POLİTİKA - 27 Nisan 2012 Cuma 12:31

`ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ EОİTİMİ KÜRESEL SORUNLARI VE ÇOCUK HAKLARI` KONFERASI

A
A
A
`ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ EОİTİMİ KÜRESEL SORUNLARI VE ÇOCUK HAKLARI` KONFERASI

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "90`lı yıllara göre anne-bebek ölümlerini yüzde 70 azalttık. Avrupa standartlarını yakaladık. Bunu 10 yıl önce yakaladık" dedi.
Bakan Şahin, Gaziantep Zirve Üniversitesi tarafından Zeugma Müzesi Konferans Salonu`nda düzenlenen `Erken Çocukluk Dönemi Eğitimi Küresel Sorunları ve Çocuk Hakları` konferansına katıldı. Çocuk hakları konusunda yapılan çalışmaları anlatan Bakan Şahin, anne-bebek ölümlerinin yüzde 70 azaldığını söyledi. Bakan Şahin, "Çocuklarımız artık sigortalı doğuyor. 18 yaşına kadar sağlık imkanlarından istifade ediyor. Atalarımızın çok güzel bir söz var; Ağaç yaşken eğilir. 90`lı yıllara göre anne-bebek ölümlerini
yüzde 70 azalttık. Avrupa standartlarını yakaladık. Bunu 10 yıl önce yakaladık. Çünkü buradaki irade çok önemliydi. Doğan her çocuğun sigortalı doğması, anne karnında iken bebeğin kontrolü, anne eğer doğum yapacak şartlar uygun değilse hastanede doğum yaptırmak, kırsalda zor şartlarda karda kışta daha önce büyük baş hayvanların çektiği kızaklarda çekilerek doğuma götürülürken bugün çok daha modern, gerekirse hava ambulanslarıyla zor duruma müdahale edilen duruma getirdik. Bunu eskiden filmlerde izlerdik.
Biz ne zaman bu hale geleceğiz derdik. Doğuştan itibaren bu çocuğun hak ettiği yaşamı devlet olarak bizim çok net bir şekilde ortaya koymamız lazım. Fıtrata uygun bir şekilde hem maddi hem de manevi ihtiyaçlarını karşılamamız gerek. Yüksek teknolojiyi çocuklarımız için hazırlarken, çocuklarımızı da yüksek ahlakla yetiştirmemiz gerek. Çocuklarla ilgili hedefleri doğru koyup, bilimi ve aklı kullanarak süreci doğru yöneteceğiz. Çocuklarımızın biri geleceğimizse çalışmalar eylemle olur. Biz bu konuda gerekli
bütün çalışmaları yapıyoruz" dedi.
Bugünün çocuklarının yarının büyükleri olduğunu belirterek, dünyada yılda 5 yaş altında 5 bin çocuğun öldüğünü söyleyen Bakan Şahin, "Çocuk bizim hem bugünümüz hem de geleceğimizdir. Kendi evlatlarımızın bizden iyi ortamda yaşasınlar diye imkanları hep zorlarız. Geleceği aydınlatma noktasında bu heyecanla yönetiriz. Çocukların yaşam, eğitim, sağlık hakkını korumak ve kollamak bizim en büyük hakkımızdır. Şuan 5 yaş altında her yıl 5 milyon çocuğun öldüğü bir dünyadayız. Açlıkla mücadele eden, eğitim ve
yaşam hakkı elinden alınmış çocuklarımız var. Bir taraftan da israfı öğrenmiş çocuklarımız var. Peki, Türkiye olarak biz bunun neresindeyiz? Yasal boyutta çocuk koruma kanunu çıkarmışız, çocuklarımızla ilgili hukuki temelde her şey yapmaya çalışan bir devletiz. Eksiklerimiz varsa bunu da sürekli güncelliyoruz. Uluslararası hukukla, uluslararası toplumla kendi alanımızdaki düzenlemeleri sürekli karşılaştırıyoruz. Çocuğumuzun istismara ve ihmale karşı yaşayacağı tehlikeleri yönetmekte en büyük görevimiz
olarak bakıyoruz. Bizim yol haritamızı çizerken bilimi ve aklı kullanmamız gerektiğini ve burada çıkan sonuçlar üzerine politika üretmemiz gerektiğine inanıyoruz. Kendi kurumlarımızda 14 bin evladı olan koca bir aileyiz. Annesiz babasız olan çocuklara devletin şefkat elini göstererek onların güçlü bireyler olarak yetişmesini amaçlıyoruz. Bir tarafından kendi nüfusumuz içinde bulunan çocuklarımızın yanlarında olacak güçlü politikalar üretmeye çalıyoruz" diye konuştu.
Kız-erkek arasındaki fırsat eşitliğini önemsediklerini de belirten Bakan Şahin, şunları kaydetti:
"Hükümet olarak eğitim ve sağlıkta fırsat eşitliğini çok önemsedik. Evlatlarımızın yanında olmak sosyal devlet olmanın bize verdiği en büyük görevdir. Fırsat eşitliği çok önemli. Her yerde rekabet var. Dünya da rekabet var. Daha yol çıkarken eşit imkanları sunmadığın zaman hedefe nasıl ulaşan. Daha temelden bu tohumu güçlendirmemiz, güçlü fidanlar güçlü ağaçlar oluşturmamız gerekiyor. Eğitimde fırsat eşitliğinde 900 bin anneye 2.6 milyar TL mali destek verdik. Ve temel eğitimde yüzde 98,5 oranına
yükselttik."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GTO Başkanlarından 104. yıl mesajı Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı M. Tuncay Yıldırım ile GTO Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. GTO Başkanları yayımladıkları mesajda, Gaziantep’in binlerce yıllık tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim bir şehir olduğunu vurgulayarak, bu köklü geçmişin en anlamlı ve onur verici sayfasının 25 Aralık 1921 tarihinde yazıldığını ifade etti. Birinci Dünya Savaşı sonrası Anadolu’nun karşı karşıya kaldığı işgal sürecinde Gaziantep halkının, tüm yokluklara rağmen sergilediği direnişin sadece bir şehrin değil, bir milletin tarihi bir duruş olduğuna dikkat çeken Başkanlar, Antep Savunması’nın bağımsızlık mücadelesinin simge direnişlerinden biri olarak tarihe geçtiğini belirtti. 1919’da başlayan Fransız işgaline karşı 10 aydan fazla süren Antep Savunması’nın inancın, fedakârlığın ve vatan sevgisinin en güçlü örneklerinden biri olduğunu vurgulayan Başkanlar, "Bu topraklarda her sokak direnişin, her ev kararlılığın simgesi olmuştur. Kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla tüm Antep halkı, imkansızlıklar içinde büyük bir dayanışma sergileyerek tarih yazmıştır. 6317 şehit verilmesine rağmen teslim olmayan bu şehir, bağımsızlık iradesinin asla kırılmayacağını tüm dünyaya göstermiştir. 25 Aralık, Gaziantep için yalnızca bir kurtuluş günü değil, birlik, beraberlik ve özgürlük idealinin sembolüdür. Antep Savunması’ndan miras kalan bu bilinç ve ruh, bugün Gaziantep’in üretim gücünde, ticaret kültüründe, girişimci kimliğinde ve toplumsal dayanışmasında yaşamaya da devam ediyor. Gaziantep Ticaret Odası olarak bizler de bu tarihi sorumluluğun bilinciyle var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Gaziantep’i sadece geçmişiyle değil, bugünü ve geleceğiyle çok daha güçlü bir şehir haline getirmek de en büyük hedefimizdir. Kurtuluş ruhunu yaşatmak; ekonomik kalkınma, sosyal gelişim ve kültürel değerlerimizi koruyarak Gaziantep’i küresel ölçekte bir marka şehir konumuna taşımakla mümkündür. Bu bilinçle attığımız her adım, 25 Aralık’ta ortaya konan iradenin bugünkü yansımasıdır" ifadelerini kullandı. Yayımladıkları mesajın sonunda Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümünü gururla kutladıklarını belirten GTO Başkanları, "Bu toprakları bizlere vatan kılan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Antep Savunması’nda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. 25 Aralık ruhu, dün olduğu gibi bugün de Gaziantep’in yolunu aydınlatmaya devam edecektir" ifadelerine yer verdi.
Kütahya Tavşanlı’da minik ellerden sanat eseri meyve tabakları Kütahya’nın Tavşanlı ilçesi Arslanbey İlkokulu’nda Yerli Malı Haftası kapsamında düzenlenen "Bu Benim Eserim-Meyve Tabağı Sunum Yarışması" renkli görüntülere sahne oldu. Öğrenciler ve velilerin birlikte hazırladığı farklı ürün tabaklar büyük beğeni topladı. Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası etkinlikleri Arslanbey İlkokulu’nda farklı bir boyut kazandı. 2-A sınıf öğretmeni Mefküre Çakır tarafından organize edilen etkinlikte, öğrencilerin yerli mallarına olan ilgisini artırmak ve aile bağlarını güçlendirmek amacıyla "En İyi Meyve Tabağı" yarışması düzenlendi. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli uygulamaları ve 2025 Aile Yılı ilan edilmesi dolayısıyla velilerin de aktif katılım sağladığı etkinlikte, sınıflar adeta birer sanat atölyesine dönüştü. Çeşitli meyve ve sebzeleri kullanarak hayal güçlerini sergileyen öğrenci ve veliler; hayvan figürlerinden doğa manzaralarına kadar birbirinden ilginç ve estetik sunumlar hazırladı. Hazırlanan muhteşem sunumlar arasından seçim yapmakta zorlanan jüri değerlendirmesi sonucunda, en iyi üç meyve tabağı şampiyon ilan edildi. Yarışmada dereceye giren öğrenciler, sınıf öğretmeni Mefküre Çakır tarafından çeşitli hediyelerle ödüllendirildi. Etkinliğin amacına değinen sınıf öğretmeni Mefküre Çakır, yerli malı kullanımının önemine vurgu yaparak, "Öğrencilerimize tutumlu olmayı ve yerli ürünlerimizi kullanmayı aşılamak istedik. 2025 Aile Yılı kapsamında velilerimizi de bu sürece dahil ederek okul-aile iş birliğini güçlendirdik. Çocuklarımızın heyecanı ve ortaya çıkan eserler bizleri çok mutlu etti" dedi. Yerli Malı Haftası kutlamaları, yarışmanın ardından hazırlanan meyvelerin hep birlikte afiyetle yenmesiyle sona erdi.