POLİTİKA - 21 Nisan 2012 Cumartesi 23:31

BAŞBAKAN ERDOОAN, YURDA DÖNDÜ (2)

A
A
A
BAŞBAKAN ERDOОAN, YURDA DÖNDÜ (2)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Sayın Maliki`ye cevabı aslında Dışişleri olarak verdik. Sayın Maliki`ye fazla söz verirsek, bu, onun orada şov yapmasına fırsat verir. Onun prestij sağlamasına fırsat vermemize gerek yok. Sadece, kem söz sahibine aittir diyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan, Katar dönüşünde İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konuk Evi`nde düzenlediği basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "Siz Katar`da iken Irak Başbakanı Maliki yazılı bir açıklama yaptı. Sizin açıklamalarınıza okları çevirdi ve Türkiye`nin düşman ülke haline getirilmek istendiğini söyledi. `İçişlerimize karışılmaya başladı` dedi. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Sayın Maliki`ye cevabı aslında Dışişleri olarak
verdik. Herhalde Dışişleri`nin yapmış olduğu açıklamayı sizler de duymuşsunuzdur, okumuşsunuzdur. Orada en güzel şekilde ifade ettik. Sayın Maliki`ye fazla söz verirsek, bu onun orada şov yapmasına fırsat verir. Onun prestij sağlamasına fırsat vermemize gerek yok. Sadece, kem söz sahibine aittir diyorum. Yazılı açıklamamızda da ifade ettiğimiz gibi, bir defa Türkiye, Irak halkını her zaman bağrına basmış, en kötü anlarında yanında olmuş bir ülkedir. Ve o en kötü anında 48 anlaşma yapmak suretiyle Irak`a
verdiğimiz değer çok açık net ortadadır. 48 anlaşmayı yapmış olduğu bir başka ülke var mı acaba? Onun kendi çalışmalarına bakması lazım" diye konuştu.
"Bir diğer nokta da tabii, 10 yıl önce Irak`a girenler daha yeni yeni oradan ayrıldılar, çıktılar, çıkıyorlar" diye devam eden Erdoğan, "Onlar mı içişlerine karışanlar, yoksa Irak`ın içerisindeki her kesimle, biz her inanç grubuyla, her siyasi partiyle bugüne kadar irtibat halinde olduk, yarın da oluruz, olmaya devam ederiz. Çünkü bu bizim zaten bizim kardeşlik ilişkilerimizin bağıdır. Ve burada da ne Sünni ayırımı yaparız, ne Şia ayırımı yaparız. Hepsiyle görüşürüz. Arap`ı, Kürt`ü, Türkmen`i, hepsi
bizim orada kardeşimizdir. Ve Maliki`nin bu tavırları, bizi hiç bir zaman Irak`lı kardeşlerimizden ayıramayacaktır. Bunu da bilmesi lazım" ifadelerini kullandı.
Katar`da Hamas lideri Halid Meşal ile görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine Erdoğan, Halid Meşal ile bir araya geldiğini söyledi. Erdoğan, "Halid Meşal Katar`da biliyorsunuz. Kendisiyle görüşmelerimiz oldu" dedi.
Irak`taki her kesimde Sünniler ve Şiiler bulunduğunu, devlet yönetiminin sadece bir kesimi tutmasının doğru olmayacağını belirten Erdoğan, "Güçlü bir Irak, bize değer katar. Huzursuz bir Irak, bizi de rahatsız eder. Biz huzursuz bir Irak istemiyoruz" diye konuştu.
CHP LİDERİNE ELEŞTİRİ
"CHP Genel Bakanı Kılıçdaroğlu`nun sizin Barzani ile görüşmenizle ilgili açıklaması oldu. -Barzani`nin PKK`yı topraklarından göndereceği hayaldir. Barzani ile görüşmenin terörle mücadeleye katkı sağlayacağını düşünmüyorum- dedi. -PKK silah bırakırsa operasyonlar durur şeklinde- bir açıklamanız olmuştu. -PKK ile yeni bir görüşmenin mesajı olabilir- iddiaları var. Bu iddialarla ilgili bir değerlendirmeniz olacak mı sorusu üzerine Erdoğan şöyle konuştu:
"Kılıçdaroğlu bizi izlemeye yeni başladı herhalde. Bölücü terör örgütü silahı bıraktığı anda güvenlik güçlerimiz de operasyonu keser. Güvenlik güçlerimiz operasyona meraklı değildir. Görüşme yapıp yapmamak konusunda ise, bunu da her zaman çok açık, net söyledik; AK Parti iktidarı olarak, siyasi bir parti olarak bugüne kadar terör örgütü ile hiç bir görüşmemiz olmadı ve bu konudaki kararlılığımız yine aynıdır. Çok açık, net bir şeyi daha biliyorsunuz, söyledik; bunlar terör örgütünün uzantısı ile
işbirliği halinde çalışmıştır. Hatta seçimlerde de bunu zaten gördük, meydanlarda da bunu sizlere anlattık. `Hakkari mitingi bunun en güzel ispatıdır` dedik. Neydi o işte gittiler anlaştılar, bölücü terör örgütü ile anlaşmanın neticesinde Hakkari mitinginde bir tane Türk bayrağı ellerinde sallayamadılar. Niye? Çünkü dediler ki `hayır Türk bayrağı oraya sokamazsınız` ve CHP de ona uydu. Oraya gelen de CHP`liler değildi. Gelenler, anlaşma yaptıkları örgütün mensuplarıydı. Çünkü aldıkları oya baktığınız
zaman, bakıyorsunuz ki ne ikinci parti olabildi, ne üçüncü parti olabildi; dördüncü parti oldu. Böyle bir tablo ortada. Onun için önce aynaya baksın, ona göre kendine çeki düzen versin. Allah da CHP`lilere sabır versin."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.