YEREL HABERLER - 22 Nisan 2012 Pazar 11:42

AK PARTİ TEKİRDAО MİLLETVEKİLİ AKBULUT`TAN TAGİD`E ZİYARET

A
A
A
AK PARTİ TEKİRDAО MİLLETVEKİLİ AKBULUT`TAN TAGİD`E ZİYARET

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut, Trakya Aktif Genç İşadamları Derneği`ni (TAGİD) ziyaret etti. Akbulut, ziyaretin dernek yöneticilerinin Ankara`da kendisine yaptıkları ziyaretin ardından iade-i ziyaret olarak planlandığını söyledi. Akbulut burada Çorlu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
TAGİD Ankara`da 3 ay kadar önce ziyarete gelmişti, ancak vakit buldum ve derneğinize iade-i ziyarette bulunmak istedim diyen Akbulut, TAGİD Başkan Yardımcıları Tevfik Ayhan, Selahattin Er, Genel Sekreter Nihat Biçer ve yönetim kurulu üyeleri ile dernek üyelerince karşılandı.
AK Parti hükümetinin genel politikalarından, 4+4+4 sistemine, Çorlu Devlet Hastanesi ve Adliye Sarayından Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine kadar pek çok konuda açıklamalarda bulunan Akbulut, Çorlu`da artık bağımsız bir üniversite kurulmasının vaktinin geldiğini de söyledi.
``PARLAMENTO DEMEK MİLLİ İRADE DEMEKTİR``
AK Parti hükümetleri ile birlikte istikrarın sağlandığını kaydeden Akbulut: ``Çıkan kanun sayısı olarak AK Parti hükümetleri ile diğer hükümetler arasında çok büyük farklar var. 2002 yılına kadar hükümetlerin ömrü ortalama 1,5 seneydi. Ancak 2002 yılında AK Parti iktidarı ile bu değişti. 2002 - 2007, 2007 - 2011 ve 2011 - 2015 siyasi istikrar sağlandı. Meclisin çalışma saatleri konusunda bir istatistik henüz yok ancak çıkan yasa sayılarında önceki dönemlere oranla 3 katı bir artış var. Parlamento demek milli irade demektir. Bizler ``˜Yasa çıkar, ülkemize yön ver` denilerek seçilen insanlarız. Oranın itibarının gözbebeği gibi korunması lazım. Oranın itibarı düşerce seçmenin, sandığın itibarı düşer`` dedi.
``VATANDAŞ DESTEĞžİ İLE ÖNÜMÜZÜ AÇIYOR``
Eğer Türkiye krizlerden etkilenmeden büyümesine devam ediyorsa yüzde 50 oranındaki halk desteğinin çok büyük etkisi, desteği vardır diyen Akbulut: ``Vatandaşımız ilk seçimde yüzde 34, ikinci seçimde yüzde 42 destek verdi, yüzde 50 verdi, yüzde 56 verdi. Vatandaş bu desteğiyle önümüzü açıyor. 12 Eylül referandumu Türkiye`de çok önemli bir gelişmenin, sürdürülebilir düzen ve intizamın kaynağı oldu. Hedefimiz yeni anayasa Yeni anayasa için ciddi bir çalışma yapılıyor. Bizim dışımızda diğer partiler de anayasa komisyonuna üye verdiler. Vatandaşlardan şimdiye kadar 18 bin teklif geldi. Vatandaş bu konuya tepkisiz kalsa istemediği anlamı çıkarılabilir. Ancak 18 bin anayasa taslağı, teklifi ulaştırıldı. Bu durum Türk halkının, milletinin yeni anayasayı istediği, ``˜bunu yapın` diyerek siyasi partilere, parlamentoya emir verdiği anlamına geliyor`` diye konuştu.
``BU ANAYASA YA ÇIKACAK, YA ÇIKACAK``
Yeni anayasa konusunda hazırlıklar ve çalışmaların sorulması üzerine Akbulut: ``Nisan ayı itibariyle teklifler kapatılacak artık teklif alınmayacak. Mayıs ayından itibaren bir ay boyunca yazımlar başlayacak. Bu konuda görüşmeler muhtemelen Ekim - Kasım aylarına kadar devam edecek. Kasım -Aralık aylarında üzerinde uzlaşma sağlanan metin parlamentoya gelecek. 2013 yılının Ocak - Şubat aylarında ise genel kurula sunulacak. İnşallah 2013 yılının Şubat - Mart aylarında 367 ve üzerinde bir destekle yeni anayasa kabul görecek. 367`nin üzerinde bir destekle geçse dahi biz her halükarda referandum olsun, şu kadar vatandaşın desteği ile geçti diyebilelim istiyoruz. Başbakanımız da yeni anayasayı halka götürelim diyor. Her türlü inanç gruplarına özgürlük sağlayan tam demokratik anayasa çalışması istiyoruz. Bazı partiler bu konuda anlaşmaya yanaşmayabilir ancak biz yolumuza anlaşılabilir partilerle devam edeceğiz. Bu anayasa ya çıkacak, ya çıkacak başka çaresi yok`` şeklinde konuştu.
``HEDEF MESLEK LİSELERİNİN ORANINI YÜZDE 65`E ÇIKARMAK``
4+4+4 eğitimi sistemi ile alakalı olarak da bilgiler veren AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut: ``4+4+4 konusunda tam manasıyla ya biz anlatamıyoruz, ya da ısrarla anlamak istemiyorlar. Amanın fil tarifi gibi herkes bir tarafına bakarak tarif ediyor. İlla balans ayarıyla şunlar açılacak, bunlar kapatılacak dayatmalarından vazgeçelim. İlk 4 yıl temel eğitim olsun, sonra ikinci 4 yıl kabiliyetine göre bölümünü seçsin daha sonra üçüncü 4 yılda ise meslek sahibi olmak adına seçim yapılsın. Bizim hedefimiz ve isteğimiz meslek liselerinin oranını yüzde 65`e çıkarmak. 12 yıldan sonra başka yüksek okula gerek olmadan iş bulabilmeli dünyada bu böyle. Ülkemizde liselerden mezun olanların oranı yüzde 38 civarında. Biz bunun yüzde 100 olmasını herkesin liselerden mezun olmasını istiyoruz. Dünyada 300 ülke varsa bu ülkeler arasında gelişmiş ülkelere bakıldığında eğitim 12 yıl. Gelişmiş ülkelerde bu böyle. Bu sistem ile birlikte Türkiye`de ki eğitimin kalitesi artacak. Lise öğrenimi görenlerin oranı yüzde 100 olacak. Şu anda Türkiye`de liselere bakıldığında yüzde 65 genel lise, yüzde 35 meslek lisesi bunu tam tersine çevireceğiz`` dedi.
``ÇORLU`NUN MERKEZ İLÇE OLMASI KONUSU GÜNDEMDE``
Tekirdağ`ın büyükşehir belediyesi olması konusunda da Akbulut: ``Çorlu`nun merkez ilçe olması konusu gündemde. Bu konuda süreç başladı, hazırlıklar yapılıyor. Taslakta Çorlu ve Tekirdağ merkez ilçe olarak yer alıyor. Ancak bunlar çok ham çalışmalar. Tekirdağ`ın büyükşehir olacağı deklare edildi. Bu bölgemiz için avantajlı bir durum. Kaç ilçe olacak, kaç yeni ilçe olacak ancak her halükarda bölgemiz kazançlı çıkacak. Genel bütçeden Tekirdağ 25 milyon lira Çorlu ise 45 - 50 milyon lira gibi bir pay alıyor. Tekirdağ büyükşehir belediyesi olunca ilin ödediği verginin yüzde 5`i ilde kalacak. Bu da genel bütçeden alınan payın en az 3`e katlanması anlamını taşıyor. Bu hizmet demektir, yol demektir, alt yapı demektir`` diye konuştu.
``ÇORLU CEZAEVİ KAPATILACAK, YENİSİ AÇILACAK``
Çorlu ile alakalı olarak sorulan konulara da değinen Ergene Nehri ve Çorlu Cezaevi, Çorlu Devlet Hastanesi, yeni adliye sarayı gibi konularda da açıklamalarda bulunan Akbulut: ``Ergene temizlenme yolunda, Çorlu Devlet Hastanesi ile alakalı olarak müteahhit yapacağımı yaptım, bitti teslim ettim diyor. Sağlık Bakanımız Çorlu`ya geldiğinde inceleyecek. Burası tamamdır taşının denirse taşınma başlayacak. Ben Haziran gibi taşınma olacağını düşünüyorum. Hava şartlarının düzelmesi ile birlikte taşınma olacaktır kanaatini taşıyorum. Adliye Sarayının yeri değiştirildi. Daha geniş bir yere karar verildi. Yeni yere göre projesi yapılıyor. Yeni proje 6 ay kadar sürüyor. Bu yıl proje biter önümüzdeki yıl da ihaleye çıkar diye düşünüyorum. Çorlu Cezaevi konusunda, bunu kapatıp yeni cezaevi açılması düşüncesi var. Bakanımız Çorlu - İstanbul yolu üzerinde yer sordu. Sarılar yolu üzerinde de cezaevi yeri olarak ayrılan bir yer var. Çorlu Cezaevi her halükarda kalkacak. Katı Atık bertaraf tesisi olacak. Bu konuda yetki belediyelerde yeri onlar bulacaklar. Bu konunun abartıldığı ve yanlış anlatıldığını düşünüyorum. İstemiyoruz demekle olmaz, makul, mantıklı düşünmek lazım`` dedi.
``ÇORLU`YA MÜSTAKİL ÜNİVERSİTE YAKIŞIR``
TAGİD yöneticilerinin Çorlu`da bulunan üniversite bölümlerinin arttırılması konusundaki talepleri üzerine ise Akbulut: ``Çorlu`ya müstakil üniversite yakışır. Bağımsız devlet üniversitesi de olur, özel bir üniversite de olur. Çorlu artık kaldıracak seviyeye geldi. 3 Kasım 2002`de göreve geldiğimizde Türkiye`de 59 üniversite vardı. 2005 yılında yeni üniversiteler açmaya başladık. Şu anda Türkiye`de üniversite sayısı 172 olmuş. Türkiye`de Çorlu gibi büyük ilçelerde üniversite olayı gündemde. Mevcut fakültenin bölümlerini açmak kolay iş onu yaparız. Ne zaman olur bilemiyorum ama Çorlu Üniversitesi olmalı. Çorlu Üniversitesinin zamanı geldi. Ülkemizdeki üniversite sayısını 250`ye çıkartma hedefi var. Almanya`da 300 Amerika`da 4 bin üniversite var. Biz de 250 üniversite hedefliyoruz. Üniversiteler gelişmenin çok önemli ölçüsü. Geçtiğimiz günlerde Başbakanımız Tekirdağ`a geldiğinde Hattat firmasına bağlantı yaptı. Orada şunu söyledi ve Hattat`a seslendi. Çekici, taşıyıcı bunlar güzel şeyler olması gerekir ben bunların dışında sizden uçak istiyorum. Türkiye`de doğru dürüst yolumuz yokken neleri konuşur hale geldik. Üniversite de Çorlu`nun hakkıdır, Çorlu`ya yakışır`` şeklinde konuştu.
``ÇORLU - ŞEREFLİ YOLU TAMAMLANACAK``
Büyük ölçüde tamamlanan ancak hem Çorlu hem de Şerefli yönünde bir bölümü yarım kalan Çorlu - Tekirdağ bağlantısını sağlayan Şerefli yolu konusunun hatırlatılması üzerine Akbulut: ``Çorlu - Şerefli yolu devam edecek bu konuda merakınız olmasın, para bittiği için yarım kaldı. Yol ilk olarak tek gidiş, tek geliş olarak planlanmıştı. Ben bizzat bakanımıza gittim ve tek gidiş, tek geliş yolun yeterli olmayacağını, çift gidiş, çift geliş olması gerektiğini ilettim. Sayın bakanımız talimat verdi aynı parayla çift gidiş, çift geliş yol yapıldı. Aynı parayla yapıldı ancak bu kez de para bitti. Yolun yapımı için gerekli kaynak aktarıldı yolun yapımı bu yıl içinde bitirilecek. Şimdi de İstanbul - Çorlu - Tekirdağ - Çanakkale - İpsala otobanını getiriyoruz. Otoban ile birlikte Çorlu - İstanbul 20 dakikaya inecek. İstanbul`da yapımı planlanan 3. köprü projesi ile birlikte planlandı. 3. köprü ile birlikte yapılacak yan yollardan birisi buradan geçecek`` dedi.
``BİZ ÇORLU`YU BÜYÜKŞEHİR YAPACAОIZ``
Çorlu`nun il olması yönündeki taleplerin hatırlatılması üzerine Akbulut: ``AK Parti hükümeti yeni il yapmayı düşünmüyor. Görevde bulunduğumuz sürede hiçbir yeni il yapmadık. Biz Çorlu`yu büyükşehir yapacağız. Belediye başkanı olarak seçilecek kişi isterse gelir binayı buraya yapar, isterse Tekirdağ`a yapar. Nereden destek alacak, nereden oy alacak gidip oraya yapacaktır. Bizim görevimiz büyükşehir belediyesi yapma konusu bina yapma işi ise belediye başkanlığını alacak olan kişinin işi olacak. Büyükşehir ile birlikte ilçe olacak olan beldeler var. Henüz bunlar belli değil. İç İşleri Bakanlığının bunlarla alakalı olarak belirli kriterleri var. Nüfus gibi, yakınlık gibi kriterler var. Bu konuda 9 beldeden talep var. Belki bir iki tanesi ilçe olabilir. Çorlu ve Tekirdağ`ın ikisi de merkez ilçe olarak düşünülüyor`` dedi.
``TÜRKİYE HER ALANDA BÜYÜYOR, GELİŞİYOR``
TAGİD yöneticilerinin, Çorlu Havaalanının daha aktif hale getirilmesi, sabah gidiş, akşam dönüş olursa her uçak dolu gider, dolu gelir. Tüm Trakya Çorlu Havaalanını kullanır talebi üzerine Akbulut şöyle konuştu: ``Bir zamanlar İstanbul`da kurulacak olan ikinci havaalanına gerek yok deniliyordu. Şimdi 2 havaalanı yetmiyor üçüncü havaalanı konuşuluyor. Çok şükür Türkiye her alanda büyüyor, gelişiyor. Hava yolu oldu halkın yolu``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Öğretmen kızını boğarak öldüren anne banyoda bileğini keserek intihar süsü verdi Samsun’da rehber öğretmeni kızını boğarak öldüren anne bileğini kesip intihar süsü verip polise ihbarda bulundu. Genç öğretmenin öldürüldüğü otopside ortaya çıkınca gözaltına alınan anne cinayeti itiraf etti. Olay, Samsun’un Atakum ilçesi Esenevler Mahallesi’nde önceki gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, asker olan ağabeyi 2021 yılında Hakkari’de şehit olan Tuba Günaydın (34) yaşadığı psikolojik sıkıntıdan dolayı aynı dönemde eşinden boşandı. Rehberlik öğretmeni olan Tuba Günaydın, şehit ve gazi yakını kadrosundan Samsun’daki Sakarya ilköğretim Okulu’nda rehber öğretmen olarak göreve başladı. Gözünden sağlık sorunları yaşayıp sağ ayağına da kısmi felç geçiren Tuba Günaydın, annesi Sultan Günaydın (61) ile yaşamaya başladı. Öğretmen Tuba Günaydın’ın annesi Sultan Günaydın önceki gece 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulunarak kızının banyoda sol bileği kesilmiş halde hareketsiz yattığını ve son dönemlerde psikolojik sorunları olduğunu söyledi. Olayın olduğu eve polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Tuba Günaydın’ın olay yerinde hayatını kaybettiği tespit edildi. Bileğini keserek intihar ettiği değerlendirilen Tuba Günaydın ’ın cansız bedeni otopsi için Adli Tıp Kurumu Samsun Grup Başkanlığına gönderildi. Yapılan otopside genç öğretmenin boynunda boğmaya bağlı kırıklar olduğu ortaya çıkınca korkunç gerçek gün yüzüne çıktı ve anne Sultan Günaydın savcının talimatı doğrultusunda Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Polis sorgusunda suçunu itiraf etmek zorunda kalan anne Sultan Günaydın," Olay gecesi kanepeye uzandım yatıyordum. Kızımda banyoda dişini fırçalıyordu. Beni yanına çağırdı. Yanına gidince bana saldırdı. İttim yere düştü. Kalkıp yine saldırdı. Bu kez kendimi kurtarmak için boğazını sıktım, yere düştü. Hareketsiz yatıyordu. Ölmüştü. Mutfaktan bıçak aldım sol bileğini kesip intihar süsü verip polise haber verdim" dedi. Polisteki sorgulanması tamamlanan Sultan Günaydın Samsun Adliyesine sevk edildi.
Ankara Milli parkları Ramazan Bayramı tatilinde 1 milyon 921 bin 91 kişi ziyaret etti Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) bünyesindeki milli parklar ve tabiat parklarını Ramazan Bayramı’nı da içine alan 9 günlük tatil süresince 1 milyon 921 bin 91 kişi ziyaret etti. Doğayla içi içe vakit geçirmek isteyen vatandaşların 29 Mart-6 Nisan tarihlerini kapsayan bayram tatilinde tercihleri, DKMP Genel Müdürlüğünün yetki ve sorumluluğundaki tabiat parkları ve milli parklar oldu. Havası, suyu, tarihi, doğal kaynak değerleri, tabii görünümü ve sakin ortamları ile ziyaretçilerine eğlenme, dinlenme ve boş zamanını değerlendirme imkânı sunan alanlar, 9 günlük tatil süresince ziyaretçi akınına uğradı. Ülke genelindeki tabiat ve milli parkları söz konusu tarihlerde 1 milyon 921 bin 91 kişi ziyaret ederken, 214 bin 269 ziyaretçiyi ağırlayan Ormanya Tabiat Parkı listenin başında yer aldı. Listede ikinci sırayı 196 bin 941 ziyaretçi sayısıyla doğası ve deniziyle dikkat çeken Marmaris Milli Parkı alırken, üçüncü sırayı ise 167 bin 376 ziyaretçi sayısı ile Gaziantep’teki Burç Tabiat Parkı aldı. Ziyaretçi sayıları bakımından öne çıkan diğer korunan alanlar ise 150 bin 342 kişi ile Beyşehir Gölü Milli Parkı, 90 bin 378 kişi ile Beydağları Sahil Milli Parkı, 88 bin 460 kişi ile Akyokuş Tabiat Parkı, 73 bin 481 kişi ile Ayvalık Adaları Tabiat Parkı, 60 bin 152 kişi ile Şamlar Tabiat Parkı, 47 bin 175 kişi ile Munzur Vadisi Milli Parkı, 33 bin 44 kişi ile Turgut Özal Tabiat Parkı oldu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yaptığı yazılı açıklamada Ramazan Bayramı tatilini tabiatla iç içe geçirmek isteyen vatandaşların 9 günlük süreçte Bakanlığın uhdesinde bulunan korunan alanlara yoğun ilgi gösterdiğini belirterek, "Ülkenin büyük bölümünde yağışlı bir hava hakim olmasına rağmen vatandaşlarımızın Ramazan Bayramı’nda da rotası milli parklar ve tabiat parkları oldu. Bu bayramda da doğaseverleri ağırlamış olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz" dedi. Korunan alanlara gösterilen bu ilgiyi karşılıksız bırakmamak adına sürekli ziyaretçileri memnun edecek yeni projeler geliştirdiklerini vurgulayan Yumaklı, şunları kaydetti: "49 milli park, 269 tabiat parkı, 111 tabiat anıtı, 32 tabiatı koruma alanı, 85 yaban hayatı geliştirme sahası, 14 Ramsar alanı, 59 ulusal ve 58 mahalli önemi bulunan sulak alan olmak üzere 677 korunan alanımızda 2024’te toplam 67 milyon 849 bin 852 ziyaretçiyi ağırlayarak bir rekora imza atmıştık. İnşallah yeni rekorlara imza atmak için tanıtım merkezleri, seyir terasları, tur güzergahları ve macera parkurları inşa etmek üzere yeni projelerimizi hayata geçiriyoruz. Ülkemizin sahip olduğu bu güzellikleri kararlılıkla koruyup geliştirirken ziyaretçilerin korunan alanlardan en iyi şekilde yararlanmaları da önde gelen arzumuzdur. Bu minvalde korunan alanlarımızı geleceğe taşıma gayretimizde bizlere destek olan ve yalnız bırakmayan aziz milletimize teşekkür ediyorum."
Antalya Yumuşak doku kanseri çocuklarda ve gençlerde de görülüyor Genellikle geç evrede fark edilen yumuşak doku kanserleri, çocukluk çağında da ortaya çıkabiliyor. Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, "Yumuşak doku kanserlerinin yarısı çocukluk yaşında görülen atipik çizgili kas hücrelerinden kaynaklanan ve ender rastlanan kötü huylu tümörlerdir" diyerek, şüpheli kitlelerde zaman kaybetmeden ortopedik onkoloğa başvurulması gerektiğini vurguladı. Yumuşak doku tümörleri, vücudun yumuşak dokularındaki hücrelerin büyümesiyle başlayan nadir bir kanser türüdür. Yumuşak doku tümörleri vücudun herhangi bir yerinde olabilir. En sık kollarda, bacaklarda ve karında görülür. Yumuşak doku tümörleri, çocukluk ve gençlik çağındaki tüm kanser hastalıklarının yaklaşık yüzde 6,6’sını oluşturur. Bu kanserlerin teşhisi zor olabilir çünkü ilk evrelerde belirti vermez, belirtiler ortaya çıktığında ise büyüme ağrılarıyla karıştırılabilir ve bu nedenle tedavide geç kalınabilir. Tedavi, kanserin boyutuna, türüne ve konumuna ve ne kadar hızlı büyüdüğüne bağlıdır. Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası nedeniyle; nadir görülen bu tümörler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. "Tümörler, vücudun her yerinde oluşabilir" Yumuşak doku kanserinin kas, yağ dokusu, bağ dokusu, damarlar ve sinirlerde görülebildiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, "Vücudun tamamında yumuşak doku bulunduğundan tümörler, vücudun her yerinde oluşabilir. Tümörlerin yüzde 60’ı kollar, bacaklar ve kalçada, yüzde 20’si göğüs ve batında, yaklaşık yüzde 10’u da baş ve boyunda görülmektedir. Tümör büyüdükçe şişme ya da yumrulara sebep olabilir. Sinirler ve adaleler üzerine baskı yaparsa ağrıya yol açabilir" dedi. Yumuşak doku sarkomlarının bazı iç organlarda şişlik belirtisi vermeden ilerleyebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Aydın, "Karnın arkası veya bağırsaklar gibi düz kaslardan oluşan organlarda gelişen sarkomlar anlaşılmayabilir. Genetik geçiş, lenf sisteminin uzun süreli yetmezliği, vinil klorit ve arsenik gibi kimyasallarla temas ve travmalar, hastalığa sebep olan faktörler arasındadır. Yumuşak doku kanserlerinin yarısı, çocukluk yaşında görülen atipik çizgili kas hücrelerinden kaynaklanan ve ender rastlanan kötü huylu tümörlerdir" ifadelerini kullandı. "Genetik sendromlara sahip bireyler izlenmeli" Yumuşak doku tümörlerinin genellikle geç fark edildiğini, bu nedenle tarama programlarının önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Aydın, yüksek risk taşıyan genetik sendromlara sahip bireylerin ve radyasyona maruz kalan kişilerin yakından izlenmesi gerektiğini vurguladı. Aydın, "Hastada derin yerleşimli, ağrılı, hareketi kısıtlı ve 5 cm’den büyük bir kitle varsa yumuşak doku sarkomundan şüphelenilmelidir. Tanıda ortopedik onkoloğun yapacağı detaylı muayene ve görüntüleme yöntemleri yeterlidir" dedi. Belirtileri sıraladı Yumuşak doku kanserinde kemiklerde zayıflama ve kırılmalar, eklem şişmeleri, yorgunluk, ateş, kilo kaybı, anemi, şiddetli karın ağrısı, bulantı-kusma, dışkıda kan veya siyah renkli dışkı gibi belirtilerin görülebildiğini aktaran Prof. Dr. Aydın, kesin tanının biyopsiyle konulduğunu söyledi. Biyopsinin doğrudan, ultrasonla ya da zor alanlarda bilgisayarlı tomografi eşliğinde özel iğnelerle yapıldığını belirtti. Yumuşak doku sarkomlarının görünüm ve yayılımına göre dört evrede incelendiğini ifade eden Prof. Dr. Aydın, "Evre 1 ve 2 lokal düzeyde, evre 3’te tümör yakın lenf bezlerine yayılmış, evre 4’te ise vücuda dağılmış olur. Bu evrelendirmede Pet-CT önemli bir incelemedir" diye konuştu. "Tümörün büyümesinin durdurulmasında radyoterapinin yararı önemlidir" Ortopedik onkoloji uzmanlarının, özellikle kollar ve bacaklardaki tümörlerde devrede olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydın, "Baş-boyun, göğüs ve karın-pelvis bölgesindeki tümörlerde; genel cerrahi, göğüs cerrahisi, plastik cerrahi ve damar cerrahisi uzmanlarının ekip çalışması çok önemlidir. Tümörün büyümesinin durdurulmasında radyoterapinin yararı önemlidir. Yumuşak doku tümörlerinin tedavisinde erken tanı ve ortopedik onkolojide deneyimli hekimlerle tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır" dedi.