GENEL - 29 Nisan 2012 Pazar 11:39

ENGELLİLERDE ÖMSS HEYECANI

A
A
A
ENGELLİLERDE ÖMSS HEYECANI

Özürlü Memur Seçme Sınavı`na (ÖMSS) girecek olan özürlüler ve aileleri bugün büyük bir heyecan yaºad?. Baz?
özürlüler, s?nava girecekleri okula Aile ve Sosyal Politikalar Van ?l
Müdürlü?ü`nün tahsis ettiği araçlarla getirildi.
Van`da, 8 okulda 492 kiºinin kat?laca?? ÖMSS için adaylar sabah?n
erken saatlerinde aileleri ile birlikte s?nav merkezlerine geldi. Saat
09.00`dan itibaren polis kontrolünden geçen adaylar sınava girecekleri
salona geçerken, aileleri okul önlerinde bekledi. Aile ve
Sosyal Politikalar Van İl Müdürü Ünal Öncül de 32 personeli ile
imkanı olmayan özürlüleri okullara araçlarla taşırken, sıkıntı
yaşayan adaylara yardımcı oldu. Burada gazetecilere açıklamalarda
bulunan Ünal Öncül, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü olarak
özürlülerin müracaatından itibaren çok özenle hizmet vermeye
çalıştıklarını söyledi. Öncül, sınav tarihi yaklaşınca tüm özürlüleri; herhangi bir ihtiyaçlarının olup olmadığı, merak ettikleri bir sorularının olup olmadığı, sınav günü araç sıkıntıları olup olmayacağı konusunda teker teker aradıklarını belirterek şöyle konuştu: "Bu sabah saat 08.30 itibariyle araç sıkıntısı olanları evlerinden aldık, sınav bitiminde de tekrar evlerine bırakacağız. Her okulda birer personel görevlendirdik. Özürlülerin taşınması işinde görev alanlarla birlikte 32 personelle bugün
çalışıyoruz. 492 vatandaşımız sekiz okulda sınava girecek."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Karacabey ovasında fitotoksitite tehlikesi Karacabey Ziraat Odası, ovada çok sayıda çiftçinin mağduriyet yaşayacağı ve ciddi maddi zarara sebep olacağı fitotoksitite tehlikesini gündeme taşıdı. Ziraat Odası’nın İsmetpaşa Mahallesi’ndeki basın açıklaması Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ramazan Düzen yaptı. 4 yıldır çözüm bulunamayan fitotoksitite ile mücadele etmek zorunda kalındığını belirten Düzen, "Karacabey’deki birçok çiftinin Manyas Gölü’nden gelen sulama suyunu kullanarak ürün yetiştiriyor. Bu gölden gelen ve sulama suyuna karışan çeltik ot ilaçlarının ürünlerde fitotoksititeyi arttırarak sebze yetiştiriciliğini imkânsız hale getirdi. Yaptığımız araştırmalara göre bu durumdan yaklaşık 200 bin dekar sebze tarımı yapan arazinin etkilendiğini tahmin etmekteyiz. Tabiri caizse bu zarar, maddi olarak tespit edilemeyecek kadar büyüktür.” dedi. Karacabey Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ramazan Düzen, yetkilileri göreve çağırdı ve bu sıkıntının bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi. Düzen, “Şu asla unutulmasın ki, Karacabey çiftçisinde para kazanırsa,esnafta da ve sanayicide de para kazanır. Bu sorun yalnızca çiftçilerin değil, tüm Karacabeylinin sorunudur. O nedenle sivil toplum kuruluşları ve ilçemizin her kesimini bu konuya duyarlı olmaya ve birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.” diye konuştu. Ziraat Odası’nda görevli Ziraat Mühendisi Arzu Erbatur, “Güney Marmara’nın en büyük ovası ve yedi büyük şehre uzaklığı 2.5 saatlik mesafede olan Karacabey ovası, Türkiye tarımına büyük katkı sağlayan en önemli bölgelerin başında gelmektedir. Bu ovada onlarca salça fabrikası ve çeşitli gıda firmaları aktif olarak üretim yapmakta ve Türkiye ekonomisine katkı sağlamaktadır. Büyük emeklerle üretim yapan çiftçilerimiz artan ekonomik şartlar ile mücadele ederken, 4 yıldır da çözüm bulunamayan fitotoksitite ile mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu sorun çoğu sebzede olmakla birlikte özellikle domates ve biber gibi ürünlerde yaprakların kıvrılmasına, kurumasına ve bitkilerin strese girmesine sebep olmakta ve çok ciddi verim kayıplarına yol açmaktadır. Bu zarar maddi olarak tespit edilemeyecek kadar büyüktür. Üreticilerimiz bu sorun ile mücadele ederken maliyetlerini arttırmak zorunda kalmakta ve bununla birlikte verim düşüklüğü de yaşamaktadır" ifadelerini kullandı. "Manyas Gölü’nden gelen suyun karıştığı Karadere Çayı ve Karacabey Sulama Sahası içerisinde olan ova köylerimiz bu sıkıntının en çok görüldüğü bölgelerdir" diyen Erbatur, sözlerini şöyle tamamladı; "Ziraat Odası olarak yaptığımız saha çalışmalarına göre, Karacabey ovasının tek kurtuluşu, Karacabey Sulama Sahası’na 30-35 kilometre uzaklıkta olan Manyas Barajı’ndan Manyas Gölü’ne akan suyun kesilerek direkt olarak Karacabey Sulama Sahası’na gelmesidir. Eğer barajdan su direkt olarak gelmezse, Türkiye’de sebze yetiştiriciliğine büyük katkı sağlayan Karacabey Ovası ciddi verim kayıplarına dayanamayarak üretim yapamaz hale gelecektir. Buradan devlet büyüklerimize, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerine, milletvekillerimize, Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü yetkililerine sesleniyoruz; ’Lütfen Karacabey ovasının durumunu gelip sahada görün.’ Bu soruna acilen hep birlikte çözüm bulmamız gerekmektedir. Karacabey Ziraat Odası olarak tüm yetkililer ile iş birliği yapmaya hazırız. Karacabey ovasında bu zarardan etkilenen çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz."
İstanbul Sahte silah ruhsatına karışan hastanedeki güvenlik görevlilerinin tamamı serbest bırakıldı İstanbul’un Sarıyer ilçesinde faaliyet gösteren İstinye Devlet Hastanesi’nin güvenlik görevlilerine yönelik İstanbul ve Bartın’da düzenlenen sahte silah ruhsatı soruşturmasında biri mahalle muhtarı, 9’u hastane güvenlik görevlisi olan 10 şüphelinin adli makamlarca serbest bırakıldıkları öğrenildi. Hastanedeki güvenlik görevlileri, ilk defa silah ruhsatı almak üzere sağlık raporu için hastaneye başvuran kişilere başkasına ait eski tarihli bir silah ruhsatı fotokopisi üzerinde oynama yaparak, silah ruhsatı için sağlık raporuna para karşılığı aracılık etmekle suçlanıyordu. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan sahte silah ruhsatı soruşturması kapsamında yeni bir çalışma gerçekleştirmiş, İstinye Devlet Hastanesi yetkilileri verilen bazı silah ruhsatlarındaki belgelerin sahte olabileceğinin değerlendirilmesi üzerine soruşturma başlatmıştı. Hastane yetkilileri, verilen silah ruhsatlarında ‘resmi belgede’ oynama olup olmadığının araştırılması için müfettiş görevlendirmişti. Müfettişlerin yaptıkları incelemelerde verilen sağlık raporlarında bazı usulsüzlükler ve sahtecilik tespit edilerek, savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştu. Hastane yetkilileri tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusu üzerine harekete geçen İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, biri mahalle muhtarı, diğerleri adı geçen hastanenin güvenlik görevlisi 10 şüpheliyi gözaltına almıştı. Yakalanan 10 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlanırken, soruşturma kapsamında 3 organizatör adli makamlara sevk edildi. Yakalanan şüphelilerin tümünün adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldığı öğrenildi. Operasyonun geçmişi Bazı kişilere ruhsat için verilen sağlık raporunda şaibe tespit edilmiş, sağlık raporundaki belgelerde eski bir ruhsat sahibine ait olan evrak fotokopisi olduğu anlaşılınca çalışma genişletildi. Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik olayına hastanede görevli güvenlik personelinin karıştığı belirlendi. Şebeke halinde hareket ettikleri anlaşılan güvenlik görevlilerinin ilk kez silah ruhsatı almak için sağlık raporuna başvuran kişilerin, hastane güvenlik görevlilerinin aracılığı ile kendilerine ait olmayan eski tarihli bir silah ruhsatı fotokopisinden yararlanılarak ‘yenileme ruhsatı’ almak üzere sağlık raporlarından olumlu sonuç almaları için kolaylık sağladıkları tespit edildi. Söz konusu güvenlik görevlilerinin maddi menfaat karşılığında başvurdukları bu yöntem sayesinde yeni silah ruhsatı alacak kişilere uygulanan kapsamlı doktor kontrollerini atlayarak, sağlık kurulunda görevli doktorlara ‘daha önceden silah ruhsatları varmış‘ izlenimi uyandırdıkları ve bu nedenle kontrollerin daha hafif muayeneler şeklinde gerçekleşmesine neden oldukları iddia edildi. Kapsamlı doktor kontrollerine girdikleri takdirde silah ruhsatı almaya haiz olmayan kişilerin, kullanılan sahtecilik yöntemleriyle silahlanmalarına yol açıldığı ortaya çıkarıldı. Yapılan teknik ve fiziki takibin sonunda aralarında bir mahalle muhtarı ile hastanede görevli güvenlik görevlilerinin de olduğu şebekeye yönelik 3 Temmuz Çarşamba günü İstanbul ve Bartın’da eş zamanlı operasyon düzenlendi. Altı gün önce yapılan zincirleme operasyonlarda 10 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda 4 tabanca, 1 yivsiz tüfek, bu silahlara ait 850 mermi ve 6 silah ruhsatı ele geçirildi.