GENEL - 21 Nisan 2012 Cumartesi 10:11

DES GENEL BAŞKANI AVCI: "ÖОRETMEN MAAŞI EN AZ 3 BİN TL OLMALIDIR"

A
A
A
DES GENEL BAŞKANI AVCI: "ÖОRETMEN MAAŞI EN AZ 3 BİN TL OLMALIDIR"

Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, "Öğretmen maaşı en az 3 bin TL olmalıdır" dedi.
DES`in Ar-Ge kuruluşu olan Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) tarafından bin 143 öğretmen üzerinde yapılan anket araştırması raporunun 1. bölümü verilerine göre, öğretmenlerin yüzde 81`inin, yüzde 18`i ev, yüzde 13`ü otomobil, yüzde 38`i tüketici kredisi, yüzde 31`inin ise eş, dost, akraba ve esnafa borcu olduğu belirlendi. Ekonomik sorunlar başta olmak üzere mesleki, özlük ve demokratik sorunlarının her geçen gün arttığını hep bir ağızdan söyleyen öğretmenlerin yüzde 69`u gelecekten umutlu olduğunu
ve öğretmenliğin eskiden olduğu gibi prestijli bir meslek haline geleceğine inanıyor. Öğretmenlerin yüzde 61`i çocuğunun da öğretmen olmasını istiyor.
Öğretmenlerin yüzde 62`si bu yıl sinema, tiyatro, opera, konser ve bale gibi etkinliklere hiç katılmadığını, yüzde 55`i konferans, panel, sempozyum gibi faaliyetlere hiç gitmediğini söylerken, yüzde 88`i günlük gazete okuyamadığını söyledi. Sanatsal, kültürel ve bilimsel etkinliklere katılamama nedenlerini `zamansızlık`, `ekonomik yetersizlik` ve `yorgunluk` gibi alt ana başlıklarla gerekçelendiren öğretmenlerin yüzde 63`ü ayda en az bir kitap okuduğunu ifade etti. Öğretmenlerin yüzde 74`ü şahsi
bilgisayarı olduğunu söylerken, internet ve e-posta adresini düzenli olarak sıklıkla kullananların oranı ise yüzde 72`de kaldı.
Öğretmenlerin sadece yüzde 4`ü yeterli derecede yabancı dil bildiğini söylerken, yüzde 94`ü eve iş götürdüğünü ifade etti. Öğretmenlerin yüzde 81`i televizyonlardaki öğretmen-okul odaklı dizilerin gerçeği yansıtmadığını, onaylamadıklarını ve öğretmenliğin imajını zedelediğini söyledi. Öğretmenlerin yüzde 65`i genelde 100-200 TL civarındaki takım elbiseleri tercih ettiklerini söylerken, yılda bir takım elbise alan öğretmenlerin oranı yüzde 64. Öğretmenlerin yüzde 53`ü kirada otururken, `Bugüne kadar hiç
lojmanda oturmadım` diyenlerin oranı yüzde 91 olarak çıktı. Öğretmenlerin yüzde 77`si eğitim sisteminde yapılan reformları gerekli görüyor. Yüzde 84`ü ekonomik sorunlarının öncelikle çözülmesi gerektiğini düşünüyor.
Anket sonuçlarını değerlendiren DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, sınıfların bilgisayarlarla, internetle, akıllı tahtalarla donatıldığı zaman öğretmenin öneminin azaldığı gibi yanlış bir kanaat oluşmaya başladığını belirterek, "Oysa ki, gelişen teknoloji öğretmene olan ihtiyacı daha fazla artırdığı gibi her an gelişen bilgi ve teknolojiye ulaşmak için nitelikli, donanımlı, sorunsuz iyi bir öğretmene olan ihtiyacı da adeta zorunlu hale getirmiştir. Fatih Projesi, 4+4+4 reformu gibi önemli reformlar başta
olmak üzere eğitim sisteminde yapılan hiçbir düzenleme öğretmenlerin proaktif desteği olmadan başarı getiremez" dedi.
Öte yandan eğitim ordusunun bir bütün olduğunu ve ayrımcılık yapılmaması gerektiğini vurgulayan Avcı, "Okullarımızda, üniversitelerimizde ve Kredi Yurtlarda eğitim hizmetleri iş kolunda, akademik, genel idari hizmetler, yardımcı hizmetler ve teknik hizmetler sınıfında görev yapan hizmetli, kaloriferci, bahçıvan, şoför, güvenlik görevlisi, aşçı, bekçi, teknisyen, tekniker, sayman gibi kadrolardaki tüm eğitim çalışanlarının sorunlarının çözülmesini ve ücretlerinin iyileştirilmesini istiyoruz. Ortalama bin
770 lira maaş alan öğretmenlerimiz aldıkları ücretlerle zorunlu ve vazgeçilmez ihtiyaçlarını ancak karşılayabiliyor. Öğretmenlerimizin sorunlarını çözdüğümüz takdirde eğitimin sorunları büyük ölçüde çözülecektir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`dan ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer`den öğretmenler için daha fazla fedakarlık ve ellerinden gelenden daha fazlasını yapmalarını istiyoruz. Öğretmenlerimizin maaşı en az 3 TL`ye çıkarılmalıdır. Ekonomik sorunları çözülmüş öğretmenlerimiz mutlaka diğer sorunların
üstesinden gelecek ve ülkemizi muasır medeniyet hedefine koşar adım taşıyacaktır" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Ticaret Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi görüşüldü. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Küresel ticaretteki durgunluğa rağmen Türkiye’nin dış ticaret ve cari işlem tablolarının olumlu olduğunu belirten Bolat, ithalatta 27,5 milyar dolarlık, dış ticaret açığımızda ise 35,5 milyar dolarlık bir azalma var olduğunu dile getirdi. Bolat, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından ocak-eylül döneminde cari işlemler açığının 5,3 milyar dolar olarak açıklandığını gerilediğini söyleyerek, "Bu rakamlara yaklaşık 57 milyar dolardan geldik. Türkiye, dünya ticaretinden aldığı payı sürekli artırıyor. Mal ihracatından aldığımız payı yüzde 1,08’e, hizmet ihracatından aldığımız payı da yüzde 1,35’e yükselttik. Mal ve hizmet ihracatı olarak toplamda 375 milyar dolara yükseldik bu açıdan da olaya bakabilirsiniz" ifadesini kullandı. “Hedefimiz dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımızı 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” Türkiye’de 1950-1980 arasında 1 milyar dolar, 1980- 2002 arasında 15 milyar dolar, 2003-2024 arasında ise 271 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım geldiğini söyleyen Bolat, “Türkiye’deki yabancı yatırımcı sayısı 2002’ye kadar 5 bin 600 iken 83 bin doğrudan yatırımcı geldi. Hukuk olmasa, ekonomide istikrar olmasa, siyasette istikrar olmasa, ülke büyüme kaydetmese yabancı yatırımcı burada kara kaş kara göz için gelmez. Bizim dünyadaki yabancı yatırımlardaki payımız yüzde 0,2’ydi. 2002’de bunu yüzde 1’e ulaştırdık, hedefimiz bunu 2028’e kadar yüzde 1,5’e çıkarmak” şeklinde konuştu. “BRICS’e üyeliğimizin Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil” Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliği’nin devam ettiğini hatırlatan Bakan Bolat, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, ECOWAS, Türk Devletler Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlara üyeliği, gözlemciliği veya ortak üyeliğinin her zaman var olduğunu, bunun yanı sıra BRICS’e de Türkiye’nin başvuruda bulunduğunu kaydetti. Bolat, "Türkiye’nin Kazan’daki son zirve toplantısında, diğer bazı ülkeler gibi müracaatı incelendi. Ortak üyelik statüsüyle bize cevap verecekleri anlaşılıyor. Üyeliğimizi Hindistan’ın veto etmesi gibi bir durum söz konusu değil. BRICS’in Gayri Safi Milli Hasıla açısından dünyadaki payı yüzde 25 seviyelerinde. Kuruluşa, Afrika, Körfez, Orta Doğu ve Asya’dan başka ülkelerin de katılımları veya ortak üyelikleri söz konusu. Buradaki amacımız hem dış politikada hem dış ekonomik ilişkilerde çok boyutlu, çok katmanlı ilişkileri geliştirmektir” ifadelerine yer veridi. TÜFE’nin son 5 ayda 27,5 puan gerilediğini hatırlatan Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda enflasyonu azaltmaya devam edeceklerini kaydetti. “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı” E- ticaret kanununa ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bolat, “Elektronik ticaret konusunda 6563 sayılı kanun Temmuz 2022’de kanunlaştı. Sizler hepiniz oradaydınız. 2022’de bu kanun çıktıktan sonra 60 gün içerisinde bu kanunda net işlem hacmiyle ilgili maddeyi Anayasa Mahkemesi’ne götüren ana muhalefet partisiymiş. Her şey yazıyor kayıtlarda. Anayasa Mahkemesi’ne başvuran imza sahipleri de Anayasa Mahkemesi’nde alabilirsiniz” dedi. “Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak” Elektronik ticaretle ilgili olarak kanunda yer alan bütün maddelerin uygulamaya girdiğini söyleyen Bolat, “Reklam sınırlamaları, kargo şirketi kurmama sınırlamaları, kendi ödeme sistemini kurmama sınırlamaları, sponsorluk sınırlamaları, kendine ait pazar yeri ve marka oluşturamama sınırlamalarının hepsi yürürlüğe girdi. Nitekim bahsettiğiniz Pazar payı zaten düşmeye başladı. Ancak bu konuda geçen 2 buçuk süre zarfında baktığımızda şunu gördük; Anadolu’da mikro ihracatlar noktasında aşağı yukarı 240 bin esnaf ve KOBİ e-İhracat’a başladılar. Türkiye’nin e-İhracat’ı yokken 2002’den bu yana hızlandı, bu yıl ise 7 milyar dolara ulaşacak. Toplam ihracatımızdaki payı da yüzde 3’e ulaşacak” şeklinde konuştu. “2 tane uzak doğu firması e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskılıyor” Bolat, sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu konuda herhangi bir alacak verecek konusu henüz oluşmamıştı. Sene sonunda önümüzdeki nisan ayında net işlem hacimlerine bakılacaktı. Bu noktada ilgili firmalar ve diğerlerinin 30 binden fazla KOBİ’yi sistemden çıkaracakları ve yüzbinlerce insanın da işsiz kalacağı bir tablo da meydana gelmişti. Ayrıca sektör o kadar hızlı ilerliyor ki 2 tane uzak doğu firması Türkiye’de e-İthalat olarak hızlı kargo sistemiyle Türkiye’deki firmaları hızla baskıladığı ve özellikle KOBİ’lerin, esnafların pazar payını alacak bir noktaya gelecekleri görüldü. Bu çerçevede değerlendirme yapılarak daha önceki kanunda olmayan ticaretin içinde e-ticaretin yüzde 20’lik bir sınırlama getirildi.” Bolat, Hal Kanunu’nda değişiklik yapılmasına yönelik çalışmalara ilişkin ise, "Şu an zaten Tarım ve Orman Bakanlığı ve halcilerle görüşmeler yapıyoruz. Değiştireceğimiz konuları belirleyeceğiz, hükümete getireceğiz, onaylandığı durumda da Meclise gelecektir. Bunun dışında fahiş fiyat artışıyla ilgili denetlemeler çok yoğun yapılıyor” bilgilerini aktardı. Kadın kooperatiflerine verilen desteklerin artırılması için çalışacaklarının altını çizen Bolat, kadın kooperatiflerinin, üretime ve ihracata önemli katkılar vermeye başladığını söyledi. "Türkiye, İsrail’i ateşkese zorlayan ülke konumunda" Bakan Bolat, iddiasını ispat etmenin iddia sahibine düştüğüne işaret ederek, "İddia sahibi, eğer Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilgili makamlarına, Filistin devletinin makamlarına itibar etmiyorsa yapacak bir şey yok." dedi. “İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor” Türkiye’nin, Filistin konusunda dünyada en fazla çabalayan, ülke olduğunu vurgulayan Bolat, şu ifadelere yer verdi: "İsrail, almak istediği silahları ABD’den, Avrupa’dan zaten alıyor. Hem de hibe alıyor. Türkiye’de savunma sanayi ürünlerinin ihracatı Milli Savunma Bakanlığının kontrolüne ve iznine tabidir. İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğünün iznine tabidir. Özellikle 7 Ekim’de başlayan süreçten sonra bir kere ateşkes oldu. Yaklaşık bir hafta, 10 gün sürdü. Ondan sonra ateşkes çabaları devam etti. Biz ülke olarak onlarla ticareti yüzde 33-34 oranında azalttığımızı defaatle söyledik. Ta ki 9 Nisan’a kadar. ’9 Nisan kararımızdan sonra İsrail ile ticaret yok diyordunuz da şimdi kestiniz.’ Böyle bir ifadeyi siz söylediniz veya sizlerden birileri söyledi. Kayıtlara bakın. 15 Aralık 2023’te TBMM Genel Kurulunda yaptığım konuşmaya da bakabilirsiniz. Böyle bir ifade yoktur. Bizim söylediğimiz, hükümet, Ticaret Bakanlığı ticaret yapmıyor. Biz sadece uygulayıcı Bakanlığıyız, düzenleme yaparız, denetleme yaparız. Bunun dışında kararlar alırız ve nitekim uluslararası şirketler ya da özel şirketlerin ihracat ithalat işlemleri oluyor dedik.” “Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru” Bolat, üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği iddialarına ise, bu iddiaların Türkiye’den kaçmış ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan çevrelerin yalan dolan haberlerine bakılarak söylendiğini belirtti. Bolat, "Türkiye’den, o bahsettikleri çevrelerden alıp da söyledikleri şey, Türkiye’de Derince Limanı’ndan aşağı yukarı 70-80’in üzerinde geminin petrol yükleyip İsrail’e akaryakıt taşıdığı suçlaması yapıldı. Bunu gördük ve kontrol ettirdik. Ne gemi isimleri doğru ne tarihler doğru. ’Tanker’ yazılıyor ki sanki bunlar petrol taşımış diye. Uçaklar gibi gemiler de bir yere gittikleri zaman yakıtları bittiğinde oradaki yerlerden yakıt tazelerler. Dünyanın bütün gemileri, Türk gemileri de gittikleri yerlerde aynı şeyi yaparlar. Bu tamamen bilgisayar kurgusu bir kağıttır ve bu kağıt ’Derince’den yakıt gönderildi’ olarak sunuldu" diye konuştu. Komisyonda, Ticaret Bakanlığının yanı sıra Rekabet Kurumu ile Helal Akreditasyon Kurumunun 2025 yılı bütçeleri kabul edildi.