GENEL - 16 Mart 2012 Cuma 12:23

BİR GÜNDE 705 ÜNİTE KAN TOPLANDI

A
A
A
BİR GÜNDE 705 ÜNİTE KAN TOPLANDI

ZKÜ ve Türk Kızılayı tarafından düzenlenen kan bağışı kampanyasında rekor kırıldı.
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) ve Türk Kızılayı tarafından başlatılan "Sizleri unutmadık" isimli kan bağışı kampanyasında 1 günde en fazla kan bağışı toplama rekoru kırıldı. 15 Mart Perşembe günü sabah saat 08.00 sıralarında başlayan kampanyaya, Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar’ın yanı sıra Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mahmut Özen, Türkiye Kızılay Derneği Zonguldak Şubesi’nden Nihat Aygün de destek verdi. Kan bağışında bulunanlara, etli pilav, bisküvi ve meyveli soda
ikram edildi. İkisi doktor 85 kişilik ekip ile başlayan kampanya kapsamında aynı gün akşam saat 20:52 sıralarında toplanan 632 ünite ile Türkiye rekoru kırıldı. Gece sonunda 705’e ulaşıldı. Rekorun kırıldığı dakikalarda Rektör Özen, Başkan Aygün, kızılay gönüllüsü üniversite öğrencileri ve kan bağışında bulunanlar, alkış temposu tutarak rekoru kutladı. Öğrenciler zaman zaman "kara elmas" ve "Kızılay" sloganları attı.
Kampanyaya destek veren Rektör Özen, şöyle konuştu: "Üniversitemiz 20. yılını kutluyor. Bu 20 yıl içerisinde kaybetmiş olduğumuz tüm akademik ve idari personel ile tüm öğrencilerimizi rahmetle, minnetle anmak istedik. Bu sebeple ’sizleri unutmadık’ konulu bir kampanya başlattık. Amacımız tüm kaybettiklerimizi rahmetle anmak, aynı zamanda kan bağışı bilincini geliştirmektir. Burada Türkiye rekorunu kırmayı hedefledik. Beklediğimizin çok üstünde öğrencilerimizden bir rağbet oldu. 12 saat içerisinde 631 olan
Türkiye rekorunu kırmayı başardık. Kampanyada görev alan tüm akademik ve idari personelimizi, öğrencilerimizi kutluyorum."
Türk Kızılay Derneği Zonguldak Şubesi Başkanı Nihat Aygün ise, şunları söyledi: "700 ünite kana ulaşmak büyük bir başarı. Çalışmalarımızın karşılığını hep beraber aldık. Rektör Özen’den tüm öğrencilerimize, gençlik kurullarına kadar emeği geçen herkesi kutluyorum. Kampanyada Rektör Özen, yöneticiler, gençlik kolları, Kızılay Kan Merkezi görevlileri de dahil 85 kişi görev aldı. Geçen yıl üniversitemiz 2 bin 425 ünite kan verdi. Bu seneki hedefleri 3 bini geçmektir" Eğitim kurumları arasında dünya rekoru
olduğu da ileri sürülen kampanya, gece yarısına kadar devam etti. Günün sonunda ise toplam 705 ünite kan toplandığı açıklandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu ’Cinsel istismar’ suçundan 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı, duruşma salonunda tutuklandı Kastamonu’da 16 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiası ile açılan davada 16 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık, duruşma salonunda tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kararın açıklanmasıyla birlikte sanık ve mağdurun yakınları, birbirleriyle kavga etti. Olay, geçtiğimiz yıl Kastamonu’da il merkezinde meydana geldi. İddialara göre, A.U., aile yakınlarının kız çocuğu olan 16 yaşındaki D.G.’yi okula bırakmaya başladı. Bir süre sonra D.G., ailesine A.U.’nin kendisine birkaç kez cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Bunun üzerine D.G.’nin ailesi, A.U.’dan şikayetçi oldu. Ailenin şikayeti üzerine A.U., Gözaltına alınarak tutuklandı. 1 ay cezaevinde kalan A.U., daha sonra tahliye edildi. A.U. hakkında “çocuğun cinsel istismarı” suçundan Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Davanın karar duruşması görüldü. Tutuksuz yargılanan A.U., hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, kendisine iftira atıldığını söyledi. A.U., “Mütalaaya katılmıyorum. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Çirkin bir iftira atılıyor. Suçsuzum, beraatımı talep ediyorum” dedi. Mahkeme heyeti, sanık A.U.’yu 16 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırarak, duruşma salonunda tutuklanmasına karar verdi. Kararla birlikte sanık A.U., polis ekiplerince cezaevine teslim edilmek üzere gözaltına alındı. Duruşmanın ardından sanık ve mağdurun aileleri, duruşma salonu önünde ve adliye bahçesinde birbirleriyle kavga etti. Kavgayı, polis ayırdı. (Vİ-MK-
Ankara Mevlüt Çavuşoğlu: “Suriye’yi bölmek için herkesin hamlesini Türkiye boşa çıkarmıştır” TBMM NATO Parlamenter Asamblesi Türk Delegasyonu Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Terör ve göç konusunda biz de çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldık ama bölgede mevcudiyet gösteren yabancı ve yerel devlet ve devlet dışı pek çok aktörün, Suriye üzerinde ABD, Rusya, İran ve İsrail gibi ülkelerin rekabeti de bölgedeki güvenlik tehdidini daha da artırmıştır” dedi. TBMM NATO Parlamenter Asamblesi Türk Delegasyonu Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Kariyer Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nce düzenlenen “Uluslararası İlişkilerde Güncel Gelişmeler” başlıklı programa katıldı. Burada konuşan Çavuşoğlu, Suriye’nin 2011’den bu yana hem Türkiye için hem de bölge için tehdit ve istikrarsızlık unsuru olduğunu kaydetti. Terör ve göç konusunda Türkiye’nin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını belirten Çavuşoğlu, “Bölgede mevcudiyet gösteren yabancı ve yerel devlet ve devlet dışı pek çok aktörün Suriye üzerinde ABD, Rusya, İran ve İsrail gibi ülkelerin rekabeti de bölgedeki güvenlik tehdidini daha da artırmıştır” dedi. Çavuşoğlu, Türkiye’nin en başından beri Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: “Suriye’yi bölmek için terör örgütleri dahil herkesin hamlesini ve çalışmasını Türkiye bugüne kadar Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde boşa çıkarmıştır. Özellikle de Suriye sorununun, Suriye halkının meşru talepleri çerçevesinde çözülmesi gerektiğini Türkiye hep vurgulamıştır. Şu anda geldiğimiz noktada Suriye’de geniş çaplı çatışmaların başlaması ve muhalefetin başta Şam ve Halep olmak üzere önemli bölgeleri ve şehirleri ele geçirmesiyle birlikte hızlı ilerleyişinin ve zalim Esad rejiminin yıkılmasının 10 gün gibi kısa bir süre içerisinde yıkılmasının nedeni bu ülkenin 2011’den bu yana birbirine girmiş sorunlarının çözülememesidir.” “Türkiye olarak biz risklerin ortadan kaldırılması için çaba sarf ediyoruz” Suriye’nin geleceğini Suriye halkının şekillendirmesi gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, bu anlamda da Suriye halkının desteklenmesi gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, uluslararası toplumun Suriye halkına destek vermesi gerektiğini belirterek, “Esad rejiminin sona ermesi önemli bir fırsat. Bundan da büyük bir memnuniyet duyduk ama risklerin tamamen ortadan kalktığını da söyleyemeyiz. Hatta ilave riskler de oluşturma potansiyeline sahip bir ülkeden bahsediyoruz. Dolayısıyla Türkiye olarak biz risklerin ortadan kaldırılması için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu. Geçiş sürecinin sükunet ve güven içinde tamamlanması için tüm uluslararası, bölgesel ve küresel aktörlere de yapıcı, ılımlı tutum sergilemesi konusunda gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerekse Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve ilgili kişilerin bu önerilerde bulunduklarını ifade eden Çavuşoğlu, “Türkiye olarak biz nasıl bir Suriye istiyoruz? Yeni kurulacak iradenin hiç kimseyi dışlamaması gerekiyor. Kökeni, etnik kökeni, dini inancı ne olursa olsun herkesin dahil edilmesi gerekir. Ülkenin birliği ve bütünlüğü de bu şekilde temin edilir diye düşünüyoruz. Yine ülkenin birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması bizim için de hayati derecede önemlidir” dedi.