YEREL HABERLER - 28 Nisan 2012 Cumartesi 17:23

MOG-DER İLK GENEL KURULUNU YAPTI

A
A
A
MOG-DER İLK GENEL KURULUNU YAPTI

Motorlu Araç Federasyonu Genel Başkanı Ekrem Şimşek, dünyanın en güvenilir mesleğinin galericilik olduğunu savunarak, ``Bu iddiayı her yerde, her kişiyle tartışabilirim ve ispatlayabilirim`` dedi.
Mersin Oto Galericileri Derneği (MOG-DER) ilk genel kurulunu Mersin Şoförler ve Otomobilciler Odası toplantı salonunda yaptı. MOG-DER`in genel kurulunda ilk yönetim kurulu seçimi de yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu Genel Başkanı Ekrem Şimşek, federasyonun kurulmasının bir buçuk yıl gibi kısa bir süre olmasına rağmen 25 ilin federasyon çatısı altına girdiğini ifade etti. Pazartesi gününden itibaren Mersin`in de federasyon çatısı altına gireceğini söyleyen Şimşek, ``Otomotiv sanayi, ülkemizin en büyük sektörlerinin başında gelenlerinden bir tanesidir. Türkiye, yıllık giren 134 milyara yakın ihracat girdisinin 20 milyara yakınını otomotiv sanayinden elde ediyor. Biz ülkemizin en büyük sektörlerinin başında gelen otomotiv sektörünün ikinci ayağını oluşturuyoruz`` dedi.
Kafalarda oluşan galericilik imajındaki rahatsızlığın atılması gerektiğini belirten Şimşek, ``Sizler dünyanın en önemli sektörünün ikinci ayağını yapıyorsunuz. Siz olmadığınız takdirde üretilen hiçbir aracın değeri yoktur. Türkiye`de trafiğe kayıtlı 16 milyon araç var. Bu kadar büyük, bu kadar güçlü pazarın ne kurumsal bir anlamda ne idari anlamda düzenlemesi var. Kriterleri olmayan, herkesin yapabileceği bir sektör haline geldi`` şeklinde konuştu.
Dünyanın en güvenilir mesleğin galericilik olduğunu savunan Şimşek, bu iddiayı her yerde, her kişiyle tartışabileceğini ve ispatlayabileceğini dile getirdi. Avrupa`da ve dünyada örgütlü toplumların başarılı toplumlar olduğunu dile getiren Şimşek, ``Avrupa`da siyasiler sivil toplum örgütlerinin fikirlerine çok önem verirler. Ama maalesef ülkemizde yasal düzenlemeler yapılırken sivil toplum örgütlerinin fikirleri alınmıyor. Bunun için de siyasi idarenin karşısında güçlü olmak için örgütlü olmalıyız. Bu ülkede direk galericilik yapan 100 bin kişi var. Bizim ekonomik gücümüz var. Biz artık itibar görmek istiyoruz. İkinci sektör durumundan çıkmak istiyoruz`` ifadelerini kullandı.
Güçlü oldukları sürece siyasi idare ve kamu kurumlarının kendilerini dinleyeceğini iddia eden Şimşek, şöyle devam etti: ``Biz güçlüyüz, çünkü 100 bin kişinin çalıştığı bu sektör bizim elimizde. Bizim karşımızda kim durabilir? Biz yeter ki bir olalım, örgütlenmeyi sağlayalım. Bundan sonra bu işi yapabilmek için sizden 3 şart istenecek. Bir, açacağınız iş yeri standartlara uygun olacak. İki, kamu kurumuna veya bakanlığın gösterdiği bir yere yatırımınız olacak. Üç, mesleki yeterlilik belgeniz olacak. Biz Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün`e sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi sunduk. Parası olan bu işi yapsın. Parası olmayan gitsin başka iş yapsın.``
Türkiye`de geçen yıl 800 bin araç satıldığını da aktaran Şimşek, şunları söyledi: ``Bu, Türkiye`de rekordur. Bütün herkes havalara uçtu. Ama geçen yıl Türkiye`de 4 milyon ikinci araç devir-teslimi yapıldı. Ama hiç kimse bu konuyu konuşmadı bile. Bunların belki de 1 milyonunu galericiler ya sattı ya da satamadı. Çünkü internet satıcılığı var. Her kesimden insan grubu bu işi yapmaya başladı. Bunun önüne geçmemiz için de örgütlenmeliyiz, güç olmalıyız. Bu meslek bir gün istenilen yere gelecektir.``
MOG-DER Başkanı Bekir Selvi de Mersin`deki esnafı bir araya toplayıp, birlik ve beraberliği temin edip sektör sorunlarına çözüm üretmek için bu derneği kurduklarını söyledi.
Konuşmaların ardından tek listeyle gidilen seçimde, başkan ve yönetim kurulu üyeleri oybirliği ile kabul edildi. Başkanlığa yeniden Bekir Selvi getirildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Asrın felaketinde kaybettiği eşi ve oğlunun ne ölüsüne nede dirisine ulaşamadı Adıyaman’da, asrın felaketinde 2 oğlu ölen, bir oğlu ise sağ kurtulan baba, kaybolan eşi ve bir oğlunun depremden bu yana ne ölüsünü ne de dirisini bulamadı. Adıyaman’ın merkez Alitaşı Mahallesi Gölbaşı Caddesi üzerindeki 5 katlı Arzık Apartmanı’nın birinci katında eşi ve 4 çocuğuyla birlikte yaşayan Mehmet Ziya Demir, deprem gecesi yıkılan binanın enkazı altında kaldı. Kendi çabasıyla enkaz altından çıkan Demir, 22 yaşındaki oğlu Samet Demir’i canlı olarak çıkartmayı başardı. Enkaz alanına giden ekipler, yaptıkları arama ve kurtarma çalışmalarında Mücahit (23) ve Ahmet Demir’in (20) cansız bedenine ulaştı. Enkazın her yerini arayan ekipler, 46 yaşındaki anne Zeliha Demir ile 8 yaşındaki Muhammed Enes Demir’e ise ulaşamadı. Enkazdan çıkmayan eşi ve oğlundan herhangi bir iz bulamadı Ekipler çalışmalarını sonlandırdıktan sonra kendi çabasıyla yeniden enkazın her yerini arayan Demir, eşi ve oğluna ulaşamadı. Cesetlerin götürüldüğü alana giden Demir, orada da bir sonuç elde edemeyince deprem esnasında yaralı olarak çıkartılıp hastaneye kaldırılmaları ihtimaline karşı Adıyaman merkez, çevre iller ve Ankara ile İstanbul’daki hastaneleri arayan Demir, herhangi bir iz bulamadı. "Eşimin ve çocuğumun ne ölüsüne ne de dirisine ulaşamadık" Mehmet Ziya Demir, "Eşimin ve çocuğumun ne ölüsüne ne de dirisine ulaşamadık. Onları çok özledim. Bir çok kez ilgili yerlere başvurduk, DNA örnekleri verdik ama her hangi bir sonuç elde edemedik. Ben eşimin çocuğumun ölüsüne yada dirisine ulaşmak istiyorum. Ölmüşlerse dahi en azından dua edeceğimiz bir mezarları olmalı. Depremin üzerinden 2 yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen ne yazık ki bir izlerine ulaşamadım. Onlar hiçbir zaman aklımdan çıkmadı ve çıkmıyor. Eşimin ve çocuğumun bulunması için yetkililerimizden yardım istiyorum" diye konuştu.
Ankara Bakan Yardımcısı Sağlam: "Polisin en önemli ve en güçlü zırhı hukuki bilgisidir" İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam, "Polisin en önemli ve en güçlü zırhı hukuki bilgisidir. Bu konuyu önemsiyoruz ve bu alandaki çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Polis Akademisi Başkanlığı Gölbaşı Yerleşkesi Ali Birinci Kültür Merkezi’nde ‘Polis ve Ceza Hukuku Sempozyumu’ düzenlendi. Sempozyum öncesinde bir konuşma yapan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam, iyi yetişmiş, donanımlı ve profesyonel kadrolarla Türkiye’nin huzurunu sağlamayı amaçladıklarını ifade ederek, "Polisin en önemli ve en güçlü zırhı hukuki bilgisidir. Bu konuyu önemsiyoruz ve bu alandaki çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2 gün sürecek sempozyum boyunca polisin zor ve silah kullanma yetkisi alanında uzman kişiler tarafından tartışılarak gerek Türk hukuku gerek uluslararası ve karşılaştırmalı hukuk boyutuyla kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır. Aynı zamanda yargı kararları ışığında değerlendirmelerde bulunularak, uygulanmada somut olarak karşılaşılan sorunlara yer verilecek ve bu sorunların çözümüyle ilgili fikir alışverişinde bulunulacaktır. Bundan 3-4 ay öncesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcımızı aradım. Başsavcımızla yaptığımız görüşmelerde bir komisyon oluşturduk. İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü ve Yargıtay Başsavcılığının görevlendirdiği savcılarla ortak çalışma toplantıları yaptılar. Polisin silah kullanma halinde karşılaştığı sorunları, olaylar halinde teker teker inceledik. 40’a yakın ceza genel kurul kararı tespit edildi. Onlarla da çalışma yapıyoruz, sonuçlar çıkartacağız. Bu sonuçları hem akademideki öğrencilere hem de Bakan Yerlikaya’nın talimatıyla 81 ilin emniyet müdürlüklerine ve valiliklerine göndereceğiz. Dikkat edilmesi gereken hususları belirlemiş olacağız ki hem vatandaşımız hem de polislerimiz mağdur olmasın. Bu konuda da Yargıtay’a özellikle bir teşekkürü borç biliyorum" diye konuştu. "Sempozyumun verimli geçmesini temenni ediyorum" Sempozyumun amacının sahadaki uygulamalarla hukuki çerçeveyi buluşturmak olduğunu vurgulayan Sağlam, "Bu sempozyumun amacı, sahadaki uygulamalarla hukuki çerçeveyi buluşturmak, mesleki deneyimlerle akademik bilgiyi harmanlamak ve zor kullanma yetkisine ilişkin doğru, dengeli, insan haklarına duyarlı bir perspektif geliştirmektir. Sizlerden beklentimiz hem görev başında hem de meslek hayatınız boyunca bu bilinçle hareket etmeniz, yetkiyi değil hukuku öncelemeniz ve her zaman vatandaşla empati kurarak davranmanızdır. Sempozyumun emniyet teşkilatına ve akademik camiaya faydalı olacağına canı gönülden inanıyorum. Sempozyumun verimli geçmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Polisin zor ve silah kullanma yetkisinin ele alındığı sempozyuma Polis Akademisi Başkanı Murat Balcı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel ve İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam katıldı.