GENEL - 28 Nisan 2012 Cumartesi 16:13

İHLAS KOLEJİ`NDE "3 BOYUTLU" DEVRİM

A
A
A
İHLAS KOLEJİ`NDE "3 BOYUTLU" DEVRİM

İhlas Eğitim Kurumları ve Texas Instruments işbirliğiyle gerçekleştirilen "Eğitimde Üçüncü Boyut" konulu Uluslararası Eğitim ve Teknoloji Konferansı, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız`ın da katılımıyla gerçekleşti. 3D teknolojisinin her yönüyle değerlendirildiği konferansta uzman eğitimciler, Türkiye`de öncülüğünü İhlas Koleji`nin yaptığı 3D sisteminin eğitimde yapılan bir devrim olduğunu belirttiler.
İhlas Koleji Bahçelievler Kampüsü Konferans Salonu`nda gerçekleştirilen konferansa İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Özgün, İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hami Koç, DLP Genel Müdürü Roger Carver, 14 ülkeden konuşmacılar, eğitimciler ve öğrenciler katıldı. Eğitim sektörüne 3D içerik ve cihaz sağlayan üreticiler de açtıkları stantlarda materyallerini sergiledi.
Sinema ve eğlence sektörünün ardından eğitim alanında da yerini alan 3D teknolojisinin her yönüyle masaya yatırıldığı ve tartışıldığı konferansta, eğitimciler 3 boyutlu sistemin eğitim alanında adeta bir devrim yarattığını ifade ettiler. 3D sisteminin eğitimde öncülüğünü gerçekleştiren İhlas Koleji yetkililerine teşekkür eden İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, "3D bir teknolojik kullanım olarak şu ana kadar eğlence sektöründe, sinemada kullanılan bir teknolojik uygulamaydı. Ama şimdi bir
eğitim aracı olarak sınıflarda ve çocuklarımızın, özellikle fen alanlarında, teknoloji alanında kavramları çok daha kolaylaştırabilecek, içselleştirebilecek şekilde bir eğitim aracı olarak kullanılıyor. Dolayısıyla da çocuklarımızda bunun sonuçlarını beraber gördük. Kullanan çocuklarımızın çok dikkatli ve ne söylediklerini biliyorlar. Biliyorsunuz çocuklarımız teknoloji kullanım konusunda ileri durumdalar. Bizden çok çok daha ilerideler. Dolayısıyla bu gerçekten eğitimde bir devrim denebilecek nitelikte bir
yaklaşımdır. Bunun Türkiye`de öncülüğünü İhlas Koleji yapıyor" diye konuştu.
Gelişen teknolojinin kitapların yerini asla alamayacağını belirten Yıldız, "Hiçbir zaman kağıdın, klasik kullandığımız kağıdın tahtını kimse sollayamaz. Ben şahsen Umberto Eco`nun `Kitaplardan Kurtulacağınızı mı Sandınız?` bir kitabı var. Ben o kitaptan hareketle bir münazara konusu yaptım. İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak münazara çalışmaları yapıyoruz. Çocuklar bunu tartıştılar. Gerçekten onu gördük ki bu tür uygulamalar, çocuklarımızın tablet kullanması, bilgisayar üzerinden okumalar bizim bildiğimiz,
basılı geleneksel kitabın önemini, değerini azaltmıyor. Bunlar birbirlerini destekleyen hususlar" dedi.
3 boyutlu eğitim sistemiyle klasik eğitim anlayışını değerlendiren İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hami Koç ise, "Klasik eğitim sisteminden belli ölçüde de olsa hiçbir zaman vazgeçemeyeceğiz. Bunu bir defa kabul etmemiz lazım. Biz eğitimciler bunu söylüyoruz. Milli Eğitim Mürdümüz de ifade ettiler. Tarih bilimcileri de bunu söylüyorlar. Teknoloji ciddi bir hızla ilerliyor. Teknolojiyi bir toplum, bir millet kendi yaşam hayatında eğer harekete geçiremiyorsa, kullanamıyorsa gelecekte çok iyi bir yerde
olamayacak. Bir ülkenin, toplumun, bireyin en önemli etkinliği eğitim etkinliğidir. Teknolojinin de eğitim etkinliğinde olabildiğince olması lazım" şeklinde konuştu.
Koç, "3 boyutlu eğitim materyalleri öğrencinin ciddi bir şekle ilgisini çeker, öğrenciyi konuya çeken, sıkılmadan konu bitene kadar takip etmesini sağlayan bir araç. Zaten biz eğitimcilerin en çok üzerinde durduğumuz şey ders esnasında öğrencinin ilgisini çekmektir. İşte 3 boyutlu eğitim materyalleri öğrencinin ilgisini çekiyor. Bu öğrenme sürecinin de kaliteli ve kazanım olarak ciddi bir şekilde neticelenmesini sağlıyor. İşte bütün farkı bu. Biz eğitimciler 3D eğitim materyallerini önemsiyoruz" dedi.
Sinema sektöründe 3 boyutlu çalışmaların uzun zamandır var olduğunu ifade eden Koç, "Kartpostallarda 30-40 sene önce de vardı. Maalesef eğitim sektörüne yeni girdi. Dünyayı ve Türkiye`yi takip ediyoruz. Eğitim alanında hangi gelişmeler yapılıyor, ortaya konulmuş bunları takip ediyoruz. Bundan yaklaşık 3 yıl önce yeni üretilen materyallerle öğrencilerin ciddi bir şekilde eğitimde başarılı olacağı kanaatini gördük. Amerika`dan, Avrupa`dan bazı eğitimcilerle temasa geçtik. Onlarla toplantılar yaptık. Eğitim
materyallerini inceledik. Sahada uygulamasını yaptık. Bu anlamda arkadaşlarımızla beraber eş zamanlı olarak iki yıl önce İngiltere ile Türkiye`de iki okul, 8 okul başlamıştı. İkisi bitirebildi. Biz eğitim sektöründe 3 boyutlu eğitim materyallerinin pilot çalışmasını bitiren, başarıyla sonuçlandıran bir eğitim kurumu olduk. Ben Türkiye`miz adına, İstanbul adına, eğitim kurumum adına da çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum" diye konuştu.
Eğitimde çığır açan böyle bir teknolojinin daha önceleri Türkiye için hayal olduğunu belirten İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz Özgün de, "Çağı yakalamak adına bu çok gerçekten bizim açımızdan enteresan kullanma tarzı olacak. Bizim zamanımızda böyle bir şeyin olması zaten mümkün değildi. Ama ben bunu 1980`li yıllarda İngiltere`de bir okulda gördüm. O zamandan beri de 3 boyutlu teknolojinin Türkiye`de ne zaman gerçekleşeceğini de merak etmiştim. Biz İhlas Koleji olarak bu konferansa ilk
diyebilirim. Başarmanın da mutluluğunu yaşıyoruz. Dolayısıyla geleceğimizin teminatı olan yavrularımızı daha iyi yarınlara hazırlamak adına bu eğitimin, bu konferansın çok başarılı olacağı kanaatindeyim. Ülkemizde yaygınlaştığı müddetçe de eğitime katkısının olacağının da zaten biliyoruz" dedi.
DLP Genel Müdürü Roger Carver, "Konferans benim için birçok şeyi aydınlığa kavuşturdu. İlk defa öğrencilerin 3D ile ilgili düşüncelerini kendilerinden duyabilme fırsatım oldu. Onların pozitif yorumları beni çok mutlu etti. Ayrıca, 3D teknolojisini kullanan öğretmenlerin de sınıf ortamında gördükleri faydaları ve gelişmeleri paylaşmalarına çok sevindim. Birçok ülkede Life projesinin gelmesiyle değişiklikler gördüm. Belki proje başlatılmadan önce insanlar 3D`nin potansiyellerini düşünebiliyorlardı fakat
ancak şimdi iyi sonuçları görebiliyoruz ve 3D`nin avantajlarının ve etkili eğitim aracı olmasının hiçbir kuşku kalmadı. En büyük fark budur. Belki önceden bazı insanların şüpheleri vardı, ama artık bu konuyla ilgili şüphe kalmadı. İleride gittikçe artan 3D kullanıcı sayısı görebileceğimizi düşünüyorum. TI ve markalarının bu teknolojiye katkılarının öğrenciler ve öğretmenler tarafından gelen pozitif yorumlarını duyabilmek muazzam bir şey" diye konuştu.
Eğitimlerinde kullandıkları 3D sistemini değerlendiren İhlas Koleji öğrencileri, "Kısa bir süre zarfında eğitim veriliyor. Öğretmenleri anlamak daha kolaylaştı. Çünkü öğretmenlerin ne anlattığını görsel olarak görüyoruz. Daha kolay hatırlıyoruz. Olayları kafada kurgulamak yerine, görselde görmek heyecan verici" şeklinde konuştu.
Programın ardından konuklar, 3 boyutlu özel gözlükleri takarak, çeşitli sunumlar izledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Protokolden, Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 105’inci yıl dönümü mesajı Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar ile Haliliye Belediyesi Başkanı Mehmet Canpolat, Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 105’inci yıl dönümü dolayısıyla birer mesaj yayımladı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, mesajında, tarihe altın harflerle yazılmış büyük bir destanın yıldönümü olduğunu belirterek, "105 yıl önce, 11 Nisan 1920’de, bu aziz şehir, inancını, yüreğini ve onurunu ortaya koyarak, düşmana dur dedi. Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, İstiklal Madalyalı Urfa, iman dolu yüreklerle ayağa kalktı. Hiçbir yardım beklemeden, yalnızca Allah’a güvenerek destan yazdı. O gün canla, kanla korunan bu şehir, bugün de aynı ruhla istikbaline yürüyor. Biz, ecdadımızın bize emanet ettiği bu topraklarda; birlik, kardeşlik ve adaletle yol alıyoruz. Unutmayalım, kurtuluş ruhu, bu milletin en büyük sermayesidir. Ve bugün, Gazze’de süren insanlık dışı saldırılara karşı, en derin duygularımızla Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Oradaki mazlumların direnişi, bizlere bir kez daha özgürlüğün ve onurun bedelini hatırlatıyor. İstiklal Madalyalı Şanlıurfa’dan Gazze’ye, kardeşlik duamızla ulaşıyor. Bu vesileyle, başta şehitlerimiz olmak üzere, tüm kahramanlarımızı rahmetle anıyor, Şanlıurfa’nın şanlı kurtuluşunun 105. yıl dönümünü, yürekten kutluyorum. Nice asırlara, İstiklal Madalyalı Şanlı Şehir Şanlıurfa" ifadelerini kullandı. Haliliye Belediye Başkanı Mehmet Canpolat ise Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 105’inci yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, "11 Nisan 1920 inancın, direnişin ve millet olma bilincinin Urfa topraklarında vücut bulduğu eşsiz bir zaferdir" sözleriyle başladığı mesajında, "Her türlü imkansızlığa rağmen, milletimizin topyekûn ortaya koyduğu mücadeleyle bu aziz şehir bağımsızlığına kavuşmuş, düşman işgalinden kendi iradesiyle kurtulmuştur. Ecdadımız, o dönemde yokluklar içerisinde bu mücadeleyi sürdürerek, bizlere bu topraklarda yaşama imkanını sunmuşlardır. Şanlıurfa halkı, o gün yaktığı istiklal meşalesiyle sadece bir şehri değil, bir milleti ayağa kaldırmıştır. 11 Nisan Şanlıurfa’nın Kurtuluşu, dünyada birçok tarih ve sosyoloji bilimcinin üzerinde araştırma yaptığı, topyekun halkın ayağa kalktığı bir kurtuluş hareketidir. Çünkü Urfa’nın Kurtuluşunda mücadele edenler, milletin gücü, milletin kuvvet anlamına gelen Kuvayi Milliye ordularının halk tarafından kurulmasına esin kaynağı olmuştur. Ecdadımızın bu kahramanlık mücadelesi; bugün bizlere örnek olmakta ve memleketimize olan sevgimizin daha da derin kökler salmasını vesile kılmaktadır. Bugün bizlere düşen görev, ecdadımızdan aldığımız bu onurlu mirası layıkıyla taşımak, birlik ve beraberlik içerisinde geleceğe emin adımlarla yürümektir. Haliliye Belediyesi olarak, bu şehrin ruhuna yakışır hizmetlerle hem geçmişimize sahip çıkıyor hem de yarınlara daha güçlü bir Haliliye bırakmak adına canı gönülden çalışıyoruz. Bu anlamlı gün vesilesiyle, başta 11 Nisan Kurtuluş Mücadelemizin kahramanları olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor; tüm hemşerilerimin 11 Nisan Kurtuluş Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum" ifadelerini kullandı.
Ankara TPAO, Somali ile hidrokarbon arama ve üretim anlaşması imzaladı Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Somali petrol otoritesi arasında 16 bin kilometrelik üç sahada petrol ve gaz araması faaliyetlerine ilişkin anlaşma imzalandı. Türkiye ile Somali arasında deniz sahalarının ardından kara sahalarında da hidrokarbon arama ve üretim anlaşması imzalandı. Ankara’da TPAO ile Somali petrol otoritesi arasında imzalanan anlaşma ile 16 bin kilometrelik üç sahada Türkiye petrol ve gaz araması faaliyetlerine başlayacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Somali Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Dahir Shire Mohamed, Ankara’da "Türkiye ve Somali Arasında Somali Kara Alanlarında Hidrokarbon Arama ve Üretim Anlaşması İmza Töreni"nde konuştu. Bayraktar, Türkiye Petrollerinin gelecek aylarda Somali’de üç kara sahasında petrol ve gaz arama faaliyetlerine başlayacağını bildirdi. Bayraktar, Türkiye Petrolleri ile Somali hükümeti arasında 24 Temmuz 2024 tarihinde yapılan üretim anlaşmasını hatırlatarak, bölgede Orus Reis Sismik Gemisi’nin doğalgaz aramalarını gerçekleştirmeye devam ettiğini belirtti. "Yüzde 78 oranda projemiz tamamlanmış durumda" Bakan Bayraktar, "Oruç Reis Sismik Gemi’miz oradaki faaliyetlerine halen devam ediyor. 15 bin metrekarelik 3 deniz sahasında 3 boyutlu sismik faaliyetlerimiz şu anda devam etmekte. Yüzde 78 oranda projemiz tamamlanmış durumda. Mayıs ayı içerisinde oradaki sismik faaliyetleri tamamlamış olacağız. Bir sonraki aşama olan sondaj aşamasıyla ilgili kararımızı oluşturmuş olacağız" ifadelerini kullandı. "TPAO petrol ve gaz taramasıyla ilgili faaliyetlerine başlayacak" Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şimdi kara sahalarında bir ortaklık gerçekleşmiş oldu. Üretim paylaşım anlaşması yine yaklaşık 16 bin kilometrelik kara sahalarında Türkiye Petrolleri önümüzdeki aylarda petrol ve gaz taramasıyla ilgili faaliyetlerine başlayacak. İlk etapta sismik çalışmalar sonrasında da hızlı bir şekilde sondaj faaliyetleriyle beraber o sahalardaki petrol ve gaz varlığının tespiti ve üretimine geçmiş olacağız. Bu iki ülke arasındaki örnek iş birliği devam ediyor. Bir sonraki aşamada Somali’de madenler ile alakalı somut projeleri geliştirmeyi hedefliyoruz."
Diyarbakır Diyarbakır Müzesi, bayram tatilinde 13 bin ziyaretçi ağırladı Türkiye’nin en köklü müzelerinden biri olan Diyarbakır Müzesi, 9 günlük Ramazan Bayramında 13 bin yerli ve yabancı turisti ağırladı. 1934 yılında kurulan ve 33 medeniyete ait binlerce değerli esere ev sahipliği yapan müze geçen yıl 197 bin kişiyi ağırlarken, bu yıl için hedef 300 bin ziyaretçi ağırlamak. Müze Müdürü Müjdat Gizligöl, Diyarbakır Müzesi’nin 1934 yılında kurulmuş Türkiye’nin en köklü ve en güzel müzelerinden biri olduğunu ifade etti. Gizligöl, "İçkale’de bulunan müzemiz hakikaten yıldan yıla artan ziyaretçi istatistikleriyle dikkat çekmektedir. Geçen sene 197 bin ziyaretçimiz müzelerimizi ziyaret etti. Yılın başında Diyarbakır müzeleri için hedefimizi 300 bin olarak belirlemiştik. Bu hedefler doğrultusunda ilerliyoruz" dedi. Ramazan Bayramında 13 bin yerli ve yabancı turisti ağırladıklarını söyleyen Gizligöl, "Bayramlar, tatiller ve hafta sonları bizler için daha hareketli geçiyor. Ramazan Bayramında geçen sene çok hareketli geçmişti, bu sene de bunun hazırlığı içerisindeydik. Ramazan Bayramının dokuz günlük tatilde İçkale alanını 13 bin vatandaşımız, ören yerlerimiz ve diğer müzelerimizle birlikte toplamda 16 bin vatandaşımız müzelerimizi ve ören yerimizi ziyaret etmiş oldu. Zaten Diyarbakır’da turizm genellikle bahar aylarında çok hareketlidir. İlkbahar ve sonbahar aylarında turizm oldukça hareketlidir. Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında ciddi bir ziyaretçi bekliyoruz bunun hazırlığını yapmış durumdayız. Müzelerimiz yaz sezonu sebebiyle yedi gün açıktır ve saat 19:00’a kadar da hizmet vermektedir, bütün vatandaşlarımızı bekliyoruz" ifadelerini kullandı. İstanbul’dan gelen Mihriban Alper, konum olarak, yer olarak zamanın en önemli yerlerinin aynı yerde bulunmasının çok güzel olduğunu söyledi. Antalya’dan gelen Ali Akça ve Ayşenur Yiğit Akça çifti de, hem müzeyi hem de Diyarbakır’ı çok beğendiklerini, özellikle Müze içerisindeki tarihi eserlere çok şaşırdıklarını ifade etti. Osman Çalışkan’da Van merkezden ailecek geldiklerini söyledi. Çalışkan, "Beklediğimizden daha güzelmiş. Gördüğümüz kadarıyla gezip, görülecek bir yer" şeklinde konuştu.