GENEL - 29 Nisan 2012 Pazar 14:38

BAŞPEHLİVANLARDAN FATİH ÜREK`E TEPKİ

A
A
A
BAŞPEHLİVANLARDAN FATİH ÜREK`E TEPKİ

Antalya`da düzenlenen yağlı pehlivan güreşlerinde boy gösteren başpehlivanlar, Edirne Kırkpınar Yağlı Güreşleri için ağalık ihalesine girmesi beklenen sanatçı Fatih Ürek`e tepki gösterdi.
Temmuz ayının ilk haftasında düzenlenecek 651`nci Edirne Kırkpınar Yağlı Güreşleri`nde ağa ihalesine girecek olan Fatih Ürek`e, Antalya`da Kumluca Belediyesi`nin düzenlediği ya?l? pehlivan güreºlerine katılan baºpehlivanlardan tepki geldi.
Fatih Ürek`in her sene ağalık için adının geçtiğini belirten
başpehlivanlar, kendileri üstünden reklam yapıldığını belirtti.
Başpehlivan Savaş Yıldırım, Fatih beyin yıllardır ağa olacağım dediğini belirterek "ama sahaya çıkıp ağalık ihalesinde bulunmuyor. Kendine herhalde gündem oluşturuyor. Ağalık sonuçta herkese açık bir yerdir. Kendine güvenen herkes ağa olabilir. Bizim üzerimizden çok kişi prim yapıyor zaten" dedi.
Kırkpınar Yağlı Güreşleri`ne baş, başaltı ve büyük orta
kategorilerinde katılacak güreşçilerin bölgesel güreşlerde
aldıkları puanlara göre belirlenmesini eleştiren sayısız kez çeşitli
güreşlerde başpehlivan olan altın kemer sahibi Şaban Yılmaz ise,
Fatih Ürek için "reklam yapıyor" dedi. Yılmaz, Edirne Belediye Başkanı
Hamdi Sedefçi`nin de Fatih Ürek`in ismini gündeme bilerek
getirdiğini söyledi.
Edirne Kırkpınar Güreşleri`nde iki kez üst üste baºpehlivan olan
ve ülke genelinde say?s?z baºar?lar? bulunan Mehmet Yeºil Yeºil ise,
yeni puanlama sistemine karº? olduklarını belirterek şunları söyledi: "20 sene emek verip oraya ç?k?yoruz. Puanlama yanl?º?ndan inºallah dönülür. Fatih Ürek de 10 senedir a?a olaca??m diyor. Kimse kulak asmas?n ona"
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin MTSO Başkanı Çakır, görevdeki 1. yılını değerlendirdi Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Hakan Sefa Çakır, Mersin’in dijital kapasitesinin ölçtükleri bir proje yaptıklarını belirterek, "Mersin sanayide kaç sıfırda? 2.0’da mı, 3.0’da mı, yoksa 4.0’da mı? Bu, Mersin’in sanayideki yeterlilik durumunun tespit eden bir proje olacak" dedi. Çakır, göreve gelişinin 1. yılında basın mensupları ile bir araya geldi. Kent Ormanı’nda düzenlediği toplantıda yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgiler veren Çakır, yürüttükleri ve gerçekleştirecekleri projeler hakkında açıklama yaptı. MTSO’nun 41 komitesi, 271 komite üyesi, 115 meclis üyesi ve 30 bin üyesi bulunduğunu belirten Çakır, hep birlikte ekip çalışması yaptıklarını söyledi. Kentteki tüm kurumlarla ilişkilerinin iyi olduğunu ifade eden Çakır, birçoğuyla beraber çeşitli projeler yürüttüklerini anlattı. Yeni nesil meslek liseleriyle ilgili ciddi sıkıntılar olduğunu dile getiren Çakır, şöyle devam etti: "Türkiye’nin sıkıntısı var ama bizleri ziyarete gelenlerin hepsi ’işçi bulamıyoruz, teknisyen bulamıyoruz, tekniker bulamıyoruz’ diyorlar. Üniversite mezunu istemiyorlar. Ve ’teknisyenlere ihtiyaçları olduğunu’ söylediler. Ve bu bizim gündemimize aldığımız konulardan biriydi. İkincisi de ekonominin zor şartlarından geçiyoruz. Bu zor şartlarda neler yapabiliriz diye düşündüğümüz zaman kurumları ve firmalarımızın kümelenmesini sağlamamız lazım. Yani şirketleri bir araya getirmemiz lazım. Sektörleri bir araya getirmemiz lazım. Üniversiteleri bir araya getirmemiz lazım. Bu beraberlikleri sağlayarak maliyetleri düşürecek çalışmalar yapmamız lazım ki biz KOBİ’lerimizi, şirketlerimizi bu şekilde koruyabiliriz diye kümelenmeyle ilgili ne yapabileceğimizin çalışmasını yapmaya başladık. Yeşil Dönüşüm ve Dijitalleşme artık dünyada olmazsa olmazlardan bir tanesi. Üyelerimizin de yeşil dönüşümle ve dijitalleşmeyle ilgili ne gibi çalışma yapılabileceğini hedeflerimiz arasına koyduk. Şirketlerimizin çalışmasının daha verimli olması için, üyelerimizin daha verimli çalışması için ne gibi çalışmalar yapabiliriz? Bunun önümüzdeki ajandamıza koyduk. Şirketlerimizin ikinci nesilde yüzde 70-80’i, üçüncü nesilde yüzde 97’si kayboluyor. Çok az 20 yıl üstünde, 50 yıl üstünde şirketlerimiz var. Bu şirketleri uzun vadeli, yani 100 yıllık, 200 yıllık, 500 yıllık şirket nasıl yapabiliriz? Bununla ilgili de çalışmalar yapmaya karar verdik. Son olarak da üyelerimizden ihracat yapmayan firmalara nasıl ihracat yapabileceklerine ilişkin çalışmalar yapmaya karar verdik." "Mersin’deki insan kaynağını gördük" Göreve geldikten sonra gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretleri fırsata çevirmeye çalıştıklarını anlatan Çakır, "Tüm kurumlarda biri yeni seçildiği zaman olan bir şey bu. Aslına baktığınız zaman şehri tanımak için, sivil toplumu, dernekleri, kurumları tanımak için önemli bir fırsat. Biz bunu bir fırsata çevirdik. Bir tane ajanda doldurduk. Her gelen kurumla ne yapabiliriz, neler yapabiliriz, ne gibi projeler üretebiliriz? konuştuk. Mersin’deki insan kaynağını gördük. Gelir gelmez hemen bakanlıklarımızı ziyaret etmek zorunda kaldık. Çünkü limonla ilgili ciddi bir sorun vardı. O zaman yangın yerine dönmüştü; ’limonlar satılmayacak, limonlar dalında kaldı’ diye. Gerçekten de öyle bir durum vardı. Şu anda da limonun durumunu görüyorsunuz. Bu limonlara destek nasıl alabiliriz diye Mersin’deki tüm kurumlarla bir araya geldik. Adana’yı da yanımıza aldık. Bakanlıklara ziyaretlerde bulunduk. Ziraat odaları, ihracatçı birlikleri, borsalar, milletvekilleri, Adana milletvekilleri, Adana Çiftçiler Birliği, Mersin Tarım kurumlarının paydaşlarıyla bir araya geldik. İlgili tüm partilerle hem iktidar partisi hem muhalefet partilerinin hepsiyle bir araya gelerek hep konuştuğumuz lobinin başlangıcını yapmış olduk" diye konuştu. "Savunma sanayinde Mersin’le ilgili 20-25 firma çalışıyor" Saha İstanbul’un savunma sanayiyle ilgili önemli bir fuar olduğunu vurgulayan Çakır, Mersin firmalarının bu fuara katılmasını sağladıklarını ifade etti. Bu işlerle hiç ilgilenmeyen firmaları oraya götürerek Saha İstanbul’un ve savunma sanayinin kıymetini anlattıklarını dile getiren Çakır, "Onlar da çalışmalara başladı. Heyecanlandılar ve bağlantılar yaptılar. Savunma sanayinde Mersin’le ilgili 20-25 firma çalışıyor ve çok heyecanlılar. Savunma sanayinde özellikle Mersin’e gelerek bu firmalarla işlerini büyütmeyle ilgili çalışmalar yapıyor" dedi. Türkiye Odalar Borsalar Birliği’ne çok önemli görevlere seçildiklerine dikkat çeken Çakır, bu konudaki çalışmaları anlattı. "Türkiye’nin ilk Tarım Teknopark’ını açtık" AKİB ile dış ticaret elemanları yetiştirmeyle ilgili ortak projeye imza attıklarını söyleyen Çakır, bu kapsamda açtıkları kurstan mezun olanlara belgelerini vererek, onları dış ticaret ve gümrük firmalarına yerleştireceklerini kaydetti. Çakır, kentteki 4 üniversite ile bir araya gelerek kümelenme çalışmaları başta olmak üzere birçok alanda çalışacaklarını ifade etti. Turizmle ilgili daha önce başlattıkları ve devam ettirdikleri projelerden bahseden Çakır, Mersin’in özel, güzel ve turistik yerlerinin, ören yerlerinin kısa filmlerini çekmeye devam ettiklerini vurguladı. Kültür ve sanatla ilgili çalışmalar hakkında da bilgi veren Çakır, gerçekleştirdikleri çalıştaylara değindi. Türkiye’nin ilk Tarım Teknopark’ını açtıklarına işaret eden Çakır, hızla dolmaya başlayan teknoparkın şu anda yüzde 60’ın üzerinde dolulukla gittiğini kaydederek, "Buradan çok başarılı projeler çıkacağına inanıyoruz" diye konuştu. "50 bin işsiz olduğunu öğrendik" İŞKUR ziyaretlerinde 50 bin işsiz olduğunu öğrendiklerini belirten Çakır, İŞKUR’la bir araya gelerek kalıpçı ustası yetiştirmek amacıyla bir proje geliştirdiklerini anlattı. İşe işi bilmeyenlere işi öğretip onları iş garantili eğitim vereceklerini ifade eden Çakır, "Ticaret ve Sanayi Odamız’da belgelendirmesini yapacak. Bu çalışmaya başladık. Bu bir pilot çalışma. Eğer bu çalışmadaki sonucumuz iyi olursa bu 50 bin kişiye teker teker müdahale ederek dışarı taraftan iş bekleyen, işçi bekleyen teknisyen bekleyen, tekniker bekleyen ekibe de destek vermeyi sağlayacağız. Ayrıca Atölye 1886’mız var bizim. Burada da 18 meslek okulunda 150’den fazla öğretmen robot kollarıyla ilgili, yazılımlarla ilgili eğitim verdik" dedi. "Çocuklara bir pense nasıl tutulabilir gibi konularda eğitim vereceğiz" Çakır, Organize Sanayi Bölgesi ile hayata geçirecekleri ’Yıldızlar Sanayi’de projesiyle dezavantajlı bölgedeki çocuklara eğitim vereceklerini kaydetti. Bu çerçevede 11-13 yaş arası 50 çocuğu servislerle Organize Sanayi Bölgesindeki meslek okuluna götüreceklerini belirten Çakır, "Orada çocuklara, marangozluk nasıl yapılır? Bir metal nasıl kesilebilir? Bir pense nasıl tutulabilir gibi konularda eğitim vereceğiz. Bu çocuklara da birer alet çantası hediye ederek evlerine göndereceğimiz bir proje. Yakında hepimizin her şeyi öğrenmesi gerekecek. Bu maliyetlerle usta çağıramaz durumda olacağız. Onun için hepimizin öğrenmesi lazım ki bunu çocuklardan başlattık" diye konuştu. "Mersin’in sanayideki yeterlilik durumunun tespitini yapacağız" Gerçekleştirecekleri projelerden de bahseden Çakır, şöyle devam etti: "Mersin’in dijital kapasitesinin ölçtüğümüz bir proje yapıyoruz. Mersin sanayide kaç sıfırda? 3.0’da mı, 2.0’da mı yoksa 4.0’da mı? Bu proje Türkiye’de ilk defa yapılan bir proje. Bu Mersin’in sanayideki yeterlilik durumunun tespit eden bir proje olacak. İkincisi ise duyurusunu yapacağımız geleceğin işlerine yönelik teknoloji tabanlı eğitim merkezi projesi. Bu da yeni mesleklerle ilgili eğitim vereceğimiz bir proje olacak. Önceliği kadınlara vereceğiz. Buradaki eğitimler; cobot operatörlüğü eğitimi, e-ihracat eğitimi, mikro eğitim, kodlama eğitimi gibi eğitimler verecek. ’Bitkilerin sesine kulak verin iklim değişikliğine uyum sağlayın’ temalı bir proje aldık. İklimin son hızla değiştiğini gördüğümüz ve anladığımız bugünlerde bu proje bizim için çok kıymetli bir proje olacak. Burada üreticilerimiz bağı başta olmak üzere nasıl adapte edeceğiz? Tarımdaki ürün deseni nasıl olabilir? Bölgede biliyorsunuz; burada narenciye var, diğer sebzeler var, meyve üretimleri var. Burada nasıl bir değişim yapabiliriz? Bu iklim değişikliğine dayanıklı çeşitler olacak mı? Gelecek 5-10 sene sonra bu çeşitler bizim geleceğimize, bu iklimde uyum sağlayacak mı? Üreticilerimizi buna nasıl uyum sağlatacağız? Veya bu ürünler varsa da nasıl mücadele edilecek? Bununla ilgili bilgilendirme, adaptasyonla ilgili bir çalışma olacak bu proje. Çok kritik ve önemli proje." "OSB’de herkese yer verilmemesi gerekiyor" OSB’lerin çok kıymetli olduğunu belirten Çakır, Anamur’da, Mut’ta, Tarsus’ta, Erdemli’de yeni OSB’ler açılacağını belirtti. İleride yer bulmakta güçlük çekileceği için OSB’de herkese yer verilmemesi gerektiğine dikkat çeken Çakır, "OSB’lerde katma değeri yüksek ürün üretenler, çevreci olabilecek ve kente destek verebilecek firmalara öncelik verilmesiyle ilgili çalışmamız olacak" diye konuştu. "İklimden kaynaklı bölgedeki ürün deseninde bir değişme olacak" İklimden kaynaklı bölgedeki ürün deseninde bir değişme olacağına işaret eden Çakır, "Nasıl katma değerli bir üretim yapılabilir, üreticilerimizi nasıl yönlendirebiliriz? Bununla da ilgili bir çalışma hazırlığı yapmamız lazım. Öte yandan şehir dışındaki gençlerin buraya veyahut daha profesyonel ve daha profesyonel insanların Mersin’e gelmesiyle ilgili bir projemiz olacak. Coğrafi işaretler bizim için önemli. Şu an tantuni, cezerye ve değişik ürünlerde coğrafi işaretler var. Bunu uluslararası boyuta taşıyacağız. Coğrafi işaretlerde, üretici artık aldığınız ürünlerin kalitesini, düzenlerini, belirli kontrollerden geçerek istediği şekeri, istediği havucu koyamayacağını bilecek. Özel formüllerle olacak. Buna tantuni de dahil olacak. Bununla ilgili çalışma yapıyoruz. Turizmle ilgili de Antalya’nın yaptığı 5 yıldızlı kum, deniz, güneş dışında ’açık büfeli olmayan daha butik bir turizm yapalım, inanç turizmi yapalım, sağlık turizmine dönelim, gastronomimizi ön plana çıkaralım’ yönünde çalışmamız da var" dedi. Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kaya Tepe de MTSO’nin 1886’dan itibaren kent ekonomisine büyük katkılar sunan bir kurum olduğunu söyledi. Gazeteciler olarak gelişmeleri takip ettiklerini dile getiren Tepe, "Ticaret ve Sanayi Odamız hem sosyal, hem ekonomik, hem sportif hayatta kente katkılar sunuyor. Tüccar insanlar, cesur insanlar. Mersin de bu cesur insanların omuzları üzerinde yükselecek" ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Bakan Kurum: “6 Şubat depreminin mali faturası 104 milyar doları aştı” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Bugün baktığımızda 6 Şubat depreminin mali faturası 104 milyar doları aşmış durumda” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş’a gelerek TOKİ ve Azerbaycan Hükümeti’nin inşa ettiği deprem konutlarını ve inşaat sahasında incelemelerde bulundu. İnceleme sonrasında açıklamalarda bulunan Bakan Murat Kurum, “Deprem bölgesinin derdi derdimiz, sevinci de hepimizin sevinci olacak. Tek arzumuz ve isteğimiz deprem bölgesinin bir an önce ayağa kaldırmak. Kahramanmaraş’ımızı eski güzel günlerine kavuşturmak ve işin sonunda da vatandaşımızın dualarını almak onların evlerine gidip hoş sohbetler yapmak istiyoruz. Kaybedecek bir saniyemiz yok ve bu nedenle tüm ekibimiz ile burada durmayacağız ve dinlenmeyeceğiz; gece gündüz bu hizmetleri yapacağız. Proje alanlarımızı ziyaret ediyoruz ve vatandaşımızın bizden bizzat beklentilerini yerinde dinlemek ve yerinde çözüm üretmek sureti ile hızlı kararlar alıp o kararları da uygulayacağız” dedi. “Görevleri inşallah tek tek yerine getireceğiz” Bakan Kurum, “Depremi siyasi bir malzeme yapmaksızın, siyaset üstü görerek muhalefet belediyesi ile STK’ları ile kim varsa hepsini dinlemek sureti ile hep birlikte el birliği ile bu süreci yönetmek istiyoruz. Azerbaycan Hükümeti’nin yaptığı burada ‘Tek Millet İki Devlet’ şuuru ile inşa edilen konutların bir kısmını görüyoruz, konutlarımız bitme aşamasına geliyor. O zaman temelini atmış olduğumuz okulumuzda bu eğitim ve öğretim yılında depremzede çocuklarımız eğitim görecekler. Emin olun bu mutluluk paha biçilemez bir değer. İncelemelerimizi yaptık, bu incelemelerimiz doğrultusunda alacağımız kararlarla birlikte hep birlikte yapılması gereken işleri Sayın Cumhurbaşkanımızın her afette gösterdiği, verdiği sözleri tutan anlayışla biz de bize düşen görevleri inşallah tek tek yerine getireceğiz” ifadelerini kullandı. “6 Şubat depreminin mali faturası 104 milyar doları aştı” Bakan Kurum, “Bugün baktığımızda 6 Şubat depreminin mali faturası 104 milyar doları aşmış durumda. Bugüne geldiğimizde o günden bu yana başlattığımız konutlarımızın Bakanlığımız ve iştiraklerimiz tarafından yapılan konutların sayısı 276 bine ulaştı ve yine yerinde dönüşüm ile ilgili vatandaşlarımızın taleplerini de gerçekleştiriyoruz. 4 bin 500 köyde vatandaşımızın mümkünse yerinde, değilse eğer toplu alanlarda köy konutlarının yapım sürecini yürütüyoruz ve bugüne kadar 76 bin konutumuzu 2 bin şantiyemizde çalışan 153 bin emekçi kardeşimiz ile birlikte teslim etmiş olduk. Yıl sonuna kadar hedefimiz 200 bin konutumuzu ve ardından da etap etap afette zarar görmüş tüm konutlarımızı şehrin ihtiyaçlarını gözeterek çok daha güzel bir Kahramanmaraş’ı hep birlikte bu çalışmaları yaparak hayata geçirmek istiyoruz. Kahramanmaraş özelinde 17 bin 592 konutumuzu hak sahiplerine teslim ettik” diye konuştu.
İzmir Akut Selçuk ekibi yangınla mücadele eğitimlerini sürdürüyor Bu yaz dönemi boyunca meydana gelen Çanakkale, Manisa, Menderes, Selçuk ve Kuşadası yangınlarında aktif olarak söndürme ve soğutma faaliyetlerinde yer alan AKUT Selçuk ekibi, yangın ve yangına müdahale konusunda dernek içi olağan eğitimlerine ara vermeden devam ediyor. Yaz ayının gelmesiyle birlikte bilinçsizce ormanlık alanlara atılan şişeler, sigara izmaritleri ve mangal közleri nedeniyle çıkan yangınlar, yüzde 90 oranında insan kaynaklı olarak artış gösterirken, doğal nedenlerle meydana gelen yangınlar ise yüzde 10’un altında kalıyor. Bu aylarda tamamen gönüllülük ilkesiyle bir araya gelen AKUT gönüllüleri, eğitim çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Selçuk Belediyesine bağlı DeppoEfes’te bulunan AKUT Selçuk ekibi, orman yangınlarına karşı hazırlıklı olabilmek için AKUT gönüllüleriyle bir araya geldi. Yangın söndürme ve yangına müdahale teknikleri, güvenlik önlemleri, yangın söndürme ekipmanlarının kullanımı ve orman yangınları konusunda bilgilendirmenin yapıldığı toplantıda, eğitimlerin sürekli ve disiplinli bir şekilde yürütülmesinin önemini vurgulayan ekip liderleri, “Her yangın, farklı zorluklar ve riskler barındırıyor. Bu nedenle, ekibimizin her an hazırlıklı olması büyük önem taşıyor. Tıpkı hafta sonu Selçuk’ta yaşanan orman felaketinde yerimizi aldığımız gibi” dedi.