 5 milyon 781 bin dolarlık ekstra yakıt
harcadık. Her uçakta bir dakika zaman eksiltebilirsek, 1.5 milyon dolar tasarruf etmiş olacağız" diye konuştu.
"GEREKİRSE İLK ARAMAYI BİLE KALDIRIZ"
Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) Başkanı Gürcan Mantı ise dünyanın hiçbir yerinde görmedikleri pasaporttan önce çift x-ray ile aramanın pilotları zora soktuğuna dikkat çekti. Mantı, "Sayın Mülki İdare Amirimiz Ahmet Aydın Bey burada. Kendisinden bir uçuş personelinin tek x-ray’dan geçerek uçağa gitmelerini sağlayacak bir çözüm bulmalarını rica ediyoruz" dedi. Atatürk Havalimanı Mülki İdare Amiri Ahmet Aydın da , "Burada 1.5 yıldır görevdeyim. Arkadaşlarımızın getirdikleri bütün çözüm
önerilerine hep sıcak baktık. Yeter ki uygulanabilir bir öneri getirilsin, gerekirse havalimanına ilk girişteki arama noktalarını da kaldırabiliriz. Ben bununla ilgili İçişleri Bakanlığımız ve İstanbul Valiliğimizden gererken onayı alma sözünü de veriyorum" diye konuştu.
Çalıştayda eleştiri ve çözüm önerilerini dikkatle dinleyip not alan DHMİ Gelen Müdürü Orhan Birdal, çıkıştı gazetecilerin sorularını cevapladı. Birdal "Belki haklı belki haksız bazı eleştiriler aldınız. Çözüm için ne yapacaksınız stratejiniz nedir? " sorusuna "Bugünkü toplantının amacı ne yapacağımızdan ziyade bu az önce bahsettiniz biz bunları eleştiri olarak almıyoruz bu havalimanını kullanan herkesin tüm paydaşların kullanıcıların bu havalimanı ile görüş düşünce ve çözüm önerisi olarak algılıyoruz.
Önerilerin hepsini alacağız ve bunları değerlendireceğiz ve sıralamaya tabi tutacağız hemen bugün yapmamız gereken şeyler neyse onları yapacağız. Bugüne yetiştiremediğimiz yarına kalan şeyleri tespit edeceğiz. Ve Atatürk havalimanın da kısa bir zaman içinde nasıl daha fazla güçlendiririz kapasitesini nasıl arttırırız veya mevcut kapasitesini nasıl etkin kullanırız işte sadece kapasite de değil konu araç trafiğinin hava alanında kara tarafındaki araç trafiğinin sirkülasyonundan tutun da hava trafiğindeki
ayırmalara varıncaya kadar pek çok görüş geldi. Bundan elde edeceğimiz çözümleri süratle uygulamaya koyacağız" diye cevap verdi.
"GERÇEKÇİ ÇÖZÜM ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI"
Atatürk Havalimanı’nda pek çok acil çözüm bekleyen konu olduğuna değinen Birdal, "Bunların hepsi geçici çözümler olacak. Ancak belli bir süreye kadar burayı rahatlatacak çözümler bulabiliriz. İstanbul’un havacılık adına tek gerçekçi çözümü yeni bir havaalanının yapılmasıdır" dedi.
İstanbul’a üçüncü havalimanı yapılması için çalışmaların ciddi seviyelere geldiğini anlatın Birdal "Bu çalışmalar bittiğinde tabi ki ciddi bir rahatlama olacak ama şu anda AHL’deyiz ve burası çalıştığı sürece ne yapılabilir onun arayışı içindeyiz. Buradaki en ciddi sıkıntı olan nokta şu; AHL İstanbul’un ortasında kaldı. Etrafını zaman içerisinde yapılaşmalarla kapattık. Yani 30-40 yıl önce düşünmemiz gereken şeyleri şimdi düşünüyoruz. Onun için de çözüm bulmakta zorlanıyoruz. AHL’yi büyütebilirsiniz
genişletebilirsiniz etrafındaki bir sürü yapılaşmayı yok farz ederseniz hepsini yıkarsanız genişletebilirsiniz ama, genişlettiğiniz andaki durumda hangi noktada iseniz ondan bir adım daha ileriye yine gidemezsiniz. Onun için İstanbul’un ihtiyacı genişlemeye müsait bir alan üzerinde kurulacak yeni bir havalimanıdır. Bununla ilgili çalışmalar yapılıyor. Hemen bu bugünden yarına olabilecek bir şey değil. Şu anda bir niyet sürecini yaşıyoruz. bu konuda en üst makamlarımızda böyle bir niyet var bununla ilgili
çeşitli verilmiş talimatlar, çalışmalar var. Bu neticelendiği zaman yapım sürecine geçilecek. Yapım sürecinden sonra da bir havalimanının ne kadar sürede yapılacağını ez çok herkes tahmin edebilir. Takvim vermem şu anda uygun da değil mümkün de değil. Ancak konumuz AHL’nin mevcut şartları dahilinde en iyiyi bulabilme konusundaki arayışlar bunun peşindeyiz ve bugün de bunu yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Birdal "Madrid Barahas Havaalanı’nda planlamayı 100-150 yıllık yapmışlar. Bizde de T1 T2 T3 şeklinde inşa edilmesine imkan veren ihtiyaca paralel çok büyük bir arazı mi ayrılacak?" şeklindeki soruyu da "Büyük bir arazi ayrılması gerekiyor. Planlamanın etaplandırılması doğru bir yaklaşım. Ama Madrid Barahas havalimanı Eurokontrol verilerine göre 2011 yılı Ağustos ayının en pik dönemindeki verilere göre Avrupa’da 20 havalimanı içerisinde inişteki en yüksek gecikmenin olduğu havalimanı. AHL ise 17’nci
sırada" sözleriyle cevapladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır 3 bin yıllık Zerzevan Kalesi’ndeki ritüeller yapay zeka ile canlandırıldı Diyarbakır’ın Çınar ilçesindeki 3 bin yıllık Zerzevan Kalesi’ndeki ritüeller yapay zeka ile canlandırıldı. İlçeye 13 kilometre uzaklıktaki Roma İmparatorluğu döneminde "askeri yerleşim" olarak kullanılan Zerzevan Kalesi, kentin önemli turizm değerleri arasında yer alıyor. Askeri yerleşimde, dünyada bulunan son Mithras tapınağının ortaya çıkarıldığı tarihi kaleye, ziyaretçi ilgisi her geçen gün artıyor. Yılın hemen hemen her günü ziyaretçilerini ağırlayan Zerzevan Kalesi, diğer yandan da tarihe ışık tutmaya devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne adını yazdıran tarihi kalede, bugüne kadar 60 dönüm alan üzerinde 12-15 metre yüksekliğinde ve 1200 metre uzunluğunda sur kalıntısı, 21 metre yüksekliğinde gözetleme ve savunma kulesi, kilise, yönetim binası, konutlar, tahıl ve silah depoları, kaya mezarları, su kanalları ile 54 su sarnıcı, yer altı kilisesi, 400 kişinin sığacağı yer altı sığınağı, konutlar ve gizli geçitler, milattan sonra 4. yüzyılda Hristiyanlığın benimsenmesiyle önemini kaybeden, dönemin Mithras dinine ait yer altı tapınağı ve birçok eser ortaya çıkarıldı. Bu tarihi yapı ve içindeki gizem, yapay zeka ile canlandırıldı. Adem Ulusoy, Zerzevam Kalesi’nin şu anda UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunmakta olduğunu belirterek, kalede en önemli olan şeyin Mitraizm olduğunu söyledi. Mitrazim’in insanlık tarihinin en gizemli inanç sistemlerinden biri olduğuna değinen Ulusoy, “Bu projede, Mitraizmin ayinleri ve Zerzevan Kalesi gibi eşsiz bir mekanın atmosferini yapay zeka teknolojisiyle buluşturarak canlandırdım. Amacım, tarihin derinliğindeki bu gizemli kültürü modern yaklaşımla yeniden yorumlamak ve insanlık mirasının bu değerli parçasını günümüzde taşımaktı. Bu çalışmada desteklerini esirgemeyen Kazı Başkanımız Prof. Dr. Aytaç Coşkun ve kıymetli ekibine de teşekkür ediyorum. Bu konuda bana çok yardımları dokundu” dedi. Yaptığı araştırmalarda Mitraizm’e giriş aşamasında 7 aşama bulunmakta olduğunu aktaran Ulusoy, “ Bu aşamaların her biri belli bir acı, belli bir eşikten sonra seviye atlıyorsunuz. Bu aşamaları, Aytaç hocamızın yazmış olduğu makalelerden araştırarak kendi çapımda bunları yapay zeka ortamında yorumlayarak birleştirdim ve güzel bir projeye imza attığımı düşünüyorum. Bu tapınağa ya yüksek rütbeli bir asker, ya başarılı bir insan, ya da zengin bir tüccar olmanız gerekmektedir. Bu inanca herkes girebilir ancak, Zerzevan Kalesi’nde bulunan Mithras Tapınağı’ndaki Mithras ayinlerine sadece orada bulunanlar girebilir ve bu hep gizem olmuştur” diye konuştu.
İstanbul Haluk Levent’in şikayetinden vazgeçmesi üzerine Deniz Akkaya’nın davası düştü Sanatçı Haluk Levent hakkında sosyal medyadan ‘depremzedelerin parasını çalıyor’, ‘nitelikli dolandırıcı’ şeklinde paylaşımlar yapan ve Levent’in şikayeti üzerine 3,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talebiyle hakkında dava açılan Deniz Akkaya’nın davası, Levent’in şikayetinde vazgeçmesi üzerine düştü. Sanatçı ve Ahbap Derneği’nin kurucusu Haluk Levent hakkında sosyal medya üzerinden ‘hırsız’, ‘nitelikli dolandırıcı’, ‘depremzedelerin parasını çalıyor’ şeklinde paylaşımlar yapan ve 3,5 yıla kadar hapis cezası talep edilen eski manken Deniz Akkaya’nın yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Deniz Akkaya’nın avukatı hazır bulundu. Haluk Levent şikayetinden vazgeçti Mahkemede müşteki Haluk Levent’in avukatı aracılığıyla şikayetinden vazgeçtiğini içeren bir dilekçe sunduğu belirtildi. Duruşmada sanık Deniz Akkaya’nın avukatı, şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiklerini ifade etti. Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığa isnat edilen suçun şikayete bağlı suçlardan olduğunu, müşteki Haluk Levent’in de şikayetinden vazgeçtiğini belirterek davanın düşmesine karar verilmesini talep etti. Dava düştü Kararını açıklayan mahkeme, sanık Deniz Akkaya hakkındaki davanın, Haluk Levent’in şikayetinden vazgeçtiği gerekçesiyle düşmesine hükmetti. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, müşteki Haluk Levent’in savcılığa şikayet dilekçesi sunduğu, dilekçede şüpheli Deniz Akkaya’nın sosyal medya hesabından Levent’e yönelik mesnetsiz iddialarda bulunduğu, bu iddiaları lanse ederken düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlarını aşarak suç teşkil eden eylemlerde bulunduğu, insanlarda güvensizlik ve telaş ortamı meydana getirdiği, yardım faaliyetlerinin sekteye uğramasına neden olduğu, Levent’e ‘dolandırıcı’ diyerek hakaret ve iftiralarda bulunduğu ve dilekçede yer alan ifadelerin üzerine soruşturma işlemlerine başlandığı anlatıldı. Levent hakkında küçük düşürücü ve yanlış tanıtacak nitelikte ifadeler kullanıldığı belirtildi Hazırlanan iddianamede, şüpheli Akkaya tarafından sosyal medyada müşteki Levent’e ‘hırsız’, ‘nitelikli dolandırıcı’, ‘depremzedelerin parasını çalıyor’ şeklinde paylaşımlarla Levent hakkında küçük düşürücü ve yanlış tanıtacak nitelikte ifadeler kullanıldığı, Akkaya’nın sosyal medyada yer alan iddialar ile kendisine ulaşan kişilerin söylemleri üzerine bu paylaşımları yaptığını belirttiği aktarıldı. Uzlaşmanın sağlanamadığı kaydedildi Şüpheli Akkaya’nın farklı zamanlarda Levent hakkında doğruluğu ispatlanmamış paylaşımlarla Levent’in onur, şeref ve saygınlığını rencide ettiğinin belirtildiği iddianamede, haber içeriklerinin ise Levent’i küçük düşürecek ve kendisini yanlış tanıtacak nitelikte olduğu, ayrıca dosyanın Uzlaştırma Bürosu’na gönderildiği ancak müzakereler sonucu uzlaşmanın sağlanamadığı kaydedildi. İfadesinde çok ciddi iddialar olduğunu söyledi Şüpheli Akkaya’nın ifadesine de yer verilen iddianamede, Akkaya’nın 6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinden sonra Ahbap Derneği’ne milyarlarca lira bağış yapıldığını, yardımların toplanmasından sonra bu derneğin toplanan yardımları amacına uygun şekilde kullanıp kullanmadığına ilişkin sosyal medyada ve çeşitli haber kaynaklarında ortaya çok ciddi iddialar atıldığını, ayrıca dernek başkanı olan Levent’in geçmişte hakkında ‘dolandırıcılık’ ve ‘sahtecilik’ iddialarından ötürü birçok dava açıldığını söylediği belirtildi. Amacının bu iddialar konusunda halkı bilgilendirmek olduğunu ifade etti İfadesinin devamında ise Akkaya’nın, genel olarak bu iddiaları dile getirdiğini, amacının ‘Ahbap Derneği’nin ve Haluk Levent’in toplanan milyarlarca lira seviyesindeki yardımı gereği gibi değerlendiremediği ve halkın parasına sahip çıkamadığı’ yönündeki iddialar konusunda halkı bilgilendirmek olduğunu, sadece kendi paylaşımlarıyla bu kişi hakkında kamuoyunda bir tepki oluştuğu iddiasını kabul etmediğini söylediği kaydedildi. 3 yıl 6 aya kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheli Deniz Akkaya’nın zincirleme şekilde ‘sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle alenen hakaret’ suçundan 4 aydan 3 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İstanbul Orta Doğu’da yeni düzen: Kuzey Kıbrıs’ın lehine gelişmelere sahne olabilir Gazeteci Mete Çubukçu, Yakın Doğu Üniversitesi’nde verdiği konferansta Orta Doğu’da yaşanan son gelişmeleri ve Kıbrıs’a muhtemel etkilerini analiz etti. Yakın Doğu Üniversitesi Mükemmeliyet Merkezi tarafından düzenlenen Konferanslar Serisi kapsamında gazeteci Mete Çubukçu, Orta Doğu’da yaşanan son gelişmeleri ve Kıbrıs’a etkilerini ele aldı. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği “Orta Doğu’daki Son Gelişmeler ve Kıbrıs” başlıklı konferansta, özellikle son bir yılda Orta Doğu coğrafyasında yaşanan gelişmeler ve yeniden şekillenen bölgesel dinamiklerin Kıbrıs’a etkileri mercek altına alındı. Mete Çubukçu, kariyeri boyunca bölgede edindiği deneyimlerini ve analizlerini dinleyicilerle paylaşarak önemli değerlendirmelerde bulundu. Orta Doğu’da ‘yeni bir paradigma’ ortaya çıktı konferansta, 7 Ekim 2023 tarihinden günümüze Gazze’de yaşanan gelişmeleri ve ardından Lübnan’a tezahür eden çatışmalara atıfta bulunan gazeteci Mete Çubukçu, son olarak Suriye’de Esad rejiminin çökmesiyle Orta Doğu’da ortaya çıkan yeni güç denklemine işaret etti. 7 Ekim 2023 tarihinin Orta Doğu’da tektonik bir sarsıntı oluşturduğunu ve zamanın hızlandığını vurgulayan Çubukçu, Son bir yılda İsrail’in bölgedeki etkisini artırdığını ve bölgesel denklemde İran’ın en büyük kaybedeni olduğunu belirtti. Orta Doğu bölgesinde “yeni bir paradigma” ortaya çıktığına dikkat çeken Çubukçu, Suriye’deki Esad rejiminin bölgede yaşanan bu değişimi iyi okuyamadığını söyledi. Suriye’deki değişimin iyi tahlil edilmesi gerektiğini dile getiren Çubukçu, yaşanan gelişmelerle Türkiye ve Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de artan önemine vurgu yaptı. Çubukçu, Orta Doğu’da son yaşananların KKTC’nin lehine gelişmelere sahne olabileceğine de değindi. Esad rejiminin çökmesiyle bölgede yeni bir gerçeklik oluştu Konferansın açılış konuşmasını Mükemmeliyet Merkezi Yönetim Kurulu üyesi aynı zamanda Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nur Köprülü yaptı. 2023 Ekim ayından bu yana yakın coğrafyamız Orta Doğu bölgesinde yaşanan gelişmeleri, Arap Baharı sonrası süreçte yeniden şekillenen bölgesel siyaset ve güç dağılımı ile ilişkili bir süreç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Köprülü, son olarak Suriye’de Esad rejiminin çökmesiyle bölgede yeni bir gerçeklikten bahsedebileceğini belirtti. Yapılan bu tarz etkinliklerin bölgesel ve uluslararası gelişmelerin doğru analiz edilmesi açısından büyük önem taşıdığına değinen Prof. Dr. Köprülü, üniversitelerinin bu tür konferanslarla öğrencilerin ve katılımcıların farkındalığını artırmayı hedeflediğini söyledi. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği konferans, soru-cevap bölümü ile devam etti. Konferans, Mükemmeliyet Merkezi Başkanı Prof. Dr. Evren Hıncal’ın Mete Çubukçu’ya teşekkür plaketi takdimi ile sona erdi.